Konut Haberleri
16 Ağu 2017 09:15
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:21
Prof. Celal Şengör: İstanbul depreminin eli kulağında!
Gölcük depreminin yıl dönümüne saatler kala uzmanlardan korkutan açıklama geldi. Prof. Dr. Celal Şengör, “Şu anda beklediğimiz en çetin deprem İstanbul depremi, maksimum büyüklüğü 7.6... Ve bu felaket geldiğinde Türkiye bağımsızlığını kaybedecek...” dedi.
Gölcük'te 17 Ağustos 1999'da yaşanan 7.4'lük felaketten beri
tartışılan büyük İstanbul depremi kapıya
dayandı.
Yıkıcı depremin yıl dönümüne saatler kala Prof. Dr. Celal Şengör Habertürk'e konuştu. “Şu anda beklediğimiz en çetin deprem İstanbul depremi” diyen Şengör, depremin maksimum büyüklüğünü 7.6 olarak tahmin ettiklerini söyledi. İşte Şengör’ün açıklamalarından önemli satır başları:
Yıkıcı depremin yıl dönümüne saatler kala Prof. Dr. Celal Şengör Habertürk'e konuştu. “Şu anda beklediğimiz en çetin deprem İstanbul depremi” diyen Şengör, depremin maksimum büyüklüğünü 7.6 olarak tahmin ettiklerini söyledi. İşte Şengör’ün açıklamalarından önemli satır başları:
SAHİLLERDE ŞİDDETİ 10'U BULUYOR
Bu depremin şiddetine baktığımızda sahillerde
Yeşilköy’de, Tuzla’da depremin şiddeti 10’u buluyor, diğer
sahil bölgelerinde 8’i buluyor. Bu, binaların
yarısı gidecek demektir. Depremin şiddeti 10’u bulduğu
zaman ayakta neredeyse bina kalmıyor. İstanbul’un üzerinde
kurulduğu jeolojinin özelliklerinden, yapı envanterinin
kötülüğünden ve hâlâ yüklenen nüfus nedeniyle bir felaket ve
çılgınlık. İstanbul’u 7.6’lık bir deprem vurduğu zaman başa
çıkmanız mümkün değil. Türkiye batıya doğru senede 2.5-3
santimetre kayıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin batısı bir elin
parmakları gibi genişliyor. Bölgedeki depremler bu açılmanın
yarattığı depremlerdir. 1999’daki İzmit ve Düzce depremine
kadar ‘Depremler birbirlerini tetiklemez’ deniyordu. Bu
depremlerden sonra patır patır depremler olmaya başladı.
Yunanistan’da, Ege Denizi’nin içinde, Batı Anadolu’da. Uzun süre
depremin nakledilebileceğine inanılmadı...
MAKSİMUM 7.6
İstanbul’da depremin büyüklüğünün maksimum 7.6
olacağını biliyoruz. Bunu nereden biliyoruz? Kırılacak
fayın boyu belli. Ne kadar bir alanı etkileyeceği, kırılacak kabuk
parçasının derinliği belli. Buradaki taşın özgül ağırlığı 2.7-2.8
arasında değişiyor. Hacim hesabı yapıldığında bu kadar ağır bir
kütleyi birkaç saniye içerisinde 6 metre kaydırmak için ne kadar
enerjiye ihtiyaç var? Türkiye’nin durumunda her deprem
başka depremi tetikleyebilir. 1999 depremi İstanbul’u
depreme hazırladı. İstanbul eli kulağında. Zeminin
karakterinden ötürü depremin şiddeti çeşitlilik gösteriyor.
Şu anda asıl tehlike Edremit civarı.
Ayvacık, Behramkale ve sahil kısmında 7 büyüklüğünde deprem
olabilir. Bin senedir o bölgede deprem olmamış, orada
biriken yamulmayı düşünebiliyor musunuz? Bu kadar hızlı gerilen
Ege’deki faylar ölmez.
VOLKANİK PATLAMA OLURSA FACİA
Girit, 9 büyüklüğünde deprem üretirse Anadolu’ya
etkisi korkunç olur, burada rahat konuşamayız.
Santorini Adası’nı yerle bir eden volkanik patlama olursa
facia olur. Neden facia? Ortalığa tüf
saçıyor. Tüfün içinde silisyum yani çimento var.
Yutulduğunda ciğerlere gidiyor, ciğerlerde su olduğu için
ciğerlerde beton oluyor. Boğularak ölünüyor.
Türkiye depreme hazır değil. Özellikle
İstanbul’u vuracak bir deprem için. İstanbul’da bir sel olduğunda,
kar yağdığında hiçbir yere gidemezsiniz. Deprem olduğu zaman
İstanbul’u nasıl besleyeceksiniz? Yaralılara nasıl hizmet
götüreceksiniz, insanlar nereye sığınacak? Hareketli
iskelelerimiz hazır mı? Denizden besleyebilir miyiz İstanbul’u?
Yapacak fazla bir şey yok, felaketi bekliyoruz. Bu felaket
geldiğinde Türkiye bağımsızlığını kaybedecek. Muhtaç olacak. Yardım
için Avrupa’ya el açacaksınız! İstanbul’un yıkıldığını
düşünebiliyor musunuz? Hangi gelirle ayağa kalkacak? Hangi
uzmanlıkla kaybolmuş, zarar görmüş, kültürel varlıklar tamir
edilecek? Marmara’da yapılanlar şöyle başladı. Önce deprem
güzergâhını dolaştık. Deprem fayı Marmara’nın altına giriyordu. En
son adam gibi çalışmaları Abdülhamid zamanında Ruslar yapmıştı. Bir
proje yapmaya karar verdik. 2000 yılında bir subay gemisi gelmişti.
Avrupa’dan da büyük paralar alınmıştı. 90’lı yıllardan beri Naci
Görür ‘Türkiye’de denizleri çalışmalıyız, Türkiye’de bir sürü gemi
var, araştırma yapılmıyor’ diyordu. Naci Görür’ü projenin
koordinatörü yaptık. Bir sürü gemi geldi. Şu anda Marmara dünyanın
en iyi bilinen iç denizi oldu. Ama buna Türkiye’nin katkısı sıfıra
yakın oldu. Araştırmayı yapan uzmanların yüzde 90’ı İTÜ’dendi.
Sismografların yerleştirilmesi için Naci Görür İBB’den 388 bin TL
istedi. Son güne kadar beklediler ve ‘Hayır’ dediler. Bu şartlar
altında Türkiye’nin depreme hazır olması mümkün olamaz. Buna rağmen
İTÜ, MTA ve Kandilli Rasathanesi elinden geleni yapıyor. ‘Türkiye
faal fayları’ haritası hazırlandı ama bunu hazırlayan kişi
uygulanan kötü politikalar yüzünden MTA’dan ayrıldı.
3 GÜN ÖNCEDEN GÖRÜLEBİLİR
Depremlerin önceden tahmin edilmesi için yürütülen çalışmalar
kapsamında geçen ay İstanbul Silivri’de bir merkez
faaliyete geçti. ABD merkezli araştırma derneği
GeoCosmo ile Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD)
işbirliğiyle kurulan “Deprem Kestirim İstasyonu”, dünyada bir ilk
olma özelliğini taşıyor. İstasyonda, deprem öncesindeki
meteorolojik ve jeolojik değişiklikler bir arada incelenecek.
GeoCosmo Baş- kan Yardımcısı Ronald Karel, “Tezimiz kanıtlandığı
takdirde 3-5-7 gün önceden depdemlerin yerlerini,
kuvvetlerini ve zamanını tespit etme durumuna gelebiliriz.
Havadaki nemi, rüzgâr yönünü, ısıyı ayrıca karbonmonoksit,
karbondioksit gibi gazları, iyonu, elektromanyetik dalgaları ölçen
sensörlerimizle atmosferdeki hareketleri inceleyeceğiz. Uydu
verileri DEÜ Bilgisayar Bölümü’nde toplanıp değerlendirilecek ve
GeoCosmo’nun NASA’daki ofisine gönderilecek. En az 5-6 ay, deprem
öncesinde ne gibi deği- şiklikler oluyor, ne gibi veriler elde
ediyoruz bunları araştıracağız” diye konuştu. DOHAD Başkanı
Fuat Agalday da araştırmalara göre, deprem olmadan 15-30 gün önce
ölçülebilir parametlerde değişimlerin gerçekleştiğini ifade
etti. Agalday, istasyonda deprem olmadan önceki birçok
parametreyi takip etmeye başladıklarını anlattı.