Güncel
01 Ağu 2018 08:51
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:55
NAKO arazisindeki dönüşüme Danıştay dur dedi!
Bakanlar Kurulu, İstanbul’daki 156 dönüm alana sahip Nakliyeciler Sitesi’ni riskli alan ilan etti. Danıştay ise kentsel dönüşüm kararının hukuki olmadığını belirtip yürütmesini durdurdu.
İstanbul Zeytinburnu'daki 156 bin metrekarelik arazi üzerine kurulu
Nakliyeciler Sitesi'nin arazisi Suudi Arabistan merkezli Al Qemam
Grubu'nun yatırım şirketi Akzirve Gayrimenkul tarafından 2014
tarihinde satın alınmak istendi. Sözcü gazetesinden İsmail Şahin'in
haberine göre, 180 ortaklı İstanbul Nakliyat Ambarları İşletme
Kooperatifi'ne (NAKO) ait arazideki 245 ambar için 750 bin dolar
nakit, 250 bin dolarlık da daire teklif edildi. Nakliyecilerin bir
kısmı firmayla anlaşma sağlarken bir kısmı ise teklifi kabul
etmedi.
Şubat 2017'de Bakanlar Kurulu kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla, üzerinde sadece TIR'ların yanaştığı tek katlı yapıların bulunduğu arazi kentsel dönüşüm kapsamında riskli alan ilan edildi. Gayrimenkullerini satmak istemeyen nakliyecilerin, mülklerinin elinden alınmasının da önü açıldı. Nakliyeciler ise, Danıştay 14. Dairesi'ne başvurarak konuyu yargıya taşıdı. Bilirkişi raporlarını dikkate alan Danıştay üyeleri, oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun riskli alan ilanının hukuka uygun olmadığı açıklanarak, “Alanın zemin yapısı, genel olarak konumu, ulaşım ağı ve altyapı durumu nedeniyle de riskli olmadığı anlaşıldığından, işlemin dayanağı teknik raporun yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için kanun ve yönetmeliğin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Bakanlar Kurulu'nun riskli alan kararı almasından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü kentsel dönüşüm yasasını dayanak göstererek anlaşmaya yanaşmayan hak sahiplerinin paylarını satış kararı aldı. Bunun üzerine maddi kayıp yaşamak istemeyen malikler satış baskısı altında Akzirve tarafından önlerine konulan sözleşmeyi itiraz hakkı olmaksızın imzalamak zorunda kaldı.
TAZMİNAT İSTEYECEĞİZ
Nakliyeciler Sitesi arazisinde 40'a yakın hak sahibinin avukatlığını yapan Pervin Çelik konuyla ilgili olarak, “Danıştay kararıyla, yetersiz ve hatalı bir teknik raporla buranın riskli alan ilan edildiği ortaya çıktı. Davalar devam ederken 6 Ocak 2018'de, maliklere önceden bildirim yapılmadan ve zaman tanınmadan bir gecede zorla tahliye ve yıkım yapıldı. Bakanlık tarafından bu alanda yapılan uygulamalar ağır mülkiyet hakkı ihlallerine neden oldu” dedi. Hukuka aykırılıklara sebep olanlar ve yetkililer hakkında tazminat davası açacaklarını kaydeden Çelik, “Yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz hakkı yok. Alınan karar da iptal kararının sonuçlarını doğurur ve herkes tarafından uyulması zorunludur” dedi.
‘PROJEYİ ETKİLEMEYECEK'
Akzirve Gayrimenkul CEO'su İbrahim Maasfeh, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının projenin geliştirmesini etkilemeyeceğini dile getirerek “Mevcut imar planlarına göre yapı ruhsatlarımızı alıp çalışmalara başladık. Nihayetinde karar aleyhimize sonuçlanırsa tapu ve belediye harçları yönünden bir sonucu olacaktır. İnşaatı veya projeyi etkileyen bir durum yok” diye konuştu. Maasfeh, 1 milyar TL yatırım öngörülen projede toplam 492 bin metrekare inşaat yapılmacağını ve 2 bin 182 bağımsız bölüm üreteceklerini dile getirdi.
Şubat 2017'de Bakanlar Kurulu kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla, üzerinde sadece TIR'ların yanaştığı tek katlı yapıların bulunduğu arazi kentsel dönüşüm kapsamında riskli alan ilan edildi. Gayrimenkullerini satmak istemeyen nakliyecilerin, mülklerinin elinden alınmasının da önü açıldı. Nakliyeciler ise, Danıştay 14. Dairesi'ne başvurarak konuyu yargıya taşıdı. Bilirkişi raporlarını dikkate alan Danıştay üyeleri, oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun riskli alan ilanının hukuka uygun olmadığı açıklanarak, “Alanın zemin yapısı, genel olarak konumu, ulaşım ağı ve altyapı durumu nedeniyle de riskli olmadığı anlaşıldığından, işlemin dayanağı teknik raporun yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için kanun ve yönetmeliğin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Bakanlar Kurulu'nun riskli alan kararı almasından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü kentsel dönüşüm yasasını dayanak göstererek anlaşmaya yanaşmayan hak sahiplerinin paylarını satış kararı aldı. Bunun üzerine maddi kayıp yaşamak istemeyen malikler satış baskısı altında Akzirve tarafından önlerine konulan sözleşmeyi itiraz hakkı olmaksızın imzalamak zorunda kaldı.
TAZMİNAT İSTEYECEĞİZ
Nakliyeciler Sitesi arazisinde 40'a yakın hak sahibinin avukatlığını yapan Pervin Çelik konuyla ilgili olarak, “Danıştay kararıyla, yetersiz ve hatalı bir teknik raporla buranın riskli alan ilan edildiği ortaya çıktı. Davalar devam ederken 6 Ocak 2018'de, maliklere önceden bildirim yapılmadan ve zaman tanınmadan bir gecede zorla tahliye ve yıkım yapıldı. Bakanlık tarafından bu alanda yapılan uygulamalar ağır mülkiyet hakkı ihlallerine neden oldu” dedi. Hukuka aykırılıklara sebep olanlar ve yetkililer hakkında tazminat davası açacaklarını kaydeden Çelik, “Yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz hakkı yok. Alınan karar da iptal kararının sonuçlarını doğurur ve herkes tarafından uyulması zorunludur” dedi.
‘PROJEYİ ETKİLEMEYECEK'
Akzirve Gayrimenkul CEO'su İbrahim Maasfeh, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının projenin geliştirmesini etkilemeyeceğini dile getirerek “Mevcut imar planlarına göre yapı ruhsatlarımızı alıp çalışmalara başladık. Nihayetinde karar aleyhimize sonuçlanırsa tapu ve belediye harçları yönünden bir sonucu olacaktır. İnşaatı veya projeyi etkileyen bir durum yok” diye konuştu. Maasfeh, 1 milyar TL yatırım öngörülen projede toplam 492 bin metrekare inşaat yapılmacağını ve 2 bin 182 bağımsız bölüm üreteceklerini dile getirdi.