Konut Haberleri
27 Kas 2014 07:15
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:12
Şimdi Fatih Hoca düşünsün
BBVA’nın Garanti Bankası’nın üzde 14.89 hisselerini 2.5 milyar dolara almasına sevinenler arasında Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı da bulunuyor. Aycı son çeyrekte ‘ilaç gibi gelen’ satışı, “BBVA’nın hisse alımıyla 3 puanımızı cebimize koyup gruptan çıktık. Gerisini Fatih Hoca düşünsün” dedi.
artışla 9.4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekti. Buna geçen
hafta açıklanan İspanyol BBVA’nın Garanti Bankası’nın yüzde 14.89
oranındaki hissesi için ödeyeceği 2.5 milyar dolar (5.5
milyar TL) dahil değil. Ancak bu satışın Başbakanlık Yatırım Ajansı
Başkanı İlker Aycı’nın 2014 hedefini yakalama açısından elini
oldukça rahatlattığını söylemek mümkün. Aycı, bu konudaki
memnuniyetini Türk milli takımının Avrupa Kupası’ndaki
performansına göndermede bulunarak şöyle dile getirdi: “Biz zaten
bu yıl yüzde 10 yukarıdaydık. BBVA’nın hisse alımıyla 3 puanımızı
cebimize koyup gruptan çıktık. Gerisini Fatih (Terim) Hoca
düşünsün.”
ŞANSLI ÜLKELER İÇİNDEYİZ
Türkiye’nin son 4-5 yıldır doğrudan yatırım çekme açısından bulunduğu bölgede pozitif ayrıştığını belirten Aycı, “Polonya’yı 4 yıldır geride bırakıyoruz. Bu coğrafyada bir tek Suudi Arabistan var daha fazla yatırım çeken. O da doğal kaynakları nedeniyle ilgi görüyor. Biz bu yılı 13.5 milyar ya da 14 milyar doların üzerinde kapatabiliriz” dedi. Türkiye’nin yabancı yatırım çekme çabaları için belirledikleri yeni stratejilerini anlatmak üzere bir grup basın mensubuyla bir araya gelen Aycı, başta Brezilya olmak üzere BRICS ülkelerinde yatırımcıları hayal kırıklığına uğratacak gelişmelerin yaşandığını söyledi. Aralarında Türkiye’nin de olduğu yeni bir grubun öne çıktığını kaydeden Aycı “Belki şu anda kredi derecelendirme kuruluşları görmeyebilir ama Türkiye yatırım çekme açısından şanslı. Meksika, Polonya, Hindistan, Güney Afrika, Tayland, Vietnam ve Türkiye yatırım çekme liginin en üst sıralarında” dedi.
KAPIDA BEKLEYENLER VAR
Yakın zamanda Türkiye’nin komşu ve çevre ülkelerine yatırım yapmış ancak mutsuz olan yabancılarla görüştüklerini söyleyen Aycı, “Yeni stratejimizde mutsuz yatırımcıları da Türkiye’ye çekmek var” diye konuştu. Türkiye’nin artık nicelikten çok nitelik olarak da gelen yatırımları değerlendireceğini belirten Aycı yeni stratejiye ilişkin şu detayları verdi: “Bundan sonra Ar-Ge ve inovasyon odaklı yatırımları hedefliyoruz. İleri teknoloji ve yeni istihdam yaratılması bizim için önemli. Hükümetin açıkladığı 25 öncelikli alana uyumlu bir şekilde stratejimizi belirledik. 2015-16-17 yılları Türkiye’nin yabancı yatırımda sıçrama yapacağı yıllar olacak. 2023’lere doğru yılda 25 milyar dolar yatırım çeken ülkeler ligine girmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve invasyon yatırımında kapıda bekleyenler var.”
Sadece enerjiye 5-6 milyar gelir
YENİ yatırım çekme stratejisini belirlerken, yatırımcıların genel eğilimlerini, Türkiye’ye yönelik bakış açılarını, beklenti ve taleplerini de gözönüne aldıklarını söyleyen Aycı, “Ar-Ge ve inovasyon derken bu konudaki bazı girişimleri belli bir noktaya getirdik. 3 yıllık stratejimizde bu alana odaklandık. Örneğin önümüzdeki dönemde enerji sektöründe yılda 5-6 milyar dolar yatırımı rahatlıkla çekebilir. Sinyaller de alıyoruz. Artık ABD’liler de nükleer için temasta.”
En büyük sorun hukuk güvencesi
TÜRKİYE ekonomisine ilişkin değerlendirmelerinde son derece pozitif ifadeler kullanan Aycı, ‘Ülkede gerçekten herşey bu kadar mükemmel mi, kötü giden bir şey yok mu?’ sorusuna şöyle cevap verdi: “Hâlâ üzerinde çalışmamız gereken birçok konu var. Örneğin yatırımcının en büyük derdi hukuk güvenliği. İcra-iflas konularında sürat ve standart istiyorlar. Hukuk dışında ikinci sorun yatırım arazisi sıkıntısı.”
12 TIR çimentoya bir tıbbi cihaz
“BUNDAN sonrası için değer transferi yapabileceğimiz işleri daha çok hedefliyor olacağız” diyen Aycı, enerji, ilaç, kimya, bilişim ve telekom sektöründen şirketlerle görüştüklerini söyledi. Şirketlerle öncelikle Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye taşımalarını konuştuklarını belirten Aycı sağlık sektörü yeni yatırım alacakları önemli bir alan olduğunu söyledi. Aycı, “Sağlık turizmi, yerli tıbbi cihaz üretimi odaklandığımız alanlar. Bir ceket Türkiye’den dünyaya 36 dolara satılırken, İtalya bunu 188 dolara satıyor. Aynı şekilde bir tıbbi cihaz almak için 12-13 TIR çimento satmak gerekiyor. Biz artık tıbbi cihazı burada geliştirip üretecek yatırımları hedefliyoruz” dedi.
ŞANSLI ÜLKELER İÇİNDEYİZ
Türkiye’nin son 4-5 yıldır doğrudan yatırım çekme açısından bulunduğu bölgede pozitif ayrıştığını belirten Aycı, “Polonya’yı 4 yıldır geride bırakıyoruz. Bu coğrafyada bir tek Suudi Arabistan var daha fazla yatırım çeken. O da doğal kaynakları nedeniyle ilgi görüyor. Biz bu yılı 13.5 milyar ya da 14 milyar doların üzerinde kapatabiliriz” dedi. Türkiye’nin yabancı yatırım çekme çabaları için belirledikleri yeni stratejilerini anlatmak üzere bir grup basın mensubuyla bir araya gelen Aycı, başta Brezilya olmak üzere BRICS ülkelerinde yatırımcıları hayal kırıklığına uğratacak gelişmelerin yaşandığını söyledi. Aralarında Türkiye’nin de olduğu yeni bir grubun öne çıktığını kaydeden Aycı “Belki şu anda kredi derecelendirme kuruluşları görmeyebilir ama Türkiye yatırım çekme açısından şanslı. Meksika, Polonya, Hindistan, Güney Afrika, Tayland, Vietnam ve Türkiye yatırım çekme liginin en üst sıralarında” dedi.
KAPIDA BEKLEYENLER VAR
Yakın zamanda Türkiye’nin komşu ve çevre ülkelerine yatırım yapmış ancak mutsuz olan yabancılarla görüştüklerini söyleyen Aycı, “Yeni stratejimizde mutsuz yatırımcıları da Türkiye’ye çekmek var” diye konuştu. Türkiye’nin artık nicelikten çok nitelik olarak da gelen yatırımları değerlendireceğini belirten Aycı yeni stratejiye ilişkin şu detayları verdi: “Bundan sonra Ar-Ge ve inovasyon odaklı yatırımları hedefliyoruz. İleri teknoloji ve yeni istihdam yaratılması bizim için önemli. Hükümetin açıkladığı 25 öncelikli alana uyumlu bir şekilde stratejimizi belirledik. 2015-16-17 yılları Türkiye’nin yabancı yatırımda sıçrama yapacağı yıllar olacak. 2023’lere doğru yılda 25 milyar dolar yatırım çeken ülkeler ligine girmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve invasyon yatırımında kapıda bekleyenler var.”
Sadece enerjiye 5-6 milyar gelir
YENİ yatırım çekme stratejisini belirlerken, yatırımcıların genel eğilimlerini, Türkiye’ye yönelik bakış açılarını, beklenti ve taleplerini de gözönüne aldıklarını söyleyen Aycı, “Ar-Ge ve inovasyon derken bu konudaki bazı girişimleri belli bir noktaya getirdik. 3 yıllık stratejimizde bu alana odaklandık. Örneğin önümüzdeki dönemde enerji sektöründe yılda 5-6 milyar dolar yatırımı rahatlıkla çekebilir. Sinyaller de alıyoruz. Artık ABD’liler de nükleer için temasta.”
En büyük sorun hukuk güvencesi
TÜRKİYE ekonomisine ilişkin değerlendirmelerinde son derece pozitif ifadeler kullanan Aycı, ‘Ülkede gerçekten herşey bu kadar mükemmel mi, kötü giden bir şey yok mu?’ sorusuna şöyle cevap verdi: “Hâlâ üzerinde çalışmamız gereken birçok konu var. Örneğin yatırımcının en büyük derdi hukuk güvenliği. İcra-iflas konularında sürat ve standart istiyorlar. Hukuk dışında ikinci sorun yatırım arazisi sıkıntısı.”
12 TIR çimentoya bir tıbbi cihaz
“BUNDAN sonrası için değer transferi yapabileceğimiz işleri daha çok hedefliyor olacağız” diyen Aycı, enerji, ilaç, kimya, bilişim ve telekom sektöründen şirketlerle görüştüklerini söyledi. Şirketlerle öncelikle Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye taşımalarını konuştuklarını belirten Aycı sağlık sektörü yeni yatırım alacakları önemli bir alan olduğunu söyledi. Aycı, “Sağlık turizmi, yerli tıbbi cihaz üretimi odaklandığımız alanlar. Bir ceket Türkiye’den dünyaya 36 dolara satılırken, İtalya bunu 188 dolara satıyor. Aynı şekilde bir tıbbi cihaz almak için 12-13 TIR çimento satmak gerekiyor. Biz artık tıbbi cihazı burada geliştirip üretecek yatırımları hedefliyoruz” dedi.