Ekonomi
20 Haz 2016 07:41
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:26
Vergide pişmanlık affı
Maliye Bakanı Naci Ağbal, ‘pişmanlık ödemesi’ sistemi getireceklerini belirterek mükellefe ‘15 gün içinde istersen gel bunu öde’ diyeceklerini açıkladı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, vergi denetimlerinde yeni bir model
üzerinde çalıştıklarını belirterek, ‘pişmanlık ödemesi’ sistemi
getireceklerini söyledi. Konut kredisiyle ev alanlar, kira geliri
elde eden ev sahipleri, işadamlarına yönelik bulunan tespitlerin
öncelikle mükellefle paylaşılacağını belirterek, “Yaptığımız
araştırmada eksik bulduk. Size 15 gün süre veriyoruz. İsterseniz
gelin ödeyin” diyeceklerini söyledi. “Vergi affı niteliği taşıyacak
düzenlemeden uzak duruyoruz” diyen Ağbal, vergisini düzenli ödeyen
mükellefin zor gününde yeniden yapılandırma benzeri kolaylık
sağlamayı planladıklarını açıkladı. Ağbal, “Maliye kötü gün dostu
olacak” dedi. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Bakan Ağbal, Maliye
olarak tapu bilgilerine, banka bilgilerine baktıklarını harici
bilgiler bulduklarını belirterek, şunları söyledi: “Mükellefe seni
incelemeye başlayacağım diyorum. Bazen incelemeler aylar sürüyor.
Bu acaba doğru bir yöntem mi? Mükellefe fırsat versem, haricen
yaptığım araştırmalarda şöyle eksik bir nokta buldum. Bu konuda
verginin eksik ödendiğini düşünüyorum desem. Mükellefe de düşünmek
için 15 gün süre versem. Mükellef vergisini tam ödediğini
düşünüyorsa, incele diyebilir. Ama gerçekten eksik ödediğini
düşünüyorsa eksik vergisini ödesin istiyoruz.”
Ağbal, yapılan tespitlerden sonra mükellefi ‘izaha davet’ edeceklerini mükellefin eksik ödediğini kabul etmesi halinde pişmanlık vergisini, faizini, cezasını ödeyebileceğini söyledi. Bu durumda mükellefin incelenmeyeceğini vurgulayan Ağbal, “Diyelim ki ev alan bir kişi tapuda 100 bin lira beyan etmiş. Ama bankadan 200 bin lira kredi almış. Biz de tapu harcı ve beyanı kontrol ettikten sonra ‘bankadan 200 bin lira kredi kullanmışsınız ama evin değeri 100 bin lira olarak gözüküyor. Aldığınız bedelden emin değiliz. Siz acaba eksik mi beyan ettiniz?’ diye soracağız. Maliye olarak gidip inceleme yapıyorum, mükellef de ‘inceleme biran önce bitsin, gelip vergimi ödeyim’ diyor. Biz bu bildirimi yaptıktan sonra mükellef 15 gün düşünecek. Ya kabul edip vergiyi ödeyecek ya da inceleme isteyecek” dedi. Ağbal, sistemin hileli vergi suçları, sahte belgecilik gibi suçlar için geçerli olmayacağını belirterek, “Örneğin avukatlara yönelik bir inceleme yapıyoruz. Adliye’den vekalet ücretini talep ediyoruz. Onlara da ‘Gelip stopaj beyanında bulunmanız lazım’ diyeceğiz” dedi.
Maliye olarak geçmişte vergisini düzenli ödemiş ancak ödeme güçlüğü içine düşmüş mükelleflerle ilgili çalışma yaptıklarını söyleyen Ağbal, “Ödeme güçlü içine düşmüş gerçekten dara düşmüş mükellefler olabilir mi, olur. Bunlarla ilgili her zaman genel vergi kanunları çıkarmayalım istiyoruz. Tecil müessesesi var ancak yeterince çalışmıyor. Maliye Bakanlığı’nın zor durumda olan mükelleflere iyi gün dostu değil kötü gün dostu olması lazım. Mükellef iyi gününde ödemiş, tam ödemiş ama gün gelmiş işleri bozulmuş. Çekleri dönmüş alacakları alamamış. Gerçekten sıkıntıya düşmüş. Maliye’ye vercek teminatı kalmamış. Taksitlendirme için teminat veremiyor. Tecil faizi ödeyemiyor. Her defasında böyle yeniden yapılandırma uğraşmak yanlış. Gerçekten dara düşen mükelleflere elini tutacak bir şeklide borçları daha rahat ödeyeceği, tecil koşullarının daha iyi olduğu imkan sunalım” diye konuştu.
MEVCUT sistemde tecil müessesesi olduğunu, 36 aya kadar taksit yapılabildiğini anlatan Ağbal, ancak çok zor duruma düşmüş mükelleflere sistemin yaramadığını söyledi. Sistemi kurarken kimin zor durumda olduğunun devlet tarafından anlaşılması gerektiğini dile getiren Ağbal, “Kimsenin iki dudağı arasında olmamalı. Kim zora düştüğünü söylüyorsa belgelerini ortaya koysun, Maliye de baksın. Geçmiş performansına, bankada parası olup olmadığına bakılsın. Eğer gerçekten zor durumdaysa da teminatta, faizde kolaylık sağlansın. Ancak sistemin kuralları net ve şeffaf olmalı. Kimseye ayrıcalık tanınmamalı” diye konuştu.
BAKAN Ağbal, Siyasetname’nin bir bölümünde vergi kelimesi olduğunu belirterek, “Nizamülmülk... Orada devlet olarak hasatın iyi gittiği yıllarda gidip vatandaştan toplandığı belirtilerek, ‘bunları alın adil olun. Ama hasatın kötü olduğu yağışın kötü gittiği yıllarda da devlet ambarındaki buğdayı alın getirin çiftçiye verin tohum yapsın’ diyor. Mükellefi sürekli hırsız görme anlayışını külliyen kaldırmamazı lazım, ona güveneceğiz. İyi gününde almamız gerektiği kadar alacağı, dara düşünce de elinden tutacağız. Düşenin dostu Maliye olsun. Ama iyi gününde ödememiş, müşteri çeki ödememiş, düşmüşsün. Sonra bana af diyor. İyi gününde neredeydin?” diye konuştu.
Ağbal, yapılan tespitlerden sonra mükellefi ‘izaha davet’ edeceklerini mükellefin eksik ödediğini kabul etmesi halinde pişmanlık vergisini, faizini, cezasını ödeyebileceğini söyledi. Bu durumda mükellefin incelenmeyeceğini vurgulayan Ağbal, “Diyelim ki ev alan bir kişi tapuda 100 bin lira beyan etmiş. Ama bankadan 200 bin lira kredi almış. Biz de tapu harcı ve beyanı kontrol ettikten sonra ‘bankadan 200 bin lira kredi kullanmışsınız ama evin değeri 100 bin lira olarak gözüküyor. Aldığınız bedelden emin değiliz. Siz acaba eksik mi beyan ettiniz?’ diye soracağız. Maliye olarak gidip inceleme yapıyorum, mükellef de ‘inceleme biran önce bitsin, gelip vergimi ödeyim’ diyor. Biz bu bildirimi yaptıktan sonra mükellef 15 gün düşünecek. Ya kabul edip vergiyi ödeyecek ya da inceleme isteyecek” dedi. Ağbal, sistemin hileli vergi suçları, sahte belgecilik gibi suçlar için geçerli olmayacağını belirterek, “Örneğin avukatlara yönelik bir inceleme yapıyoruz. Adliye’den vekalet ücretini talep ediyoruz. Onlara da ‘Gelip stopaj beyanında bulunmanız lazım’ diyeceğiz” dedi.
Maliye olarak geçmişte vergisini düzenli ödemiş ancak ödeme güçlüğü içine düşmüş mükelleflerle ilgili çalışma yaptıklarını söyleyen Ağbal, “Ödeme güçlü içine düşmüş gerçekten dara düşmüş mükellefler olabilir mi, olur. Bunlarla ilgili her zaman genel vergi kanunları çıkarmayalım istiyoruz. Tecil müessesesi var ancak yeterince çalışmıyor. Maliye Bakanlığı’nın zor durumda olan mükelleflere iyi gün dostu değil kötü gün dostu olması lazım. Mükellef iyi gününde ödemiş, tam ödemiş ama gün gelmiş işleri bozulmuş. Çekleri dönmüş alacakları alamamış. Gerçekten sıkıntıya düşmüş. Maliye’ye vercek teminatı kalmamış. Taksitlendirme için teminat veremiyor. Tecil faizi ödeyemiyor. Her defasında böyle yeniden yapılandırma uğraşmak yanlış. Gerçekten dara düşen mükelleflere elini tutacak bir şeklide borçları daha rahat ödeyeceği, tecil koşullarının daha iyi olduğu imkan sunalım” diye konuştu.
MEVCUT sistemde tecil müessesesi olduğunu, 36 aya kadar taksit yapılabildiğini anlatan Ağbal, ancak çok zor duruma düşmüş mükelleflere sistemin yaramadığını söyledi. Sistemi kurarken kimin zor durumda olduğunun devlet tarafından anlaşılması gerektiğini dile getiren Ağbal, “Kimsenin iki dudağı arasında olmamalı. Kim zora düştüğünü söylüyorsa belgelerini ortaya koysun, Maliye de baksın. Geçmiş performansına, bankada parası olup olmadığına bakılsın. Eğer gerçekten zor durumdaysa da teminatta, faizde kolaylık sağlansın. Ancak sistemin kuralları net ve şeffaf olmalı. Kimseye ayrıcalık tanınmamalı” diye konuştu.
BAKAN Ağbal, Siyasetname’nin bir bölümünde vergi kelimesi olduğunu belirterek, “Nizamülmülk... Orada devlet olarak hasatın iyi gittiği yıllarda gidip vatandaştan toplandığı belirtilerek, ‘bunları alın adil olun. Ama hasatın kötü olduğu yağışın kötü gittiği yıllarda da devlet ambarındaki buğdayı alın getirin çiftçiye verin tohum yapsın’ diyor. Mükellefi sürekli hırsız görme anlayışını külliyen kaldırmamazı lazım, ona güveneceğiz. İyi gününde almamız gerektiği kadar alacağı, dara düşünce de elinden tutacağız. Düşenin dostu Maliye olsun. Ama iyi gününde ödememiş, müşteri çeki ödememiş, düşmüşsün. Sonra bana af diyor. İyi gününde neredeydin?” diye konuştu.