Günün Kitabı
01 Eki 2015 11:50
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:30
Kendi İşini Kendin Bul okuyucu ile buluşuyor...
Uğur Ekşioğlu’nun, vefatından önce kaleme aldığı otobiyografisi “Kendi İşini Kendin Bul”, İnkilâp Kitabevi etiketiyle 6 Ekim’de okuyucu ile buluşacak.
Hazırlıkları iki yıldan fazla süren ‘Kendi İşini Kendin Bul’,
Koç Holding ve Beşiktaş’ın sembol isimleri arasında yer alan merhum
Uğur Ekşioğlu’nun yaşamına dair bilinmeyen çok sayıda ayrıntı
içeriyor. Kitabın girişinde, otobiyografisine neden “Kendi İşini
Kendin Bul” adını verdiğini anlatan Ekşioğlu, 17 yaşında Karaköy’de
çalıştığı müesseseden hak ettiğini düşündüğü karşılığı alamayıp,
bunu babasına anlatınca “Beğenmiyorsan sen daha iyisini bul”
sözlerine muhatap olur. Kurduğu “Tamam, ben kendi işimi kendim
bulurum” cümlesinin, kendisi için bir dönüm noktası olduğunu
belirten Ekşioğlu, otobiyografisinde “Henüz 17 yaşında bir lise
öğrencisi olarak babama, kendi işimi kendim bulurum derken, bu
güveni nasıl ve nereden edindiğimi düşündüğümde, hikâyemi en
başından anlatmam gerektiğine inanıyorum…” diyerek başlıyor,
yaşamını kaleme almaya…
15 bölümden oluşan “Kendi İşini Kendin Bul”, merhum Uğur
Ekşioğlu’nun çok zor şartlar altında geçen çocukluğunu ve bu
zorluklar nedeniyle iş hayatına çok küçük yaşta atılmak zorunda
kalışını bir roman edasında anlatıyor. Mesudiye’den İstanbul’a
uzanan yeni bir hayat için verilen mücadelede, onun parıldayan
ticari zekasını sergilediği iş deneyimlerine paralel olarak, büyük
başarılarla taçlanan okul yıllarına yer veriliyor.
Sahici bir otobiyografi olan Kendi İşini Kendin Bul, elde
edilen başarılar kadar, gerek holding bazında, gerekse de bireysel
bazda yapılan hatalarla, yanlışlarla da yüzleşebilen bir ayna
olarak karşımıza çıkıyor. Bir pazarlama elemanı olarak girdiği Koç
Holding’de İdare Komitesi Başkan Yardımcılığı’na kadar yükselen
Uğur Ekşioğlu’nun bu parlak iş hayatı, kitapta yer verdiği örnek
olaylarla ve mektuplarla, daha da anlamlı bir hale bürünüyor.
Koç Holding’deki profesyonel yöneticilik hayatını, onar yıllık
dilimlerle anlatan Uğur Ekşioğlu, Türkiye’nin yaşadığı zorlu
ekonomik ve siyasi koşulları da okuyucunun önüne koyarak, yazdığı
otobiyografiyi zenginleştiriyor. Koç Holding bünyesindeki Beko’nun
ve daha birçok markanın büyümesi için var gücüyle çalışan
Ekşioğlu’nun yöneticilik başarıları, Aygaz ve Bozkurt gibi daha
birçok şirketin yeniden ayağa kalkması için ona duyulan ihtiyacı da
beraberinde getiriyor. Başta Vehbi Koç olmak üzere Koç Ailesi’nin
ve holdingin kendisine bu yönde duyduğu güveni de hiçbir zaman boşa
çıkarmıyor.
“Başarı bir ekip işidir” diyerek Koç Holding’de çok sayıda
gence iş imkânı sağlayan ve önlerini açan Uğur Ekşioğlu’nun sadece
çalışanlarıyla değil, bayilerle de kurduğu organik bağ, başarının
temelinde öncelikle insani ilişkilerin yattığını
gösteriyor.
Görev yaptığı süre içinde Beşiktaş’ın kurumsallaşmasına büyük
katkı sağlayan Uğur Ekşioğlu, naklen yayın gelirlerinin artmasına
önayak olmasının yanı sıra İnönü Stadı’nın Beşiktaş’a verilmesi,
Fulya Projesi, Çilekli Tesisleri, BJK Koleji ve BJK Plazaları gibi
değerli birçok projenin de altına imzasını atıyor. Uğur
Ekşioğlu’nun son anına kadar yakın dostu olan Koç Holding Yönetim
Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, kitabın arka kapağında kendisi
için şu sözleri söylüyor: “Uğur Ekşioğlu çok akıllı, disiplinli,
çalışkan, hesaba kitaba fevkalade aklı eren, bulunmaz bir
satıcıydı. Yanında birçok adam yetişti. Bildiğini herkes ile
paylaşır, arkadaşlarına daima kol kanat gerer, onlara önderlik,
liderlik ederdi.”