İvana Sert dekorasyona da el attı!
İvana Sert moda ikonluğundan sonra ev dekorasyonuna da el attı. Daha önce Sırbistan'da birkaç evi de dekore eden Sert, bunun içindeki bir tutku olduğunu söyledi.
İvana Sert moda ikonluğundan sonra ev dekorasyonuna da el attı. Daha önce Sırbistan'da birkaç evi de dekore eden Sert, bunun içindeki bir tutku olduğunu söyledi.
350 m2’lik panoramik İstanbul manzaralı daire, geniş ve ferah bir mutfağa açılan bir salon, dört yatak odası ve üç banyodan oluşuyor. Giyim kuşam merakından dolayı evin birçok noktasına dolaplar yaptırmış ilk iş olarak... Yatak odasının içine ise ayrı bir giyinme odası ekletmiş. “Modanın içinde olduğuma bakıp, öyle marka merakım var diye düşünmeyin. Ben her yerden alışveriş yaparım, özellikle de semt pazarlarını ve yurtdışında ikinci el satan dükkanları dolaşmaya bayılırım” diyor üzerindeki fuşya rengi eşofman altını göstererek: “Bunu Yeşilköy’de kurulan pazardan almıştım mesela...” Ona göre doğru giyinmenin sırrı, vücudu iyi tanımakta yatıyor. “Başkalarını taklit etmek yanlış. Kendinize iyi bakmanız çok önemli. Doğru beslenmek ve spor yapmak şart. Bunlar insanın enerjisini yükselten ve size ışıltı ve özgüven katan özellikler zaten. İçiniz ve düşünceleriniz iyi olmadıktan sonra ne giyseniz yakışmaz. Kendini seven zaten güzeldir” diye de ekliyor.
O, hayata daima pozitif bakanların tarafında olmuş hep: “Maneviyata çok önem veririm. İnancım kuvvetlidir. Başımıza ne olumsuzluk gelirse gelsin içindeki dersleri görüp hayatı ona göre yaşamalıyız kesinlikle...”
Evinin dekorasyonuna gelince... Yıllar öncesinden başlayan bir dekorasyon merakı olduğunu söylüyor Ivana Sert. Sırbistan’da birkaç ev dekore etmişliği bile var. Oğlu Ateş’in doğumu için Amerika’da olduğu yıllarda, Santa Monica’da yaşadığı evi de kendi dekore etmiş. Bu işlerle uğraşmak ona çok keyif veriyormuş: “Bu daireyi tamamen kendim dekore ettim. Eve geldiğimde içi sıfırdı. Malzeme seçimlerine ben karar verdim. Antre, koridor ve mutfakta özellikle beyaz mermer tercih ettim. Yüksek tavanlı bir ev olduğu için, beyaz duvarları koyu ahşap parke ile dengelemek istedim.” Evi ilk gördüğünde onu etkileyen ayrıntı da bu yüksek tavanlar olmuş. “İçine girildiği anda, insana ferahlık duygusu veriyor burası. Büyük ebatlı mobilya tercihime de uygun oldu tavanlar” diyor. Evdeki mobilyaların çoğu, İtalya’dan alınmış. Bazıları ise buraya özel yaptırılmış. Salonun bir köşesinde duran aynalı, ahşap dikdörtgen kutucuklardan oluşan barı ise kendi çizmiş ve marangozuna yaptırmış: “İçinde spot aydınlatmalar var. Akşam salona hoş bir görüntü yayılıyor buradan...”