Kent Haberleri
04 Eki 2015 18:19
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:31
Tarihi tersaneye beton santrali şoku!
Haliç Tersanesi’nin Taşkızak Tersanesi kısmına, Kasımpaşa-Sütlüce Tüneli’ne beton sağlamak için kurulan santrali Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu raportörü fark etti.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden 2 yıl sonra
kurulan ve Osmanlı’dan bu yana donanma ve sivil deniz
taşımacılığının en önemli üretim alanlarından biri olan Haliç
Tersanesi’nin Taşkızak Tersanesi kısmına, Kasımpaşa-Sütlüce
Tüneli’ne beton sağlamak için kurulan santrali, Beyoğlu bölgesinden
sorumlu olan İstanbul 2 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulu raportörü fark etti.
Haliç Tersanesi’nde yapılacak her türlü işlem hakkında yetkili
tek kurum olan Koruma Kurulu, kendisinden izin alınmadan yapılan
işlem için suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
TERSANE KAMU DENETİMİNDEN
UZAKLAŞTI
Haliç Tersanesinin gemi üretim alanlarının Tuzla gibi şehir
merkezlerinin dışına çıkarılması ile atıl duruma düştüğünü ve kamu
denetiminden uzaklaştığını belirten Kocaeli Üniversitesi Mimarlık
ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gül Köksal, Sembol
Uluslararası Yatırım ile Ekopark Turizm-Fine Otel’den oluşan
konsorsiyumun 2013 yılında Haliç Tersanesi’nin iki kolu olan
Taşkızak ve Camialtı Tersaneleri’ni içeren Haliçport ihalesini
kazanmasıyla bu sürecin hızlandığını belirtti.
Aynı zamanda Haliç Dayanışması üyesi olan Köksal, Haliç
Tersanesi’nin ’boş bir alanmış’ gibi düşünüldüğünü, tarihsel
öneminin göz ardı edildiğini belirterek, "Haliç Tersanesinin
bütünsel olarak korunması gerekiyor. Ancak tersanenin toprak değeri
üretim değerinden daha yüksek olduğu için, üretim değeri düşürüldü.
İnşaat alanı olarak görüldü" dedi.
6 ASIRLIK BİRİKİM 40-50 YILLIK YATIRIMLAR UĞRUNA FEDA
EDİLİYOR
Dünyada hala üretim işlevini sürdüren en eski tersane olarak
kabul edilen Haliç Tersanesi; Haliç, Camialtı ve Taşkızak
Tersanelerinden oluşuyor. Haliç Tersanesi’nde üretimin hala az da
olsa devam ettiğini vurgulayan Gül Köksal, "İstanbul deniz
ulaşımının yoğun olduğu bir deniz kenti. Haliç Tersanesi,
Bizans’tan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyete kadar kentteki deniz
ulaşımının ve araçlarının geliştirilmesi için üretimin halen devam
ettiği önemli bir yer" diye konuştu. Haliç Tersanesi’nin, 21.
yüzyılda gemi üretiminin yerinde izlenebildiği, kentin yararına
olan bir mekan olduğunun altını çizen Köksal, "Bu kültürel mekanı
geliştirmek, korumak ve gelecek nesillere taşımak, uluslararası bir
duyarlılıkla korumamız gerekir. Oysaki 6 asırlık birikim, 40-50
yıllık yatırımlar uğruna feda ediliyor" dedi.
Kendi döneminde dünyanın en büyük tersanesi olma özelliğini
taşıyan bu endüstriyel miras alanında ahşap, yelkenli gemiler inşa
havuzları, kışlaları, yelken dikim, kürek yapım atölyeleri,
dökümhane, cami, mektep, hamam ve çeşmeler yer alıyor. Taşkızak
Tersanesi’nde 1827’de ilk yüzer havuz, 1827’de ilk buharlı gemi,
1886 yılında Abdülhamid ve Abdülmecid adı verilen ilk denizaltı
gemileri inşa edildi.
Hürriyet/Ezgi Çapa