Konut Haberleri
18 Eyl 2018 12:07
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:58
Noter olmadan ev satın almayın
TükoDer Başkanı Aziz Koçal, bazı inşaat şirketlerinin proje aşamasında konut satışında vatandaşlara maktu sözleşme imzalattıklarını ve bunun mağduriyetlere neden olduğunu söyledi
Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Başkanı Aziz Koçal, son
günlerde kamuoyunca bilinen, sıkça reklamları yapılan büyük
projelerde maketten satış yapan inşaat şirketlerinin olduğunu
söyledi. Bu şirketlerin yasaya aykırı olarak noterlikte “Düzenleme
Şeklinde Gayrimenkul Satış vaadi Sözleşmesi“ şeklinde satış
sözleşmesi yapmayıp kendi düzenledikleri matbu sözleşmeleri
müşterilerine imzalattıklarını söyleyen Koçal, şöyle konuştu:
‘Noter zorunlu’
“İmzalattıkları, sözleşmeleri tapu kayıtlarına şerh ettirmedikleri, tüketicileri oyalayarak taahhüt ettikleri tarihlerde tapu senetlerini teslim etmedikleri, tüketicilerin tapu sicil müdürlüklerine gittiklerinde arsa ve daireler üzerinde haciz ya da ipotek olduğunu gördükleri, şirketlerin tüketicilere dairelerini ipotekli veya hacizli olarak verebileceklerini söyledikleri ve tüketicilerinde çaresiz kalarak bu şekilde tapu aldıkları yönün de çok sayıda şikâyet alıyoruz.”
Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi ve satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılmasının zorunlu olduğunu belirten Koçal, “Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez” dedi.
Genel uygulamada harçlar nedeniyle sözleşmelerin büyük bir çoğunluğunun notere tasdik ettirilmediğini söyleyen Aziz Koçal, “Maktu sözleşme şeklinde yapılıyor. Bu sözleşmeler tapu siciline tescil ettirmediği zaman daire teslimleri veya tapu teslimlerinde tüketiciler mağdur oluyor. 6502 sayılı kanun hükümleri konut satışının tapu siciline tescili ve sözleşmenin noterde yapılmasını hüküm altına almış. Buna uymayan şirketlere sözleşme başına 1.380,00 TL idari para cezası uygulanır” dedi.
Cezaların caydırıcı özelliğinin kalmadığını ifade eden TükoDer Başkanı Aziz Koçal, “Ancak mağduriyet yaşayan tüketici Ticaret Bakanlığı’na gerekli şikayette bulunursa şirketin diğer sözleşmeleri de incelemeye alınıyor. Bu gibi durumlarda ceza sözleşme başına verildiğinden az da olsa caydırıcı olabilir. Sektör kendi içinde etik kurallarını koymalı uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanmalı” diye konuştu.
‘Ceza caydırıcı değil’
Koçal, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle birçok şirket iflas ediyor ya da iflasın eşiğine gelmiş durumda. Özellikle inşaat sektöründe bu şirketlerin sayısı oldukça fazla. Şirketler kendisini bir şekilde kurtarıyor. Olan büyük maddi fedakarlıklarla bir ev sahibi olmayı amaçlayan tüketicilere oluyor” dedi.
‘Ciddi mağduriyet yaşanır’
- Şikayetlerde artış var mı?
Her gün bu yönde şikayetler gelmeye başladı, özellikle son aylarda daha da arttı. Geçmişte bu konu üzerine bizlere ulaşan şikayetler çok daha azdı. Bunda kriz de etkili olmaya başladı, döviz kuru yükselişlerinin yarattığı kriz, satıcıları da vurmuş durumda. Özellik henüz daireleri tamamlanmamış sözleşmelerin tarafı olan satıcı maliyetlerin katlanması nedeniyle zor durum yaşayacakları bir gerçek. Kriz nedeniyle kullanılan kredilerin bankalara dönüşü olmaması durumunda, biten dairelerin de tapularının devri yapılamayacağından önümüzdeki günlerde ciddi mağduriyetlerin yaşanacağını düşünüyoruz. Konu ile ilgili gerekli önlemler bir an önce alınmalı.
- En çok hangi bölge ve illerde bu tür olaylar yaşanıyor?
Şu anda bize gelen şikayetlerin büyük çoğunluğu İstanbul. İzmir ve Ankara’dan geliyor.
Tüketici ne yapmalı?
Alım-satım yaparken tapu sicil müdürlüğüne giderek alacakları gayrimenkulün tapu kaydında herhangi bir şerh (ipotek, haciz vb.) olup olmadığına mutlaka bakmalı.
Satış sözleşmesi noterde “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” olarak yapılmalı.
Noterde yapılan sözleşmeyi tek taraflı olarak (yani kendinizde) tapuya şerh ettirebilirsiniz. Bunu yaptırmakla o dairenin size ait olduğu belli olur ve üzerine herhangi bir ipotek ya da haciz konulmasının önüne geçilir.
‘Noter zorunlu’
“İmzalattıkları, sözleşmeleri tapu kayıtlarına şerh ettirmedikleri, tüketicileri oyalayarak taahhüt ettikleri tarihlerde tapu senetlerini teslim etmedikleri, tüketicilerin tapu sicil müdürlüklerine gittiklerinde arsa ve daireler üzerinde haciz ya da ipotek olduğunu gördükleri, şirketlerin tüketicilere dairelerini ipotekli veya hacizli olarak verebileceklerini söyledikleri ve tüketicilerinde çaresiz kalarak bu şekilde tapu aldıkları yönün de çok sayıda şikâyet alıyoruz.”
Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi ve satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılmasının zorunlu olduğunu belirten Koçal, “Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez” dedi.
Genel uygulamada harçlar nedeniyle sözleşmelerin büyük bir çoğunluğunun notere tasdik ettirilmediğini söyleyen Aziz Koçal, “Maktu sözleşme şeklinde yapılıyor. Bu sözleşmeler tapu siciline tescil ettirmediği zaman daire teslimleri veya tapu teslimlerinde tüketiciler mağdur oluyor. 6502 sayılı kanun hükümleri konut satışının tapu siciline tescili ve sözleşmenin noterde yapılmasını hüküm altına almış. Buna uymayan şirketlere sözleşme başına 1.380,00 TL idari para cezası uygulanır” dedi.
Cezaların caydırıcı özelliğinin kalmadığını ifade eden TükoDer Başkanı Aziz Koçal, “Ancak mağduriyet yaşayan tüketici Ticaret Bakanlığı’na gerekli şikayette bulunursa şirketin diğer sözleşmeleri de incelemeye alınıyor. Bu gibi durumlarda ceza sözleşme başına verildiğinden az da olsa caydırıcı olabilir. Sektör kendi içinde etik kurallarını koymalı uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanmalı” diye konuştu.
‘Ceza caydırıcı değil’
Koçal, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle birçok şirket iflas ediyor ya da iflasın eşiğine gelmiş durumda. Özellikle inşaat sektöründe bu şirketlerin sayısı oldukça fazla. Şirketler kendisini bir şekilde kurtarıyor. Olan büyük maddi fedakarlıklarla bir ev sahibi olmayı amaçlayan tüketicilere oluyor” dedi.
‘Ciddi mağduriyet yaşanır’
- Şikayetlerde artış var mı?
Her gün bu yönde şikayetler gelmeye başladı, özellikle son aylarda daha da arttı. Geçmişte bu konu üzerine bizlere ulaşan şikayetler çok daha azdı. Bunda kriz de etkili olmaya başladı, döviz kuru yükselişlerinin yarattığı kriz, satıcıları da vurmuş durumda. Özellik henüz daireleri tamamlanmamış sözleşmelerin tarafı olan satıcı maliyetlerin katlanması nedeniyle zor durum yaşayacakları bir gerçek. Kriz nedeniyle kullanılan kredilerin bankalara dönüşü olmaması durumunda, biten dairelerin de tapularının devri yapılamayacağından önümüzdeki günlerde ciddi mağduriyetlerin yaşanacağını düşünüyoruz. Konu ile ilgili gerekli önlemler bir an önce alınmalı.
- En çok hangi bölge ve illerde bu tür olaylar yaşanıyor?
Şu anda bize gelen şikayetlerin büyük çoğunluğu İstanbul. İzmir ve Ankara’dan geliyor.
Tüketici ne yapmalı?
Alım-satım yaparken tapu sicil müdürlüğüne giderek alacakları gayrimenkulün tapu kaydında herhangi bir şerh (ipotek, haciz vb.) olup olmadığına mutlaka bakmalı.
Satış sözleşmesi noterde “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” olarak yapılmalı.
Noterde yapılan sözleşmeyi tek taraflı olarak (yani kendinizde) tapuya şerh ettirebilirsiniz. Bunu yaptırmakla o dairenin size ait olduğu belli olur ve üzerine herhangi bir ipotek ya da haciz konulmasının önüne geçilir.