Magazin
10 Mar 2014 10:55
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:56
Nehir Erdoğan 20 metrekare evde yaşıyor!
Nehir Erdoğan, iki yıl önce Paris’e taşındı. 20 metrekarelik evi kitaplarla dolu bir odadan ibaret.
Nehir Erdoğan, iki yıl önce Paris’e taşındı. 20
metrekarelik evi kitaplarla dolu bir odadan ibaret. Fransızca
öğreniyor, bir yandan da kendini çözmeye çalışıyor. Başrolde olduğu
‘Silsile’ için İstanbul’a geldi, ilk kez iç dünyasını anlattı:
“Babam beni ağlamamak üzere eğitti, işe bak ki 10 yıldır her dizide
ağlıyorum”
Orada nasıl bir hayatınız var?
- İlk senemde 19 metrekare bir evde yaşadım. Bu sene Paris’te doğup büyüyen çocukluk arkadaşım Türkiye’ye gidince onun evine taşındım. Şimdi 20 metrekare, her yer onun kitaplarıyla dolu bir odanın içindeyim. Vaktimin çoğu Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı olan dil okulumda geçiyor. Sıkı bir okul. Haftada üç kere sınavlarımız var. Çamaşır ve bulaşık makinem yok. Bu yüzden günlük işlerimi hallediyorum.
Paris dendiğinde akla aşk gelir. Sizin Paris’iniz nasıl?
- Hava kışın çok soğuk ve karanlık. Koşarak eve gidip kitap okumak istiyorsunuz. Gece bastığı zamanda yalnızlık yüzünden melankolik zamanlar da oluyor. O zaman da düşünceden uzaklaşıp kalbini hatırlatıyorsun.
Paris’in romantizmi sizi de yakaladı mı?
- Aşk her yerde... Bir ülkeye mahsus bir kavram değil ki?
Fransa’dan buralar nasıl görünüyor?
Aklın daha hâkim olduğu bir yerden ülkeme bakınca akıl ve duygunun bir arada olduğunu görüyorum. Türkiye inanılmaz inişli çıkışlı, çok daha çarpıcı ve renkli. İyi ki bu ülkede doğmuşum. Kısa süreli gidişlerim oldu. Ama hayatımın sonuna kadar da Türkiye’de yaşamak istiyorum.
Fransa’dan buralar nasıl görünüyor? - Aklın daha hâkim olduğu bir yerden ülkeme bakınca akıl ve duygunun bir arada olduğunu görüyorum. Türkiye inanılmaz inişli çıkışlı, çok daha çarpıcı ve renkli. İyi ki bu ülkede doğmuşum. Kısa süreli gidişlerim oldu. Ama hayatımın sonuna kadar da Türkiye’de yaşamak istiyorum.
Hürriyet
Orada nasıl bir hayatınız var?
- İlk senemde 19 metrekare bir evde yaşadım. Bu sene Paris’te doğup büyüyen çocukluk arkadaşım Türkiye’ye gidince onun evine taşındım. Şimdi 20 metrekare, her yer onun kitaplarıyla dolu bir odanın içindeyim. Vaktimin çoğu Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı olan dil okulumda geçiyor. Sıkı bir okul. Haftada üç kere sınavlarımız var. Çamaşır ve bulaşık makinem yok. Bu yüzden günlük işlerimi hallediyorum.
Paris dendiğinde akla aşk gelir. Sizin Paris’iniz nasıl?
- Hava kışın çok soğuk ve karanlık. Koşarak eve gidip kitap okumak istiyorsunuz. Gece bastığı zamanda yalnızlık yüzünden melankolik zamanlar da oluyor. O zaman da düşünceden uzaklaşıp kalbini hatırlatıyorsun.
Paris’in romantizmi sizi de yakaladı mı?
- Aşk her yerde... Bir ülkeye mahsus bir kavram değil ki?
Fransa’dan buralar nasıl görünüyor?
Aklın daha hâkim olduğu bir yerden ülkeme bakınca akıl ve duygunun bir arada olduğunu görüyorum. Türkiye inanılmaz inişli çıkışlı, çok daha çarpıcı ve renkli. İyi ki bu ülkede doğmuşum. Kısa süreli gidişlerim oldu. Ama hayatımın sonuna kadar da Türkiye’de yaşamak istiyorum.
Fransa’dan buralar nasıl görünüyor? - Aklın daha hâkim olduğu bir yerden ülkeme bakınca akıl ve duygunun bir arada olduğunu görüyorum. Türkiye inanılmaz inişli çıkışlı, çok daha çarpıcı ve renkli. İyi ki bu ülkede doğmuşum. Kısa süreli gidişlerim oldu. Ama hayatımın sonuna kadar da Türkiye’de yaşamak istiyorum.
Hürriyet