Konut Haberleri
02 Kas 2017 12:47
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:31
Savaş Ay'ın mirası çocukları birbirine düşürdü!
Ünlü gazeteci Savaş Ay'ın 2013'te hayatını kaybetmesiyle birlikte iki mirasçı kardeş birbirine düştü. Ay'ın Bodrum'da bulunan yazlığını paylaşamayan aile üyeleri mahkemelik oldu.
Gırtlak kanseri tedavisi gördüğü hastanede, 9 Kasım 2013 tarihinde,
59 yaşında hayatını kaybeden gazeteci yazar Savaş Ay'ın Torba'da
sahibi olduğu yazlık, mirasçı iki kardeşi birbirine düşürdü.
Yazlıkla ilgili açılan dava için Ay'ın kızı Sanem Dolun Ay, 31 Ekim
Salı günü Muğla'ya geldi.
Anne- kıza gözaltı
Ay'a annesi Türkan Demir de eşlik etti. Anne-kız, avukatları Ahmet Erdem Uslaş'ın eşliğinde, Torba'ya yazlığı görmeye gitti. Bu durum üzerine diğer mirasçı Can Ay'ın 'konut dokunulmazlığını ihlal'den suç duyurusunda bulunmasıyla Sanem Dolun Ay ve annesi Demir, aynı gün gözaltına alındı. Anne-kız, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı.
'Mahkeme ona vermedi'
Konuyla ilgili açıklama yapan avukat Uslaş, anneyle kızının gece boyunca nezarethanede kaldığını belirterek, yaşananları şöyle anlattı: "İstanbul'da, Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava bulunuyor. O davada, bu evin mühürlenmesine ve de anahtarlarının teslimine dair verilmiş ara kararlar var. Burası boş ev niteliğinde olan, tereke malı olan bir evdir. Dün akşam müvekkillerim, bu evi bana göstermek istediler. Ben de arabayla bizzat kendilerini evin önüne kadar götürdüm. O sırada, meğerse yine kanuna aykırı şekilde Can Ay ailesiyle birlikte girmiş, kullanıyormuş. Dediğim gibi böyle bir yetkisi yok. Onun varsa müvekkilimin de var. Dolayısıyla kimse, kimseye üstün olmadığı için mirasçılık anlamında böyle bir yetkisi yok. Mahkemenin orayı, ona vermişliği de yok.
'Babamın evine girdiğim için...'
Sanem Dolun Ay ise babasının ölümüne kadar üvey ağabeyi Can Ay ile arasının çok iyi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "19 yaşındayım. Dün geceyi önce gözaltında sonra nezarethaneye sevk edilerek, geçirdim. Sabah da emniyet tarafından adliyeye bırakıldım. Şu anda, burada bulunmanın sebebi, babamla her yazı geçirdiğim yazlığa babamın vefatından sonra girmiş bulunmam. Diğer mirasçı Can Ay, mühürlenmiş olması gereken bu evi kullanmaktaymış. Bunu görmüş olduk. Aynı zamanda, kullandıkları bu eve bizim girmiş olmamız sebebiyle hakkımızda şikayette bulundular. Bu şikayetleri, ciddiye alındı. Böylece ben, babamın evine girdiğim için bir geceyi annemle nezarette geçirdim.
'Mirasın tamamını istiyor'
Şikayetçi olan şahıs, ağabeyim. Baba bir, anne ayrı, üvey ağabeyimdir. 16 yaşıma kadar babamın vefatına kadar kendisiyle gayet güzel bir ilişkimiz vardı. Bahsedilen evde, birlikte tatilimizi de yapardık. Babamın vefatından sonra birdenbire tavrı tamamen değişti; düşmanca bir hal aldı. Kendisi, mirasın tamamına sahip olmak istiyor. Benim de hakkımdan feragat etmem için elimden gelen her türlü gücü kullanıyor. Ona kalsa ben okulumu da okuyamayayım, kaldığım evden de çıkarılayım, herhangi bir maddi gelirim olmasın. İstediği budur."
Anne- kıza gözaltı
Ay'a annesi Türkan Demir de eşlik etti. Anne-kız, avukatları Ahmet Erdem Uslaş'ın eşliğinde, Torba'ya yazlığı görmeye gitti. Bu durum üzerine diğer mirasçı Can Ay'ın 'konut dokunulmazlığını ihlal'den suç duyurusunda bulunmasıyla Sanem Dolun Ay ve annesi Demir, aynı gün gözaltına alındı. Anne-kız, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı.
'Mahkeme ona vermedi'
Konuyla ilgili açıklama yapan avukat Uslaş, anneyle kızının gece boyunca nezarethanede kaldığını belirterek, yaşananları şöyle anlattı: "İstanbul'da, Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava bulunuyor. O davada, bu evin mühürlenmesine ve de anahtarlarının teslimine dair verilmiş ara kararlar var. Burası boş ev niteliğinde olan, tereke malı olan bir evdir. Dün akşam müvekkillerim, bu evi bana göstermek istediler. Ben de arabayla bizzat kendilerini evin önüne kadar götürdüm. O sırada, meğerse yine kanuna aykırı şekilde Can Ay ailesiyle birlikte girmiş, kullanıyormuş. Dediğim gibi böyle bir yetkisi yok. Onun varsa müvekkilimin de var. Dolayısıyla kimse, kimseye üstün olmadığı için mirasçılık anlamında böyle bir yetkisi yok. Mahkemenin orayı, ona vermişliği de yok.
'Babamın evine girdiğim için...'
Sanem Dolun Ay ise babasının ölümüne kadar üvey ağabeyi Can Ay ile arasının çok iyi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "19 yaşındayım. Dün geceyi önce gözaltında sonra nezarethaneye sevk edilerek, geçirdim. Sabah da emniyet tarafından adliyeye bırakıldım. Şu anda, burada bulunmanın sebebi, babamla her yazı geçirdiğim yazlığa babamın vefatından sonra girmiş bulunmam. Diğer mirasçı Can Ay, mühürlenmiş olması gereken bu evi kullanmaktaymış. Bunu görmüş olduk. Aynı zamanda, kullandıkları bu eve bizim girmiş olmamız sebebiyle hakkımızda şikayette bulundular. Bu şikayetleri, ciddiye alındı. Böylece ben, babamın evine girdiğim için bir geceyi annemle nezarette geçirdim.
'Mirasın tamamını istiyor'
Şikayetçi olan şahıs, ağabeyim. Baba bir, anne ayrı, üvey ağabeyimdir. 16 yaşıma kadar babamın vefatına kadar kendisiyle gayet güzel bir ilişkimiz vardı. Bahsedilen evde, birlikte tatilimizi de yapardık. Babamın vefatından sonra birdenbire tavrı tamamen değişti; düşmanca bir hal aldı. Kendisi, mirasın tamamına sahip olmak istiyor. Benim de hakkımdan feragat etmem için elimden gelen her türlü gücü kullanıyor. Ona kalsa ben okulumu da okuyamayayım, kaldığım evden de çıkarılayım, herhangi bir maddi gelirim olmasın. İstediği budur."