Ekonomi
23 Tem 2015 15:15
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:58
Kesenin ağzını açtık!
Sektör temsilcilerine göre, ramazan ayı ve bayram tatiliyle birlikte İstanbul'a özellikle Ortadoğu'dan gelen turist girişi, okulların açılacağı eylül ayına kadar sürecek.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu
Başkanı Başaran Ulusoy, bayram tatili süresinin kısa
olması nedeniyle talebin geçen yıla oranla düşük kaldığını, ramazan
döneminin hemen ardından iç turizmde yeniden bir canlanma
beklendiğini anlattı.
Ulusoy, erken rezervasyon sürecinde tatil bağlantılarını yapan vatandaşların taleplerinin, bayram sonrası süreçten başlayarak eylül ayının ikinci haftasına kadarki dilimde yoğunlaştığını ifade etti.
Yerli turistin yurtdışı tatil tercihlerini ağırlıklı olarak vizesiz ülkelerin oluşturduğunu ifade eden Ulusoy, bununla birlikte Yunan Adaları, İtalya, Orta Avrupa, İspanya ve Fransa'nın talep gören ülkelerin başında geldiğini vurguladı.
Ulusoy, yurtiçi turlarda ise Kemer başta olmak üzere Belek, Side, Alanya, Marmaris, Bodrum ve Çeşme'nin en çok talep gören merkezler olduğunu dile getirdi.
Bayramdaki hareketliliğin sektöre sağladığı katma değere dikkati çeken Ulusoy, "Türk turistlerin bu bayram tatilinde 200-250 milyon lira civarında para harcaması gerçekleştirdiği kanısındayız. Yurtdışı turlarda ise kişi başı ortalama 190 avrodan başlayıp, 4 bin 900 avroya kadar farklı fiyat aralığında tur seçenekleri vardı. Yerli turistin bayramda ortalama harcamasının bin lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu yıl ramazan bayramında seyahat acentaları kanalıyla yurtiçinde 180 bin ve yurtdışında 20 bin kişinin tatile çıktığı tahminediliyor" diye konuştu.
ABD ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan siyasi olaylar ve Avrupa ülkelerindeki ekonomik gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini anlatan Ulusoy, yurtiçinde Ramazan Bayramı tatiline arife gününün eklenmesiyle birlikte 4 günlük tatil, iç turizme bir nebze olsun nefes aldırdı" dedi.
Sektörün ilk 6 ayını değerlendiren Ulusoy, şunları kaydetti:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2015 yılının Ocak-Mayıs döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,21 düşerek 10 milyon 771 bin 645'e geriledi. Yine bakanlığın 2015 yılı verilerine göre, ilk üç ayda elde edilen turizm geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artarak, 4 milyar 868 milyon 890 bin dolar olarak gerçekleşti. 2015 yılında ülkemize gelecek olan toplam ziyaretçi sayısının geçtiğimiz yılla paralel bir seyir izleyerek 40-41 milyon civarında olmasını ve toplam turizm gelirinin de 34-35 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini tahmin ediyoruz."
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır da bu yılki Ramazan Bayramı süresinin kısa olması nedeniyle yurt içinden İstanbul'a kayda değer bir turizm talebi gözlenmediğini söyledi.
Yerli turizmcinin daha çok İstanbul'dan Anadolu'ya gittiğini, talebin daha çok Akdeniz ve Ege sahilleriyle Yunanistan'a olduğunu anlatan Bayındır, Ramazan ayı ve bayram ile birlikte İstanbul'a Ortadoğu'dan önemli oranda turist girişi olduğunu, bu hareketin, okulların açılacağı eylül ayına kadar yüksek seyrini sürdüreceğini belirtti.
Yerli tatilci için de okulların açılacağı döneme kadar yoğun bir sürecin yaşanacağını anlatan Bayındır, yılın ilk beş aylık döneminde Türkiye'ye gelen turist sayısında yüzde 1,21 gerileme yaşanırken, Türkiye'nin en fazla turist ağırlayan kenti Antalya'da geçen son iki ayda hem doluluk hem de fiyatın düştüğünü belirtti.
Bayındır, bununla birlikte Antalya'da ramazan ayı öncesinde ve bayram döneminde yerli turistlerin oluşturduğu hareketliliğin telafi edici etkisi olduğunu vurgulayarak, yabancıların yarattığı boşluğu yerli turistin bir miktar doldurduğunu yineledi.
Bayındır, şöyle konuştu:
"Ancak yeterli olduğunu söylemek zor. Her zaman yaptığımız uyarıyı bir kez daha yapmakta fayda var. İstanbul ve Antalya'da otel arzı tüm hızıyla sürüyor ama turist artış hızı bu seviyede değil. Turizm sektörünün en yoğun günlerine girdiğimiz dönemde maalesef sıkıntılı günler yaşıyoruz. Turizmdeki bu sıkıntı sadece İstanbul'da değil tüm Türkiye genelinde yaşanıyor.
TUROB olarak bu konuyla ilgili öngörülerimizi aylar öncesinden ortaya koymuş ve gerekli tüm önerilerimizi yapmıştık. Maalesef geldiğimiz noktada bu beklentilerin gerçekleşme sürecinde olduğunu görüyoruz."
Bayındır, Türkiye için Almanya ve Rusya'nın hala en büyük iki pazar olduğunu ifade ederek, bu yıl Rusya pazarında ve kısmen Avrupa pazarında kayıplar yaşandığına dikkati çekti.
Rusya'daki ekonomik krizden kaynaklı bu pazardan gelen turist sayısındaki gerilemenin hala sürdüğünü kaydeden Bayındır, bu pazarların kaybedilmemesi için ne gerekiyorsa yapılmasının şart olduğunu belirterek, "Türkiye'nin en büyük ikinci pazarı konumundaki Rusya'dan turist girişlerinde yüzde 29 düşüş var. Ancak gerek G20, gerekse İran pazarındaki artış beklentisi durumu dengeleyebilir. Geçen yıla göre bir değişim gözlemlemiyoruz ancak kırılgan bir sektör olduğumuz için değişen gündem tek haneli düşüşü beraberinde getirebilir" diye konuştu.
Timur Bayındır, turizmin, istihdam ve ülkeye sağladığı gelir açısından önemli bir kalem olduğunu, bu tablonun devam etmesi durumunda otelcilerin sıkıntılarının katlanmasının da kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Bayındır, sözlerini, "Özellikle istihdamda sorunlar yaşanabilir. Bu noktada bazı desteklerin ortaya konması gerekiyor. Söz gelimi SGK primleri geciktirilmeli ve vergisel konular hafifletilmeli" dedi.
Ulusoy, erken rezervasyon sürecinde tatil bağlantılarını yapan vatandaşların taleplerinin, bayram sonrası süreçten başlayarak eylül ayının ikinci haftasına kadarki dilimde yoğunlaştığını ifade etti.
Yerli turistin yurtdışı tatil tercihlerini ağırlıklı olarak vizesiz ülkelerin oluşturduğunu ifade eden Ulusoy, bununla birlikte Yunan Adaları, İtalya, Orta Avrupa, İspanya ve Fransa'nın talep gören ülkelerin başında geldiğini vurguladı.
Ulusoy, yurtiçi turlarda ise Kemer başta olmak üzere Belek, Side, Alanya, Marmaris, Bodrum ve Çeşme'nin en çok talep gören merkezler olduğunu dile getirdi.
Bayramdaki hareketliliğin sektöre sağladığı katma değere dikkati çeken Ulusoy, "Türk turistlerin bu bayram tatilinde 200-250 milyon lira civarında para harcaması gerçekleştirdiği kanısındayız. Yurtdışı turlarda ise kişi başı ortalama 190 avrodan başlayıp, 4 bin 900 avroya kadar farklı fiyat aralığında tur seçenekleri vardı. Yerli turistin bayramda ortalama harcamasının bin lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu yıl ramazan bayramında seyahat acentaları kanalıyla yurtiçinde 180 bin ve yurtdışında 20 bin kişinin tatile çıktığı tahminediliyor" diye konuştu.
ABD ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan siyasi olaylar ve Avrupa ülkelerindeki ekonomik gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini anlatan Ulusoy, yurtiçinde Ramazan Bayramı tatiline arife gününün eklenmesiyle birlikte 4 günlük tatil, iç turizme bir nebze olsun nefes aldırdı" dedi.
Sektörün ilk 6 ayını değerlendiren Ulusoy, şunları kaydetti:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2015 yılının Ocak-Mayıs döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,21 düşerek 10 milyon 771 bin 645'e geriledi. Yine bakanlığın 2015 yılı verilerine göre, ilk üç ayda elde edilen turizm geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artarak, 4 milyar 868 milyon 890 bin dolar olarak gerçekleşti. 2015 yılında ülkemize gelecek olan toplam ziyaretçi sayısının geçtiğimiz yılla paralel bir seyir izleyerek 40-41 milyon civarında olmasını ve toplam turizm gelirinin de 34-35 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini tahmin ediyoruz."
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır da bu yılki Ramazan Bayramı süresinin kısa olması nedeniyle yurt içinden İstanbul'a kayda değer bir turizm talebi gözlenmediğini söyledi.
Yerli turizmcinin daha çok İstanbul'dan Anadolu'ya gittiğini, talebin daha çok Akdeniz ve Ege sahilleriyle Yunanistan'a olduğunu anlatan Bayındır, Ramazan ayı ve bayram ile birlikte İstanbul'a Ortadoğu'dan önemli oranda turist girişi olduğunu, bu hareketin, okulların açılacağı eylül ayına kadar yüksek seyrini sürdüreceğini belirtti.
Yerli tatilci için de okulların açılacağı döneme kadar yoğun bir sürecin yaşanacağını anlatan Bayındır, yılın ilk beş aylık döneminde Türkiye'ye gelen turist sayısında yüzde 1,21 gerileme yaşanırken, Türkiye'nin en fazla turist ağırlayan kenti Antalya'da geçen son iki ayda hem doluluk hem de fiyatın düştüğünü belirtti.
Bayındır, bununla birlikte Antalya'da ramazan ayı öncesinde ve bayram döneminde yerli turistlerin oluşturduğu hareketliliğin telafi edici etkisi olduğunu vurgulayarak, yabancıların yarattığı boşluğu yerli turistin bir miktar doldurduğunu yineledi.
Bayındır, şöyle konuştu:
"Ancak yeterli olduğunu söylemek zor. Her zaman yaptığımız uyarıyı bir kez daha yapmakta fayda var. İstanbul ve Antalya'da otel arzı tüm hızıyla sürüyor ama turist artış hızı bu seviyede değil. Turizm sektörünün en yoğun günlerine girdiğimiz dönemde maalesef sıkıntılı günler yaşıyoruz. Turizmdeki bu sıkıntı sadece İstanbul'da değil tüm Türkiye genelinde yaşanıyor.
TUROB olarak bu konuyla ilgili öngörülerimizi aylar öncesinden ortaya koymuş ve gerekli tüm önerilerimizi yapmıştık. Maalesef geldiğimiz noktada bu beklentilerin gerçekleşme sürecinde olduğunu görüyoruz."
Bayındır, Türkiye için Almanya ve Rusya'nın hala en büyük iki pazar olduğunu ifade ederek, bu yıl Rusya pazarında ve kısmen Avrupa pazarında kayıplar yaşandığına dikkati çekti.
Rusya'daki ekonomik krizden kaynaklı bu pazardan gelen turist sayısındaki gerilemenin hala sürdüğünü kaydeden Bayındır, bu pazarların kaybedilmemesi için ne gerekiyorsa yapılmasının şart olduğunu belirterek, "Türkiye'nin en büyük ikinci pazarı konumundaki Rusya'dan turist girişlerinde yüzde 29 düşüş var. Ancak gerek G20, gerekse İran pazarındaki artış beklentisi durumu dengeleyebilir. Geçen yıla göre bir değişim gözlemlemiyoruz ancak kırılgan bir sektör olduğumuz için değişen gündem tek haneli düşüşü beraberinde getirebilir" diye konuştu.
Timur Bayındır, turizmin, istihdam ve ülkeye sağladığı gelir açısından önemli bir kalem olduğunu, bu tablonun devam etmesi durumunda otelcilerin sıkıntılarının katlanmasının da kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Bayındır, sözlerini, "Özellikle istihdamda sorunlar yaşanabilir. Bu noktada bazı desteklerin ortaya konması gerekiyor. Söz gelimi SGK primleri geciktirilmeli ve vergisel konular hafifletilmeli" dedi.