Ekonomi
24 Ağu 2015 17:17
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:11
Nihat Zeybekçi: Ekonomik verilerin tamamına yakınında iyileşme var!
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi "Ekonomik verilerin tamamına yakınında iyileşme varken, Türkiye ekonomisi için çizilmeye çalışılan karamsar tablo kasıtlı bir manipülasyondur"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Ekonomik verilerin tamamına
yakınında iyileşme varken, Türkiye ekonomisi için çizilmeye
çalışılan karamsar tablo kasıtlı bir manipülasyondur"
değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin son dönemde 3 seçim birden yaşadığını belirterek, yeniden seçime gidilmesine rağmen ekonominin bundan olumsuz etkilenmediğini kaydetti.
Yatırımcılar seçim sonuçlarını bekleyecekleri için bazı yatırımlarda erteleme söz konusu olabileceğine dikkati çeken Zeybekci, "Bu da işin doğal bir sonucu. Buna rağmen 2015 yılında yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Seçimlere rağmen, yatırımlarda ve tüketimde büyüme yaşandığının altını çizen Zeybekci, bu yıl toplam yatırımlarda yüzde 2'nin üzerinde büyüme beklediklerini bildirdi.
Tüketimde daha da kuvvetli bir büyüme yaşandığına işaret eden Zeybekci, son zamanlarda ekonominin üzerinde yapay bir ortam yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
Seçim kararıyla koalisyon formüllerinin yarattığı belirsizliğin ortadan kalktığını ifade eden Zeybekci, "1 Kasım'da tekrar edilecek seçimlerde ortaya çıkacak iradeye odaklanılmıştır. Bu durum, önümüzdeki günlerde göreceli bir şekilde rahatlama sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
- "Ekonomideki dalgalanmanın büyük kısmı yurtdışı kaynaklı"
Kur ve faizde istemedikleri bir artış yaşandığını ama bunun bekledikleri bir artış olduğunu belirten Zeybekci, şunları kaydetti:
"Kur ve faizdeki yükseliş hareketi Türkiye'nin ekonomik gerçeklerini kesinlikle yansıtmıyor. Ekonomimizin tüm aktörlerinin bilmesini isterim ki ekonomiye ait verilerimizde bu yıl yaşanan dalgalanmanın çok büyük kısmı yurtdışı kaynaklı. İşte bu nedenle göreve geldiğimizden beri ifade ettiğim gibi, piyasalar kendi dengesini bulacaktır. Piyasada manipülasyondan kaçınan samimi yatırımcıların ve kamuoyunun şunu göz ardı etmemesi gerekir; ekonomimiz 2014'te önceki yıldan daha iyi durumdaydı, 2015'te de 2014'ten daha iyi durumdayız.
Sanayi üretim endeksi, enflasyon, istihdam, cari açık, ihracatın ithalatı karşılama oranı, bütçe dengesi, kamu borcunun milli gelire oranı gibi konularda olumlu gelişmeler yaşanıyor. Ekonomik verilerin tamamına yakınında iyileşme varken, Türkiye ekonomisi için çizilmeye çalışılan karamsar tablo kasıtlı bir manipülasyondur. Bu resmi alıp olumsuz beklentiler yaratmak ve yaymak Türkiye'ye haksızlıktır, Türkiye'ye kastı olanların işidir. Kamuoyunun yakında takip ettiği gibi biz de Türkiye'mize yapılan bu haksızlığa, yine Türkiye'mizin gerçeklerini kamuoyunun dikkatine arz ederek, halkımızı doğrularla bilgilendirmeye çalışıyoruz. Faiz ve kurdaki gelişmelerde de bu siyasi ve manipülatif aksiyonların sonucudur."
- "Kriz kelimesini kullanmak abartı olur"
Ekonomide hiçbir yapısal soruna dayanmayan, küçük bir kısmı son günlerdeki yoğun siyasal ortam ve terör gelişmelerine, büyük kısmı ise küresel gelişmelerden kaynaklanan kur hareketliliğine "faiz artırımı" ile çare bulduğunu söyleyenlerin gerçek niyetlerinin belli olduğunu kaydeden Zeybekci, 2002 yılında Türkiye'de toplanan verginin yüzde 86'sı faiz ödemelerine giderken, bugün bu oranın yüzde 14'e indiğini belirtti.
Bunları ifade ederken "Türkiye'deki gelişmelerin kurda, faizde etkisi yok" iddiasında olmadıklarının altını çizen Zeybekci, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Nihayetinde seçim sonrasında hükümet kurulamaması gibi olağan dışı bir durum ve artan terör olayları ile karşı karşıyayız. Ancak bazı çevrelerin, uluslararası mali kuruluşların iki sayfalık yüzeysel raporlarında yer alan iddialar ya da tahminler ile ateş olmayan yerden duman çıkarılmaya çalışılıyor. 'Kriz' kelimesini kullanmamız bile abartılı olur ama ülkemizdeki durumun bir krizle hiçbir ilgisi yok. Yaşanan gelişmeler tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor.
Geçen hafta bazı medya organlarında yer alan haberi de bir kez daha hatırlatayım; son 13 ayda gelişmekte olan 19 ülkeden 1 trilyon dolara yakın sermaye çıkışı oldu. Dolayısı ile herkes iyi de biz kötü değiliz. Tüm dünyada bir gerilim var, biz de bundan etkileniyoruz. Peki bu dönemde bizdeki net sermaye çıkışı ne oldu? Merkez Bankası verilerine göre kur etkisinden arındırıldığında net sermaye çıkışı 3,5 milyar dolar."
Hükümetin uyguladığı ve uygulayacağı politikalarla ve Merkez Bankasının kendi sorumluluk alanına giren konularda atacağı adımlarla sürecin soğukkanlı şekilde idare edileceğini belirten Zeybekci, bir yıldan beri olmasını bekledikleri bir küresel sürecin içinde bulunduklarını, dolayısıyla bu gelişmelerin beklenmeyen gelişmeler olmadığını ifade etti. Zeybekci, "Beklediğimiz ve hazırlıklı olduğumuz bir küresel dalgalanma içindeyiz. Ekonomimiz sağlam. Üretim, ihracat ve istihdam artışı devam ediyor. Soğukkanlı ve basiretli olacağız, azimle çalışmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin son dönemde 3 seçim birden yaşadığını belirterek, yeniden seçime gidilmesine rağmen ekonominin bundan olumsuz etkilenmediğini kaydetti.
Yatırımcılar seçim sonuçlarını bekleyecekleri için bazı yatırımlarda erteleme söz konusu olabileceğine dikkati çeken Zeybekci, "Bu da işin doğal bir sonucu. Buna rağmen 2015 yılında yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Seçimlere rağmen, yatırımlarda ve tüketimde büyüme yaşandığının altını çizen Zeybekci, bu yıl toplam yatırımlarda yüzde 2'nin üzerinde büyüme beklediklerini bildirdi.
Tüketimde daha da kuvvetli bir büyüme yaşandığına işaret eden Zeybekci, son zamanlarda ekonominin üzerinde yapay bir ortam yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
Seçim kararıyla koalisyon formüllerinin yarattığı belirsizliğin ortadan kalktığını ifade eden Zeybekci, "1 Kasım'da tekrar edilecek seçimlerde ortaya çıkacak iradeye odaklanılmıştır. Bu durum, önümüzdeki günlerde göreceli bir şekilde rahatlama sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
- "Ekonomideki dalgalanmanın büyük kısmı yurtdışı kaynaklı"
Kur ve faizde istemedikleri bir artış yaşandığını ama bunun bekledikleri bir artış olduğunu belirten Zeybekci, şunları kaydetti:
"Kur ve faizdeki yükseliş hareketi Türkiye'nin ekonomik gerçeklerini kesinlikle yansıtmıyor. Ekonomimizin tüm aktörlerinin bilmesini isterim ki ekonomiye ait verilerimizde bu yıl yaşanan dalgalanmanın çok büyük kısmı yurtdışı kaynaklı. İşte bu nedenle göreve geldiğimizden beri ifade ettiğim gibi, piyasalar kendi dengesini bulacaktır. Piyasada manipülasyondan kaçınan samimi yatırımcıların ve kamuoyunun şunu göz ardı etmemesi gerekir; ekonomimiz 2014'te önceki yıldan daha iyi durumdaydı, 2015'te de 2014'ten daha iyi durumdayız.
Sanayi üretim endeksi, enflasyon, istihdam, cari açık, ihracatın ithalatı karşılama oranı, bütçe dengesi, kamu borcunun milli gelire oranı gibi konularda olumlu gelişmeler yaşanıyor. Ekonomik verilerin tamamına yakınında iyileşme varken, Türkiye ekonomisi için çizilmeye çalışılan karamsar tablo kasıtlı bir manipülasyondur. Bu resmi alıp olumsuz beklentiler yaratmak ve yaymak Türkiye'ye haksızlıktır, Türkiye'ye kastı olanların işidir. Kamuoyunun yakında takip ettiği gibi biz de Türkiye'mize yapılan bu haksızlığa, yine Türkiye'mizin gerçeklerini kamuoyunun dikkatine arz ederek, halkımızı doğrularla bilgilendirmeye çalışıyoruz. Faiz ve kurdaki gelişmelerde de bu siyasi ve manipülatif aksiyonların sonucudur."
- "Kriz kelimesini kullanmak abartı olur"
Ekonomide hiçbir yapısal soruna dayanmayan, küçük bir kısmı son günlerdeki yoğun siyasal ortam ve terör gelişmelerine, büyük kısmı ise küresel gelişmelerden kaynaklanan kur hareketliliğine "faiz artırımı" ile çare bulduğunu söyleyenlerin gerçek niyetlerinin belli olduğunu kaydeden Zeybekci, 2002 yılında Türkiye'de toplanan verginin yüzde 86'sı faiz ödemelerine giderken, bugün bu oranın yüzde 14'e indiğini belirtti.
Bunları ifade ederken "Türkiye'deki gelişmelerin kurda, faizde etkisi yok" iddiasında olmadıklarının altını çizen Zeybekci, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Nihayetinde seçim sonrasında hükümet kurulamaması gibi olağan dışı bir durum ve artan terör olayları ile karşı karşıyayız. Ancak bazı çevrelerin, uluslararası mali kuruluşların iki sayfalık yüzeysel raporlarında yer alan iddialar ya da tahminler ile ateş olmayan yerden duman çıkarılmaya çalışılıyor. 'Kriz' kelimesini kullanmamız bile abartılı olur ama ülkemizdeki durumun bir krizle hiçbir ilgisi yok. Yaşanan gelişmeler tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor.
Geçen hafta bazı medya organlarında yer alan haberi de bir kez daha hatırlatayım; son 13 ayda gelişmekte olan 19 ülkeden 1 trilyon dolara yakın sermaye çıkışı oldu. Dolayısı ile herkes iyi de biz kötü değiliz. Tüm dünyada bir gerilim var, biz de bundan etkileniyoruz. Peki bu dönemde bizdeki net sermaye çıkışı ne oldu? Merkez Bankası verilerine göre kur etkisinden arındırıldığında net sermaye çıkışı 3,5 milyar dolar."
Hükümetin uyguladığı ve uygulayacağı politikalarla ve Merkez Bankasının kendi sorumluluk alanına giren konularda atacağı adımlarla sürecin soğukkanlı şekilde idare edileceğini belirten Zeybekci, bir yıldan beri olmasını bekledikleri bir küresel sürecin içinde bulunduklarını, dolayısıyla bu gelişmelerin beklenmeyen gelişmeler olmadığını ifade etti. Zeybekci, "Beklediğimiz ve hazırlıklı olduğumuz bir küresel dalgalanma içindeyiz. Ekonomimiz sağlam. Üretim, ihracat ve istihdam artışı devam ediyor. Soğukkanlı ve basiretli olacağız, azimle çalışmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.