Ekonomi
20 Ara 2013 14:17
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:46
Kıdem tazminatında flaş gelişme!
Kıdem tazminatı konusu askıya alındı
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Üçlü Danışma Kurulu
Toplantısı'nın "alt işveren" ve "esnek çalışma uygulamaları"
gündemiyle toplandığını belirterek, toplantıda kıdem tazminatının
dolaylı olarak görüldüğünü vurguladı.
Kıdem tazminatıyla ilgili işçi ve işveren taraflarının görüşlerini dile getirdiğini ifade eden Arslan, "Tarafların kıdem tazminatı konusunda tavırları devam edince, ortak bir noktada buluşma sağlanmadı. Sayın Başbakan'ın da tarafların anlaşılması halinde bir düzenlemenin söz konusu olacağı yönünde ifadeleri vardı. Bu anlaşma son toplantıda da sağlanamadı" diye konuştu.
Arslan, Çalışma ve Sosyal Bakanı Faruk Çelik'in tarafların alt işverenlikle ilgili görüşlerini aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlık bu konuda bir çalışma yapıp taraflara gönderecek. Hak-İş olarak biz alt işverenlikle ilgili sorunların çözülmesini istiyoruz. Bunun için yapılması gerekenler çok basit. İş Yasası'nın 2. Maddesi'nin 8. ve 9. fıkraları ortadan kaldırılmalı. Sonuçlanan muvazaa davalarının gereği ilgili kurumlarca yapılmalı. Ülke olarak 1961'de imzaladığımız ve 1988'de yürürlüğe koyduğumuz 94 sayılı İLO Sözleşmesi'ne uygulanmalı. Böylece esas işverenin çalışanları için sağladığı haklar alt işverenler içinde geçerli olacaktır."
"Çalışılan süreyle orantılı tazminat almalı"
Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak da kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemelere işçilerinin tamamına yakınının karşı olduğunu belirterek, Türk-İş ve DİSK'in karşı çıkmalarına rağmen Hak-İş'in kıdem tazminatının fona devredilmesine sıcak baktığını söyledi.
Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme yapmak isteyenlerin, çalışanların yüzde 90'ının kıdem tazminatından yararlanamamasını dayanak olarak gösterdiğine dikkati çeken Kavlak, şöyle konuştu:
"Mevcut yasaya, 'herkes çalıştığı süreyle orantılı kıdem tazminatını alır' ibaresi eklendiğinde tüm işçilerin kıdem tazminatından yaralanması sağlanabilir. Bu yeter ki istensin çalışanın kıdem tazminatını hak etmesi için 1 yıl çalışması gerekmez, 1 haftalık çalışma bile yeterli olabilir."
Kavlak, son Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı'ndan da Kıdem tazminatıyla ilgili bir anlaşmanın sağlanamadığını ifade ederek, "Kıdem tazminatının bu yasama döneminde tekrar gündeme geleceğini düşünmüyorum, rafa kaldırıldığını söyleyebiliriz" dedi.
Kamuoyunda taşeron işçi olarak bilinen alt işverenlerle ilgili sorunların çözüme kavuşturulmasını istediklerini dile getiren Kavlak, taşeron işçilerin yıllık izinlerini kullanması, kıdem tazminatını hak etmesi ve güvenceli çalışma koşullarına kavuşmasının önemli olduğunu söyledi.
"Muvazaa davaların kararları uygulanmalı"
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise kıdem tazminatının kaldırılması ya da fona devredilmesi, bölgesel asgari ücret, özel istihdam bürolarının açılması ve esnek çalışma modellerine her zaman karşı olduklarını vurguladı.
Kıdem tazminatının kaldırılmaması için 30 ilde "direnişçi" adıyla eylemler düzenlediklerini anımsatan Beko, "Kıdem tazminatının kaldırılması ya da fona devredilmesi bizim kırmızı çizgimizdi, bu konuda eylemler yaptık kararlılığımızı göstermek için de yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Taşeron işçiliğin Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu ve bu istihdam biçiminin yasaklanması gerektiğini ifade eden Beko, şunları kaydetti:
"Belediyelerde, karayollarında, demir yollarında taşeron işçisi çalışanların açtığı muvazaa davalar var. Açılan bu davaları çalışanlar kazanmış durumda. Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı'nda muvazaa davalarında yargının verdiği kararların biran önce uygulanmasını istedik."
Kıdem tazminatıyla ilgili işçi ve işveren taraflarının görüşlerini dile getirdiğini ifade eden Arslan, "Tarafların kıdem tazminatı konusunda tavırları devam edince, ortak bir noktada buluşma sağlanmadı. Sayın Başbakan'ın da tarafların anlaşılması halinde bir düzenlemenin söz konusu olacağı yönünde ifadeleri vardı. Bu anlaşma son toplantıda da sağlanamadı" diye konuştu.
Arslan, Çalışma ve Sosyal Bakanı Faruk Çelik'in tarafların alt işverenlikle ilgili görüşlerini aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlık bu konuda bir çalışma yapıp taraflara gönderecek. Hak-İş olarak biz alt işverenlikle ilgili sorunların çözülmesini istiyoruz. Bunun için yapılması gerekenler çok basit. İş Yasası'nın 2. Maddesi'nin 8. ve 9. fıkraları ortadan kaldırılmalı. Sonuçlanan muvazaa davalarının gereği ilgili kurumlarca yapılmalı. Ülke olarak 1961'de imzaladığımız ve 1988'de yürürlüğe koyduğumuz 94 sayılı İLO Sözleşmesi'ne uygulanmalı. Böylece esas işverenin çalışanları için sağladığı haklar alt işverenler içinde geçerli olacaktır."
"Çalışılan süreyle orantılı tazminat almalı"
Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak da kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemelere işçilerinin tamamına yakınının karşı olduğunu belirterek, Türk-İş ve DİSK'in karşı çıkmalarına rağmen Hak-İş'in kıdem tazminatının fona devredilmesine sıcak baktığını söyledi.
Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme yapmak isteyenlerin, çalışanların yüzde 90'ının kıdem tazminatından yararlanamamasını dayanak olarak gösterdiğine dikkati çeken Kavlak, şöyle konuştu:
"Mevcut yasaya, 'herkes çalıştığı süreyle orantılı kıdem tazminatını alır' ibaresi eklendiğinde tüm işçilerin kıdem tazminatından yaralanması sağlanabilir. Bu yeter ki istensin çalışanın kıdem tazminatını hak etmesi için 1 yıl çalışması gerekmez, 1 haftalık çalışma bile yeterli olabilir."
Kavlak, son Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı'ndan da Kıdem tazminatıyla ilgili bir anlaşmanın sağlanamadığını ifade ederek, "Kıdem tazminatının bu yasama döneminde tekrar gündeme geleceğini düşünmüyorum, rafa kaldırıldığını söyleyebiliriz" dedi.
Kamuoyunda taşeron işçi olarak bilinen alt işverenlerle ilgili sorunların çözüme kavuşturulmasını istediklerini dile getiren Kavlak, taşeron işçilerin yıllık izinlerini kullanması, kıdem tazminatını hak etmesi ve güvenceli çalışma koşullarına kavuşmasının önemli olduğunu söyledi.
"Muvazaa davaların kararları uygulanmalı"
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise kıdem tazminatının kaldırılması ya da fona devredilmesi, bölgesel asgari ücret, özel istihdam bürolarının açılması ve esnek çalışma modellerine her zaman karşı olduklarını vurguladı.
Kıdem tazminatının kaldırılmaması için 30 ilde "direnişçi" adıyla eylemler düzenlediklerini anımsatan Beko, "Kıdem tazminatının kaldırılması ya da fona devredilmesi bizim kırmızı çizgimizdi, bu konuda eylemler yaptık kararlılığımızı göstermek için de yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Taşeron işçiliğin Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu ve bu istihdam biçiminin yasaklanması gerektiğini ifade eden Beko, şunları kaydetti:
"Belediyelerde, karayollarında, demir yollarında taşeron işçisi çalışanların açtığı muvazaa davalar var. Açılan bu davaları çalışanlar kazanmış durumda. Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı'nda muvazaa davalarında yargının verdiği kararların biran önce uygulanmasını istedik."