Konut Haberleri
08 Ağu 2016 09:08
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:32
Konut kredisi kullanacaklar dikkat! Faizler yüzde 10'un altına inecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konut kredilerinde yüzde 9 olarak gösterdiği yıllık faiz hedefi için Başbakan Yardımcısı Canikli, “Yüzde 10’un altına düşüreceğiz” dedi...
Başnakan Yardımcısı Nurettin Canikli Hürriyet’e konut kredisi ve
tüketici kredilerinde gelinen son aşamayı anlattı. Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) yapacağı görüşmelerden
çıkacak sonuçlara göre faizde düşüşü sağlayacak adımların
atılacağını vurgulayan Canikli, “Bunu Cumhurbaşkanımızın tavsiyesi
çerçevesinde gerçekleştireceğiz. Piyasa mekanizması içinde
bankacılık sistemini zora sokmadan yapacağız. İnşallah yüzde 10’un
altına düşüreceğiz. Düşmesi için her şeyi yapacağız” dedi. Canikli,
inşaat sektörünün lokomotif sektörlerden birisi olduğunu
belirterek, “Ekonominin bütün alanlarını zincirleme olumlu
etkiliyor, büyüme ve istihdam üzerinde olumlu etkisi var” diye
konuştu. Tüketici kredilerinde taksit sayısının da artırılması
yönünde çalışma yaptıklarını ifade eden Canikli, ticaret hacmine ne
katkısı olacağını öte yandan da cari açık üzerinde nasıl bir
yansıması olacağının analizlerini yapıyoruz” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın yatırımcının ayağına turkuaz halı serileceği sözünü hatırlatan Canikli, Türkiye’ye gelmek isteyen her yatırımcının farklı teşvik modeli isteyebileceğini ifade etti. Bir teşvik modeli belirlendiğinde bütün yatırımcıların uymak zorunda kaldıklarını anlatan Canikli, “Diyeceğiz ki, sen ne teşvik unsuru istiyorsun. Örneğin vergisiz bir alan tercih edilebilir, ücretsiz arsa tahsisi talep edilebilir, enerji desteği ya da prim desteği talep edilebilir. Ya da bunlardan bir kaçı istenebilir.. Biz şimdi yeni bir yapı kuruyoruz. Bu yapı büyük yatırımların önündeki engelleri kısa sürede ortadan kaldıracak ve esnek bir teşvik sistemi getirecek. Başbakan başkanlığında bakanlardan oluşan bir Kurul oluşturulacak. Kurul yatırımcıların önündeki bürokratik engelleri tamamen kaldıracak, doğrudan bu Kurul büyük ve stratejik yatırımlarla doğrudan kendisi ilgilenecek. Yatırımların gerçekleşmesinde görüş bildirecek bakanlıkların temsilcisi olarak ilgili bakanlar komisyon üyesi olacağı için yatırım kararları çok daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılacak.
Düzenlemenin şu anda ilgili kurumlara görüş için gönderildiğini dile getiren Canikli, “Esnek ve yatırımcıya özel teşvik unsurları sağlayacak olan mekanizma çok hızlı bir şekilde talepleri karşılayacak. Bürokratik engelleri kaldıracak. Süreye de bağlayacağız yatırımcı başvuru yaptığı zaman makul bir sürede cevaplandırılacak. Olumlu olursa en kısa zamanda ‘buyur kardeşim yatırımını yap’ deme aşamasına getireceğiz. Başvuru için Sekreterya görevini kim yapacak onu da belirleyeceğiz. Canikli 2023 hedeflerinin revize edilip edilmeyeceğine yönelik olarak, “Biz bu hedeflerin iddialı hale geldiğini biliyoruz ama revize etmeyeceğiz. Hedeflerin yüksekliği önemli, revize edilmesi halinde kamu ve özel sektör motivasyonu olumsuz şekilde etkileyebilir diye düşünüyoruz. Çıta yüksekte kalsın” dedi.
MERKEZ Bankası’nın darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra faizleri 25 baz puan düşürdüğünü hatırlatan Canikli, şunları söyledi: “Merkez Bankası’nın kararı Türkiye ekonomisine olan güveni yansıtıyor. Daha önceden geçmişte faiz indirimi konusunda zaman zaman tereddütler yaşanabiliyordu. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum ama bir tespit olarak söylüyorum. Cumhurbaşkanımız da bunu söylüyordu. Bu topluma güvenin bu ekonomiye güvenin diye … Ne oldu Merkez Bankası darbe teşebbüsünden sonra faiz indirdi en ufak bir olumsuzluk yaşanmadı. Önce kendiniz güvenmezseniz kendi ekonominize hiç kimseyi güvendiremezsiniz. Uluslararası yatırımcıyı ikna edemezsiniz. Sizin böyle bir dönemde faiz yükseltmeniz ne anlama gelir? “Kaygılıyım onun için faiz artırıyorum, para çıkışı bekliyorum onun için faizleri artırıyorum’ anlamına gelir. Faiz artırırsanız siz peşinen yenilgiyi kabul etmiş oluyorsunuz. Merkez Bankası, böyle bir dönemde faiz indirerek harika bir karar almıştır. Vatandaşlarımızın meydanlarda dik durarak, yatırımcının finansal piyasalarda döviz satarak ortaya koyduğu destansı tavrı; Merkez Bankası da faiz indirerek göstermiştir. Bu süreçte Merkez Bankası kendine güvenin yansıması olarak iki adım attı; piyasaya döviz satarak rezervlerini eritmedi, faizleri düşürdü piyasa bunlardan olumlu etkilendi. Not etmek gerekiyor.”
65. Hükümet kurulduğunda ekonomi yönetiminin ikiye ayrılmasına bazı eleştiriler geldiğinin hatırlatılması üzerine Canikli, “Bundan büyük bir test olur mu ? Çok kritik dönemde bile test edildi sorun çıkmadı bunun son derece mantıksal bir tabanı var. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’teki kısımlar uygulayıcı birimler, bizimkiler düzenleyici ve denetleyici kurumlar. Kararı alanla denetleyecek olanın farklı yerlere bağlanması fonksiyonel bir bakış açısıdır ve doğrudur. Nitekim bu yapılanma piyasalar tarafından test edildi. Hem 15 temmuz öncesi hem de 15 temmuz sonrasında bu şekildeki yapılanmanın piyasalarda olumsuz etkisi olmadı.
CANİKLİ, kıdem tazminatı çalışmasının devam ettiğini belirterek, “Önemli ve zor bir konu bütçenin dengelerini bozmadan, iş alemine kaldıramayacağı yük yüklemeden, ve işçilerimizin temsilcilerini memnun ederek hepsinin birlikte sağlanacağı bir formül üreteceğiz .Çalışma devam ediyor” dedi.
VARLIK Fonu’nun büyük ve uzun vadeli yatırımlar için devreye gireceğini de hatırlatan Canikli, büyük ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi ile Türkiye şaha kalkar” dedi. Varlık Fonu düzenlemesinin hayata geçirilmesinin ardından kaynağın bulunacağını anlatan Canikli, özelleştirme üzerinden gelecek kaynaklar olacağını bunun yanı sıra kamu kuruluşlarındaki kalan fazla nakitlerin Fon’a aktarılacağını bildirdi. Birçok kurumda nakit fazlası olduğuna dikkat çeken Canikli, “Kuruluşların bütçeye aktarmadıkları kendisine kalan nakit fazlasını aktaracağız. BES üzerinden aktarmalar ile içerden dışarıdan sağlanacak finansman da kaynak olacak. Bu yapı menkul kıymet ihraç etme ve bu yolla fon sağlama yetkisine de sahip, alt fonlar da kurulabilir, bunların bir kısmı faizsiz finansal enstrüman üretebilir ve bu yolla fon toplayabilir. Daha sonra da yatırımcıya finansman sağlanacak. Sanayiciye ‘Sen şu yatırımı yap ben finansmanını sağlıyorum’ şeklinde modeller de olabilir. Sonuç itibariyle varlık fonu ile stratejik, teknoloji yoğun ve uzun vadeli yatırımlara ucuz finansman imkanı sağlanmış olacak” diye konuştu.
VARLIK barışı uygulaması ile Türkiye’ye gelecek paranın tahmininin çok zor olduğunu dile getiren Canikli, varlık barışından bu sefer geçmiş uygulamalara göre daha fazla kaynak beklediklerini söyledi. Türkiye’ye getirilecek paradan vergi alınmaması uygulamasının da önemini vurgulayan Canikli, herhangi bir vergiyi almayarak kara paraya kapalı olduğunun vurgulandığını söyledi. Gelen paranın zaten dünya bankacılık sistemi üzerinden geldiğini ifade eden Canikli, “Herhangi bir ülkede bir bankaya yatırıldığında para zaten dünya bankacılık sistemine girmiş oluyor. Uluslararası kuruluşlar bu paraları zaten izliyor. Bir kısım uluslararası sermaye, parasını park edeceği yeni güvenli ülkeler arıyor. Bazı gelişmiş ülkelerde önemli miktardaki yabancı sermayenin çeşitli gerekçelerle bloke edilmesi veya el konulması uluslararası yatırımcıların yönünün, güvenli liman olarak Türkiye’ye yönelmesini sağladı” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın yatırımcının ayağına turkuaz halı serileceği sözünü hatırlatan Canikli, Türkiye’ye gelmek isteyen her yatırımcının farklı teşvik modeli isteyebileceğini ifade etti. Bir teşvik modeli belirlendiğinde bütün yatırımcıların uymak zorunda kaldıklarını anlatan Canikli, “Diyeceğiz ki, sen ne teşvik unsuru istiyorsun. Örneğin vergisiz bir alan tercih edilebilir, ücretsiz arsa tahsisi talep edilebilir, enerji desteği ya da prim desteği talep edilebilir. Ya da bunlardan bir kaçı istenebilir.. Biz şimdi yeni bir yapı kuruyoruz. Bu yapı büyük yatırımların önündeki engelleri kısa sürede ortadan kaldıracak ve esnek bir teşvik sistemi getirecek. Başbakan başkanlığında bakanlardan oluşan bir Kurul oluşturulacak. Kurul yatırımcıların önündeki bürokratik engelleri tamamen kaldıracak, doğrudan bu Kurul büyük ve stratejik yatırımlarla doğrudan kendisi ilgilenecek. Yatırımların gerçekleşmesinde görüş bildirecek bakanlıkların temsilcisi olarak ilgili bakanlar komisyon üyesi olacağı için yatırım kararları çok daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılacak.
Düzenlemenin şu anda ilgili kurumlara görüş için gönderildiğini dile getiren Canikli, “Esnek ve yatırımcıya özel teşvik unsurları sağlayacak olan mekanizma çok hızlı bir şekilde talepleri karşılayacak. Bürokratik engelleri kaldıracak. Süreye de bağlayacağız yatırımcı başvuru yaptığı zaman makul bir sürede cevaplandırılacak. Olumlu olursa en kısa zamanda ‘buyur kardeşim yatırımını yap’ deme aşamasına getireceğiz. Başvuru için Sekreterya görevini kim yapacak onu da belirleyeceğiz. Canikli 2023 hedeflerinin revize edilip edilmeyeceğine yönelik olarak, “Biz bu hedeflerin iddialı hale geldiğini biliyoruz ama revize etmeyeceğiz. Hedeflerin yüksekliği önemli, revize edilmesi halinde kamu ve özel sektör motivasyonu olumsuz şekilde etkileyebilir diye düşünüyoruz. Çıta yüksekte kalsın” dedi.
MERKEZ Bankası’nın darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra faizleri 25 baz puan düşürdüğünü hatırlatan Canikli, şunları söyledi: “Merkez Bankası’nın kararı Türkiye ekonomisine olan güveni yansıtıyor. Daha önceden geçmişte faiz indirimi konusunda zaman zaman tereddütler yaşanabiliyordu. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum ama bir tespit olarak söylüyorum. Cumhurbaşkanımız da bunu söylüyordu. Bu topluma güvenin bu ekonomiye güvenin diye … Ne oldu Merkez Bankası darbe teşebbüsünden sonra faiz indirdi en ufak bir olumsuzluk yaşanmadı. Önce kendiniz güvenmezseniz kendi ekonominize hiç kimseyi güvendiremezsiniz. Uluslararası yatırımcıyı ikna edemezsiniz. Sizin böyle bir dönemde faiz yükseltmeniz ne anlama gelir? “Kaygılıyım onun için faiz artırıyorum, para çıkışı bekliyorum onun için faizleri artırıyorum’ anlamına gelir. Faiz artırırsanız siz peşinen yenilgiyi kabul etmiş oluyorsunuz. Merkez Bankası, böyle bir dönemde faiz indirerek harika bir karar almıştır. Vatandaşlarımızın meydanlarda dik durarak, yatırımcının finansal piyasalarda döviz satarak ortaya koyduğu destansı tavrı; Merkez Bankası da faiz indirerek göstermiştir. Bu süreçte Merkez Bankası kendine güvenin yansıması olarak iki adım attı; piyasaya döviz satarak rezervlerini eritmedi, faizleri düşürdü piyasa bunlardan olumlu etkilendi. Not etmek gerekiyor.”
65. Hükümet kurulduğunda ekonomi yönetiminin ikiye ayrılmasına bazı eleştiriler geldiğinin hatırlatılması üzerine Canikli, “Bundan büyük bir test olur mu ? Çok kritik dönemde bile test edildi sorun çıkmadı bunun son derece mantıksal bir tabanı var. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’teki kısımlar uygulayıcı birimler, bizimkiler düzenleyici ve denetleyici kurumlar. Kararı alanla denetleyecek olanın farklı yerlere bağlanması fonksiyonel bir bakış açısıdır ve doğrudur. Nitekim bu yapılanma piyasalar tarafından test edildi. Hem 15 temmuz öncesi hem de 15 temmuz sonrasında bu şekildeki yapılanmanın piyasalarda olumsuz etkisi olmadı.
CANİKLİ, kıdem tazminatı çalışmasının devam ettiğini belirterek, “Önemli ve zor bir konu bütçenin dengelerini bozmadan, iş alemine kaldıramayacağı yük yüklemeden, ve işçilerimizin temsilcilerini memnun ederek hepsinin birlikte sağlanacağı bir formül üreteceğiz .Çalışma devam ediyor” dedi.
VARLIK Fonu’nun büyük ve uzun vadeli yatırımlar için devreye gireceğini de hatırlatan Canikli, büyük ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi ile Türkiye şaha kalkar” dedi. Varlık Fonu düzenlemesinin hayata geçirilmesinin ardından kaynağın bulunacağını anlatan Canikli, özelleştirme üzerinden gelecek kaynaklar olacağını bunun yanı sıra kamu kuruluşlarındaki kalan fazla nakitlerin Fon’a aktarılacağını bildirdi. Birçok kurumda nakit fazlası olduğuna dikkat çeken Canikli, “Kuruluşların bütçeye aktarmadıkları kendisine kalan nakit fazlasını aktaracağız. BES üzerinden aktarmalar ile içerden dışarıdan sağlanacak finansman da kaynak olacak. Bu yapı menkul kıymet ihraç etme ve bu yolla fon sağlama yetkisine de sahip, alt fonlar da kurulabilir, bunların bir kısmı faizsiz finansal enstrüman üretebilir ve bu yolla fon toplayabilir. Daha sonra da yatırımcıya finansman sağlanacak. Sanayiciye ‘Sen şu yatırımı yap ben finansmanını sağlıyorum’ şeklinde modeller de olabilir. Sonuç itibariyle varlık fonu ile stratejik, teknoloji yoğun ve uzun vadeli yatırımlara ucuz finansman imkanı sağlanmış olacak” diye konuştu.
VARLIK barışı uygulaması ile Türkiye’ye gelecek paranın tahmininin çok zor olduğunu dile getiren Canikli, varlık barışından bu sefer geçmiş uygulamalara göre daha fazla kaynak beklediklerini söyledi. Türkiye’ye getirilecek paradan vergi alınmaması uygulamasının da önemini vurgulayan Canikli, herhangi bir vergiyi almayarak kara paraya kapalı olduğunun vurgulandığını söyledi. Gelen paranın zaten dünya bankacılık sistemi üzerinden geldiğini ifade eden Canikli, “Herhangi bir ülkede bir bankaya yatırıldığında para zaten dünya bankacılık sistemine girmiş oluyor. Uluslararası kuruluşlar bu paraları zaten izliyor. Bir kısım uluslararası sermaye, parasını park edeceği yeni güvenli ülkeler arıyor. Bazı gelişmiş ülkelerde önemli miktardaki yabancı sermayenin çeşitli gerekçelerle bloke edilmesi veya el konulması uluslararası yatırımcıların yönünün, güvenli liman olarak Türkiye’ye yönelmesini sağladı” dedi.