İzmir depremi neden gökdelenler bölgesi Bayraklı'yı vurdu?

İzmir depreminde gözler Bayraklı'ya çevrildi. İzmir'de yaşanan 6.6 şidetindeki depremin ardından yıkılan, enkaza dönen binalarda arama çalışmaları sürüyor. Herkes aynı soruyu soruyor: "Merkezi Seferihisar açıkları olan deprem neden Bayraklı'yı vurdu" 

İzmir'in Bayraklı ilçesi son yıllarda yıldızı parlayan ve değeri hızla artan yerleşim yeri olarak ünlendi. Birbiri ardına yükselen gökdelenler nedeniyle Bayraklı'nın adı "gökdelenler bölgesi" olarak anılmaya başlandı. Körfezin kıyısında Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla oluşan ilçede yükselen gökdelenler İzmir'in fotoğrafını değiştirdi.

İlçenin kaderini değiştiren inşaat faaliyetlerinde gökdelenler başı çekti. İzmir'in en değerli ilçesi unvanını aldı. 

İzmir  Büyükşehir Belediyesi tarafından Yeni Kent Merkezi olarak belirlenen Bayraklı'ya inşaat firmalarının ilgisi hızla arttı. Folkart'ın Avrupa'nın en yüksek 5'inci ikiz kuleleriyle adım attığı Bayraklı'da birbiriyle yarışan gökdelenler inşa edildi. Kiralar hızla uçtu, emlak fiyatları katlandıkça katlandı. 

Bayraklı'nın en büyük yatırımcıları arasında Kavuklar, Folkart, Avcılar, Ontan İnşaat, Orjin Grup ile Doğuş Holding Tekfen-OZ ve Rönesans Mistral Yapı Gayrimenkul ve İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yer aldı. Bölgede alışveriş merkezleri ile birlikte yükselen lüks konutlar ilçenin yüzünü değiştirdi. 

Tüm bunlar bilinen şehir değişimi... Ancak depremle hatırlanan bir gerçeği var Bayraklı'nın. Bayraklı deniz kıyısında alüvyonlar üzerine kurulu bir ilçe. Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyon toprak yapısında doğru mühendislik hesaplamaları ile yapılmayan kimi binalar depremin etkisini derinden hissederek yıkıldı. 

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ BAYRAKLI İÇİN UYARMIŞTI 

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan geçtiğimiz aylarda verdiği bir röportajda “İzmir kıyı kesimleri güncel alüvyonlarla dolu bir bölge. Gevşek zeminlerdeyiz” diyerek uyarmıştı. Bayraklı ve Mavişehir'in büyük risk altında olduğunu kaydeden Murathan, İzmir kıyı kesimleri güncel alüvyonlarla dolu bir bölge olduğunu hatırlatmıştı.

Alim Murathan şöyle demişti: "Gevşek zeminlerdeyiz. Mavişehir'e kadar uzanan bir hat var. Konak ilçesinde bulunan bölgeler, Karşıyaka'nın sahil kesimleri, Mavişehir ve Çiğli bölgesi Menemen'e kadar uzanıyor bu hat. Balçova bölgesinin kıyı kesimleri derelerin getirdiği malzemelerle oluşmuş. Çakıl, kum gibi gevşek malzemelerin getirdiği ve denizle bağlantılı olduğu yerler; yani örneğin Bornova ovası da ve Bayraklı bölgesinde oluşmuş durumda; ama bunların içinde iki bölge riskli. Deltaların olduğu Bayraklı ve Mavişehir büyük risk taşıyor. Biz o bölgelerde bir takım yüksek bölgelerin yapılmasını da oda olarak hep karşı çıktık.

Genel olarak İzmir'de yaklaşım şu bir takım mühendislik önlemleriyle kazık sistemleriyle zemin iyileştirmeleriyle depreme dayanıklı yapılar yapılabilir. Biz jeoloji mühendisleri şunu söylüyoruz; delta ortamlarında kazıklı sistemlerle ne kadar güçlü zemin çalışmaları yapsak da delta ortamlarında büyük depremlerde kaymalar olabiliyor; çünkü güncel alüvyol malzeme bir bütün olarak çalışıyor. Denize akmalar gerçekleşiyor. Biz İzmir'de yüksek yapıların delta ortamlarında olmasını çok ciddi sakınca ve riskli görüyoruz."