Konut Haberleri
17 Haz 2017 14:44
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:14
Türkler Sudan'ın tarım arazilerine yöneldi
Türk yatırımcıların gözü Sudan'da bulunan tarım arazilerinde. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye - Sudan İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Korkmaz, "Sudan'daki arazileri değerlendirmek için iştahlıyız" dedi.
Türkiye ile Sudan arasında ikili tarımsal işbirliği ve ortaklığına
ilişkin milletlerarası anlaşma 19 Kasım 2015'te Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Anlaşma, iki ülkenin 10 milyon dolar sermaye ile ortaklığın yüzde 80'i Türkiye, yüzde 20'si de Sudan olmak üzere bir şirket kurulumunu kapsıyor. Türkiye tarafını Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) Sudan tarafını ise Sudan Tarım ve Sulama Bakanlığının temsil edeceği şirkette Sudan, sermaye karşılığı olarak arazi kira bedelini koyacak.
Anlaşma Türkiye'nin, Sudan'dan 6 ayrı bölgede toplam 793 bin hektar arazi kiralamasını içerirken, bunun 12 bin 500 hektarı söz konusu şirkete tahsis edilecek, kalanın ise özel sektör tarafından işletilmesi sağlanacak. Türk girişimciler kiralayacakları toplam arazinin yüzde 20'si üzerinde, yerli köylüler için iç yollar ve sulama kanalları inşa edecek. Bu yatırımların toplam maliyeti arazinin kira bedelinden mahsup edilecek.
Girişimcilere tahsis edilecek taşınmazların kira süresi azami 99 yıl olacak. Söz konusu arazilerin bütünlüğünün korunması, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek hak iddialarının giderilmesinden, arazi, bina, makina ve personelin güvenliğinden Sudan sorumlu olacak.
Sudan'da her iki tarafın belirleyeceği bir bölgede "Tarım Serbest Bölgesi" kurulması konusunda fikir birliğine varılırken, taraflar, ticari ekonomik iş birliği için vize, oturma ve çalışma izni verilmesi gibi alanlarda kolaylık sağlamayı taahhüt etti.
Korkmaz, Sudan'da kiralanan arazilere yönelik AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Afrika'da kiralanan 780 bin hektarlık tarım arazisi için geliştirilen projenin uygulanmasını Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin geciktirdiğine işaret eden Korkmaz, "Türk yatırımcılar olarak biz Sudan'daki arazileri değerlendirmek için iştahlıyız" diye konuştu.
Sudan'da bürokrasinin hızlı ilerlemediğine dikkati çeken Korkmaz, "Daha önce başka ülkelerle de arazi kiralama anlaşmaları yapmışlar. Ancak, birinci etapta Sudanlılar söz konusu araziyle ilgili neyle ilgileneceklerini, Sudan tarafının neler yapması gerektiğini bilmiyorlar. İkinci etapta 'yasa, kanun' dediğimiz başlık Türkiye'deki gibi algılanmamalı, yorumlanmamalı. Araziyi kiralamakla Sudan sorumlu olduğu şeyleri yaptığını düşünüyor. Biz Sudan'da kiralamaya konu araziye baktığımızda bu alanın içinde köyler var. Bu köyü ben mi gidip taşıyacağım yatırımcı olarak?" ifadelerini kullandı.
"ARAZİLER MEVCUT HALİYLE TARIM YAPMAYA UYGUN DEĞİL"
Arazilerin mevcut haliyle tarım yapmaya uygun olmadığını anlatan Korkmaz, bu alanların tarım alanı olarak işletilebilmesi için alt konularda karşılıklı anlaşmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Korkmaz, özel sektörün orada yatırım uygulayabilmesi için ekipmanlarını nasıl götüreceği, malların satışının ve vergilendirmesinin nasıl olacağı, gümrük muafiyeti gibi istisnaların tanınıp tanınmayacağının belirlenmesi gerektiğini dile getirerek, "Özellikle bankacılık ilişkileri gibi konuşulması gereken birçok başlığımız var. Burada biz özel teşebbüs, DEİK olarak olaya daha taraf olamadık. Bizim tarafımızdan bu tür eksiklikler var. Sudan tarafından aynı eksiklikler olduğu gibi arazi 5 bölge olarak tanımlanmış, bölgelerin isimleri belli ama koordinatlar belli değil." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu araziye kara yolundan başka ulaşımın olmadığını belirten Korkmaz, bunların bazılarının başkente 9 saatlik uzaklıkta bulunduğunu aktardı.
SUDAN'DA BİR ÇOK SEKTÖR FIRSATLAR BARINDIRIYOR
Kendi işletmesi ile Sudan'ın değişik bölgelerinde un fabrikaları kurduklarına dikkati çeken Korkmaz, ülkede birçok sektör açısından fırsatlar bulunduğunu, örneğin sütlerin işlenememesi nedeniyle ücretsiz dağıtıldığını anlattı. Sütün ülkede endüstriyel hale gelmediğinin altını çizen Korkmaz, Türk firmaları ile süt ve süt ürünleriyle ilgili ciddi iş görüşmeleri yapıldığını söyledi.
Korkmaz, Sudan'da tekstil sektöründe faaliyet gösteren Türk İş adamlarının olduğunu, işçilik maliyetlerinin ucuz olduğunu ancak iş disiplini konusunda sorun yaşadığını bildirdi.
Anlaşma, iki ülkenin 10 milyon dolar sermaye ile ortaklığın yüzde 80'i Türkiye, yüzde 20'si de Sudan olmak üzere bir şirket kurulumunu kapsıyor. Türkiye tarafını Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) Sudan tarafını ise Sudan Tarım ve Sulama Bakanlığının temsil edeceği şirkette Sudan, sermaye karşılığı olarak arazi kira bedelini koyacak.
Anlaşma Türkiye'nin, Sudan'dan 6 ayrı bölgede toplam 793 bin hektar arazi kiralamasını içerirken, bunun 12 bin 500 hektarı söz konusu şirkete tahsis edilecek, kalanın ise özel sektör tarafından işletilmesi sağlanacak. Türk girişimciler kiralayacakları toplam arazinin yüzde 20'si üzerinde, yerli köylüler için iç yollar ve sulama kanalları inşa edecek. Bu yatırımların toplam maliyeti arazinin kira bedelinden mahsup edilecek.
Girişimcilere tahsis edilecek taşınmazların kira süresi azami 99 yıl olacak. Söz konusu arazilerin bütünlüğünün korunması, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek hak iddialarının giderilmesinden, arazi, bina, makina ve personelin güvenliğinden Sudan sorumlu olacak.
Sudan'da her iki tarafın belirleyeceği bir bölgede "Tarım Serbest Bölgesi" kurulması konusunda fikir birliğine varılırken, taraflar, ticari ekonomik iş birliği için vize, oturma ve çalışma izni verilmesi gibi alanlarda kolaylık sağlamayı taahhüt etti.
Korkmaz, Sudan'da kiralanan arazilere yönelik AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Afrika'da kiralanan 780 bin hektarlık tarım arazisi için geliştirilen projenin uygulanmasını Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin geciktirdiğine işaret eden Korkmaz, "Türk yatırımcılar olarak biz Sudan'daki arazileri değerlendirmek için iştahlıyız" diye konuştu.
Sudan'da bürokrasinin hızlı ilerlemediğine dikkati çeken Korkmaz, "Daha önce başka ülkelerle de arazi kiralama anlaşmaları yapmışlar. Ancak, birinci etapta Sudanlılar söz konusu araziyle ilgili neyle ilgileneceklerini, Sudan tarafının neler yapması gerektiğini bilmiyorlar. İkinci etapta 'yasa, kanun' dediğimiz başlık Türkiye'deki gibi algılanmamalı, yorumlanmamalı. Araziyi kiralamakla Sudan sorumlu olduğu şeyleri yaptığını düşünüyor. Biz Sudan'da kiralamaya konu araziye baktığımızda bu alanın içinde köyler var. Bu köyü ben mi gidip taşıyacağım yatırımcı olarak?" ifadelerini kullandı.
"ARAZİLER MEVCUT HALİYLE TARIM YAPMAYA UYGUN DEĞİL"
Arazilerin mevcut haliyle tarım yapmaya uygun olmadığını anlatan Korkmaz, bu alanların tarım alanı olarak işletilebilmesi için alt konularda karşılıklı anlaşmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Korkmaz, özel sektörün orada yatırım uygulayabilmesi için ekipmanlarını nasıl götüreceği, malların satışının ve vergilendirmesinin nasıl olacağı, gümrük muafiyeti gibi istisnaların tanınıp tanınmayacağının belirlenmesi gerektiğini dile getirerek, "Özellikle bankacılık ilişkileri gibi konuşulması gereken birçok başlığımız var. Burada biz özel teşebbüs, DEİK olarak olaya daha taraf olamadık. Bizim tarafımızdan bu tür eksiklikler var. Sudan tarafından aynı eksiklikler olduğu gibi arazi 5 bölge olarak tanımlanmış, bölgelerin isimleri belli ama koordinatlar belli değil." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu araziye kara yolundan başka ulaşımın olmadığını belirten Korkmaz, bunların bazılarının başkente 9 saatlik uzaklıkta bulunduğunu aktardı.
SUDAN'DA BİR ÇOK SEKTÖR FIRSATLAR BARINDIRIYOR
Kendi işletmesi ile Sudan'ın değişik bölgelerinde un fabrikaları kurduklarına dikkati çeken Korkmaz, ülkede birçok sektör açısından fırsatlar bulunduğunu, örneğin sütlerin işlenememesi nedeniyle ücretsiz dağıtıldığını anlattı. Sütün ülkede endüstriyel hale gelmediğinin altını çizen Korkmaz, Türk firmaları ile süt ve süt ürünleriyle ilgili ciddi iş görüşmeleri yapıldığını söyledi.
Korkmaz, Sudan'da tekstil sektöründe faaliyet gösteren Türk İş adamlarının olduğunu, işçilik maliyetlerinin ucuz olduğunu ancak iş disiplini konusunda sorun yaşadığını bildirdi.