Krediler
30 Oca 2014 10:55
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:51
Konuta bir gecede dokuz bin lira zam geldi
Doları frenlemek için yapılan faiz artırımı konut sektörünü de vurdu
Doları frenlemek için yapılan faiz artırımının
faturası ağır. 10 yıl vadeli 100 bin liralık konut
kredisinin aylık taksidi 77, toplam maliyeti 9.240 TL
arttı. KOBİ kredileri 2 puan yükseldi. Sırada durgunluk ve işsizlik
var
Merkez Bankası dolardaki artışı frenlemek için tarihinin en yüksek faiz artırımı kararını alırken, başta konut olmak üzere tüketici kredileri ile işletme kredilerine rekor düzeyde zam yapıldı. Faiz artışının kredi oranlarına yıllık 1.5-2 puan arasında yansıması beklenirken, bu, aylık bazda 0.1 puan kredi zammı anlamına geliyor. Bankacılar halen yüzde 0.94 olan 10 yıllık konut kredisi faizinin en geç hafta başına kadar 1.05’e yükseldiğini kaydetti. Ayrıca özellikle KOBİ’lerin başlıca finansman kaynağı olan değişken faizli (rotatif) işletme kredilerinde ise en düşük oranlar yüzde 11’den yüzde 13-14 seviyelerine çıktı.
DURGUNLUK VE İŞSİZLİK
Konut kredisindeki faiz artışı, inşaat sektörünün onlarca iş kolu için lokomotif olması açısından, ekonominin geneli için de büyük bir önem taşıyor. Yeni faiz oranlarının ise konut talebi, dolayısıyla da inşaat sektörü açısından önemli bir talep düşüşü yaratması bekleniyor. Bunun, domino etkisiyle tüm iç tüketime yönelik sektörlerde yavaşlamaya neden olacağı, artan işletme kredisi faizlerinin maliyetler üzerinde yarattığı baskı da eklenince, işsizliğin yükseleceği endişeleri artıyor.
BİR GÜNDE ZAM REKORU
Merkez Bankası’nın salı gece yarısı yaptığı faiz ayarlamalarıyla konut kredilerinde rekor düzeyde maliyet artışı yaşandı. Öyle ki, faiz artırımı öncesinde aylık bazda yüzde 0.94 düzeyinde olan 10 yıl vadeli en düşük konut kredisi faizi için bankalar dün yüzde 1.05’i oranını konuşmaya başladı. Bu artırım, 10 yıl vadeli 100 bin TL’lik konut kredisinin aylık taksitini bin 393 TL’den bin 470 TL’ye yükselmesi anlamına geliyor. Aylık takside gelen 77 TL’lik zam, tüketicinin 10 yıl içinde ödeyeceği toplam kredi maliyetini ise 9 bin 240 TL artırıyor. Söz konusu kredinin toplam ödemesi 167 bin 160 TL’den, 176 bin 400 TL’ye yükseltiyor. Piyasalarda sakinleşme sağlanmazsa, kredide faiz artışının daha da yüksek seviyelere çıkması olağan görülüyor.
GEZİ’DEN SONRA 33 BİN TL
Konut kredilerine gelen son zam, sektörde kredi maliyetlerini son iki yılın en yüksek seviyelerine çıkartırken, Türkiye ekonomisi için son sekiz ayda yaşanan tahribatın boyutlarını büyüttü. ABD Merkez Bankası Fed’in bol para döneminin sona ereceğini açıklaması ve Gezi Parkı eylemlerinin yaşandığı Mayıs 2013’ten bu yana reel ekonomi için maliyetler hayati biçimde arttı. Gezi olayları öncesinde 10 yıl vadeli 100 bin TL’lik konut kredisi faizi yüzde 0.64’le tarihin en düşük seviyesine inerken, söz konusu kredinin aylık taksiti bin 196 TL seviyesindeydi. Yani sekiz aylık gerilim siyasi ve ekonomik gerilim süreci konut kredisinde aylık taksit tutarının 274, toplam maliyetin ise 32 bin 880 TL artmasına neden oldu. Tüketici açısından konut fiyatlarına kredi yoluyla gelen zam yüzde 25’i buldu. Söz konusu faiz artışı işletme kredilerinde ise daha sert düzeyde gerçekleşti. Rotatif kredilerin faiz oranı iki kata yakın artışla yüzde 6.5-7’den yüzde 13’ün üzerine çıktı.
Oğuz Karamuk/Taraf
Merkez Bankası dolardaki artışı frenlemek için tarihinin en yüksek faiz artırımı kararını alırken, başta konut olmak üzere tüketici kredileri ile işletme kredilerine rekor düzeyde zam yapıldı. Faiz artışının kredi oranlarına yıllık 1.5-2 puan arasında yansıması beklenirken, bu, aylık bazda 0.1 puan kredi zammı anlamına geliyor. Bankacılar halen yüzde 0.94 olan 10 yıllık konut kredisi faizinin en geç hafta başına kadar 1.05’e yükseldiğini kaydetti. Ayrıca özellikle KOBİ’lerin başlıca finansman kaynağı olan değişken faizli (rotatif) işletme kredilerinde ise en düşük oranlar yüzde 11’den yüzde 13-14 seviyelerine çıktı.
DURGUNLUK VE İŞSİZLİK
Konut kredisindeki faiz artışı, inşaat sektörünün onlarca iş kolu için lokomotif olması açısından, ekonominin geneli için de büyük bir önem taşıyor. Yeni faiz oranlarının ise konut talebi, dolayısıyla da inşaat sektörü açısından önemli bir talep düşüşü yaratması bekleniyor. Bunun, domino etkisiyle tüm iç tüketime yönelik sektörlerde yavaşlamaya neden olacağı, artan işletme kredisi faizlerinin maliyetler üzerinde yarattığı baskı da eklenince, işsizliğin yükseleceği endişeleri artıyor.
BİR GÜNDE ZAM REKORU
Merkez Bankası’nın salı gece yarısı yaptığı faiz ayarlamalarıyla konut kredilerinde rekor düzeyde maliyet artışı yaşandı. Öyle ki, faiz artırımı öncesinde aylık bazda yüzde 0.94 düzeyinde olan 10 yıl vadeli en düşük konut kredisi faizi için bankalar dün yüzde 1.05’i oranını konuşmaya başladı. Bu artırım, 10 yıl vadeli 100 bin TL’lik konut kredisinin aylık taksitini bin 393 TL’den bin 470 TL’ye yükselmesi anlamına geliyor. Aylık takside gelen 77 TL’lik zam, tüketicinin 10 yıl içinde ödeyeceği toplam kredi maliyetini ise 9 bin 240 TL artırıyor. Söz konusu kredinin toplam ödemesi 167 bin 160 TL’den, 176 bin 400 TL’ye yükseltiyor. Piyasalarda sakinleşme sağlanmazsa, kredide faiz artışının daha da yüksek seviyelere çıkması olağan görülüyor.
GEZİ’DEN SONRA 33 BİN TL
Konut kredilerine gelen son zam, sektörde kredi maliyetlerini son iki yılın en yüksek seviyelerine çıkartırken, Türkiye ekonomisi için son sekiz ayda yaşanan tahribatın boyutlarını büyüttü. ABD Merkez Bankası Fed’in bol para döneminin sona ereceğini açıklaması ve Gezi Parkı eylemlerinin yaşandığı Mayıs 2013’ten bu yana reel ekonomi için maliyetler hayati biçimde arttı. Gezi olayları öncesinde 10 yıl vadeli 100 bin TL’lik konut kredisi faizi yüzde 0.64’le tarihin en düşük seviyesine inerken, söz konusu kredinin aylık taksiti bin 196 TL seviyesindeydi. Yani sekiz aylık gerilim siyasi ve ekonomik gerilim süreci konut kredisinde aylık taksit tutarının 274, toplam maliyetin ise 32 bin 880 TL artmasına neden oldu. Tüketici açısından konut fiyatlarına kredi yoluyla gelen zam yüzde 25’i buldu. Söz konusu faiz artışı işletme kredilerinde ise daha sert düzeyde gerçekleşti. Rotatif kredilerin faiz oranı iki kata yakın artışla yüzde 6.5-7’den yüzde 13’ün üzerine çıktı.
Oğuz Karamuk/Taraf