Ekonomi
26 Tem 2017 16:32
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:19
Seyahat uyarısı Almanları engellemedi
Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilimin ardından Alman bakandan gelen seyahat uyarısı korkulduğu gibi rezervasyon iptallerine neden olmadı. TÜRSAB Yurt Dışı Temsilcisi Hüseyin Baraner, satışların aynı şekilde sürdüğünü bildirdi.

Alman bakanın seyahat uyarısı sonrası korkulduğu gibi iptaller
yaşanmadığını belirten TÜRSAB Yurt Dışı Temsilcisi Hüseyin Baraner,
satışların aynı şekilde sürdüğünü bildirdi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yurt Dışı
Temsilcisi Hüseyin Baraner, Türkiye ile Almanya arasındaki turizm
ilişkilerinin 40 yıldır dünyaya örnek gösterildiğini belirterek,
"Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Türkiye'ye seyahat
uyarısını sertleştirmesi tesir etmedi. Biz iptaller gelir diye
korkuyorduk, o iptaller gelmedi. Satışlar aynı şekilde devam
ediyor." dedi.
Almanya'da farklı turizm şirketleri bulunan Baraner, Türkiye
ile Almanya arasındaki turizm ilişkilerinin 40 yıldır dünyaya örnek
gösterildiğini söyledi.
TÜRK SAHİLLERİNİ SEVİYORLAR
Antalya ve Ege sahillerini ilk defa keşfedenlerin arasında
Alman turistler olduğunu hatırlatan Baraner, Almanların Türkiye
sahillerini çok sevdiğini ve buralarda tatil yapma isteklerinden
dolayı 1980'li yıllarda yatırım heyecanının arttığını ifade
etti.
Baraner, 1983'ün Mayıs ayında ilk Almanya charter uçağının
Türkiye'de Antalya'ya indiğini ve bunun devamında her gün
Antalya'ya 100 turistin geldiğini anlattı.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vizyonuyla 1983'den itibaren
turizmde yatırım seferberliği başlatıldığını dile getiren Baraner,
Akdeniz sahillerinde sürekli yeni otellerin açıldığını ve bölgeye
gelen turistin yüzde 80'inin Alman olduğunu anımsattı.
Yaklaşık 40 yılda iş birliklerinin, manevi bağların,
dostlukların oluştuğuna işaret eden Baraner, Almanya'daki seyahat
acentelerinin Türkiye'deki otellere destek verdiğini, turist
sayısının 5 milyona kadar çıktığını ifade etti.
POZİTİF AYRIMCILIK
Alman turistlere zaman zaman pozitif ayrımcılık yaptıklarını
belirten Baraner, dünyada hiçbir tatil yöresinin eskisi kadar masum
olmadığını ve her yörenin kendine has sorunları olduğuna
değindi.
Baraner, "Almanya-Türkiye arası ilişkilerin sıcak tutulması
Türk turizmi için son derece önemli. Çünkü Alman turistin gelmediği
destinasyonların ticari olarak ayakta kalması çok zorlaşıyor."
dedi.
Almanya'nın dünyaya en büyük turist gönderen ülke kapasitesine
sahip olduğuna dikkati çeken Baraner, bu ülkenin Türkiye'ye çok
uygun müşteri profiline sahip olduğunu kaydetti.
1001 ALMAN GELECEK
Özellikle çocuklu Alman aileler, emekliler ve sporcuların Türkiye'ye çok düşkün olduğunu vurgulayan Baraner, "Alman pazarı bizim için büyük bir potansiyel oluşturuyor. Eylülde Almanya'daki federal parlamento seçimlerinden sonra iki tarafın da yumuşayacağına, eski ilişkilerin yeniden düzeleceğine hatta yeni işbirliğinin geliştirileceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Türk otelciler olarak "1001 Dost Projesi" ile 2018 yılında bin
bir Alman'ı Türkiye'ye davet edeceklerine anlatan Baraner, projenin
Almanya'da başladığını bildirdi.
Almanya'dan diğer ülkelere giden turistlerin bir kısmının
sıkıntılı tatil geçirdiğine değinen Baraner, şunları söyledi:
"Aradıklarını bulamadılar, onun için Türkiye'ye dönüş var.
İnsanlar siyasetten sıkıldı iki tarafta da artık normale dönmek
istiyor. Bu da piyasaların önünü açıyor. Almanya Dışişleri Bakanı
Sigmar Gabriel'ın Türkiye'ye seyahat uyarısını sertleştirmesi tesir
etmedi. Biz iptaller gelir diye korkuyorduk, o iptaller gelmedi.
Satışlar aynı şekilde devam ediyor. Satışlar böyle devam ederse her
şeye rağmen çok iyi bir ekim-kasım ayı yaşayacağımıza inanıyorum.
Geçen yıl 3 milyon Alman gelmişti, bu yıl 3,5 milyon Alman'ı
geçeceğimize inanıyorum ve 2018 yılında da 4 milyonu yeniden
aşacağız. Türkiye'ye en iyi yılımızda 5,5 milyon Alman
gelmişti."
Baraner, Almanya'da önemli bir televizyon kanalının
Türkiye'den dönen tatilcilerle röportaj gerçekleştirdiğini ve
hepsinin güzel açıklamalar yaptığını ifade etti.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin de
Türkiye ile Almanya'nın geçmişe dayanan güçlü bağları ve birikimle
kurulmuş ticari ilişkileri olduğunu söyledi.
İki ülke arasında 35 milyar doları aşan bir ticari hacminin
söz konusu olduğuna dikkati çeken Çetin, "Karşılıklı ciddi
yatırımlar yapılmış durumda. Türkiye'de 6 bin 800 civarında Alman
sermayeli şirket bulunuyor. Milyonlarca Türk kökenli insanımız
Almanya'da ikamet ediyor, orada üretiyorlar, ekonomiye dinamizm
sağlıyorlar." dedi.
ALMANYA EN BÜYÜK İKİNCİ PAZAR
ALMANYA EN BÜYÜK İKİNCİ PAZAR
Antalya ile Almanya'nın da ilişkilerinin çok daha güçlü
olduğunu anlatan Çetin, şunları kaydetti:
"Almanya, turizmde Rusya ile en büyük ikinci pazarımız. Bu
ülkeden her yıl 3 milyonun üzerinde turist ağırlıyoruz. 300 milyon
doların üzerinde ticari hacmimiz mevcut. Binlerce Alman kentimizde
ikamet ediyor, birlikte komşu olarak yaşıyoruz. Odamıza kayıtlı 3
bin 100 yabancı ortaklı firma içerisinde 450 Alman ortaklı firma
bulunuyor. Almanya ve Antalya sivil toplum örgütleri arasında güçlü
bağlar kurulmuş durumda."
Kurulan iş birliği sayesinde birçok alanda birlikte ilerleme
imkanı olacağını bildiren Çetin, bu birlikteliğe, bölgedeki
ekonomik gelişmeleri yönlendirme, göç politikaları ve mülteci
sorunları gibi alanlarda da ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Son dönemde siyasi zeminde istenmeyen bir gerginliğin
yaşandığını dile getiren Çetin, "Biz de 'eski dost düşman olmaz'
diye bir söz vardır. Karşılıklı çıkarlarımız için yaşanan bu
gerginliğin yılların birikimiyle kurulmuş güçlü bağlarımıza daha
fazla zarar vermeden bir an önce sonlanacağına inanıyorum." diye
konuştu.