Konut Haberleri
23 Ara 2016 07:25
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:54
Şehirler akıllanıyor!
Kamu Teknoloji Platformu’nun başlattığı “akıllı şehirlere dönüşüm hareketi” ile 2023’e kadar Türkiye’den en az 3 akıllı şehir çıkması hedefleniyor. Akıllı duraklar ve akıllı çöp toplama gibi onlarca yeni uygulama hayatımıza girecek...
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, 2100 yılına gelindiğinde dünya
üzerindeki 10.8 milyar insanın yüzde 84’ü şehirlerde yaşayacak.
Dünya giderek kentleşirken, şehirler, işsizlik ve suç gibi
toplumsal sorunlara da maruz kalıyor. Enerji verimliliği ihtiyacı
daha acil hale geliyor ve nüfus artışı şehir altyapısı üzerinde
büyük baskı oluşturuyor. Ancak geleceğin şehirleri, toprağı, suyu,
enerjiyi ve diğer kaynakları en verimli biçimde kullanan,
sürdürülebilir akıllı şehirler de olabilir. Akıllı şehirler
konusunda çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşu Kamu Teknoloji
Platformu (KTP), “Akıllı Şehirlere Dönüşüm Hareketi” başlattı.
Hareketin ilginç bir hedefi var. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023
hedeflerine, “Türkiye’den üç akıllı şehir çıkması” hedefinin
eklenmesi. Bu kapsamda öncelikle çalışma yapılacak iller Sakarya,
Gaziantep, Kayseri, Antalya ve Trabzon olarak belirlendi. Bunlardan
en az üçünün, 2023’e kadar akıllı şehir haline dönüştürülmesi
hedefleniyor.
Tabii geleneksel şehirlerden akıllı şehirlere dönüşüm bir gecede olacak bir şey değil. Kamu Teknoloji Platformu Başkanı Erdem Akçıl, akıllı şehirlere dönüşümün Türkiye’nin teknolojik dönüşümünün en önemli parametrelerinden biri olduğunu belirterek, “Kentleşme ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmek için harekete geçerek geleceği planlamak zorundayız. Avrupa Birliği akıllı şehirleri altı başlıkta topluyor: Akıllı çevre, akıllı ekonomi, akıllı toplum, akıllı ulaşım, akıllı yaşam ve akıllı yönetim. Biz de bu altı alanda yatırım projeleri ile hayatı kolaylaştıracağız. Örneğin, akıllı kavşaklar trafiği rahatlatacak. Ya da kamu binalarını akıllı hale getirerek ile yüzde 20’den fazla enerji tasarrufu sağlayacağız. Her yerde gördüğümüz en büyük problem ulaşım, en küçük ilde de var, en büyükte de. Ulaştırma konusundaki akıllı çözümler, akıllı şehirlerin en önemli özelliği olacak” diyor.
Akıllı şehirleri tetikleyen ana konunun zaten mobilite ve insanların bir yerden bir yere en etkin şekilde gitme isteği olduğunu belirten Akçıl, şöyle devam ediyor: “Mevcut altyapı bunu kaldırmayacağı için inovatif çözümler gerekiyor. Uber gibi araç paylaşım uygulamaları bunlardan biri. Toplu taşımanın gelişmiş olması ve otobüs filolarının gaz veya elektrikle çalışması önemli. Dünyada birçok büyük şehir 10 yıl içinde elektrikli ve hatta akıllı araçların kullanımına hazırlanıyor. Türkiye’de belediyelerde elektrikli otobüslere geçilmesiyle alakalı çalışmalar var. Bir vatandaş evinden çıkıp işe, hastaneye, okula giderken, evi ile varış noktası arasında araçların senkronizasyonunu sağlayıp, bir mantık oluşturmalıyız. Bir telefon uygulaması ile bunlar yapılabilir. İstanbul gibi büyük metropollerde, otobüsle vapurun bir bağlantısı yok. Vapurdan iniyorsunuz belki otobüsü yarım saat bekliyorsunuz. Örneğin otobüse binmek için bir durağa gittiğinizde, durağın üzerindeki barkodu telefonunuzdaki ilgili uygulamaya okuttuktan sonra, o durağa doğru hareket halinde olan otobüslerin haritada nerede olduğunu, size ne zaman ulaşacaklarını görebiliyor olmanız bir akıllı şehir uygulamasıdır.”
ABD Başkanı Barack Obama, ülkenin kuzeyindeki karasularında petrol ve doğalgaz çıkarılmasını süresiz olarak yasakladığını duyurdu. Kanada da benzer bir adım atarak, kendi Kuzey Kutup bölgelerinde petrol ve gaz arama faaliyetlerini donduracağını açıkladı. Greenpeace Amerika adına konuşan Mary Sweeters, “Kuzey Kutbu ve Atlantik Okyanusu çevresinde yaşayan bölge halkı uzun zamandır bu anı bekliyordu. Bu karar, Kuzey Kutbu ve Atlantik sularının petrol sondajının yarattığı tahribata karşı korunması için Başkan Obama’nın attığı en güçlü adım. Denizleri petrol ve gaz endüstrisinden korumak hem bu ekosistemlerde yaşayan halk hem de iklim değişikliğini önlemeye çalışan küresel hareket için önemli bir dönüm noktası fakat ABD açık denizlerde sondaj izinleri vermeye son verene kadar işimiz bitmeyecek” dedi.
DÜNYA Ekonomik Forumu’nun açıkladığı listeye göre, 2016 yılının en sürdürülebilir 10 şehri şu şekilde: 1- Zürih (İsviçre), 2- Singapur, 3- Stokholm (İsveç), 4- Viyana (Avusturya), 5- Londra (Birleşik Krallık), 6- Frankfurt (Almanya), 7- Seul (Güney Kore), 8- Hamburg (Almanya), 9- Prag (Çek Cumhuriyeti), 10- Münih (Almanya). Arcadis’in Sürdürülebilir Şehir Endeksi’ne dayanan listede, sürdürülebilirlik üç ana başlık altında toplanıyor: Sosyal, çevresel ve ekonomik. Sağlıktan, eğitim ve iş-sosyal yaşam dengesine, iş yapma kolaylığından, enerji tüketimi, yenilenebilir enerji ve yeşil alanlara pek çok kriter değerlendiriliyor.
DÜNYA Bankası, Sürdürülebilir Şehirler Projesi için Türkiye’ye vereceği 132.7 milyon dolarlık krediyi onayladı. Proje, Türkiye’de şehirlerin ekonomik, çevre ve sosyal sürdürülebilirliğini desteklemeyi amaçlayan projeler dizisinin ilki. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, “Onlarca yıldır Türkiye’de kentsel nüfus artıyor, şehirler idari görev bölgelerini aşacak şekilde genişliyor. Kentsel büyümeye ve ülkenin daha küçük şehirlerinde istihdam olanakları yaratılmasına katkıda bulunacak bu proje ile Türkiye’nin şehirleşme sürecini ve bu sürecin daha kapsayıcı hale gelmesini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.
AKÇIL, mevcut şehirleri büyütmek yerine, yakınlarına yeni uydu kentler kurulmasının da bir öneri olduğunu belirterek, Katar örneğini veriyor. 2022’de Katar’ın Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağını söyleyen Akçıl, “Bu kapsamda sıfırdan kurulan bir şehir var: Lusail City. Dünyanın ilk sıfırdan kurulan akıllı şehri. Türkiye’nin burada şehircilik ve enerji anlamında öğrenmesi gereken şu: Önce altyapısı yapılmış, ekonomisi planlanmış, bu şehir kendini nasıl yaşatacak ve kendi kendine nasıl yetecek incelenmiş. Mesela şehirde kazı yapmak yasak. Şehrin altında tüneller var. Elektrik veya su gibi bir konuda sorun yaşadığınızda o tünellerden girip, sorunu orada çözüyorsunuz. İstanbul’da çok mümkün olmayabilir ama Kayseri’de niye yapmayasınız? Kayseri’de akıllı şebekeler çok iyi bir noktada. Başarı hikâyelerimiz Türkiye’de var” diyor.
Tabii geleneksel şehirlerden akıllı şehirlere dönüşüm bir gecede olacak bir şey değil. Kamu Teknoloji Platformu Başkanı Erdem Akçıl, akıllı şehirlere dönüşümün Türkiye’nin teknolojik dönüşümünün en önemli parametrelerinden biri olduğunu belirterek, “Kentleşme ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmek için harekete geçerek geleceği planlamak zorundayız. Avrupa Birliği akıllı şehirleri altı başlıkta topluyor: Akıllı çevre, akıllı ekonomi, akıllı toplum, akıllı ulaşım, akıllı yaşam ve akıllı yönetim. Biz de bu altı alanda yatırım projeleri ile hayatı kolaylaştıracağız. Örneğin, akıllı kavşaklar trafiği rahatlatacak. Ya da kamu binalarını akıllı hale getirerek ile yüzde 20’den fazla enerji tasarrufu sağlayacağız. Her yerde gördüğümüz en büyük problem ulaşım, en küçük ilde de var, en büyükte de. Ulaştırma konusundaki akıllı çözümler, akıllı şehirlerin en önemli özelliği olacak” diyor.
Akıllı şehirleri tetikleyen ana konunun zaten mobilite ve insanların bir yerden bir yere en etkin şekilde gitme isteği olduğunu belirten Akçıl, şöyle devam ediyor: “Mevcut altyapı bunu kaldırmayacağı için inovatif çözümler gerekiyor. Uber gibi araç paylaşım uygulamaları bunlardan biri. Toplu taşımanın gelişmiş olması ve otobüs filolarının gaz veya elektrikle çalışması önemli. Dünyada birçok büyük şehir 10 yıl içinde elektrikli ve hatta akıllı araçların kullanımına hazırlanıyor. Türkiye’de belediyelerde elektrikli otobüslere geçilmesiyle alakalı çalışmalar var. Bir vatandaş evinden çıkıp işe, hastaneye, okula giderken, evi ile varış noktası arasında araçların senkronizasyonunu sağlayıp, bir mantık oluşturmalıyız. Bir telefon uygulaması ile bunlar yapılabilir. İstanbul gibi büyük metropollerde, otobüsle vapurun bir bağlantısı yok. Vapurdan iniyorsunuz belki otobüsü yarım saat bekliyorsunuz. Örneğin otobüse binmek için bir durağa gittiğinizde, durağın üzerindeki barkodu telefonunuzdaki ilgili uygulamaya okuttuktan sonra, o durağa doğru hareket halinde olan otobüslerin haritada nerede olduğunu, size ne zaman ulaşacaklarını görebiliyor olmanız bir akıllı şehir uygulamasıdır.”
ABD Başkanı Barack Obama, ülkenin kuzeyindeki karasularında petrol ve doğalgaz çıkarılmasını süresiz olarak yasakladığını duyurdu. Kanada da benzer bir adım atarak, kendi Kuzey Kutup bölgelerinde petrol ve gaz arama faaliyetlerini donduracağını açıkladı. Greenpeace Amerika adına konuşan Mary Sweeters, “Kuzey Kutbu ve Atlantik Okyanusu çevresinde yaşayan bölge halkı uzun zamandır bu anı bekliyordu. Bu karar, Kuzey Kutbu ve Atlantik sularının petrol sondajının yarattığı tahribata karşı korunması için Başkan Obama’nın attığı en güçlü adım. Denizleri petrol ve gaz endüstrisinden korumak hem bu ekosistemlerde yaşayan halk hem de iklim değişikliğini önlemeye çalışan küresel hareket için önemli bir dönüm noktası fakat ABD açık denizlerde sondaj izinleri vermeye son verene kadar işimiz bitmeyecek” dedi.
DÜNYA Ekonomik Forumu’nun açıkladığı listeye göre, 2016 yılının en sürdürülebilir 10 şehri şu şekilde: 1- Zürih (İsviçre), 2- Singapur, 3- Stokholm (İsveç), 4- Viyana (Avusturya), 5- Londra (Birleşik Krallık), 6- Frankfurt (Almanya), 7- Seul (Güney Kore), 8- Hamburg (Almanya), 9- Prag (Çek Cumhuriyeti), 10- Münih (Almanya). Arcadis’in Sürdürülebilir Şehir Endeksi’ne dayanan listede, sürdürülebilirlik üç ana başlık altında toplanıyor: Sosyal, çevresel ve ekonomik. Sağlıktan, eğitim ve iş-sosyal yaşam dengesine, iş yapma kolaylığından, enerji tüketimi, yenilenebilir enerji ve yeşil alanlara pek çok kriter değerlendiriliyor.
DÜNYA Bankası, Sürdürülebilir Şehirler Projesi için Türkiye’ye vereceği 132.7 milyon dolarlık krediyi onayladı. Proje, Türkiye’de şehirlerin ekonomik, çevre ve sosyal sürdürülebilirliğini desteklemeyi amaçlayan projeler dizisinin ilki. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, “Onlarca yıldır Türkiye’de kentsel nüfus artıyor, şehirler idari görev bölgelerini aşacak şekilde genişliyor. Kentsel büyümeye ve ülkenin daha küçük şehirlerinde istihdam olanakları yaratılmasına katkıda bulunacak bu proje ile Türkiye’nin şehirleşme sürecini ve bu sürecin daha kapsayıcı hale gelmesini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.
AKÇIL, mevcut şehirleri büyütmek yerine, yakınlarına yeni uydu kentler kurulmasının da bir öneri olduğunu belirterek, Katar örneğini veriyor. 2022’de Katar’ın Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağını söyleyen Akçıl, “Bu kapsamda sıfırdan kurulan bir şehir var: Lusail City. Dünyanın ilk sıfırdan kurulan akıllı şehri. Türkiye’nin burada şehircilik ve enerji anlamında öğrenmesi gereken şu: Önce altyapısı yapılmış, ekonomisi planlanmış, bu şehir kendini nasıl yaşatacak ve kendi kendine nasıl yetecek incelenmiş. Mesela şehirde kazı yapmak yasak. Şehrin altında tüneller var. Elektrik veya su gibi bir konuda sorun yaşadığınızda o tünellerden girip, sorunu orada çözüyorsunuz. İstanbul’da çok mümkün olmayabilir ama Kayseri’de niye yapmayasınız? Kayseri’de akıllı şebekeler çok iyi bir noktada. Başarı hikâyelerimiz Türkiye’de var” diyor.