Konut Haberleri
03 Haz 2014 22:58
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:09
Markalı şehir yapıları geliyor
Ahmethan Yılmaz, sektörde üniversiter anlamda değer üreten, muhtevası iyi tasarlanmış, stil sahibi binalar yapma düşüncesiyle girdiği inşaat sektöründeki ‘farklı’ yerini korumaya devam ediyor…
Konut anlayışını yeniden yorumlayan projelere imza atan 24
İleri Projeler A.Ş. Başkanı Ahmethan Yılmaz, yaşamın
başlamak üzere olduğu Stüdyo 24 projesi, iki hafta
gibi bir sürede satışı tamamlanan Cadde 24 projesi ve yeni 24
markalı projelerin gelecek vizyonu konusunda bazı açıklamalarda
bulundu.
Emlak Konut Proje Pazarlama’yla Ispartakule’de hayata geçirilen ve satışları büyük oranda tamamlanan Stüdyo 24 projesi teslim için gün sayıyor. Yatırım değeri 70 milyon TL’ye yakın olan proje, kişiye özel butik rezidans anlayışıyla inşa edildi.
Projede teslimler önümüzdeki günlerde başlayacak; Şubat 2015’ de teslim edilmesi planlanan proje, altı ay erken teslim edilmiş olacak.
Halkalı’da, 100 milyon dolar yatırım değeri ile hayata geçirilen Cadde 24 projesinde ise satışlar iki haftada tamamlandı.
Cadde 24 projesinde home ofis kavramını sadece barınmak ve çalışmak için değil “yaşamak” için yeniden düşündüklerini söyleyen Ahmethan Yılmaz, “Projenin doğru lokasyonda, doğru pozisyonlandırılması, yatırımcı açısından cazip bir fırsat sunması, bölgenin özellik bakımından öncü olması ve home ofis konseptine 24 saat yaşayan yeni bir tanım sunmasının satışa katkı sağladığını düşünüyorum” dedi.
Canlılığın devam ettiği projeler üretecek
“İstanbul dünyanın en renkli ve canlı metropollerinden bir tanesi. Bizim vaadimiz bu canlılığın yaşamın her anında evde ve işyerinde de devam etmesi. Bunun için 24 saat yaşayan projeler üretiyoruz” diyen Ahmethan Yılmaz, Stüdyo 24 projesinde 24 saat açık lobi cafeden her an sipariş verilebileceğini; Cadde 24 projesinde ise 24 saat hizmet sunan toplantı odalarında telekonferans sayesinde dünyanın bütün şehirleri ile iş yaşamının kesintisiz sürdürülebileceğini belirtti.
İstanbul’a çevresinden izole olmamış, caddesiyle ve sokağıyla bütünleşmiş markalı şehir yapıları kompoze etmeyi hedeflediklerini vurgulayan Yılmaz, “Etrafı duvarlarla çevrili sitelerin, sosyal bir değer üretmekten çok çevresindeki sosyolojiyi dışladığını düşünüyoruz.
Oysa yapılan her bina sosyal bir değer iddiasıyla var olmalı. Biz insanlara hayatın sosyolojisiyle yüzleşen ve onunla örtüşen yapılar sunmak istiyoruz” diye konuştu. Lüksü şatafat değil, insanları duygusal ve entelektüel açıdan zenginleştiren bir olgu olarak anladıklarının altını çizen Ahmethan Yılmaz, her proje için çalışırken o projedeki yaşamın nasıl olacağını anlamaya çalışan ve buna çözümler üreten atölye çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Emlak Konut Proje Pazarlama’yla Ispartakule’de hayata geçirilen ve satışları büyük oranda tamamlanan Stüdyo 24 projesi teslim için gün sayıyor. Yatırım değeri 70 milyon TL’ye yakın olan proje, kişiye özel butik rezidans anlayışıyla inşa edildi.
Projede teslimler önümüzdeki günlerde başlayacak; Şubat 2015’ de teslim edilmesi planlanan proje, altı ay erken teslim edilmiş olacak.
Halkalı’da, 100 milyon dolar yatırım değeri ile hayata geçirilen Cadde 24 projesinde ise satışlar iki haftada tamamlandı.
Cadde 24 projesinde home ofis kavramını sadece barınmak ve çalışmak için değil “yaşamak” için yeniden düşündüklerini söyleyen Ahmethan Yılmaz, “Projenin doğru lokasyonda, doğru pozisyonlandırılması, yatırımcı açısından cazip bir fırsat sunması, bölgenin özellik bakımından öncü olması ve home ofis konseptine 24 saat yaşayan yeni bir tanım sunmasının satışa katkı sağladığını düşünüyorum” dedi.
Canlılığın devam ettiği projeler üretecek
“İstanbul dünyanın en renkli ve canlı metropollerinden bir tanesi. Bizim vaadimiz bu canlılığın yaşamın her anında evde ve işyerinde de devam etmesi. Bunun için 24 saat yaşayan projeler üretiyoruz” diyen Ahmethan Yılmaz, Stüdyo 24 projesinde 24 saat açık lobi cafeden her an sipariş verilebileceğini; Cadde 24 projesinde ise 24 saat hizmet sunan toplantı odalarında telekonferans sayesinde dünyanın bütün şehirleri ile iş yaşamının kesintisiz sürdürülebileceğini belirtti.
İstanbul’a çevresinden izole olmamış, caddesiyle ve sokağıyla bütünleşmiş markalı şehir yapıları kompoze etmeyi hedeflediklerini vurgulayan Yılmaz, “Etrafı duvarlarla çevrili sitelerin, sosyal bir değer üretmekten çok çevresindeki sosyolojiyi dışladığını düşünüyoruz.
Oysa yapılan her bina sosyal bir değer iddiasıyla var olmalı. Biz insanlara hayatın sosyolojisiyle yüzleşen ve onunla örtüşen yapılar sunmak istiyoruz” diye konuştu. Lüksü şatafat değil, insanları duygusal ve entelektüel açıdan zenginleştiren bir olgu olarak anladıklarının altını çizen Ahmethan Yılmaz, her proje için çalışırken o projedeki yaşamın nasıl olacağını anlamaya çalışan ve buna çözümler üreten atölye çalışmaları yaptıklarını söyledi.