Konut Haberleri
22 Mar 2017 09:29
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:04
Yollara artık asfalt değil beton dökülecek!
Türkiye yeniden asfalt yerine beton yollara geçiyor. Çünkü hem daha ucuz hem de daha uzun ömürlü. Ayrıca Müteahhit beton yol teklifi verilebilecek...
Ağır taşıtların geçtiği yollarda ABD’de yüzde 90’a,
Belçika-Hollanda’da yüzde 50’lere ulaşan 'beton yol' uygulamaları
Türkiye’de de artacak. Beton yolların, asfalta göre yüzde 35 daha
ucuz, 2 kat daha uzun ömürlü olduğunu keşfeden bazı belediyeler
beton yol ihale etti. Karayolları Genel Müdürlüğü de beton yolu
şartnamelerine almaya başladı. Artık şehirlerarası yol ihalelerinde
beton yol teklifi verebilecekler. Çimento Endüstrisi İşverenleri
Sendikası Başkanı Tufan Ünal, “Asfalt yollara harcanan bakım onarım
giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli yapacak
kadar tasarruf olurdu” dedi.
32 üye şirket ve bu şirketlere bağlı 63 tesisle çimento sektörünün %98’ini temsil eden ÇEİS’in Başkanı Tufan Ünal, Başkan Yardımcısı Cem Sak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Hacıkamiloğlu ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. “Güvenli Geleceğin Çimentosu” mottosu altında yürüttükleri faaliyetler ve hedeflerini anlatan Tufan Ünal, sektörün Avrupa’nın lideri, dünyanın 5. büyük üreticisi olduğunu söyledi. Ünal, şöyle konuştu: “Önümüzdeki 10 yılda dünyada en büyük 3. üreticisi olmayı hedefliyoruz. Kapasite 100 milyon ton/yıl. Üretim 80 milyon tonda. Yeni yatırımlar var. 2020’ye kadar kapasite 110 milyon tona çıkabilir. 2016’da 77 milyon ton üretimle yaklaşık 2.8 milyar dolar ciro elde ettik. 2016 ihracat geliri 500 milyon dolara ulaştı.
3. Havalimanı, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi mega projelerin de taşıyıcı gücü olarak çalışıyoruz. 7 milyon konutun 2023’e kadar tekrar inşa edilmesi gündemde. Bu projelerde ciddi çimento talebi olacaktır. Sektör, tamamen yerli ham madde ile ülke ihtiyacını karşılayabiliyor. 17 bin kişiye istihdam yaratıyor. Son 10 yılda iş sağlığı ve güvenliğine 145 milyon TL yatırım yaptık. ‘Sıfır iş kazası’ vizyonuyla dünyanın lider iş sağlığı ve güvenliği kuruluşu İngiliz British Safety Council’la işbirliğine gittik. Tüm fabrikaları denetime tabi tuttuk. Son 10 yılda klinker üretim kapasitemiz %90, çalışan sayımız yaklaşık %40 artmasına rağmen, kaza sıklık oranında %30, kaza ağırlık oranında %60’lık düşüş sağladık. Nitelikli çalışanların sektöre kazandırılması için son 10 yılda eğitime 31 milyon TL’ye yatırım yaptık.”
Yıllardır sektörün gündeminde olan ‘beton yol’ standartları Karayolları’nın şartnamelerine girdi. Yaklaşık bir ay kadar önce teknik mevzuat hazırlığı bitti. Bundan sonra müteahhitlerin, ihalelere beton yol teklifi verebileceklerini belirten Ünal, “Belediyelerimiz önde gidiyor. Samsun’da, Trabzon’da bazı bölgelerde, Tekirdağ’da bazı yollar beton yapılıyor. Yol tamamen beton olabileceği gibi üstüne asfalt da olabilir. ABD yollarının yüzde 90’ı beton. 100 yıllık beton yollar var. Belçika – Hollanda’da beton yol oranı yüzde 50’lerde. Bizde oran yüzde 3. Gelecekte yollarımız dayanıklı, ucuz maliyetli, çevreyle dost ve yüksek performanslı beton yollar olacak. Asfalt yollara göre ilk yapım maliyeti açısından %35 daha ucuz ve daha uzun ömürlüdür. Asfalt yollara harcanan bakım onarım giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli açabiliriz” dedi.
Ünal, bölünmüş yollarda kullanılan bariyerlerin de gerek güvenlik gerekse dayanıklılık açısından gündeme alınması gerektiğini söyledi.
Ünal’ın verdiği bilgiye göre sektör 2016 sonu itibariyle 10 fabrikada 100.7 MW gücünde atık ısı geri kazanım tesisi yatırımı yaptı. 34.0 MW elektrik üretimine imkân tanıyacak 4 fabrikaya ait yatırımlar da devreye alınacak. Sektör yaklaşık 400 bin hanenin elektriğini karşılar seviyeye gelecek. Atıktan enerji üretimi konusunda Çevre Bakanlığı ile görüştüklerini belirten Tufan Ünal, “Bir yılda ülkemizde 28 milyon ton belediye çöpünden 7 milyon ton ek yakıt üretmek, yıllık 1.7 milyon ton CO2 azaltımı yapmak, belediye katı atıklarını %80 azaltmak mümkün. Atık ikame oranı Avrupa’da %60. Türkiye’de %4 civarında. Bu oran arttıkça çevreye, ekonomiye büyük katkı olacak” dedi.
Tufan Ünal dış pazarlarla ilgili de şu bilgeleri verdi: “Dış pazarlarda sıkıntı var. Çimentonun tonu 46 dolarlardan 30 dolara geriledi. Türk şirketler ABD pazarına yoğunlaşıyor. ABD’de Meksika sınırına beton duvar projesi sektörün ilgisini çekiyor. Bazı şirketler ABD’de beton üretimi için yatırım ve ortaklıklara gidiyorlar. Türkiye’nin güney sınırlarındaki 900 kilometrelik beton duvar da sektör için önemli. Afrika ve Gürcistan pazarları önemli. Güneyimizde Irak ve Suriye önemli. İran, Türkiye kadar büyük üretici olmakla birlikte enerji avantajıyla daha ucuz çimento satsa da kalitesi Türk çimentosunun altında. Ancak ucuzluk nedeniyle hem kaçak hem de ithalat yoluyla iç pazara girişi var. Kalite konusunu sektör hükümetin dikkatine getirdi. İthalatta denetim başladı.” (Dünya/ İbrahim Akıncı)
32 üye şirket ve bu şirketlere bağlı 63 tesisle çimento sektörünün %98’ini temsil eden ÇEİS’in Başkanı Tufan Ünal, Başkan Yardımcısı Cem Sak ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Hacıkamiloğlu ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. “Güvenli Geleceğin Çimentosu” mottosu altında yürüttükleri faaliyetler ve hedeflerini anlatan Tufan Ünal, sektörün Avrupa’nın lideri, dünyanın 5. büyük üreticisi olduğunu söyledi. Ünal, şöyle konuştu: “Önümüzdeki 10 yılda dünyada en büyük 3. üreticisi olmayı hedefliyoruz. Kapasite 100 milyon ton/yıl. Üretim 80 milyon tonda. Yeni yatırımlar var. 2020’ye kadar kapasite 110 milyon tona çıkabilir. 2016’da 77 milyon ton üretimle yaklaşık 2.8 milyar dolar ciro elde ettik. 2016 ihracat geliri 500 milyon dolara ulaştı.
3. Havalimanı, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi mega projelerin de taşıyıcı gücü olarak çalışıyoruz. 7 milyon konutun 2023’e kadar tekrar inşa edilmesi gündemde. Bu projelerde ciddi çimento talebi olacaktır. Sektör, tamamen yerli ham madde ile ülke ihtiyacını karşılayabiliyor. 17 bin kişiye istihdam yaratıyor. Son 10 yılda iş sağlığı ve güvenliğine 145 milyon TL yatırım yaptık. ‘Sıfır iş kazası’ vizyonuyla dünyanın lider iş sağlığı ve güvenliği kuruluşu İngiliz British Safety Council’la işbirliğine gittik. Tüm fabrikaları denetime tabi tuttuk. Son 10 yılda klinker üretim kapasitemiz %90, çalışan sayımız yaklaşık %40 artmasına rağmen, kaza sıklık oranında %30, kaza ağırlık oranında %60’lık düşüş sağladık. Nitelikli çalışanların sektöre kazandırılması için son 10 yılda eğitime 31 milyon TL’ye yatırım yaptık.”
Yıllardır sektörün gündeminde olan ‘beton yol’ standartları Karayolları’nın şartnamelerine girdi. Yaklaşık bir ay kadar önce teknik mevzuat hazırlığı bitti. Bundan sonra müteahhitlerin, ihalelere beton yol teklifi verebileceklerini belirten Ünal, “Belediyelerimiz önde gidiyor. Samsun’da, Trabzon’da bazı bölgelerde, Tekirdağ’da bazı yollar beton yapılıyor. Yol tamamen beton olabileceği gibi üstüne asfalt da olabilir. ABD yollarının yüzde 90’ı beton. 100 yıllık beton yollar var. Belçika – Hollanda’da beton yol oranı yüzde 50’lerde. Bizde oran yüzde 3. Gelecekte yollarımız dayanıklı, ucuz maliyetli, çevreyle dost ve yüksek performanslı beton yollar olacak. Asfalt yollara göre ilk yapım maliyeti açısından %35 daha ucuz ve daha uzun ömürlüdür. Asfalt yollara harcanan bakım onarım giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli açabiliriz” dedi.
Ünal, bölünmüş yollarda kullanılan bariyerlerin de gerek güvenlik gerekse dayanıklılık açısından gündeme alınması gerektiğini söyledi.
Ünal’ın verdiği bilgiye göre sektör 2016 sonu itibariyle 10 fabrikada 100.7 MW gücünde atık ısı geri kazanım tesisi yatırımı yaptı. 34.0 MW elektrik üretimine imkân tanıyacak 4 fabrikaya ait yatırımlar da devreye alınacak. Sektör yaklaşık 400 bin hanenin elektriğini karşılar seviyeye gelecek. Atıktan enerji üretimi konusunda Çevre Bakanlığı ile görüştüklerini belirten Tufan Ünal, “Bir yılda ülkemizde 28 milyon ton belediye çöpünden 7 milyon ton ek yakıt üretmek, yıllık 1.7 milyon ton CO2 azaltımı yapmak, belediye katı atıklarını %80 azaltmak mümkün. Atık ikame oranı Avrupa’da %60. Türkiye’de %4 civarında. Bu oran arttıkça çevreye, ekonomiye büyük katkı olacak” dedi.
Tufan Ünal dış pazarlarla ilgili de şu bilgeleri verdi: “Dış pazarlarda sıkıntı var. Çimentonun tonu 46 dolarlardan 30 dolara geriledi. Türk şirketler ABD pazarına yoğunlaşıyor. ABD’de Meksika sınırına beton duvar projesi sektörün ilgisini çekiyor. Bazı şirketler ABD’de beton üretimi için yatırım ve ortaklıklara gidiyorlar. Türkiye’nin güney sınırlarındaki 900 kilometrelik beton duvar da sektör için önemli. Afrika ve Gürcistan pazarları önemli. Güneyimizde Irak ve Suriye önemli. İran, Türkiye kadar büyük üretici olmakla birlikte enerji avantajıyla daha ucuz çimento satsa da kalitesi Türk çimentosunun altında. Ancak ucuzluk nedeniyle hem kaçak hem de ithalat yoluyla iç pazara girişi var. Kalite konusunu sektör hükümetin dikkatine getirdi. İthalatta denetim başladı.” (Dünya/ İbrahim Akıncı)