Kentsel Dönüşüm
07 Şub 2014 17:57 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:53

Yaşanabilir kentler için kentsel dönüşüm

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel Kentsel Dönüşümün yasal işleyişindeki aksaklıklar ve yapılması gerekenlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yaşanabilir kentler için kentsel dönüşüm
Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi dün İstanbul Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştirildi. Kentsel Dönüşüme ilişkin tüm gelişmeler, yaşanan sorunlar, yönetsel, teknik ve hukuksal olarak yapılması gerekenler tüm yönleriyle sektörün önde gelen liderleri tarafından masaya yatırıldı. İnşaat sektörünün hukuki boyutunu değerlendiren Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel Kentsel Dönüşümün yasal işleyişindeki aksaklıklar ve yapılması gerekenlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

““İnsanlarımız ve Ekonomimiz için” deprem riski olmayan, çevre dostu, enerji verimliliği yüksek daha nitelikli konutlar, binalar ve şehirler…” prensibiyle düzenlenen kongrede Türkiye’nin 2 yıl içinde yaşadığı Kentsel dönüşüm karmaşasına ışık tutuldu. Büyük ilgi gösterilen kongrede Türkiye’de Kentsel Dönüşümün dünü, bugünü ve geleceği masaya yatırıldı ve yaşanan sorunlara da çözümler arandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜM GAYRİMENKUL HUKUKU ALANINDA YENİ BİR ÇAĞ AÇIYOR

Kentsel Dönüşümün Hukuki uygulamaları, aksamları ve çözümlerine dair konuşma yapan Gayrimenkul Hukuk Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ali Yüksel; Kentsel dönüşümün esasında bir imar hareketi olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca bu yapılaşmaya Türkiye’deki 50 yıllık en büyük imar hareketi diyebiliriz. Yasa afet tehdidine dayanmaktadır. Mücbir sebep ve kamu yararı kavramlarını baz aldığı için de normalde dokunulmaz olan bazı hak ve hürriyetlere dokunur. Yasa bu özelliğiyle Anayasanın 119. Maddesindeki olağanüstü hal hükümlerine benzemektedir. Bu olağanüstülük dört açıdan dikkat çekmektedir. Birincisi; kişi hak ve özgürlüklerine müdahale etmektedir ve kamu yararını öne çıkarmaktadır. Dolayısıyla bazı temel kanunların üstüne çıkmaktadır. İkinci olarak ülkenin ve özelde kentin doğal olarak çarpık büyümesine ve plansızlığına kamusal bir müdahaledir. Yasa ülkenin tamamını Afet bölgesi olarak görmüş ve tamamında söz sahibi olmuş tüm kamu kuruluşlarını da seferber etmiştir. Üçüncü özelliği de devlet kamu hizmeti için harç ve resim almamaktadır. Dördüncüsü ve en önemlisi yasa belediyelerin yetkilerini bakanlık bünyesine almak suretiyle imarda merkeziyetçilik getirmekte, bu sayede kaçak ve çarpık yapılaşmanın önüne geçilmiştir. Ayrıca 6306 sayılı kanun birçok ilave yeni kanun ve mevzuat çıkmasına yol açacak niteliktedir. Yani afet yasası nehir özellikli bir yasadır ve bu kapsamda yasanın değişkenliğini ve geçiciliğini de vurgulamak gerekmektedir. Son olarak belirtmeliyim ki Kentsel Dönüşüm bu işleyişle ve yasal süreçle devam ederse 50 yıllık bir kaos ortamı oluşur. Sürecin hızlandırılması ve yasada gerekli düzenlemelerin acil olarak yapılması gerekir. Kentsel dönüşüm mevzuatının yorumlanması uzun bir zaman alacaktır. Sistem yeni ve yoruma muhtaçtır.” Şeklinde konuştu.