Ekonomi
23 Haz 2015 08:59
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:51
Mustafa Koç neredeyse ölüyordu
Mustafa Koç, Sığacık’ta Ayhan Sicimoğlu ile dalış yaparken yaptığı bir dikkatsizlik sonucu ölümden dönmüş
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç tam bir deniz
tutkunu. 35 yıldır dalıyor. İyi bir dalgıç olmanın yanı sıra sualtı
fotoğrafçılığı da yapıyor. Mustafa Koç önceki gün Urla’da ‘Ankara
Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeoloji Merkezi’ni açtı. Vehbi
Koç Vakfı, TİNA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, Urla Belediyesi
ile Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik ve Uygulama Merkezi’nin
(ANKÜSAM) işbirliğiyle hayata geçen merkez, M.Ö 7 bin yılına kadar
uzanan tarihe sahip Liman Tepe’de kara ve su altı kazıları
yürütüyor.
Ailece denizci olduklarını hatırlatan Koç, Türkiye’de en çok Sığacık’taki batıktan etkilenmiş. Sığacık’ta 3-4 batık yan yana duruyor. Bu batıkların hemen yanında bir modern zamanlar batığı olan kuru yük gemisi var. Sığacık’ta Osmanlı dönemine ait İnayet Batığı da bulundu. Koç, “Sığacık değirmen taşları, anforaları, kuru yük gemisiyle milli park olmalı” görüşünde. Urla’daki merkezin açılışında Mustafa Koç’un dostları Ayhan Sicimoğlu ve Jeff Hakko da vardı.
Koç, 1998 yılında Sığacık’ta Ayhan Sicimoğlu ile dalış yaparken yaptığı bir dikkatsizlik sonucu ölümden döndüğünü anlattı. Koç, tüpünü kontrol etmeden boş tüple 40 metre derinliğe inmiş. Ve havası kısa sürede bitmiş. Ayhan Sicimoğlu’nun havasını paylaşarak yavaş yavaş yukarı çıkarak vurgun yemekten kurtulmuş. Koç, o günü anlatırken, “O sırada batığın içinde olsaydım vurgun yerdim. Dalışlarda asla yalnız olmamak şart. Allah korudu. Ben o günden sonra hep yedek havayla daldım” diye anlattı.
DENİZ tutkunu Koç, kızları Aylin ve Esra’yı da dalgıç yapmış. Kızlarını ilk tropik yerlerde daldırdığı için biraz pişman. Daldıklarında derinlere inmeden görsel bir şölenle karşılaşmaya alışılan kızlarının Ege’de dalamadıklarını söyledi.
Koç’un bileğinin üstünde balık şeklinde EMAC yazıyor. Esra, Mustafa, Aylin ve Caroline’nin baş harflerinden oluşan dövmeyi büyük kızı tasarlamış. Diğer kolunda da mercan rengi bir balık var Koç’un.
KOÇ, Ege’de sık sık dalıyor, yılda 2-3 kere de dalmak için seyahate çıkıyor. Mısır, Endonezya, Filipinler, Tayland ve Maldivler de dalmaya gidiyor. 2000’e yakın dalış yaptığını söylerken, “Üç boyutlu bir dünya orası. Dalmak benim için resmen meditasyon gibi. Oradaki dinginlik, huzur ve deniz canlıları çok etkileyici. Dalmayınca özlediğim oluyor” diyor. Koç, bir su altı fotoğraf sergisi veya kitap hazırlamayı da planlıyor.
MUSTAFA Koç 35 yıldır dalıyor. İlk dalışını Marmara’da Sivriada’da yapmış. “Ege’de anfora görmediğiniz yer yok. Korkunç bir zenginlik var” diyen Koç, denizlerimize yeterince sahip çıkılmadığından dertli.
TURMEPA’nın denizleri temizlemek ve farkındalık yakalamak için çalıştığını ancak bunu “okyanusta bir damla” olarak değerlendirmek gerektiğini anlatan Koç, 19 Mayıs tatilinde Göcek’te tekne tatli yaptıkları sırada koylardaki çöplerin 6 gün boyunca toplanmadığını gördüklerini, bir hafta önce Göcek’te olan kardeşi Ali Koç’un da aynı kötü manzaranın devam ettiğini gözlemlediğini anlatarak, “Ne yazık ki denizlerimizi pisletiyoruz ve temizleyen de yok. Göcek’te belediye 6 gün çöp toplamadı. Guletler ve günlük teknelerin koylardan çıkmayı beklemeden sintine bastıkları bariz görünüyor. Bu pisliği yapanlara karşı doğru dürüst bir yaptırım olsa yapanlar 10 kere düşünür. Yurtdışında bunu yapsalar, başlarına neler geleceğini görürler. Türkiye’de sembolik para cezası veriliyor. TURMEPA bu işi gönüllü yapıyordu, şimdi belediye aldı sorumluluğu durum böyle oldu. Şimdi telefonlar geliyor, TURMEPA gelip çöpleri toplasın, diye. Çok yazık” diyor.
MUSTAFA Koç son yurtdışı tatilini Ruanda’da yaptı. İzlenimleri şöyle: “Ruanda’ya bir ay önce goril çekmeye gittim. Ruanda, iç savaştan sonra yeniden yapılanmış. Ekonomisi düzelmiş, barış var. O bölgenin İsviçre’si gibi. Oradakilere konuşunca yatıp kalkıp her uyandığımız güne dua ediyoruz, diyorlar. O ülkede korkunç şeyler oldu. Yan yana yaşayan insanlar birbirini öldürdü. Orada da Yugoslavya’daki gibi soykırım yaşandı.”
KOÇ, Urla seyahatimiz sırasında ilk kez kendisine Instagram hesabı açtı ve albümündeki fotoğrafları yüklemeye başladı. Twitter’a da girdiğini ancak kendi kullanıcı adıyla açtığı hesabın girdiği dakikada 60-70 takipçi aldığını görünce, girmekten hızla vazgeçtiğini, bunla baş etmekte zorlanacağını düşündüğünü anlattı. Koç, twitter’ı farklı bir isimle açtığı hesaptan takip ediyor. Elif Ergu/Hürriyet
Ailece denizci olduklarını hatırlatan Koç, Türkiye’de en çok Sığacık’taki batıktan etkilenmiş. Sığacık’ta 3-4 batık yan yana duruyor. Bu batıkların hemen yanında bir modern zamanlar batığı olan kuru yük gemisi var. Sığacık’ta Osmanlı dönemine ait İnayet Batığı da bulundu. Koç, “Sığacık değirmen taşları, anforaları, kuru yük gemisiyle milli park olmalı” görüşünde. Urla’daki merkezin açılışında Mustafa Koç’un dostları Ayhan Sicimoğlu ve Jeff Hakko da vardı.
Koç, 1998 yılında Sığacık’ta Ayhan Sicimoğlu ile dalış yaparken yaptığı bir dikkatsizlik sonucu ölümden döndüğünü anlattı. Koç, tüpünü kontrol etmeden boş tüple 40 metre derinliğe inmiş. Ve havası kısa sürede bitmiş. Ayhan Sicimoğlu’nun havasını paylaşarak yavaş yavaş yukarı çıkarak vurgun yemekten kurtulmuş. Koç, o günü anlatırken, “O sırada batığın içinde olsaydım vurgun yerdim. Dalışlarda asla yalnız olmamak şart. Allah korudu. Ben o günden sonra hep yedek havayla daldım” diye anlattı.
DENİZ tutkunu Koç, kızları Aylin ve Esra’yı da dalgıç yapmış. Kızlarını ilk tropik yerlerde daldırdığı için biraz pişman. Daldıklarında derinlere inmeden görsel bir şölenle karşılaşmaya alışılan kızlarının Ege’de dalamadıklarını söyledi.
Koç’un bileğinin üstünde balık şeklinde EMAC yazıyor. Esra, Mustafa, Aylin ve Caroline’nin baş harflerinden oluşan dövmeyi büyük kızı tasarlamış. Diğer kolunda da mercan rengi bir balık var Koç’un.
KOÇ, Ege’de sık sık dalıyor, yılda 2-3 kere de dalmak için seyahate çıkıyor. Mısır, Endonezya, Filipinler, Tayland ve Maldivler de dalmaya gidiyor. 2000’e yakın dalış yaptığını söylerken, “Üç boyutlu bir dünya orası. Dalmak benim için resmen meditasyon gibi. Oradaki dinginlik, huzur ve deniz canlıları çok etkileyici. Dalmayınca özlediğim oluyor” diyor. Koç, bir su altı fotoğraf sergisi veya kitap hazırlamayı da planlıyor.
MUSTAFA Koç 35 yıldır dalıyor. İlk dalışını Marmara’da Sivriada’da yapmış. “Ege’de anfora görmediğiniz yer yok. Korkunç bir zenginlik var” diyen Koç, denizlerimize yeterince sahip çıkılmadığından dertli.
TURMEPA’nın denizleri temizlemek ve farkındalık yakalamak için çalıştığını ancak bunu “okyanusta bir damla” olarak değerlendirmek gerektiğini anlatan Koç, 19 Mayıs tatilinde Göcek’te tekne tatli yaptıkları sırada koylardaki çöplerin 6 gün boyunca toplanmadığını gördüklerini, bir hafta önce Göcek’te olan kardeşi Ali Koç’un da aynı kötü manzaranın devam ettiğini gözlemlediğini anlatarak, “Ne yazık ki denizlerimizi pisletiyoruz ve temizleyen de yok. Göcek’te belediye 6 gün çöp toplamadı. Guletler ve günlük teknelerin koylardan çıkmayı beklemeden sintine bastıkları bariz görünüyor. Bu pisliği yapanlara karşı doğru dürüst bir yaptırım olsa yapanlar 10 kere düşünür. Yurtdışında bunu yapsalar, başlarına neler geleceğini görürler. Türkiye’de sembolik para cezası veriliyor. TURMEPA bu işi gönüllü yapıyordu, şimdi belediye aldı sorumluluğu durum böyle oldu. Şimdi telefonlar geliyor, TURMEPA gelip çöpleri toplasın, diye. Çok yazık” diyor.
MUSTAFA Koç son yurtdışı tatilini Ruanda’da yaptı. İzlenimleri şöyle: “Ruanda’ya bir ay önce goril çekmeye gittim. Ruanda, iç savaştan sonra yeniden yapılanmış. Ekonomisi düzelmiş, barış var. O bölgenin İsviçre’si gibi. Oradakilere konuşunca yatıp kalkıp her uyandığımız güne dua ediyoruz, diyorlar. O ülkede korkunç şeyler oldu. Yan yana yaşayan insanlar birbirini öldürdü. Orada da Yugoslavya’daki gibi soykırım yaşandı.”
KOÇ, Urla seyahatimiz sırasında ilk kez kendisine Instagram hesabı açtı ve albümündeki fotoğrafları yüklemeye başladı. Twitter’a da girdiğini ancak kendi kullanıcı adıyla açtığı hesabın girdiği dakikada 60-70 takipçi aldığını görünce, girmekten hızla vazgeçtiğini, bunla baş etmekte zorlanacağını düşündüğünü anlattı. Koç, twitter’ı farklı bir isimle açtığı hesaptan takip ediyor. Elif Ergu/Hürriyet