Konut Haberleri
20 Haz 2012 07:07 Son Güncelleme: 09 Oca 2019 23:30

Kentsel Dönüşüm Rant Olarak Görülmemeli

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, kentsel dönüşümün bir rant olarak görülmesi halinde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük projesinin yapılamayacağını savundu.

Kentsel Dönüşüm Rant Olarak Görülmemeli

Gökkaya, kamuoyunda "2B Yasası" olarak bilinen "Orman Köylülerinin  Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan  Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında  Kanun" ile ilgili son gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada,  rayiç değerlerin çok yüksek tutulduğunu söyledi.

Devletin toplam bedelin yüzde 70'inin ödenmesini istediğini, bunun da  biraz sıkıntı oluşturduğunu ifade eden Gökkaya, "2B, bir barışma projesidir.  Buradan sektöre imarlı proje gibi bir şeyler oluşmayacak, ama 2B'den elde  edilecek gelirin yüzde 90'ı kentsel dönüşümde kullanılacak" dedi.

Kentsel dönüşümün çok kısa süreli bir proje olmadığını, 10-15 yıllık bir  proje niteliği taşıdığını belirten Gökkaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın iş  planı doğrultusunda özel sektörün hangi konumda olacağının henüz tam olarak  netleşmediğini, bunun birçok değişik proje çalışması olması gerektiğini söyledi.  Gökkaya, "Proje geliştirme şirketleri mi olacak, kamu özel sektör işbirliği mi  olacak, yoksa münferit müteahhitlikler mi olacak, hepsi bir arada mı olacak? Özel  sektör olarak, bunun başlangıçta hangi modelle gideceğini bilmiyoruz. Bir de  birtakım yönetmelik ve kanunların afet yasasını tamamlayıcı bir yapısının olması  lazım" diye konuştu.

Orman vasfını yitirmiş yerlerin, yani devletin, Hazine'nin toprağının  işgal edilip ev yapıldığına değinen Gökkaya, şöyle konuştu:
"Devlet diyor ki 'Gel bunun değerini ver, ben de arsayı sana vereyim.'  Bunda bir sorun ya da rahatsız olunacak bir şey yok. 2B ile ilgili insanlarda bir  beklenti vardı. Neydi bu beklentiler? Rayiç değerlerin daha düşük olacağıydı.  Ancak belediyeler belli bir rayiç bedel oluşturdu. O değer çerçevesinde dediler  ki 'Değerin yüzde 70'ini siz ödersiniz. Üstelik kredi de veriyor, 5 yıl da vade  yapıyoruz.' Oysa insanlar daha düşük değerlerle almayı umut ediyorlardı. Ama siz  hem işgal edeceksiniz hem de çok büyük rant bekleyeceksiniz. Bu rantı rayiç  bedeller düşürdü."

"Mülkiyet hakkı adaletli olmalı"-

GYODER Başkanı Gökkaya, kentsel dönüşüm konusuna da değinerek, şöyle  konuştu:
"Kentsel dönüşümü bir rant olarak görürsek, Türkiye Cumhuriyeti'nin en  büyük bu projesini yapamayız. Bizim bütün Türkiye olarak şuna karar vermemiz  lazım; 'Benim 100 metrekarelik bir dairem var. Bu daire şu anda depreme dayanıklı  değil, sağlıklı değil. Ben yeni depreme dayanıklı sağlıklı 100 metrekare daireye  sahip olmalıyım' düşüncesiyle çıkmak lazım. Eğer bu şekilde çıkmazsanız, kentsel  dönüşüm projesini bitirmemiz çok zor. Ama ben çok umutluyum. Bu bardağın boş  tarafını değil, dolu tarafını görmektir. Tabii eksiklikleri var. İş yapılarken  değişiklikler olacak. Ama bu bir süreçtir. Buna başlamak çok önemli. Bu iradenin  başında hükümetin olması çok önemli. Bir de deprem gerçeği var. Her dönemde bir  deprem paniği yaşanıyor. Artık bundan kurtulmamız ve eyleme dönüştürmemiz lazım.  Ama mülkiyet hakkının adaletli olması gerekiyor. Ranta dönüşmemesi gerekiyor.  Yerel yönetimler projelere başladı. Şu anda 400 adet proje var."

-"2 milyon konutun değişmesi gerekiyor"-

Gökkaya, İstanbul'da 3,5 milyon konut bulunduğunu ve bunun 2 milyonunun  değişmesi gerektiğine dikkati çekerek, "İstanbul'daki konutun yüzde 30-35'ini  markalı konut dediğimiz sektör üretip, satıyor. Diğer yüzde 65'i ise markalı  konut dışındaki projeler üretiyor ki asıl potansiyel de orada. Dönüşüme ihtiyacı  olan, evini değiştirmek isteyen potansiyel, orta ve dar gelir grubu dediğimiz  yüzde 70'lik kısım. Türkiye'nin yıllık 650 bin konuta ihtiyacı var. 650 bin konut  demek önemli bir rakam. Orta ve dar gelir grubu için yeni finansman modeller  oluşturmak lazım, ama yok. Birtakım ikincil piyasaların kurulması gerekiyor.  Bunları genişletmediğimiz müddetçe bu sıkıntıyı yaşarız" şeklinde konuştu.

Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye'de gayrimenkul sektörünün önem  kazandığını, büyük şirketlerin de sektöre rağbet gösterdiğini vurgulayan Gökkaya,  geçen yıl inşaat alanında faaliyet göstermek için kurulan şirket sayısının 13 bin  733'e yükseldiğini, büyük şirketlerin de gayrimenkul alanına girmesinin sektöre  güç katacağını söyledi.