Arsa-Arazi
02 Tem 2014 09:16 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:25

Ölüdeniz ‘ölü fiyatına’ ihale edildi

Dünyaca ünlü turizm tesislerinin özel şirkete devriyle ilgili dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. Ölüdeniz ve Belcekız plajları ölü fiyatına verilmiş...

Ölüdeniz ‘ölü fiyatına’ ihale edildi
Dünyaca ünlü turizm tesislerinin özel şirkete devriyle ilgili dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. Her yıl yaklaşık 8 milyon lira gelir getiren Ölüdeniz ve Belcekız plajlarının, yıllık 2 milyon 690 bin liraya ihale edildiği belirlendi. Sivil toplum kuruluşları imza kampanyaları başlattı.

Muğla'nın Fethiye ilçesinde, yılda yaklaşık 8 milyon lira gelir getiren dünyaca ünlü Ölüdeniz ve Belcekız plajları, yıllık 2 milyon 690 bin liraya özel bir şirkete verildi. Bu iki plaj ve Fethiye Saklıkent Kanyonu, daha önce valilik bünyesindeki Muğla El Sanatları (MELSA) şirketi tarafından işletiliyordu.

Yerel yönetimlerle ilgili yeni düzenlemeyle birlikte işletmelerin Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne geçmesini önlemek için yerel seçimlerden 9 gün önce protokol feshedildi. Protokole göre MELSA, 2021 yılına kadar buraları işletme hakkına sahipti. İki plajın işletme hakkına sahip olmak için adeta operasyon yapıldı. İddiaya göre seçimlerden önce valilik bünyesindeki Muğla'ya Hizmet Vakfı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı, yüzde 50 ortaklıkla MUÇEV şirketini kurdu.

Ardından Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, 28 Mayıs 2014'te imzalanan protokolle buraların kullanım hakkını MUÇEV'e devretti. Yetki devrinden sonra Ölüdeniz ve Belcekız plajlarının ihalesi yapıldı. İhaleyi, yıllık 2 milyon 690 bin lira bedelle 3 yıllığına Aydeniz ve Güneş Yemek ortak girişimi kazandı. Aydeniz şirketinin Bursa, Güneş şirketinin ise Ankara merkezli olduğu öğrenildi. 26 Haziran 2014 günü de Gemiler Koyu ve Akbük kıyı kesimi günübirlik alanlarının ihalesi yapıldı. Bu ihaleyi alan firmalar açıklanmadı.

Sahillerin özel şirketlere devredilmesine tepkiler dinmiyor. Marmaris Turizm ve Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Filiz Ersan, hükümetin yaptığının fırsatçılık olduğunu öne sürdü: “Büyükşehir olmak, il ve ilçelerin mallarını gasp etmek değildir. Yapılanlar, Anayasa'ya da Avrupa Çevre Hakları'na da aykırı. İmza kampanyaları başlattık. Yargı yoluna da gidilecek.”

Muğla Kent Konseyleri Birliği Başkanı Hamdi Topçuoğlu da kamu nitelikli alanlarla ilgili her türlü kullanım ve denetleme yetkisinin yerel yönetimlere bırakılması gerektiğini savundu: "Muğla'nın önemli turizm tesisleri ihaleye çıkarıldı. Her ne kadar idare mahkemesi, İztuzu ile ilgili Ortaca Belediyesi'nin başvurusuna yürütmeyi durdurma kararı verse de soruna köklü çözüm getirilemedi. Belediyelerimizin yapacağı her türlü çalışmayı destekliyoruz."
Kamber Avcı/Zaman