Kentsel dönüşüm, enerji verimliliği için bir fırsat!

Kentsel dönüşüm konusunda birçok beyanat, haber ve toplantı olmasına karşın çoğu ev sahibi, kendilerini hala nasıl bir süreç beklediğini bilmiyor. Bu belirsiz süreçler kısa vadede hem binaların yenilenmesini, hem de yeni konut alım kararını olumsuz yönde etkiliyor. Orta vadede gelişecek olan konunun ise doğru şekillendirilmesi için çok yoğun bir bilgi ve çaba gerekiyor.

Filli Boya Yalıtım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk, son dönemde gündemi belirleyen bu konuda bazı kritik hususlarda dikkat çekti:

“Konuya inşaat sektörü gelişimi perspektifinden baktığımızda, yıllık yaklaşık 500.000 konut üretiminin 1 milyon seviyelerine çıkması çok büyük bir iş hacmi potansiyeli ortaya koyuyor. Fakat bu dönüşüm çok ama çok önemli olmakla birlikte sadece depreme dayanıklılık ilkesi ile yapılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizmemiz şart.”

Tüketilen 20 Milyar Dolar’ı Azaltmak Mümkün!

Halen yürürlükte olan ama maalesef hızlı gelişmeyen ‘Binalarda Enerji Performansı’ yönetmeliklerinin bu dönüşüm sürecinde özellikle dikkate alınarak, binaların tasarımından finansmanına ve üretimine kadar gündemde tutulması gerekiyor. Dönüşüm süresince binaların dayanımları, kaliteleri ile birlikte ısı yalıtım standartlarına uygunluğu ve enerji performansının dünya örneklerinde olduğu gibi üst seviyelere çekilecek olması ülkemize ve insanımıza her yönden büyük fayda sağlayacak. Üretilecek binaların, enerji verimli dönüşümün desteklenmesi,  özellikle kamunun yapacağı binaların Avrupa’daki örnekleri gibi ‘Pasif Ev’ veya düşük emisyonlu ev prensiplerine dayanması ve öncü olması, konut sahiplerine ve özel sektöre de ışık tutacak. Bu toplu dönüşümde standartlarını ve yalıtım kalınlıklarını biraz daha arttırarak, teşvik ederek, kontrol ederek, enerji verimli dönüşümü sağlamamız gerekiyor. Ancak bu şekilde Enerji Bakanlığı’nın enerji verimliliği strateji raporunda yer alan verimlilik hedefleri doğrultusunda ilerlenebilir.

Aynı zamanda elektrik mühendisi olan Dindoruk ayrıca şu yorumda bulundu:

“Şunu unutmayalım ki halen binalarda ısınma ve soğutma için yaklaşık 20 Milyar $ eşdeğeri yakıt tüketiliyor ve bunun en azından %50’sinin tasarruf edilmesi mümkün. Hem cari açık dengelerimiz, hem büyüyen karbon emisyonlarımız dikkate alındığında konunun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.”