Ekonomi
04 Kas 2015 11:33
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:42
Piyasaya can geldi!
Gramı 110 liraya kadar yükselen altının, 1 Kasım seçimlerinin ardından 102 liraya kadar gerilemesi, durgun olan piyasaları hareketlendirdi.
Kayseri Sarraf ve Kuyumcular Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
siyasi ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla piyasaların
da kendine gelmeye başladığını söyledi. Tek parti iktidarının
gelmesi, güçlü bir hükümetin kurulma algısıyla şu anda piyasadaki
olumsuz risklerin tamamının olumluya dönüştüğünü ifade eden Gülsoy,
2,930 liraya yükselen 1 doların 2,800 liraya kadar çekilmesinin
altını da etkilediğini belirtti. Amerika'nın faiz artırımına
gideceği düşüncesiyle altının ons fiyatlarında da düşüşler
yaşandığına dikkati çeken Gülsoy, şunları kaydetti:
"Yurtiçi ve yurtdışından gelen olumlu haberler, altının dip yapmasına neden oldu. Gram altın fiyatları 102 liraya kadar çekildi. Kurulacak hükümette ekonomi kurmaylarının ve ekonomik programların netleşmesiyle 1 dolar 2,750 liraya, altının gramı ise 100 liraya kadar gerileyebilir. Piyasalarda bu yönde bir beklenti var ama altın 100 liranın altına düşmez. Çeyrek fiyatları da bu seviyelerini korur. Çünkü düşüş yönündeki tüm beklentilerini aldı ve fiyatlar beklenen seviyelere çekildi. Bundan sonra çok fazla bir düşüş olmayacaktır."
Dünyadaki tüm ekonomilerin güvene dayalı olduğuna işaret eden Gülsoy, Türkiye'de de yapılacak yapısal reformlarla yabancı yatırımcının daha fazla ülkeye sermaye getireceğini ve bu durumun da ekonomik göstergelere yansıyacağına inandıklarını aktardı. Yabancıların güven duyulan ekonomilere yatırım yaptığını, piyasaların da buna göre şekil aldığını dile getiren Gülsoy, bu sayede dolar, altın, avro, borsa gibi para piyasalarında hareketliliğin azalacağını, sert dalgalanmaların olmayacağını vurguladı.
Piyasalara hareketlilik kazandırdı
Bu durumun da hem yatırımcının hem de üreticinin güven ve istikrar ortamında daha rahat iş yapmasını sağlayacağını belirten Gülsoy, altın fiyatlarındaki ani yükselmeler veya düşüşlerin piyasaları olduğu kadar kuyumcuları da olumsuz etkilediğini ifade etti. Fiyatların çok yükseldiği veya düştüğü dönemlerde satış yapmakta zorlandıklarını anlatan Gülsoy, şöyle devam etti:
"İstikrarlı bir fiyat politikasının yakalanması yatırımcının da bizim de istediğimiz bir durum. Seçimlerden önce vatandaşlar yoğun bir şekilde elindeki altınını bozdurdu, 1 Kasım'dan sonra ise fiyatların düşmesiyle yeniden alım yapmaya başladı, bu da piyasalara hareketlilik kazandırdı. Normalde bu dönem altın piyasalarının ölü dönemidir. 'Yaprak kımıldamıyor' dediğimiz zamanlardır. Ancak fiyatların düşmesiyle insanlar özellikle çeyrek diye tabir edilen ziynet altınlarına yöneldi. Bu da kuyumcuların yüzünü güldürdü. Altın almak isteyenler için de iyi bir fiyat ve dönem olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra da çok ciddi bir düşüş veya yükselme yaşanmaz. Altın belki son dönemde güvenli liman olma özelliğini kaybetmiş gibi görünüyor olsa da dünyanın en değerli yatırım aracıdır. Önümüzdeki dönemlerde bu özelliği daha fazla anlaşılacaktır."
Gülsoy, altına olan talepten dolayı piyasalarda herhangi bir daralma beklemediklerini, talepten dolayı da fiyat artışlarının yaşanmayacağını sözlerine ekledi.
"Yurtiçi ve yurtdışından gelen olumlu haberler, altının dip yapmasına neden oldu. Gram altın fiyatları 102 liraya kadar çekildi. Kurulacak hükümette ekonomi kurmaylarının ve ekonomik programların netleşmesiyle 1 dolar 2,750 liraya, altının gramı ise 100 liraya kadar gerileyebilir. Piyasalarda bu yönde bir beklenti var ama altın 100 liranın altına düşmez. Çeyrek fiyatları da bu seviyelerini korur. Çünkü düşüş yönündeki tüm beklentilerini aldı ve fiyatlar beklenen seviyelere çekildi. Bundan sonra çok fazla bir düşüş olmayacaktır."
Dünyadaki tüm ekonomilerin güvene dayalı olduğuna işaret eden Gülsoy, Türkiye'de de yapılacak yapısal reformlarla yabancı yatırımcının daha fazla ülkeye sermaye getireceğini ve bu durumun da ekonomik göstergelere yansıyacağına inandıklarını aktardı. Yabancıların güven duyulan ekonomilere yatırım yaptığını, piyasaların da buna göre şekil aldığını dile getiren Gülsoy, bu sayede dolar, altın, avro, borsa gibi para piyasalarında hareketliliğin azalacağını, sert dalgalanmaların olmayacağını vurguladı.
Piyasalara hareketlilik kazandırdı
Bu durumun da hem yatırımcının hem de üreticinin güven ve istikrar ortamında daha rahat iş yapmasını sağlayacağını belirten Gülsoy, altın fiyatlarındaki ani yükselmeler veya düşüşlerin piyasaları olduğu kadar kuyumcuları da olumsuz etkilediğini ifade etti. Fiyatların çok yükseldiği veya düştüğü dönemlerde satış yapmakta zorlandıklarını anlatan Gülsoy, şöyle devam etti:
"İstikrarlı bir fiyat politikasının yakalanması yatırımcının da bizim de istediğimiz bir durum. Seçimlerden önce vatandaşlar yoğun bir şekilde elindeki altınını bozdurdu, 1 Kasım'dan sonra ise fiyatların düşmesiyle yeniden alım yapmaya başladı, bu da piyasalara hareketlilik kazandırdı. Normalde bu dönem altın piyasalarının ölü dönemidir. 'Yaprak kımıldamıyor' dediğimiz zamanlardır. Ancak fiyatların düşmesiyle insanlar özellikle çeyrek diye tabir edilen ziynet altınlarına yöneldi. Bu da kuyumcuların yüzünü güldürdü. Altın almak isteyenler için de iyi bir fiyat ve dönem olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra da çok ciddi bir düşüş veya yükselme yaşanmaz. Altın belki son dönemde güvenli liman olma özelliğini kaybetmiş gibi görünüyor olsa da dünyanın en değerli yatırım aracıdır. Önümüzdeki dönemlerde bu özelliği daha fazla anlaşılacaktır."
Gülsoy, altına olan talepten dolayı piyasalarda herhangi bir daralma beklemediklerini, talepten dolayı da fiyat artışlarının yaşanmayacağını sözlerine ekledi.