Konut Haberleri
15 Mayıs 2018 12:29
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:48
Konutların yüzde 50'si sigortasız
Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Gülen, Türkiye'deki 22 milyon aracın yüzde 80'inin zorunlu trafik sigortasına, 15-16 milyon civarındaki konutların ise yüzde 50'sinin zorunlu deprem sigortasına sahip olduğunu söyledi.
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (Türkiye
Sigorta Birliği) Başkan Yardımcısı ve Aksigorta Genel Müdürü Uğur
Gülen, Türkiye'de 40 milyon civarında poliçe üretildiğini, bunun 25
milyonunu zorunlu trafik ve deprem sigortalarının oluşturduğunu
söyledi.
Bir program için kente gelen Gülen, yıllık 4 milyona yakın poliçe üretimi bulunan Aksigorta'nın yüzde 10'luk pazar payına sahip olduğunu belirtti. Türkiye'de de 40 milyon civarında poliçe düzenlendiğini aktaran Gülen, bunların en büyük kısmını zorunlu trafik sigortalarının oluşturduğunu ifade etti.
Gülen, şu anda trafiğe kayıtlı 22 milyon civarında araç bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"22 milyon aracın yüzde 80'i zorunlu trafik sigortasına sahip. Bu yaklaşık 17,5 milyon aracın zorunlu trafik sigortasına sahip olduğunu gösteriyor. İkinci büyük kitleyi zorunlu deprem sigortası oluşturuyor. Türkiye'nin konut stoğu 15-16 milyon civarında. Yaklaşık yüzde 50'si zorunlu deprem sigortasına sahip. Yani yaklaşık 8 milyon DASK sigortası var. Trafik sigortası ile zorunlu deprem sigortasını toplarsak 25 milyonluk poliçe bu iki zorunlu üründen geliyor. 40 milyon poliçenin 25 milyonunu iki zorunlu poliçe oluşturuyor. Zorunlu poliçeler dünyada da genelde böyledir. Sektörü büyüten önemli unsurların başında geliyor. Türkiye'de zorunlu poliçelerin prim üretimindeki payı yüzde 40'lar seviyesinde. Adetteki payı çok daha yüksek."
Sıralamada daha sonra kaskoların geldiğini ifade eden Gülen, "22 milyon aracın yüzde 28'inin kasko poliçesi var. Yani 6 milyon araç, kasko güvencesi altında. Arkasından da konut sigortaları, ferdi kaza sigortaları gibi küçük primli birçok sigorta ürünü var. Ayrıca kurumların, KOBİ'lerin, ticari şirketlerin kullandığı poliçeler var. Onların prim üretimleri çok daha büyük ama sayıları az." dedi.
"Zorunlu trafik sigortasında taşlar yerine oturdu"
Geçen yıl 12 Nisan'da zorunlu trafik sigortalarının primlerine tavan uygulamasının geldiğini hatırlatan Gülen, o tarihten sonraki mayıs ve haziran aylarında piyasada bir sarsıntı yaşandığını, bazı şirketlerin trafik sigortası kesemediğini ve acentelerin tedirgin olduğunu dile getirdi.
Gülen, geçen yıl temmuzda "Riskli Sigortalılar Havuzu"nun kurulduğunu ve kaza yapma potansiyeli yüksek araçların bu havuza devredildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ağustostan itibaren pazar biraz daha regüle olmaya başladı. Bu arada da Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenli olarak aylık yüzde 1,5 fiyat artışları yapılmaya başlandı. Yani tavan fiyatları yukarıya çıkarılmaya başlandı. Bugün zorunlu trafik sigortasında taşların yerine oturduğunu görüyoruz. O toz dumanın ortadan kalktığını ve pazarın serbest pazar ekonomisinde tıkır tıkır işlediğini görüyoruz. Umuyorum ki, önümüzdeki dönemde fiyat serbest hale gelir ve rekabet piyasasına tekrar döneriz."
Gülen, 3-4 yıl önce yüzde 25'ler civarında olan zorunlu deprem sigortasının şu anda yüzde 50'ye çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunun nedeni de yeni elektrik, su ve doğalgaz gibi abonelik ve tapu işlemlerinde zorunlu deprem sigortasının zorunluluğuydu. Bu durum bir anda talebi artırdı. Türkiye Sigorta Birliği olarak Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmalarımız var. Henüz zorunlu deprem sigortası almamış olanlar belirlendi. Bu kişilere uyarılar yapılarak bu sigortayı kolay alabilecekleri ortamlar da yaratılmaya başlanacak. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bu yüzde 50'lik rakamı yüzde 70-80'lere kadar çıktığını görürüz."
Bir program için kente gelen Gülen, yıllık 4 milyona yakın poliçe üretimi bulunan Aksigorta'nın yüzde 10'luk pazar payına sahip olduğunu belirtti. Türkiye'de de 40 milyon civarında poliçe düzenlendiğini aktaran Gülen, bunların en büyük kısmını zorunlu trafik sigortalarının oluşturduğunu ifade etti.
Gülen, şu anda trafiğe kayıtlı 22 milyon civarında araç bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"22 milyon aracın yüzde 80'i zorunlu trafik sigortasına sahip. Bu yaklaşık 17,5 milyon aracın zorunlu trafik sigortasına sahip olduğunu gösteriyor. İkinci büyük kitleyi zorunlu deprem sigortası oluşturuyor. Türkiye'nin konut stoğu 15-16 milyon civarında. Yaklaşık yüzde 50'si zorunlu deprem sigortasına sahip. Yani yaklaşık 8 milyon DASK sigortası var. Trafik sigortası ile zorunlu deprem sigortasını toplarsak 25 milyonluk poliçe bu iki zorunlu üründen geliyor. 40 milyon poliçenin 25 milyonunu iki zorunlu poliçe oluşturuyor. Zorunlu poliçeler dünyada da genelde böyledir. Sektörü büyüten önemli unsurların başında geliyor. Türkiye'de zorunlu poliçelerin prim üretimindeki payı yüzde 40'lar seviyesinde. Adetteki payı çok daha yüksek."
Sıralamada daha sonra kaskoların geldiğini ifade eden Gülen, "22 milyon aracın yüzde 28'inin kasko poliçesi var. Yani 6 milyon araç, kasko güvencesi altında. Arkasından da konut sigortaları, ferdi kaza sigortaları gibi küçük primli birçok sigorta ürünü var. Ayrıca kurumların, KOBİ'lerin, ticari şirketlerin kullandığı poliçeler var. Onların prim üretimleri çok daha büyük ama sayıları az." dedi.
"Zorunlu trafik sigortasında taşlar yerine oturdu"
Geçen yıl 12 Nisan'da zorunlu trafik sigortalarının primlerine tavan uygulamasının geldiğini hatırlatan Gülen, o tarihten sonraki mayıs ve haziran aylarında piyasada bir sarsıntı yaşandığını, bazı şirketlerin trafik sigortası kesemediğini ve acentelerin tedirgin olduğunu dile getirdi.
Gülen, geçen yıl temmuzda "Riskli Sigortalılar Havuzu"nun kurulduğunu ve kaza yapma potansiyeli yüksek araçların bu havuza devredildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ağustostan itibaren pazar biraz daha regüle olmaya başladı. Bu arada da Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenli olarak aylık yüzde 1,5 fiyat artışları yapılmaya başlandı. Yani tavan fiyatları yukarıya çıkarılmaya başlandı. Bugün zorunlu trafik sigortasında taşların yerine oturduğunu görüyoruz. O toz dumanın ortadan kalktığını ve pazarın serbest pazar ekonomisinde tıkır tıkır işlediğini görüyoruz. Umuyorum ki, önümüzdeki dönemde fiyat serbest hale gelir ve rekabet piyasasına tekrar döneriz."
Gülen, 3-4 yıl önce yüzde 25'ler civarında olan zorunlu deprem sigortasının şu anda yüzde 50'ye çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunun nedeni de yeni elektrik, su ve doğalgaz gibi abonelik ve tapu işlemlerinde zorunlu deprem sigortasının zorunluluğuydu. Bu durum bir anda talebi artırdı. Türkiye Sigorta Birliği olarak Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmalarımız var. Henüz zorunlu deprem sigortası almamış olanlar belirlendi. Bu kişilere uyarılar yapılarak bu sigortayı kolay alabilecekleri ortamlar da yaratılmaya başlanacak. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bu yüzde 50'lik rakamı yüzde 70-80'lere kadar çıktığını görürüz."