Sektörel
11 Mayıs 2016 15:03
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:19
Madenlere yeni düzenleme! Maaşlar 2 asgari ücret oluyor
Soma faciasından sonra değişen madenlerde hayat hattı gibi düzenlemeler 2017'de hayata geçecek...Madencilerin ücretleri iki asgari ücrete çıkarılacak...
Soma ders oldu madenlere düzenleme geliyor. Madenlere yeni
düzenleme için Manisa'nın Soma ilçesinde iki yıl önce meydana
gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği facianın ardından,
madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliğini iyileştirecek
düzenlemeler çerçevesinde ocaklarda zorunlu hale getirilen
"hayat hattı" kurulması ve personel takip sistemi için son
tarih olan 1 Ocak 2017 itibarıyla geri sayım başladı.
Sıkı denetimler sonucu güvenlik kurallarına uymadığı belirlenerek kazanın ardından kapatılan yaklaşık 100 maden ocağından, eksiklerini tamamlayanlar ciddi kontrol altında birer ikişer yeniden hizmete girdi. Ancak işletmelere hem kamu hem de sigorta şirketleri tarafından çifte denetim uygulanıyor.
13 Mayıs 2014'te gerçekleşen Soma kazası sonrasında, 11 Eylül 2014 ve 4 Nisan 2015 tarihli kanunlar ile iş güvenliğinde kaza riskini azaltıcı, çalışanların özlük haklarını ve çalışma ortamlarını iyileştirici yasal düzenlemeler gerçekleştirildi.
Söz konusu düzenlemelere göre, maden sektöründe çalışan tüm işçiler için 55 olan emeklilik yaşı 50'ye indirildi. Linyit ve taş kömürü çıkaran madencilere ödenecek ücretin asgari ücretin iki katından az olmaması ve maden sektöründe çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günlerin de çalışılmış gibi yıpranmaya dahil edilmesi kararlaştırıldı.
Madencilerin ücretleri iki asgari ücrete çıkarılıp, haftalık çalışma süreleri 45 saatten 37,5 saate indirildi. Ayrıca, madencilerin yıllık izinlerine 4 gün daha eklendi.
Sektör yetkilileri, Eylül 2014'te yapılan düzenlemeler sonrası Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı'nın madenlerdeki sıkı denetimleri sonrasında, 170 ocaktan yaklaşık 100'ünün güvenlik koşullarını yerine getirmedikleri için kapatıldığını belirtti.
Kapatılan ocak işletmecilerinin geçen sürede ocakların açılması için gerekli evrakları tamamlamaya çalıştığını belirten yetkililer, "Özellikle madencilere ödenecek iki asgari ücrete hükümetin destek vermesini kararlaştıran düzenlemenin ardından, ocak işletmecileri eksiklerini tamamlamaya başladı. Eksiklerini tamamlayıp, denetimleri atlatan maden ocakları ise şu an yeniden açılıyor. Son dönemde neredeyse her hafta bir ocak açılmaya başlandı. Fakat bu ocaklarda müfettişler çok sıkı bir denetim uyguluyorlar." ifadelerini kullandı.
Ayrıca, yer altında çalışan madencilere zorunlu ve olağanüstü haller dışında fazla çalışma yaptırılmaması kararlaştırılırken, maden çalışanları için "zorunlu ferdi kaza sigortası" uygulaması getirildi.
Yetkililer, işverenin kişi başına 700 lira primle yaptırdığı ferdi kaza sigortasının 150 bin liralık bir hayat sigortasına karşılık geldiğine işaret ederek, "Madenler MİGEM veya Çalışma Bakanlığı'nın yanı sıra sigorta şirketleri tarafından da çifte denetleniyor. Çünkü sigorta şirketleri ferdi sigorta yapılacak işletmelere gidiyor ve oradaki koşulları denetleyip, gerekli güvenliğin sağlanmadığını gördüklerinde zaten sigorta yapmıyor. Böylece, sigortacılık sektörü de maden işletmelerine ayrı bir denetim uygulamış oluyor." diye konuştu.
Ferdi kaza sigortasının, sadece yer altı madenlerinde değil açık kömür ocaklarında da uygulandığı belirtildi.
Özlük haklarının yanı sıra kazaları önleme yönünde de önlemler öngörüldü. Madende ilerleme yönünde kontrol sondajları yapma zorunluluğu ve yer altı işletmelerinde çalışanların bulundukları yeri ve giriş çıkışlarını gösteren takip sistemi zorunlu kılındı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 24 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan, "Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Hakkında Yönetmelik"e göre, herhangi bir kaza anında madencinin yolunu bulması için maden içerisine "hayat hattı" döşenmesi kararlaştırıldı.
Hayat hattı, "çalışanların kaçış hızını engellemeyecek ve rahatlıkla elle takip edilebilecek bir yükseklikte, uygun aralıklar ve bağlantılarla tavana veya yan duvara monte edilecek." Bu hat, 7 milimetre çapında sarı renkli bir ışıklardan oluşacak ve tek yönlü konik gösterge ile başlayacak. Konik göstergeler acil çıkışı gösterecek şekilde 10 metreyi geçmeyecek aralıklarla yerleştirilecek. Bu konik göstergelerin tam orta mesafesinde de reflektör levhalar bulunacak ve kaçış yönünde yeşil, aksi istikamette ise kırmızı renkte yanmaz malzemeden yapılacak.
Ayrıca, işverenler madenlerinde faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında oksijenli ferdi kurtarıcı değişim ve dolum istasyonları kurmak zorunda olacak. Bu istasyonların hangi aralıklarla kurulacağı ise madenlerin jeolojik yapısına göre belirlenecek.
Söz konusu yönetmeliğe göre, hayat hattı ve personel takip sistemi uygulamalarının 1 Ocak 2017 itibarıyla tamamlanmış olması gerekiyor.
Öte yandan, kömür ve türevleri hariç yer altı maden işyerlerinin, acil durumlarda kullanılmak üzere sığınma odası kurma koşulu bulunuyor.
Sektör yetkilileri, sığınma odası şartının kömür ve türevleri maden işletmelerinde uygulanmasının çok zor olduğuna dikkati çekerek, "Kömür madenleri sığınma odası şartından bu yüzden muaf tutuldu. Çünkü bu madenlerde üretim stabil bir noktada yapılmıyor. Kömürde üretim sürekli ilerliyor ve yaşam odası geride, göçük altında kalıyor. O yüzden ilerledikçe yeniden sığınma odası yapmak gerekiyor. Kömür madenlerine sığınma odası yapılacak olsa, neredeyse iki üç ayda bir yeniden tesisi gerekiyor. Fakat üretimin stabil olduğu diğer madencilik türlerinde sığınma odaları kurulması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Madenlerde, grizu patlaması, toz patlaması, yangın, göçük, heyelan ve su baskını gibi kazaların yüzde 68'i sadece kömür üretimi yapılan madenlerde meydana geliyor. Ölümlü kazaların ise yüzde 98'i kömür üretim faaliyetlerinde oluşuyor.
Bu özelliğinden dolayı kömür ABD, Yeni Zelanda, Çin, Avusturalya, Güney Kore ve Kanada gibi ülkelerde genel maden kanunu dışında özel bir düzenlemeye tabi tutuluyor. Türkiye de Soma faciasından sonra yaptığı yasal değişikliklerle sektörü özel bir statüye kavuşturma çabası ortaya koyuyor.
Türkiye'de 60 farklı madencilik faaliyetinde çalışanların, yer altında işçilik yapanlar da dahil toplamı yaklaşık 150 bini buluyor.
Sıkı denetimler sonucu güvenlik kurallarına uymadığı belirlenerek kazanın ardından kapatılan yaklaşık 100 maden ocağından, eksiklerini tamamlayanlar ciddi kontrol altında birer ikişer yeniden hizmete girdi. Ancak işletmelere hem kamu hem de sigorta şirketleri tarafından çifte denetim uygulanıyor.
13 Mayıs 2014'te gerçekleşen Soma kazası sonrasında, 11 Eylül 2014 ve 4 Nisan 2015 tarihli kanunlar ile iş güvenliğinde kaza riskini azaltıcı, çalışanların özlük haklarını ve çalışma ortamlarını iyileştirici yasal düzenlemeler gerçekleştirildi.
Söz konusu düzenlemelere göre, maden sektöründe çalışan tüm işçiler için 55 olan emeklilik yaşı 50'ye indirildi. Linyit ve taş kömürü çıkaran madencilere ödenecek ücretin asgari ücretin iki katından az olmaması ve maden sektöründe çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günlerin de çalışılmış gibi yıpranmaya dahil edilmesi kararlaştırıldı.
Madencilerin ücretleri iki asgari ücrete çıkarılıp, haftalık çalışma süreleri 45 saatten 37,5 saate indirildi. Ayrıca, madencilerin yıllık izinlerine 4 gün daha eklendi.
Sektör yetkilileri, Eylül 2014'te yapılan düzenlemeler sonrası Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı'nın madenlerdeki sıkı denetimleri sonrasında, 170 ocaktan yaklaşık 100'ünün güvenlik koşullarını yerine getirmedikleri için kapatıldığını belirtti.
Kapatılan ocak işletmecilerinin geçen sürede ocakların açılması için gerekli evrakları tamamlamaya çalıştığını belirten yetkililer, "Özellikle madencilere ödenecek iki asgari ücrete hükümetin destek vermesini kararlaştıran düzenlemenin ardından, ocak işletmecileri eksiklerini tamamlamaya başladı. Eksiklerini tamamlayıp, denetimleri atlatan maden ocakları ise şu an yeniden açılıyor. Son dönemde neredeyse her hafta bir ocak açılmaya başlandı. Fakat bu ocaklarda müfettişler çok sıkı bir denetim uyguluyorlar." ifadelerini kullandı.
Ayrıca, yer altında çalışan madencilere zorunlu ve olağanüstü haller dışında fazla çalışma yaptırılmaması kararlaştırılırken, maden çalışanları için "zorunlu ferdi kaza sigortası" uygulaması getirildi.
Yetkililer, işverenin kişi başına 700 lira primle yaptırdığı ferdi kaza sigortasının 150 bin liralık bir hayat sigortasına karşılık geldiğine işaret ederek, "Madenler MİGEM veya Çalışma Bakanlığı'nın yanı sıra sigorta şirketleri tarafından da çifte denetleniyor. Çünkü sigorta şirketleri ferdi sigorta yapılacak işletmelere gidiyor ve oradaki koşulları denetleyip, gerekli güvenliğin sağlanmadığını gördüklerinde zaten sigorta yapmıyor. Böylece, sigortacılık sektörü de maden işletmelerine ayrı bir denetim uygulamış oluyor." diye konuştu.
Ferdi kaza sigortasının, sadece yer altı madenlerinde değil açık kömür ocaklarında da uygulandığı belirtildi.
Özlük haklarının yanı sıra kazaları önleme yönünde de önlemler öngörüldü. Madende ilerleme yönünde kontrol sondajları yapma zorunluluğu ve yer altı işletmelerinde çalışanların bulundukları yeri ve giriş çıkışlarını gösteren takip sistemi zorunlu kılındı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 24 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan, "Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Hakkında Yönetmelik"e göre, herhangi bir kaza anında madencinin yolunu bulması için maden içerisine "hayat hattı" döşenmesi kararlaştırıldı.
Hayat hattı, "çalışanların kaçış hızını engellemeyecek ve rahatlıkla elle takip edilebilecek bir yükseklikte, uygun aralıklar ve bağlantılarla tavana veya yan duvara monte edilecek." Bu hat, 7 milimetre çapında sarı renkli bir ışıklardan oluşacak ve tek yönlü konik gösterge ile başlayacak. Konik göstergeler acil çıkışı gösterecek şekilde 10 metreyi geçmeyecek aralıklarla yerleştirilecek. Bu konik göstergelerin tam orta mesafesinde de reflektör levhalar bulunacak ve kaçış yönünde yeşil, aksi istikamette ise kırmızı renkte yanmaz malzemeden yapılacak.
Ayrıca, işverenler madenlerinde faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında oksijenli ferdi kurtarıcı değişim ve dolum istasyonları kurmak zorunda olacak. Bu istasyonların hangi aralıklarla kurulacağı ise madenlerin jeolojik yapısına göre belirlenecek.
Söz konusu yönetmeliğe göre, hayat hattı ve personel takip sistemi uygulamalarının 1 Ocak 2017 itibarıyla tamamlanmış olması gerekiyor.
Öte yandan, kömür ve türevleri hariç yer altı maden işyerlerinin, acil durumlarda kullanılmak üzere sığınma odası kurma koşulu bulunuyor.
Sektör yetkilileri, sığınma odası şartının kömür ve türevleri maden işletmelerinde uygulanmasının çok zor olduğuna dikkati çekerek, "Kömür madenleri sığınma odası şartından bu yüzden muaf tutuldu. Çünkü bu madenlerde üretim stabil bir noktada yapılmıyor. Kömürde üretim sürekli ilerliyor ve yaşam odası geride, göçük altında kalıyor. O yüzden ilerledikçe yeniden sığınma odası yapmak gerekiyor. Kömür madenlerine sığınma odası yapılacak olsa, neredeyse iki üç ayda bir yeniden tesisi gerekiyor. Fakat üretimin stabil olduğu diğer madencilik türlerinde sığınma odaları kurulması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Madenlerde, grizu patlaması, toz patlaması, yangın, göçük, heyelan ve su baskını gibi kazaların yüzde 68'i sadece kömür üretimi yapılan madenlerde meydana geliyor. Ölümlü kazaların ise yüzde 98'i kömür üretim faaliyetlerinde oluşuyor.
Bu özelliğinden dolayı kömür ABD, Yeni Zelanda, Çin, Avusturalya, Güney Kore ve Kanada gibi ülkelerde genel maden kanunu dışında özel bir düzenlemeye tabi tutuluyor. Türkiye de Soma faciasından sonra yaptığı yasal değişikliklerle sektörü özel bir statüye kavuşturma çabası ortaya koyuyor.
Türkiye'de 60 farklı madencilik faaliyetinde çalışanların, yer altında işçilik yapanlar da dahil toplamı yaklaşık 150 bini buluyor.