Konut Haberleri
23 Haz 2016 10:57
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:27
Orman ve su ürünleri okuyana aylık 600 TL burs
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, orman ve su ürünleri bölümüne olan öğrenci ilgisinin az olmasından dolayı, bu bölümleri tercih eden öğrencilere aylık 600 TL burs verileceğini açıkladı..
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıl, ziraat,
orman ve su ürünleri ile ilgili programları tercih ederek ilk üç
sırada giren öğrencilere eğitim süreleri boyunca burs verileceğini,
aylık 600 lira olan bursun 12 ay boyunca ödeneceğini bildirdi.
Saraç, üniversitelerin ziraat, tarım, orman ve su ürünleri ile ilgili fakültelerinin dekanları ve yüksekokul müdürleri ile YÖK'te bir araya geldi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve bu coğrafyanın beraberinde getirdiği her türlü zenginliğin de büyük önem taşıdığına işaret eden Saraç, ziraat, tarım, su ve orman alanlarının ülkenin elindeki en büyük değerler olduğunu vurguladı.
Yakın gelecekte, ülkelerin kavgaları ve savaşlarının sadece petrol ve yer altı zenginlikleri değil su, gıda, doğal zenginlikler kaynaklı olacağının yaygın görüş olduğunu dile getiren Saraç, değişik vesilelerle gerçekleştirdikleri toplantılarda bunu kamuoyu ile paylaştıklarını belirtti.
Bu bölümlere talep azalıyor
Saraç, yükseköğretim sisteminde, 30 ziraat, 16 su ürünleri, 12 orman, 5 ziraat ve doğa bilimleri, 1 de tarım ve doğa bilimleri fakültelerinin bulunduğunu bildirdi.
Ziraat ve tarım programlarında 24 bin 827 öğrenci, bin 885 öğretim elemanı, su ürünleri programlarında bin 825 öğrenci ile 551 öğretim elemanı, orman programlarında ise 4 bin 753 öğrenci ile 427 öğretim elemanı bulunduğunu aktaran Saraç, şöyle devam etti:
"Tarım ve ziraat programlarında 13,2, su ürünleri programlarında 3,3, orman programlarında ise 11,1 oranında öğretim elemanı başına öğrenci düşmektedir. Bu verileri değerlendirdiğimiz zaman açık ve net şekilde, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayıları oldukça iyi seviyededir. Bu, nitelik açısından bizim arzuladığımız bir durumdur. Ama bir de bu programlar için son yıllardaki öğrenci sayılarına bakıldığında, ziraat ve tarım programları kontenjanları ile yerleşenler arasında bir açıklığın, kontenjan düşüşü gerçekleştirilmiş bile olsa devam ettiği görülüyor. Orman programlarında ve su ürünlerinde de dolulukların çok yüksek oluşunu, kontenjanın düşüşünün sonucu olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz."
Ülke istikbali için tehdit edici bir durum
Saraç, "Ülkemiz ve geleceğimiz açısından bu kadar stratejik ve kritik olan bu alanlara ilginin azalıyor olması ülkemizin istikbali için gerçekten tehdit edicidir." değerlendirmesinde bulundu.
YÖK olarak bu süreci yakın zamana kadar sayılarla yönetmeye çalıştıklarını dile getiren Saraç, "Yani talep varsa kontenjan artır, talep yoksa kontenjan azalt. Bu belki bazı programlarımız için hala bir nispette uygulanabilir ama bu öncelikli ve stratejik alanlarımız için, kesinlikle başka yeni ve yenilikçi çözümler üretebilmeliyiz" dedi.
Tarım ve gıdanın, ülke için stratejik bir alan olduğuna ve bu alanlara yönelik nitelikli öğrenci talebinin yükselmesi için bazı sıra dışı kararlar alacaklarına ilişkin bir açıklamayı daha önce kamuoyuna yaptıklarını anımsatan Saraç, bir yıla yakın zamandır bu konuda YÖK'te yoğun çalışma yürüttüklerini anlattı.
Burs miktarı 600 lira
Katılımcılarla çok önemli ve heyecan verici bir gelişmeyi paylaşmak istediğini dile getiren Saraç, şöyle konuştu: "Bu yıl, ziraat, orman ve su ürünleri odaklı programlarımızı tercih ederek yerleştirilecek ilk üç sıradaki öğrencilerimize eğitim süreleri boyunca burs verilecek. 2016 LYS sistemimizde tarım, ziraat, orman ve su ürünleri alanında devlet üniversitelerimizde toplam 210 programımız bulunuyor. Bunların her birisine, ilk üç sırada yerleşecek öğrencilerimizin hepsi, yani toplam 630 öğrencimiz bu burs imkanından faydalanabilecektir. Bu şekilde sadece belirli üniversitelerimiz için değil, tüm devlet üniversitelerimize yerleşen başarılı öğrencilerimizi desteklemiş olacağız. Bu öğrencilerimize ödenecek burs miktarı ise aylık 600 lira olup, bu burs 12 ay boyunca ödenecektir."
Saraç sürecin, sadece bu tedbirle de sınırlı kalmayacağını belirterek, "Bu kararımız, bu alanlara yönelik iyileştirici bir tedbirdir. Bu kararımızın bir kısmı ilgili bakanlık ve diğer kurumlarca alınacak bir dizi başkaca karar ve uygulamalarla desteklenirse ülkemiz için hayati önem taşıyan bu alanlar önemine uygun değeri kazanacaktır" diye konuştu.
Saraç, üniversitelerin ziraat, tarım, orman ve su ürünleri ile ilgili fakültelerinin dekanları ve yüksekokul müdürleri ile YÖK'te bir araya geldi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve bu coğrafyanın beraberinde getirdiği her türlü zenginliğin de büyük önem taşıdığına işaret eden Saraç, ziraat, tarım, su ve orman alanlarının ülkenin elindeki en büyük değerler olduğunu vurguladı.
Yakın gelecekte, ülkelerin kavgaları ve savaşlarının sadece petrol ve yer altı zenginlikleri değil su, gıda, doğal zenginlikler kaynaklı olacağının yaygın görüş olduğunu dile getiren Saraç, değişik vesilelerle gerçekleştirdikleri toplantılarda bunu kamuoyu ile paylaştıklarını belirtti.
Bu bölümlere talep azalıyor
Saraç, yükseköğretim sisteminde, 30 ziraat, 16 su ürünleri, 12 orman, 5 ziraat ve doğa bilimleri, 1 de tarım ve doğa bilimleri fakültelerinin bulunduğunu bildirdi.
Ziraat ve tarım programlarında 24 bin 827 öğrenci, bin 885 öğretim elemanı, su ürünleri programlarında bin 825 öğrenci ile 551 öğretim elemanı, orman programlarında ise 4 bin 753 öğrenci ile 427 öğretim elemanı bulunduğunu aktaran Saraç, şöyle devam etti:
"Tarım ve ziraat programlarında 13,2, su ürünleri programlarında 3,3, orman programlarında ise 11,1 oranında öğretim elemanı başına öğrenci düşmektedir. Bu verileri değerlendirdiğimiz zaman açık ve net şekilde, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayıları oldukça iyi seviyededir. Bu, nitelik açısından bizim arzuladığımız bir durumdur. Ama bir de bu programlar için son yıllardaki öğrenci sayılarına bakıldığında, ziraat ve tarım programları kontenjanları ile yerleşenler arasında bir açıklığın, kontenjan düşüşü gerçekleştirilmiş bile olsa devam ettiği görülüyor. Orman programlarında ve su ürünlerinde de dolulukların çok yüksek oluşunu, kontenjanın düşüşünün sonucu olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz."
Ülke istikbali için tehdit edici bir durum
Saraç, "Ülkemiz ve geleceğimiz açısından bu kadar stratejik ve kritik olan bu alanlara ilginin azalıyor olması ülkemizin istikbali için gerçekten tehdit edicidir." değerlendirmesinde bulundu.
YÖK olarak bu süreci yakın zamana kadar sayılarla yönetmeye çalıştıklarını dile getiren Saraç, "Yani talep varsa kontenjan artır, talep yoksa kontenjan azalt. Bu belki bazı programlarımız için hala bir nispette uygulanabilir ama bu öncelikli ve stratejik alanlarımız için, kesinlikle başka yeni ve yenilikçi çözümler üretebilmeliyiz" dedi.
Tarım ve gıdanın, ülke için stratejik bir alan olduğuna ve bu alanlara yönelik nitelikli öğrenci talebinin yükselmesi için bazı sıra dışı kararlar alacaklarına ilişkin bir açıklamayı daha önce kamuoyuna yaptıklarını anımsatan Saraç, bir yıla yakın zamandır bu konuda YÖK'te yoğun çalışma yürüttüklerini anlattı.
Burs miktarı 600 lira
Katılımcılarla çok önemli ve heyecan verici bir gelişmeyi paylaşmak istediğini dile getiren Saraç, şöyle konuştu: "Bu yıl, ziraat, orman ve su ürünleri odaklı programlarımızı tercih ederek yerleştirilecek ilk üç sıradaki öğrencilerimize eğitim süreleri boyunca burs verilecek. 2016 LYS sistemimizde tarım, ziraat, orman ve su ürünleri alanında devlet üniversitelerimizde toplam 210 programımız bulunuyor. Bunların her birisine, ilk üç sırada yerleşecek öğrencilerimizin hepsi, yani toplam 630 öğrencimiz bu burs imkanından faydalanabilecektir. Bu şekilde sadece belirli üniversitelerimiz için değil, tüm devlet üniversitelerimize yerleşen başarılı öğrencilerimizi desteklemiş olacağız. Bu öğrencilerimize ödenecek burs miktarı ise aylık 600 lira olup, bu burs 12 ay boyunca ödenecektir."
Saraç sürecin, sadece bu tedbirle de sınırlı kalmayacağını belirterek, "Bu kararımız, bu alanlara yönelik iyileştirici bir tedbirdir. Bu kararımızın bir kısmı ilgili bakanlık ve diğer kurumlarca alınacak bir dizi başkaca karar ve uygulamalarla desteklenirse ülkemiz için hayati önem taşıyan bu alanlar önemine uygun değeri kazanacaktır" diye konuştu.