Ekonomi
04 Mayıs 2015 13:49
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:38
TOBB'dan bankalara kritik uyarı!
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, işlerin durgun, tahsilatın sıkıntılı olduğunu ve bankaların 'vicdansızlığı' bırakmaları çağrısında bulundu.
TOBB Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanı, 7 Haziran seçimlerine sayılı
günler kala AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, CHP Lideri
Kılıçdaroğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'a reel
ekonomideki sıkıntıları anlattı. "İç piyasada işler durgun, hem
tahsilatta, özellikle de çeklerde giderek artan sıkıntılar
yaşıyoruz" dedi. İşadamlarına 4.Nesil sanayinin ayak seslerini
anlattı, "Dünyadan iki kat tedbirli olmalıyız. Sürprizlere
hazırlıklı olun" uyarısında bulundu. Bankalara 'vicdansızlığı
bırakın, hep bana hep bana demeyin' sözleriyle seslendi.
TOBB’un Ankara’da yapılan 71. Genel Kuruluna iş dünyasının ekonomiye ilişkin uyarıları damgasını vurdu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yerel, bölgesel ve küresel riskler nedeniyle 2015’i 'düşe kalka geçecek bir yıl' olarak tanımladı.
“Ülkemize baktığımızda bizim dünya genelinden, 2 kat daha tedbirli ve dikkatli olmamız gerektiğini görüyoruz. Zira dünyadaki belli başlı jeopolitik risklerin tamamı, bizim çevremizdeki coğrafyada yaşanıyor. Düşen petrol fiyatları dış ticaret açığımızı olumlu etkilerken; ihracat, turizm, yatırım ve uluslararası müteahhitlik işlerimizi kısıtlıyor” diyen TOBB Başkanı, öncü göstergelerin çoğunun, büyümede zayıf bir görünüme işaret ettiğine dikkat çekti.
Hisarcıklıoğlu, “İç piyasada hem işler durgun, hem de tahsilatta, özellikle de çek’lerde giderek artan ölçüde sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için büyüme temposunu mutlaka artırmalıyız. Yılın ikinci yarısında, hem seçim döneminin geride kalması, hem de Avrupa’nın canlanmasıyla, iç piyasa ve ihracatın daha olumlu seyretmesini ve büyümenin hızlanmasını umuyoruz. Özetle 2015, düşe kalka yol alacağımız bir yıl olacak” diye konuştu.
TOBB Başkanı, üyelerine dünya sanayindeki gelişmeler konusunda bilgi verirken, dünyanın sanayide 4G’ye geçişi konuştuğunu söyledi. 4.Nesil sanayinin nasıl olduğunu ise şöyle özetledi:
“Sanayimizde de yapısal dönüşüm ihtiyacı var. Zira ürettiklerimiz çoğunlukla orta teknolojili ürünlerden oluşuyor. İleri teknoloji içeren ürünlerin payıysa bir türlü artmıyor. Şimdi Almanya başta olmak üzere dünya, ‘sanayi 4.0’a geçişi, yani 4. nesil sanayiyi konuşuyor. Yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Makineler arası iletişim ve karar alma dönemi başlıyor. Bu yeni dönemde daha az insan müdahalesi, daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma, daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçleri gelecek. Dördüncü Sanayi devrimi; parçalar, makineler ve insanlar arasındaki bağlantıyı artıracak, üretim sistemlerini hızlandıracak. Verimliliği yükseltecek. Gelir düzeyini, istihdamı ve yatırımları hızla artıracak. Öyle ki, bu sürece geçmeyi başaran ülkeler, her yıl, diğer ülkelere 5 yıl fark atar hale gelecek. Türkiye’nin bu büyük değişimin dışında kalmaması gerekiyor.”
Kişi başına 10 bin dolar gelirden 25 bin dolar gelire sıçramanın yolunun da ileri teknoloji üretmekten geçtiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Devletimizle birlikte, biyoteknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin güçlü olabileceği alanları belirleyip, bir strateji çerçevesinde, el birliği ile çalışırsak, orta gelir tuzağını da aşarız” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu konuşmasında dünya ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekerek, işadamlarını sürprizlere karşı uyardı:
“Ülke olarak kendi içimize odaklandığımız bu günlerde, biraz kafayı kaldırıp, dünya geneline bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum. 2015, küresel ekonomide sürprizlerle dolu bir yıl olacak. ABD, Avrupa, Rusya ve Çin ekonomileri dalgalı bir seyir izliyor. Ancak özellikle Avrupa ekonomilerinde canlanma devam ederse, Türkiye olumlu etkilenecek. 2015 öncesinde, gelişen ekonomiler hızlı büyürken, gelişmiş ekonomiler yavaş gitmekteydi. Bu yılsa, Hindistan hariç, tüm gelişen ekonomilerin yavaşlamakta olduğunu görüyoruz. Dünya üretiminin yüzde 85’ini yapan 20 büyük ekonomi, 2014 yılında yüzde 3,4 büyümüştü. Bu yıl bu oranın gerilemesi söz konusu. Gelişen ülkelerse geçen sene ortalama yüzde 4,5 büyümüştü. Bu seneki beklenti yüzde 4 civarında. Petrol fiyatlarının son dönemde artmasıyla Rusya ekonomisindeki daralma sınırlandı. Yine de bu yıl için küçülme yaşayacaklar.
Özetle dünyada bir toparlanma var, ama yetersiz. Hepimiz için söylüyorum! Sürprizlere hazır olup, risklerden uzak durmakta fayda var.”
7 Haziran seçimlerini anımsatan Hisarcıklıoğlu, yeni hükümetten işadamlarının beklentilerini ise şöyle sıraladı:
- Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı var. Yeniden bir yapısal reform gündemi oluşturarak, yeni bir büyüme hikâyesi yazmalıyız. Firmalarımızın yaşadığı çeşitli sıkıntılara hızlı çözümler üretmeliyiz.
- Damga vergisi, peşin vergi ve elektrikteki TRT payının kaldırılmasını; istihdam üzerinde yüklerin de rakiplerimiz seviyesine indirilmesi bekliyoruz.
- Vergi sistemi mevzuatı basit ve net olmalı ki, bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Üreten, alın teri döken müteşebbisleri, bürokrasinin-denetçinin insafına bırakmayalım. Vergisini aksatmadan ödemiş olanları ödüllendirelim.
- Yargı süreçleri mutlaka hızlandırılmalı. Zira gecikmiş adalet, adalet olmaktan çıkıyor. En basit davalar bile bir yıldan fazla sürüyor. Belirli bir tutarın altındaki ticari davalarda tahkim artık zorunlu olmalı.
- Keyfi kararla haksız yere bir müteşebbisin hayatını karartan bürokrat niye dokunulmaz olsun? Nasıl özel sektör yaptığı hatanın bedelini ödüyorsa, bürokrat da yaptığı hatanın bedelini ödemeli.
- Eğitimin niteliği konusunda maalesef beklediğimiz ölçüde mesafe alamadık. Bizim çocuklarımız; matematikte ve fende dünya sıralamasında bize yakışmayan yerde. Ekonomide bir üst lige çıkmak için mutlaka eğitim kalitemizi artırmalıyız.
Bankaların her fırsatta üzerlerine maliyet yüklediğini, eskiden sadece kredi faizleri ile oynarken şimdi bir de işlem ücreti belası çıkardıklarını anlatan Hisarcıklıoığlu, “Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Bankalar! Unutmayın! KOBİ’ler varsa, siz varsınız! Artık bu vicdansızlığı, bu ‘hep bana’, ‘hep bana’ anlayışını bırakın” diye seslendi.
TOBB’un Ankara’da yapılan 71. Genel Kuruluna iş dünyasının ekonomiye ilişkin uyarıları damgasını vurdu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yerel, bölgesel ve küresel riskler nedeniyle 2015’i 'düşe kalka geçecek bir yıl' olarak tanımladı.
“Ülkemize baktığımızda bizim dünya genelinden, 2 kat daha tedbirli ve dikkatli olmamız gerektiğini görüyoruz. Zira dünyadaki belli başlı jeopolitik risklerin tamamı, bizim çevremizdeki coğrafyada yaşanıyor. Düşen petrol fiyatları dış ticaret açığımızı olumlu etkilerken; ihracat, turizm, yatırım ve uluslararası müteahhitlik işlerimizi kısıtlıyor” diyen TOBB Başkanı, öncü göstergelerin çoğunun, büyümede zayıf bir görünüme işaret ettiğine dikkat çekti.
Hisarcıklıoğlu, “İç piyasada hem işler durgun, hem de tahsilatta, özellikle de çek’lerde giderek artan ölçüde sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için büyüme temposunu mutlaka artırmalıyız. Yılın ikinci yarısında, hem seçim döneminin geride kalması, hem de Avrupa’nın canlanmasıyla, iç piyasa ve ihracatın daha olumlu seyretmesini ve büyümenin hızlanmasını umuyoruz. Özetle 2015, düşe kalka yol alacağımız bir yıl olacak” diye konuştu.
TOBB Başkanı, üyelerine dünya sanayindeki gelişmeler konusunda bilgi verirken, dünyanın sanayide 4G’ye geçişi konuştuğunu söyledi. 4.Nesil sanayinin nasıl olduğunu ise şöyle özetledi:
“Sanayimizde de yapısal dönüşüm ihtiyacı var. Zira ürettiklerimiz çoğunlukla orta teknolojili ürünlerden oluşuyor. İleri teknoloji içeren ürünlerin payıysa bir türlü artmıyor. Şimdi Almanya başta olmak üzere dünya, ‘sanayi 4.0’a geçişi, yani 4. nesil sanayiyi konuşuyor. Yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Makineler arası iletişim ve karar alma dönemi başlıyor. Bu yeni dönemde daha az insan müdahalesi, daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma, daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçleri gelecek. Dördüncü Sanayi devrimi; parçalar, makineler ve insanlar arasındaki bağlantıyı artıracak, üretim sistemlerini hızlandıracak. Verimliliği yükseltecek. Gelir düzeyini, istihdamı ve yatırımları hızla artıracak. Öyle ki, bu sürece geçmeyi başaran ülkeler, her yıl, diğer ülkelere 5 yıl fark atar hale gelecek. Türkiye’nin bu büyük değişimin dışında kalmaması gerekiyor.”
Kişi başına 10 bin dolar gelirden 25 bin dolar gelire sıçramanın yolunun da ileri teknoloji üretmekten geçtiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Devletimizle birlikte, biyoteknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin güçlü olabileceği alanları belirleyip, bir strateji çerçevesinde, el birliği ile çalışırsak, orta gelir tuzağını da aşarız” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu konuşmasında dünya ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekerek, işadamlarını sürprizlere karşı uyardı:
“Ülke olarak kendi içimize odaklandığımız bu günlerde, biraz kafayı kaldırıp, dünya geneline bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum. 2015, küresel ekonomide sürprizlerle dolu bir yıl olacak. ABD, Avrupa, Rusya ve Çin ekonomileri dalgalı bir seyir izliyor. Ancak özellikle Avrupa ekonomilerinde canlanma devam ederse, Türkiye olumlu etkilenecek. 2015 öncesinde, gelişen ekonomiler hızlı büyürken, gelişmiş ekonomiler yavaş gitmekteydi. Bu yılsa, Hindistan hariç, tüm gelişen ekonomilerin yavaşlamakta olduğunu görüyoruz. Dünya üretiminin yüzde 85’ini yapan 20 büyük ekonomi, 2014 yılında yüzde 3,4 büyümüştü. Bu yıl bu oranın gerilemesi söz konusu. Gelişen ülkelerse geçen sene ortalama yüzde 4,5 büyümüştü. Bu seneki beklenti yüzde 4 civarında. Petrol fiyatlarının son dönemde artmasıyla Rusya ekonomisindeki daralma sınırlandı. Yine de bu yıl için küçülme yaşayacaklar.
Özetle dünyada bir toparlanma var, ama yetersiz. Hepimiz için söylüyorum! Sürprizlere hazır olup, risklerden uzak durmakta fayda var.”
7 Haziran seçimlerini anımsatan Hisarcıklıoğlu, yeni hükümetten işadamlarının beklentilerini ise şöyle sıraladı:
- Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı var. Yeniden bir yapısal reform gündemi oluşturarak, yeni bir büyüme hikâyesi yazmalıyız. Firmalarımızın yaşadığı çeşitli sıkıntılara hızlı çözümler üretmeliyiz.
- Damga vergisi, peşin vergi ve elektrikteki TRT payının kaldırılmasını; istihdam üzerinde yüklerin de rakiplerimiz seviyesine indirilmesi bekliyoruz.
- Vergi sistemi mevzuatı basit ve net olmalı ki, bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Üreten, alın teri döken müteşebbisleri, bürokrasinin-denetçinin insafına bırakmayalım. Vergisini aksatmadan ödemiş olanları ödüllendirelim.
- Yargı süreçleri mutlaka hızlandırılmalı. Zira gecikmiş adalet, adalet olmaktan çıkıyor. En basit davalar bile bir yıldan fazla sürüyor. Belirli bir tutarın altındaki ticari davalarda tahkim artık zorunlu olmalı.
- Keyfi kararla haksız yere bir müteşebbisin hayatını karartan bürokrat niye dokunulmaz olsun? Nasıl özel sektör yaptığı hatanın bedelini ödüyorsa, bürokrat da yaptığı hatanın bedelini ödemeli.
- Eğitimin niteliği konusunda maalesef beklediğimiz ölçüde mesafe alamadık. Bizim çocuklarımız; matematikte ve fende dünya sıralamasında bize yakışmayan yerde. Ekonomide bir üst lige çıkmak için mutlaka eğitim kalitemizi artırmalıyız.
Bankaların her fırsatta üzerlerine maliyet yüklediğini, eskiden sadece kredi faizleri ile oynarken şimdi bir de işlem ücreti belası çıkardıklarını anlatan Hisarcıklıoığlu, “Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Bankalar! Unutmayın! KOBİ’ler varsa, siz varsınız! Artık bu vicdansızlığı, bu ‘hep bana’, ‘hep bana’ anlayışını bırakın” diye seslendi.