Ekonomi
20 Tem 2015 08:52
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:57
Vergide yenilik! Kendini ihbar edene...
Yarım asırlık Vergi Usul Kanunu değişiyor. Yeni kanunla, mükelleflerin vergi karnesi çıkarılarak, ödül sistemi hayata geçirilecek. Vergi düzenlemelerine tam uyum sağladığı belirlenenlere vergi iadesi, tecil gibi pozitif ayrımcı uygulamalar yapılacak.
Çıkartılan vergi aflarını ‘vergi kaçakçılarına ödül’ olarak
niteleyip tepki gösteren dürüst mükellefler, yeni Vergi Usul Kanunu
ile pozitif ayrımcı uygulamalara kavuşacak. En son geçen yıl Torba
Yasa’yla 9.8 milyon mükellefin 67 milyar liralık vergi borcu için
af çıkartılmış, 3.5 milyondan fazla kişi Maliye’ye başvurmuştu.
1961 yılından bu yana uygulamada olan Vergi Usul Kanunu’nu, günümüz koşullarına uyacak şekilde yenilediklerini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Mükelleflerin vergi uyum dereceleri belirlenerek, uyumlu mükelleflere pozitif ayrımcı uygulamalar yapılma imkanı getiriliyor” dedi.
Vergi uyumu, mükellefin beyannamesini yasalara, vergi düzenlemelerine ve yargı kararlarına uygun olarak gelirini tam olarak beyan etmesi, gelirden çıkartılacak unsurların doğru gösterilmesi, vergi beyannamesinin zamanında doldurulması ve vergi beyannamesinin doğru olarak hesaplanması anlamına geliyor. 2008 yılında 30 ülkeyi kapsayan bir araştırmada, vergi uyumunun en yüksek olduğu ülkeler Singapur (5.05), Yeni Zelanda (5.00) ve Avustralya (4.58) olarak sıralanırken, Türkiye 2.07 ile son sıralarda yer almıştı.
Gelir İdaresi Başkanlığı, yürüttüğü ‘Mükellef Karnesi Projesi’ ile mükelleflerin profillerini çıkartıyor. Vergi düzenlemelerine uyumlu ve uyumsuz mükellefleri ayrıştıran projeyle, uyumlu mükelleflerin vergi iadesi, tecil gibi pozitif ayrımcılığa tabi tutulması amaçlanıyor. Mehmet Şimşek, Türk vergi sisteminin temel taşlarından olan Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazımına ilişkin çalışmaların büyük ölçüde bittiğini, değişikliğin, büyük bir reform niteliğinde olduğunu ifade etti. TÜSİAD’dan görüş istendi Kanunun yeniden yazımıyla ilgili çalışmaların Eylül 2013’te başladığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
“Yazım sürecinde TÜRMOB, TOBB, üniversiteler, TÜSİAD, MÜSİAD, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Barolar Birliği gibi konunun ilgilisi olan kuruluşların görüşleri alındı. Vergi Konseyi’nce hazırlananVergi Usul Kanunu taslağı da incelendi. Ayrıca mahkeme kararları, konuyla ilgili görüş, öneri ve makaleler titizlikle değerlendirildi, vergi usul hukukuna ilişkin uluslararası uygulamalar analiz edildi. Madde yazımları neredeyse tamamlandı.”
Bakan Şimşek, taslağın kamuoyu ve ilgili bakanlıkların görüşlerine açıldıktan sonra Bakanlar Kurulu’na sunulacağını söyledi.
Mehmet Şimşek Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere, 1905 sayılı İhbar İkramiyesine İlişkin Kanun, 4358 sayılı Kanunun vergi kimlik numarasıyla ilgili hükümleri ve 5604 sayılı Kanunun mali tatil ihdasıyla ilgili hükümlerinin gözden geçirildiğini söyledi. 521 kanun maddesinin, 321 maddeye indirildiğini, birçok maddenin, elektronik yöntem ve uygulamalara imkan sağlayacak şekilde yeniden yazıldığını belirten Şimşek, kayıt dışı ekonomiyle mücadele hedefine yönelik, ceza hükümleri başta olmak üzere pek çok maddenin yeniden ele alındığını kaydetti. Şimşek, “Mükellef hakları kavramı kanun metnine yerleştirilerek, ön plana çıkartıldı. Hızla değişen ekonomik hayata daha hızlı adapte olmayı sağlayacak tedbirler getiriliyor. İdareye verilen yetki maddeleri de yeniden ele alınıyor” dedi.
Bakan Şimşek’in açıkladığı uyumlu mükelleflere pozitif ayrımcılık uygulamasının altyapısı, 2011 yılında başlatılan ‘Mükellef Karnesi Projesi’ ile oluşturuldu. Gelir İdaresi Başkanlığı, bilgisayar teknolojisini kullanarak ülkedeki tüm mükelleflerin davranış eğilimlerinden hareketle vergi kanunlarına karşı uyum ve uyumsuzlukları değerlendirebilen bir sistem geliştirdi. Sistemle, mükellef profilleri oluşturuldu. Uyumsuzluklarla ilgili ön alarm sistemini devreye sokan sistemle, uyumlu ve uyumsuz mükellefler ayrıştırılırken, uyumlu mükelleflerin iade, tecil gibi pozitif ayrımcılığa tabi tutulması hedefleniyor.
Haber verilirse ceza yok!
Bakanlığın incelediği Vergi Konseyi’nin 2011 sonunda tartışmaya açtığı taslağa göre; esnaf, serbest meslek erbabı ve çiftçiler Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutacaklar. Kanun’un 359. maddesinde sayılan fiillerle vergi kaybına yol açılması halinde, fiil kaçakçılıkla cezasıyla cezalandırılacak. Bu durumda önerilen ceza, kayba uğrayan vergi tutarının üç katı olacak. Vergi kaçırdığı ihbarı asılsız çıkarsa, arama yapılanın talebiyle ihbarcının ismi açıklanacak. Her hangi bir vergi türünde (emlak vergisi hariç) vergi cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükellefler, kanuna aykırı hareketlerini kendiliğinden dilekçe ile haber verirse vergi cezası kesilmeyecek.
Şimşek, 2 yıldır süren büyük bir çalışmayla 54 yıldan bu yana 63 farklı kanunla değişiklik yapılan tüm hükümlerin yeniden ele alındığını, maddelerin daha kısa, anlaşılır hale geldiğini söyledi.
1961 yılından bu yana uygulamada olan Vergi Usul Kanunu’nu, günümüz koşullarına uyacak şekilde yenilediklerini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Mükelleflerin vergi uyum dereceleri belirlenerek, uyumlu mükelleflere pozitif ayrımcı uygulamalar yapılma imkanı getiriliyor” dedi.
Vergi uyumu, mükellefin beyannamesini yasalara, vergi düzenlemelerine ve yargı kararlarına uygun olarak gelirini tam olarak beyan etmesi, gelirden çıkartılacak unsurların doğru gösterilmesi, vergi beyannamesinin zamanında doldurulması ve vergi beyannamesinin doğru olarak hesaplanması anlamına geliyor. 2008 yılında 30 ülkeyi kapsayan bir araştırmada, vergi uyumunun en yüksek olduğu ülkeler Singapur (5.05), Yeni Zelanda (5.00) ve Avustralya (4.58) olarak sıralanırken, Türkiye 2.07 ile son sıralarda yer almıştı.
Gelir İdaresi Başkanlığı, yürüttüğü ‘Mükellef Karnesi Projesi’ ile mükelleflerin profillerini çıkartıyor. Vergi düzenlemelerine uyumlu ve uyumsuz mükellefleri ayrıştıran projeyle, uyumlu mükelleflerin vergi iadesi, tecil gibi pozitif ayrımcılığa tabi tutulması amaçlanıyor. Mehmet Şimşek, Türk vergi sisteminin temel taşlarından olan Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazımına ilişkin çalışmaların büyük ölçüde bittiğini, değişikliğin, büyük bir reform niteliğinde olduğunu ifade etti. TÜSİAD’dan görüş istendi Kanunun yeniden yazımıyla ilgili çalışmaların Eylül 2013’te başladığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
“Yazım sürecinde TÜRMOB, TOBB, üniversiteler, TÜSİAD, MÜSİAD, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Barolar Birliği gibi konunun ilgilisi olan kuruluşların görüşleri alındı. Vergi Konseyi’nce hazırlananVergi Usul Kanunu taslağı da incelendi. Ayrıca mahkeme kararları, konuyla ilgili görüş, öneri ve makaleler titizlikle değerlendirildi, vergi usul hukukuna ilişkin uluslararası uygulamalar analiz edildi. Madde yazımları neredeyse tamamlandı.”
Bakan Şimşek, taslağın kamuoyu ve ilgili bakanlıkların görüşlerine açıldıktan sonra Bakanlar Kurulu’na sunulacağını söyledi.
Mehmet Şimşek Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere, 1905 sayılı İhbar İkramiyesine İlişkin Kanun, 4358 sayılı Kanunun vergi kimlik numarasıyla ilgili hükümleri ve 5604 sayılı Kanunun mali tatil ihdasıyla ilgili hükümlerinin gözden geçirildiğini söyledi. 521 kanun maddesinin, 321 maddeye indirildiğini, birçok maddenin, elektronik yöntem ve uygulamalara imkan sağlayacak şekilde yeniden yazıldığını belirten Şimşek, kayıt dışı ekonomiyle mücadele hedefine yönelik, ceza hükümleri başta olmak üzere pek çok maddenin yeniden ele alındığını kaydetti. Şimşek, “Mükellef hakları kavramı kanun metnine yerleştirilerek, ön plana çıkartıldı. Hızla değişen ekonomik hayata daha hızlı adapte olmayı sağlayacak tedbirler getiriliyor. İdareye verilen yetki maddeleri de yeniden ele alınıyor” dedi.
Bakan Şimşek’in açıkladığı uyumlu mükelleflere pozitif ayrımcılık uygulamasının altyapısı, 2011 yılında başlatılan ‘Mükellef Karnesi Projesi’ ile oluşturuldu. Gelir İdaresi Başkanlığı, bilgisayar teknolojisini kullanarak ülkedeki tüm mükelleflerin davranış eğilimlerinden hareketle vergi kanunlarına karşı uyum ve uyumsuzlukları değerlendirebilen bir sistem geliştirdi. Sistemle, mükellef profilleri oluşturuldu. Uyumsuzluklarla ilgili ön alarm sistemini devreye sokan sistemle, uyumlu ve uyumsuz mükellefler ayrıştırılırken, uyumlu mükelleflerin iade, tecil gibi pozitif ayrımcılığa tabi tutulması hedefleniyor.
Haber verilirse ceza yok!
Bakanlığın incelediği Vergi Konseyi’nin 2011 sonunda tartışmaya açtığı taslağa göre; esnaf, serbest meslek erbabı ve çiftçiler Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre defter tutacaklar. Kanun’un 359. maddesinde sayılan fiillerle vergi kaybına yol açılması halinde, fiil kaçakçılıkla cezasıyla cezalandırılacak. Bu durumda önerilen ceza, kayba uğrayan vergi tutarının üç katı olacak. Vergi kaçırdığı ihbarı asılsız çıkarsa, arama yapılanın talebiyle ihbarcının ismi açıklanacak. Her hangi bir vergi türünde (emlak vergisi hariç) vergi cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükellefler, kanuna aykırı hareketlerini kendiliğinden dilekçe ile haber verirse vergi cezası kesilmeyecek.
Şimşek, 2 yıldır süren büyük bir çalışmayla 54 yıldan bu yana 63 farklı kanunla değişiklik yapılan tüm hükümlerin yeniden ele alındığını, maddelerin daha kısa, anlaşılır hale geldiğini söyledi.