Gündem
08 Haz 2014 14:33
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:11
Şok rapor! Emlak balonu patladı!
CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı’nın Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın koordinasyonunda hazırladığı 94. Ekonomik Görünüm Raporu yayımlandı.
Konut sektörünün değerlendirildiği raporda, yılın ilk 4 ayında
konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5
gerileyerek 341 bin 463’e indiği, “ipotekli konut kredisiyle” satın
alınan konut sayısının da aynı dönemde yüzde 33,5 gerileyerek 104
bine düştüğü kaydedildi. Banka kredisiyle alınan konutlar başta
olmak üzere, konut talebinde bu yıl ciddi bir yavaşlama olduğu
belirtilen raporda, faizlerdeki artışın konut satışlarının
düşüşünde önemli rol oynadığı ifade edildi. Raporda, “AKP’nin
izlediği büyüme stratejisinin bel kemiğini inşaat sektörü
oluşturuyor. Bir dönem İspanya’nın uyguladığı ve küresel krizde
çökerek bu ülkeyi büyük bir kaosa sürükleyen modelin, 2007’den
sonra hızlı bir şekilde Türkiye’de uygulamaya konulduğu dikkati
çekiyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
“AKP’NİN SAADET ZİNCİRİ”
Raporda, AKP’nin yerel yönetimleri üzerinden, özellikle büyükşehirlerdeki imar rantlarını kullanarak “havuz müteahhitlerinin” inşa ettiği yüksek kuleler ve lüks rezidanslardan oluşan dışa kapalı bir “saadet zinciri” kurduğu iddia edildi. Raporda, “Bu saadet zincirinin diğer önemli halkalarını ise TOKİ ve Emlak Konut oluşturuyor. TOKİ ve Emlak Konut aracılığıyla yaratılan kupon arazilerde, hasılat paylaşımı modeliyle, iktidarın itimadına mazhar müteahhitlere kuleler veya lüks alışveriş merkezleri yapılmasının yolu açılıyor. Bu zincirin devamlılığını sağlayan unsur ise dışarıdan ucuz kaynak girişi. Bu modelde, bankaların dışarıdan topladığı borçlar vatandaşa kredi olarak kullandırılıyor. Böylece aileler hızla borçlandırılarak havuz müteahhitlerine yaptırılan konutlara talep yaratılıyor” denildi.
“KONUT ARZI TALEBİ AŞTI”
Raporda, AKP’nin uyguladığı bu modelin önünde, ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını azaltma kararı ve izlenen modelin bizzat kendi içsel kırılganlığı olmak üzere iki engel çıktığı da ifade edildi. Konuttaki saadet zinciri modelinde özellikle lüks projelerin, bir sonraki projeden gelecek parayla finanse edildiği kaydedilen raporda, “Modelin ilerleyişi, bu anlamda bisikletin ilerleyişine benziyor. Bisikletin dengede kalması için nasıl pedalın sürekli çevrilmesi gerekiyorsa bu projelerde finansmanın sağlanması için sürekli yeni projelerin uygulamaya konulması ve bu projelere talep yaratılması gerekiyor. Fakat uzun süredir konut arzı konut talebini aşmış durumda” denildi.
TÜİK’in verilerine göre 2013 ile 2014’ün ilk üç ayı arasında konut piyasasına yeni giren ve kullanma izin belgesi alan daire sayısının yaklaşık 956 bin, yeni konut satış rakamının ise 649 bin 341 olduğu belirtilen raporda, “Dolayısıyla, 2013’ün başından bu yana arz fazlası 306 bin 509 konut var. Bu, son 15 ayda üretilen konutların üçte birinin satılamadığını gösteriyor” denildi.
Konutta oluşan arz fazlasına rağmen yeni projelerin de hız kesmediğinin belirtildiği rapora göre 2014’ün ilk üç ayında yapı ruhsatı verilen daire sayısı 279 bin 306 ile son 3,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Rapora göre 2010’dan bu yılın Mart ayına kadar konut fiyatları yüzde 50,8 arterken, enflasyon ise yüzde 32,9’da kaldı. Yani konut fiyatları, genel fiyat seviyesinin 17,8 puan üzerinde arttı.
“AKP’NİN SAADET ZİNCİRİ”
Raporda, AKP’nin yerel yönetimleri üzerinden, özellikle büyükşehirlerdeki imar rantlarını kullanarak “havuz müteahhitlerinin” inşa ettiği yüksek kuleler ve lüks rezidanslardan oluşan dışa kapalı bir “saadet zinciri” kurduğu iddia edildi. Raporda, “Bu saadet zincirinin diğer önemli halkalarını ise TOKİ ve Emlak Konut oluşturuyor. TOKİ ve Emlak Konut aracılığıyla yaratılan kupon arazilerde, hasılat paylaşımı modeliyle, iktidarın itimadına mazhar müteahhitlere kuleler veya lüks alışveriş merkezleri yapılmasının yolu açılıyor. Bu zincirin devamlılığını sağlayan unsur ise dışarıdan ucuz kaynak girişi. Bu modelde, bankaların dışarıdan topladığı borçlar vatandaşa kredi olarak kullandırılıyor. Böylece aileler hızla borçlandırılarak havuz müteahhitlerine yaptırılan konutlara talep yaratılıyor” denildi.
“KONUT ARZI TALEBİ AŞTI”
Raporda, AKP’nin uyguladığı bu modelin önünde, ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını azaltma kararı ve izlenen modelin bizzat kendi içsel kırılganlığı olmak üzere iki engel çıktığı da ifade edildi. Konuttaki saadet zinciri modelinde özellikle lüks projelerin, bir sonraki projeden gelecek parayla finanse edildiği kaydedilen raporda, “Modelin ilerleyişi, bu anlamda bisikletin ilerleyişine benziyor. Bisikletin dengede kalması için nasıl pedalın sürekli çevrilmesi gerekiyorsa bu projelerde finansmanın sağlanması için sürekli yeni projelerin uygulamaya konulması ve bu projelere talep yaratılması gerekiyor. Fakat uzun süredir konut arzı konut talebini aşmış durumda” denildi.
TÜİK’in verilerine göre 2013 ile 2014’ün ilk üç ayı arasında konut piyasasına yeni giren ve kullanma izin belgesi alan daire sayısının yaklaşık 956 bin, yeni konut satış rakamının ise 649 bin 341 olduğu belirtilen raporda, “Dolayısıyla, 2013’ün başından bu yana arz fazlası 306 bin 509 konut var. Bu, son 15 ayda üretilen konutların üçte birinin satılamadığını gösteriyor” denildi.
Konutta oluşan arz fazlasına rağmen yeni projelerin de hız kesmediğinin belirtildiği rapora göre 2014’ün ilk üç ayında yapı ruhsatı verilen daire sayısı 279 bin 306 ile son 3,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Rapora göre 2010’dan bu yılın Mart ayına kadar konut fiyatları yüzde 50,8 arterken, enflasyon ise yüzde 32,9’da kaldı. Yani konut fiyatları, genel fiyat seviyesinin 17,8 puan üzerinde arttı.