Sektörel
30 Mayıs 2015 16:47 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:45

Trafik sigortasında yeni dönem başlıyor

Zorunlu trafik sigortasına ilişkin genel şartları yeniden düzenleyen uygulama Haziran ayında hayata geçiyor. Düzenleme ile sigorta teminat türlerine de standart geliyor

Trafik sigortasında yeni dönem başlıyor
Zorunlu trafik sigortasında  yeni dönem 1 Haziran 2015'te başlıyor. Bu kapsamda sigorta teminat türleri,  "maddi zararlar teminatı", "sağlık giderleri teminatı", "sürekli sakatlık  teminatı" ve "destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı" olarak belirlendi.

Sağlık giderleri teminatı, protez organ bedelleri de dahil olmak üzere  yapılan tüm tedavi giderlerini içerecek.

Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun  sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı  giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma  gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı  kapsamında olacak.

Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda  olacak, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve güvence hesabının  sorumluluğu da sona erecek.

Kaza nedeniyle mağdurun sürekli sakatlık oranının raporla  belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri de teminat limitleri ile  sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilecek.

Teminat dışında kalan haller

Uygulama ile teminat dışında kalan hallerde de çeşitli düzenlemeler  yapıldı.

  Buna göre, ilgili Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör  eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu  ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar  teminat dışında olacak.

Ayrıca, aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını  bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler,  aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri de bu  kapsamda değerlendirilecek.

Gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar  verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle  yöneltilecek tazminat talepleri de teminat dışında kalacak.

Düzenleme ile sigortalının, olayı ihbar süresi de 5 günden 10 güne  çıkarıldı.

Yenisi" yerine "orijinal parça" ifadesi

  Yapılan düzenleme ile "eşdeğer parça", "orijinal parça" tanımları da  yapıldı.

Kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu  araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinaliyle,  orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar  mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilecek.

Ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar  gören parçanın orijinal olmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar  mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim  yapılacak.

Bu uygulama sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark  tazminat miktarından indirilemeyecek.

Onarım masrafları

Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği  tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul  etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış  sayılacak.

Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına  dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmeyecek.

"Fiyatlar artacak"

Konuya ilişkin  değerlendirmelerde bulunan Aksigorta  Genel Müdürü Uğur Gülen de yeni genel şartların bugüne kadar sigorta şirketleri,  sigortalılar ve mağdurlar arasında yaşanan anlaşmazlıkların çözümüne yönelik  oldukça detaylı düzenlemeler olduğunu belirtti.

Süreç içerisinde uygulamanın getirdiklerinin tüm kesimler tarafından  daha iyi anlaşılabileceğini kaydeden Gülen, "Yedek parça tedarik süreçlerinde  değişimler yaşanacak, değer kaybı konusu bugüne kadar yaşamadığımız yeni bir  talep getirecek ve rezerv yönetimi çok daha önemli bir konu haline gelecek  diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Gülen, hasar takip ve ödeme sistemlerinde değişiklik ihtiyacının  ortaya çıkacağını öngördüklerini vurgulayarak, "Tüm bu gelişmeler, maliyetleri  dolayısıyla da fiyatları arttıracaktır" dedi.