Konut Haberleri
11 Mayıs 2016 16:23
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:19
Kentsel dönüşüm nedir? Hangi durumlarda uygulanır?
Sağlıklı yaşam standardı oluşturmak adına yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları hakkıında bilinmesi gereken herşey açıklandı...
Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz ve birçok bölgenin
değerlenmesinde büyük katkı sağlayan kentsel dönüşüm nedir?
İşte kentsel dönüşüm hakkında bilinmesi gerekenler;
Türkiye’de 2012 yılından itibaren başlatılan büyük çaplı kentsel dönüşümün temelinde 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun yatar. Bu kanunun amacı ve kapsamı dikkate alındığında kentsel dönüşüm şu şekilde tanımlanabilir:
Kentsel dönüşüm; doğal afet riski altındaki alanlarda ve bu alanların dışında kalan riskli yapıların bulunduğu bölgelerde sağlıklı ve güvenli yaşam standartları oluşturmak için yapılan iyileştirme, düzeltme ve yenileme çalışmalarıdır. Dolayısıyla, kentsel dönüşümde amaç, vatandaşların güvenliğini tehlikeye atan, kentin dokusunu bozan durumların ortadan kaldırılmasıdır
Riskli Yapı, Riskli Bina ve Rezerv Yapı Alanı Nedir?
Kentsel dönüşümün amacını daha iyi anlamak için “riskli alan” ve “riskli yapı”ların kapsamına bakmak gerekir. Riskli alan; zemin yapısına veya üzerindeki yapılaşmaya bağlı olarak can ve mal kaybı riski oluşturan alandır.
Riskli yapı ise ekonomik ömrünü tamamladığı tespit edilen; yıkılma, çevreye zarar verme riski taşıyan yapılardır. Riskli yapıların riskli alanlar içinde bulunma zorunluluğu yoktur. Ya da sağlam bir bina sırf riskli alanda bulunduğu için yıkım kararına konu olabilir.
Rezerv yapı alanı; gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm uygulamalarında yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak alanlardır.
Kentsel Dönüşüm Süreci Nasıl İşler?
Kentsel dönüşüm sürecinde 3 karar alıcı bulunmaktadır. Birincisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; ikincisi İdare (belediyeler, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, il özel idaresi gibi); üçüncüsü ise Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)dir.
Riskli alanların ve binaların tespiti Bakanlık tarafından yapılır. Ya da İdare veya TOKİ de Bakanlıktan tespit talebi isteyebilir. Bunun yanı sıra, taşınmaz maliki konumundaki gerçek ya da tüzel kişilerin de tespit talebinde bulunabilmesi mümkündür. Talebin Bakanlığa ulaşmasının ardından süreç başlar. Binanın riskli çıkması halinde, güçlendirme veya yıkma gündeme gelebilir. İtirazın söz konusu olması halinde, akademisyenlerden oluşan itiraz komisyonu toplanarak karar verir. Yapının riskli olarak tescil edilmesi halinde, yıkım kararı alınır.
Riskli alan ve binaların belirlenmesine ilişkin yetki lisansı Bakanlık tarafından belediyelere, üniversitelere ve yapı denetim şirketlerine verilmektedir.
Yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak rezerv yapı alanının tespiti de yine Bakanlıkça yapılır. Bu konuda Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü alınır.
Kararın Uygulanması
Riskin tespit edilmesi ve tespite itiraz varsa, sonucunun beklenmesinin ardından yapı maliklerine süre verilir. Riskli yapı malik tarafından bu süre zarfında yıktırılmazsa, yapının idari makamlar tarafından yıktırılacağına ilişkin tebligatta bulunulur. Tespit işlemine karşı dava açmak mümkündür. Ancak bu davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
İşte kentsel dönüşüm hakkında bilinmesi gerekenler;
Türkiye’de 2012 yılından itibaren başlatılan büyük çaplı kentsel dönüşümün temelinde 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun yatar. Bu kanunun amacı ve kapsamı dikkate alındığında kentsel dönüşüm şu şekilde tanımlanabilir:
Kentsel dönüşüm; doğal afet riski altındaki alanlarda ve bu alanların dışında kalan riskli yapıların bulunduğu bölgelerde sağlıklı ve güvenli yaşam standartları oluşturmak için yapılan iyileştirme, düzeltme ve yenileme çalışmalarıdır. Dolayısıyla, kentsel dönüşümde amaç, vatandaşların güvenliğini tehlikeye atan, kentin dokusunu bozan durumların ortadan kaldırılmasıdır
Riskli Yapı, Riskli Bina ve Rezerv Yapı Alanı Nedir?
Kentsel dönüşümün amacını daha iyi anlamak için “riskli alan” ve “riskli yapı”ların kapsamına bakmak gerekir. Riskli alan; zemin yapısına veya üzerindeki yapılaşmaya bağlı olarak can ve mal kaybı riski oluşturan alandır.
Riskli yapı ise ekonomik ömrünü tamamladığı tespit edilen; yıkılma, çevreye zarar verme riski taşıyan yapılardır. Riskli yapıların riskli alanlar içinde bulunma zorunluluğu yoktur. Ya da sağlam bir bina sırf riskli alanda bulunduğu için yıkım kararına konu olabilir.
Rezerv yapı alanı; gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm uygulamalarında yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak alanlardır.
Kentsel Dönüşüm Süreci Nasıl İşler?
Kentsel dönüşüm sürecinde 3 karar alıcı bulunmaktadır. Birincisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; ikincisi İdare (belediyeler, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, il özel idaresi gibi); üçüncüsü ise Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)dir.
Riskli alanların ve binaların tespiti Bakanlık tarafından yapılır. Ya da İdare veya TOKİ de Bakanlıktan tespit talebi isteyebilir. Bunun yanı sıra, taşınmaz maliki konumundaki gerçek ya da tüzel kişilerin de tespit talebinde bulunabilmesi mümkündür. Talebin Bakanlığa ulaşmasının ardından süreç başlar. Binanın riskli çıkması halinde, güçlendirme veya yıkma gündeme gelebilir. İtirazın söz konusu olması halinde, akademisyenlerden oluşan itiraz komisyonu toplanarak karar verir. Yapının riskli olarak tescil edilmesi halinde, yıkım kararı alınır.
Riskli alan ve binaların belirlenmesine ilişkin yetki lisansı Bakanlık tarafından belediyelere, üniversitelere ve yapı denetim şirketlerine verilmektedir.
Yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak rezerv yapı alanının tespiti de yine Bakanlıkça yapılır. Bu konuda Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü alınır.
Kararın Uygulanması
Riskin tespit edilmesi ve tespite itiraz varsa, sonucunun beklenmesinin ardından yapı maliklerine süre verilir. Riskli yapı malik tarafından bu süre zarfında yıktırılmazsa, yapının idari makamlar tarafından yıktırılacağına ilişkin tebligatta bulunulur. Tespit işlemine karşı dava açmak mümkündür. Ancak bu davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemez.