Emlak Konut
25 Tem 2017 09:17
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:18
Yeni ev beklerken ellerindekinden de oldular!
Deprem korkusuyla kentsel dönüşümü kabul eden vatandaşın yeni ev hayali hala beklemede. Kiminin eski evi yıkıldı, yenisi için kazma dahi vurulmadı, kimisinde inşaatlar yarım kaldı. Binlerce dönüşümzede sorunlarına çözüm bekliyor.
İstanbul Fikirtepe'de 6 yıl önce başlayan kentsel dönüşüm
çalışmaları kapsamında bazı firmalar projelerini tamamlayıp teslim
ederken bazı firmalar daha kazma bile vurmadı.
Hürriyet'in haberine göre, ülke genelinde 7.5 milyondan fazla
riskli evin yenilenmesi hedefi ile başlatılan kentsel dönüşüm
hamlesinin gerekliliğini her depremde bir kez daha anlıyoruz.
Birçok şehirde ‘tabut evler’ diye tabir edilen riskli yapılarda
hâlâ yaşam var. Kentsel dönüşüm ile sağlıklı konut ve şehirler
yapılması planlanıyor. Plan bu olsa da tablo kimi zaman çok başka.
Eski evlerini kentsel dönüşüme veren binlerce vatandaş yıllardır
yeni evini alamıyor. Kimi zaman iflas eden firmalar, kimi zaman
sermaye ya da tecrübesi yetersiz müteahhitlerin yarım bıraktığı
işler, kimi zamanda mevzuata takılan süreçler... Farklı sebeplerle
mağdur olan dönüşümze-delerin sorunlarına mercek
tuttuk.
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
PROJELER YARIM KALDI
İstanbul Fikirtepe kentsel dönüşüm en yoğun yaşandığı bölge oldu. 6 yıldır dönüşümün konuşulduğu bölgede 35 bin yeni konut yapılması planlanıyor. Bölgede kimi firmaları işlerini bitirdi ve vatandaşın yeni evini teslim etti. Kimi firmalar ise uzayan süreçlere dayanamayıp iflas bayrağı çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da maddi zorluk çeken firmalar için devreye girdi ve Kiptaş ile İller Bankası aracılığıyla projelerin tamamlanacağını açıkladı. Ancak bölgeyi ziyaret ettiğimizde tüm sorunların çözülmediğini görüyoruz. FETÖ soruşturması kapsamında mal varlıklarına el konulan Dumankaya İnşaat’ın projeleri de yarım kaldı. Şirkete 10 ay önce TMSF yetkilileri kayyum olarak atandı. Şirket Fikirtepe’de 2 yapı adasında çalışmaya başlamıştı. Bir yapı adasında eski evler yıkıldı, yenisi hiç başlamadı. Birinde ise anlaşma yapıldı ama riskli evler tahliye edilmedi.
Dönüşüm mağdurları ile proje alanındaki prefabrik kulübede
buluştuk, konuştuk. Birinci yapı adasında mağdurları temsilen
konuşan İrfan Timsir, “Biz 3 yıl önce firma ile anlaştık, 2 yıl
önce evlerimiz yıkıldı. Şimdi boş arsa bekliyor. 6 ayı aşkın
süredir kira yardımı da yapılmıyor. Burada yaklaşık 150 aile vardı.
Çoğu emekli, dar gelirli. Kiramızı ödeyemiyoruz, geçinemiyoruz. Biz
3 nesilin birikimi ile bir ev yapmıştık. Evler kötü dönüşüm yapalım
dediler, olur dedik. Şimdi elimizdeki evden de olduk. Keşke
yıktırmasaydık. TMSF bizi muhatap kabul etmiyor” dedi.
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
HER YER ŞANTİYE
Aynı firma bir yapı adasında daha anlaşma yaptı. Bu alanda ise
yıkımlar henüz olmadı. Vatandaş ise riskli evlerde yaşamaktan
korkuyor. Etraflarının şantiye olduğunu, sokakta can güvenliği
olmadığını belirtiyor. Bu alanda180 aile olduğunu söyleyen bölge
sakini Firdevs Uluocak, “Her gün ev başımıza yıkılacak diye
bekliyoruz. Ölmemizi mi bekliyorlar” dedi. Sokaklarında güvenle
yürüyemediklerine de dikkat çeken bir başka mahalle sakini Fadime
Çadır ve Neriman Zor, “Yıkık binalara tinerciler yerleşti. Etraf
hırsız dolu. Çocuklarımız işlerine gidip gelemiyor” diye
konuştu.
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
Bölgede 300 aile de başka bir inşaat şirketini bekliyor.
2012’de şirketle anlaştıklarını belirten bölge sakinleri, “Taşınma
parası aldık, 6 ay kira verdi. Sonra ödeme yapılmadı. Bize 5 yıl
önce ‘evinizi boşaltın’ dendi ve bu hale düştük. Aramızda ekmeğe
muhtaç kalan aileler var. Aileleriyle birlikte 1000 kişi mağdur.
Firma 4 kişi imza atmadı diye inşaata başlamadığını söylüyor. 1000
kişi yıllardır 4 kişi için mi eziyet çekiyor” dedi. 5 yıldır inşaat
başlamayınca mahalle sakinlerinden birkaçı evine dönmüş. Bir
kısmının evi ise harabeye döndüğü için dönemiyor. Evine dönenlerden
74 yaşındaki Kamil Güreş, “Evleri yıkık dökük bıraktılar, tinerci
gaspçılara yuva yaptılar. Ben bu yaşta gece elimde sopa ile nöbet
tutuyorum” dedi. İnşaat firmaları yetkilileri ise süreci tıkayan ve
fazla beklenti içinde olan hak sahipleri nedeniyle dönüşüm
sürecinin uzadığını savunuyor.
ERZURUM'DA 2 BİN KİŞİ MAĞDUR
DÖNÜŞÜM sorunları İstanbulla da sınırlı değil. Erzurum’da
yaklaşık 2 bin kişi Karadayı Grup’un yaptığı konut projeleri
nedeniyle mağdur oldu. Şirketin patronu cezaevinde olsa da yarım
kalan inşaatlara çözüm bulunamadı. Erzurum Palandöken’de dönüşüm
kapsamında yapılan projeden ev alan vatandaşlar süreci şöyle
anlattı: “2012’de burada bulunan az katlı binalar yıkıldı. New City
adıyla 2.300 konutluk proje tanıtıldı. Dönemin Erzurum Büyükşehir
Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de sürece dahil olduğu için
güvendik ev aldık. 2014 yerel seçimlerinde başkan değişti ve yeni
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen inşaatı durdurdu. Evlerin
bir kısmı bitti, bir kısmı yarım. 3 yıldır şehrin merkezinde koca
binalar atıl duruyor. Bu projeden 1044 mağdur var. Yaklaşık 350
kişinin de evi yıkıldı, yenisini alamadı. Şirketin başka
projeleriyle mağdur sayısı 2 bini buluyor. Müteahhit diğer
projelerinden ceza alsa da kentsel dönüşüm projesinden almadı.
Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz.” Erzurum Büyükşehir
Belediyesi yetkilileri projenin imara aykırı ve riskli olduğu için
durdurulduğunu söyledi. Belediye yetkilileri TOKİ ile anlaşma
yapıp, mağdurlar için uzun vadeli yeni bir proje inşa edildiğini
söylerken, konutzedeler eski ödemelerinin geçersiz sayıldığını, bu
nedenle yeni projeye sıcak bakmadıklarını açıkladı.
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
100 bina devir bekliyor
BAĞDAT Caddesi ve çevresi son yıllarda şantiye alanına döndü.
Cadde’de son aylarda yarım kalan şantiyeler dikkat çekiyor. Bölgede
100 olan müteahhit sayısının 1000’i bulduğunu söyleyen Anadolu
Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Melih
Tavukçuğlu, “Bir inşaat yaparım 1-2 milyon kazanırım diyen
Kadıköy’e geldi. 100’e yakın binada iş yapan müteahhit ise inşaatı
devretmek istiyor, büyük firmaların kapısını çalıyor” dedi.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Yönetim Kurulu
Başkanı Nazmi Durbakayım ise sorunun çözümü için çağrıda bulundu,
“Kamu destek olsun, büyük firmalar da elini taşın altına koysun.
Yarım kalan işleri tamamlayabiliriz” dedi. Bölgede gerçek dışı
vaatler de olduğunu hatırlatan Durbakayım, “Yüzde 65-70 olan arsa
sahibi payı yüzde 85’e çıktı. Vatandaş firmaları incelemeden karar
verdi, bu duruma gelindi” dedi.
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
Müteahhidi doğru seçin
DÖNÜŞÜM çalışmaları ağırlıklı olarak müteahhit firmalarla
yapılan kat karşılığı anlaşma üzerinden ilerliyor. Arsa sahipleri
bir firma seçiyor, pazarlık yapıyor. Firma da hak sahiplerine
verdikleri pay dışında kendilerine kalan bölümü satarak işi finanse
ediyor. İnşaat şirketleri ile yapılan kat karşılığı inşaat
sözleşmeler tek taraflı feshi mümkün olmayan ve mahkeme tarafından
feshi mümkün sözleşmeler. Sözleşme imzalandıktan sonra müteahhitten
vazgeçmek kolay olmadığı için ince eleyip sık dokumak
gerekiyor.
MÜTEAHHİTİN YETERLİLİĞİNE DİKKAT EDİN
MÜTEAHHİTİN YETERLİLİĞİNE DİKKAT EDİN
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz
mağdur olmamak için yolun başında olan vatandaşlar için şunları
söyledi: “Müteahhittin yeterliliğine (sermayesi, geçmiş proje
bitirme durumu, kredibilitesi vb) dikkat edin ve verebildiği
teminatları sorgulayın. Cezai şartların tek taraf lehine fazlaca
olmamasına yani sadece arsa sahibi lehine cezai şart konulmamasına
önem verin.”
Binlerce dönüşümzede çözüm bekliyor
MÜTEAHHİT seçerken hata yaptınız, inşaatınız hiç başlamadı,
yarım kaldı ya da eksik tamamlandı. Bu noktada yapılacakları da
Avukat Kiraz şöyle sıraladı:
*Malikler öncelikle müteahhide inşaata neden başlamadığını, yıktıysa neden yapmadığını, yaparken bıraktıysa neden bırakıp kaçtığını veya tamamladı ise neden eksik iş yaptığını noterden ihtar etmeliler. Burada tüm sözleşmeden kaynaklı fesih haklarını, dava açma haklarını saklı tutmalılar.
*Malikler Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tespit yaptırmalı. Burada
amaç başlanmadı ise başlamadığının, başlandıysa inşaatın
seviyesinin ne olduğunun tespitidir. Bu noktada Yargıtayın
belirlediği önemli bir nokta var, o da sözleşme sonunda inşaatın
yüzde 90 seviyesine ulaşıp, ulaşmadığı. Eğer müteahhit yüzde 90
seviyesine ulaşmış veya süre sonunda ulaşacak durumda ise arsa
sahipleri sözleşmeyi sonlandıramıyor. Bu seviyeye ulaşılamamış ve
ulaşılma ihtimali de yoksa sözleşme hiç yapılmamış gibi geriye
etkili olarak sonlandırabilir.
*Arsa sahipleri sözleşmenin feshini ihtar yoluyla talep
edebilirler. Bu ihtarnamede hem sözleşmeden kaynaklı cezai şartlar,
mahrum kalınan kira bedelleri istenebilecektir. Müteahhit bu konuda
olumlu bir yaklaşım göstermezse mahkeme yoluyla feshi talep
edilir
*İnşaat tamamlanmış ve müteahhit teslim etmek istiyorsa fakat
arsa sahipleri hem ortak alanlarda hem de daire içlerinde ciddi
eksiklik olduğunu görüyorsa hem de müteahhit geç teslim etmişse
arsa sahipleri kesinlikle teslim tutanağını imzalamamalı veya
‘yasal haklarım ve hak mahrumiyeti bedellerim için dava açma
haklarım saklıdır’ ibaresi düşerek bu tutanakları imzalamalı.
Eksiklik için Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde
bulunulmalı.
EN RİSKLİ GRUP TÜKETİCİLER
KENTSEL dönüşümde en riskli grup tüketiciler. Yani bir bina
dönüşüm kapsamında yapılıyor, siz eski malik de değilsiniz,
müteahhitten gidip yeni bir ev alıyorsunuz. Böyle bir durumda
inşaat yarım kalırsa en büyük mağdur da siz oluyorsunuz. Avukat
Kiraz bu durumu şöyle anlatıyor; “Siz gidip bir dönüşüm projesinden
ev aldınız. İnşaat yüzde 30-40 seviyesinde, müteahhit ekonomik
krize girdi ve iş yarım kaldı. O binada arsa sahipleri dava açıp
müteahhitle yaptığı sözleşmeyi iptal edebilir. İşte o noktada sizin
tapunuz dahi olsa bu tapu iptal olur. Siz de dönüp müteahhite
alacak davası açabilirsiniz. Ancak iflas eden ya da ekonomik darda
olan birinden bu konuda çözüm bulmaz zor. Bu nedenle tüketici bu
tip projelerden ev alırken mutlaka teminat istemeli.”