Konut Haberleri
20 Ara 2018 13:21
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 06:05
"Yatırımlarını sürdüren kazanacak"
Babacan Holding Üst Yöneticisi Mehmet Babacan, "Bu zamanda ayakta kalıp, frene değil gaza basan, yatırımlarını sürdüren firmalar kazançlı çıkacak" dedi.
Babacan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Babacan, bu dönemde
gayrimenkul sektöründe bir ayıklanma yaşandığını belirterek, "Bu
zamanda ayakta kalıp, frene değil gaza basan, yatırımlarını
sürdüren firmalar kazançlı çıkacak. Biz de Türkiye'nin bugününe
olduğu gibi geleceğine de güvenerek yatırımlarımızı sürdürüyoruz."
dedi.
Babacan, yaptığı açıklamada, zor olması beklenen bir yılı geride bırakmak üzere olduklarını kaydederek, yıl içinde yaşanan gelişmelerden bahsetti.
Yıl içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntılara değinen Babacan, yıl başlarken gayrimenkul sektörüne ilişkin yorumların genelde olumsuz olduğunu anımsattı.
Babacan, "Ancak tüm olumsuz yorumlara rağmen gayrimenkul sektörü hükümetin sağladığı teşvik ve destekler ile ciddi konut ihtiyacının bulunması gibi kriterler sayesinde yoluna devam etti. 10 ayda satış bir milyon 150 bin adede ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre düşüş yok denecek kadar az." diye konuştu.
Son döneme kadar gayrimenkul sektörünün cazibesi, konutların hızlı satılması, yabancı ilgisinin artarak sürmesi ve maalesef denetimlerin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle her isteyenin müteahhit olduğunu anlatan Babacan, ancak artık devrin değiştiğini bildirdi.
Babacan, "Gayrimenkul sektörü, önceden 'hayali' çok daha rahat satıyordu. İnsanlar geliyorlardı 'örnek dairem bu, maket bu' deniliyordu ve onlar da hayal ediyordu. Aslında proje bitince aslı hayalinden daha güzel oluyordu. Ama hayal daha cazip geliyordu. Artık o dönemler bitti." ifadelerini kullandı.
Artık "sat-yap modelinin" değil, "yap-sat modelinin" geçerli olduğunu dile getiren Babacan, bu süreçten ayağını yere sağlam basan, öz sermayesi güçlü, işini iyi yapan müteahhitlerin daha kolay çıkacağını bildirdi.
Babacan, bugün sektörde bir ayıklanma dönemi yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini hiç durdurmadık. Şu an yaşananlara 'ayıklanma süreci' diyebiliriz. Farklı sektörlerden bu işe girenlerin çoğu, çıktı gitti. Bu zamanda ayakta kalıp, frene değil gaza basan, yatırımlarını sürdüren firmalar kazançlı çıkacak. Bu dönemde duran kaybeder, markalı konut projelerinde frene basmak demek hayatın en büyük hatası, duvara toslamak demektir. Biz de Türkiye'nin bugününe olduğu gibi geleceğine de güvenerek yatırımlarımızı sürdürüyoruz."
"Konuttaki güçlü talep uzun yıllar sürecek"
Babacan, Türkiye'de konut ihtiyacının, konuta olan güçlü talebin uzun yıllar süreceğini belirterek, bu nedenle özellikle doğru lokasyonda doğru fiyatlarla satışa sunulacak evlerin satışında sıkıntı yaşanmayacağını bildirdi.
Bazı dönemlerde müteahhit firmaların karlarından feragat ederek satış yapmaları gerektiğinin altını çizen Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dövizdeki tırmanış ve faiz oranlarındaki yükseliş geçtiğimiz dönem içinde bize de büyük sıkıntı yarattı. Ama biz bu dönemde inşaat çalışmalarımızda hiçbir duraklamaya yer vermediğimiz gibi faiz oranlarını kendi içimizde, öz kaynaklarımızı kullanarak sıfırladık. 60 ay sıfır faizler yapmaya başladık. Sonuçta hem sektörü diri tutmak adına gayret gösterdik, hem de yatırımcılarımıza kazandırdık. Kısa vadede bakınca kayıptayız gibi gözükse de uzun vadede biz de kazanıyoruz."
Babacan, yaptığı açıklamada, zor olması beklenen bir yılı geride bırakmak üzere olduklarını kaydederek, yıl içinde yaşanan gelişmelerden bahsetti.
Yıl içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntılara değinen Babacan, yıl başlarken gayrimenkul sektörüne ilişkin yorumların genelde olumsuz olduğunu anımsattı.
Babacan, "Ancak tüm olumsuz yorumlara rağmen gayrimenkul sektörü hükümetin sağladığı teşvik ve destekler ile ciddi konut ihtiyacının bulunması gibi kriterler sayesinde yoluna devam etti. 10 ayda satış bir milyon 150 bin adede ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre düşüş yok denecek kadar az." diye konuştu.
Son döneme kadar gayrimenkul sektörünün cazibesi, konutların hızlı satılması, yabancı ilgisinin artarak sürmesi ve maalesef denetimlerin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle her isteyenin müteahhit olduğunu anlatan Babacan, ancak artık devrin değiştiğini bildirdi.
Babacan, "Gayrimenkul sektörü, önceden 'hayali' çok daha rahat satıyordu. İnsanlar geliyorlardı 'örnek dairem bu, maket bu' deniliyordu ve onlar da hayal ediyordu. Aslında proje bitince aslı hayalinden daha güzel oluyordu. Ama hayal daha cazip geliyordu. Artık o dönemler bitti." ifadelerini kullandı.
Artık "sat-yap modelinin" değil, "yap-sat modelinin" geçerli olduğunu dile getiren Babacan, bu süreçten ayağını yere sağlam basan, öz sermayesi güçlü, işini iyi yapan müteahhitlerin daha kolay çıkacağını bildirdi.
Babacan, bugün sektörde bir ayıklanma dönemi yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini hiç durdurmadık. Şu an yaşananlara 'ayıklanma süreci' diyebiliriz. Farklı sektörlerden bu işe girenlerin çoğu, çıktı gitti. Bu zamanda ayakta kalıp, frene değil gaza basan, yatırımlarını sürdüren firmalar kazançlı çıkacak. Bu dönemde duran kaybeder, markalı konut projelerinde frene basmak demek hayatın en büyük hatası, duvara toslamak demektir. Biz de Türkiye'nin bugününe olduğu gibi geleceğine de güvenerek yatırımlarımızı sürdürüyoruz."
"Konuttaki güçlü talep uzun yıllar sürecek"
Babacan, Türkiye'de konut ihtiyacının, konuta olan güçlü talebin uzun yıllar süreceğini belirterek, bu nedenle özellikle doğru lokasyonda doğru fiyatlarla satışa sunulacak evlerin satışında sıkıntı yaşanmayacağını bildirdi.
Bazı dönemlerde müteahhit firmaların karlarından feragat ederek satış yapmaları gerektiğinin altını çizen Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dövizdeki tırmanış ve faiz oranlarındaki yükseliş geçtiğimiz dönem içinde bize de büyük sıkıntı yarattı. Ama biz bu dönemde inşaat çalışmalarımızda hiçbir duraklamaya yer vermediğimiz gibi faiz oranlarını kendi içimizde, öz kaynaklarımızı kullanarak sıfırladık. 60 ay sıfır faizler yapmaya başladık. Sonuçta hem sektörü diri tutmak adına gayret gösterdik, hem de yatırımcılarımıza kazandırdık. Kısa vadede bakınca kayıptayız gibi gözükse de uzun vadede biz de kazanıyoruz."