Konut Haberleri
22 Eki 2015 10:16
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:37
İşte geleceğin yatırım şehri
Yalova'ya yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisi her geçen gün artıyor.
Değerleme sektörünün önde gelen kuruluşlarından EVA Gayrimenkul
Değerleme Uzmanı Ahmet Durmuş'un gerçekleştirdiği araştırma ile
kamu tarafından ihale edilen ve Marmara Bölgesi'nin çehresini
değiştirecek mega projelerin merkezinde kalan Yalova ili mercek
altına alınıyor. Durmuş, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu,
Yalova-Çınarcık-Armutmu Karayolu, Yalova OSB yatırımları, Yalova
Marina ve Yalova Turizm yatırımlarını analiz ederek şehirde yaşanan
gelişmeleri gözler önüne seriyor.
EVA Gayrimenkul'un araştırmasına göre Yalova ilindeki değişim öncelikle Gebze-Orhangazi-İzmir projesinin inşaatı ile başlamış bulunuyor. Projenin hayata geçmesiyle birlikte Yalova merkezi başta olmak üzere İstanbul, Kocaeli ve Bursa'nın bölgesel olarak bütünleşmesine önemli katkılar sağlanacağı düşünülüyor. Projenin 2016 yılı içinde hizmete açılması bekleniyor. İstanbul ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan mega projenin, yılda yaklaşık 650 milyon dolar tasarruf sağlayacağı ileri sürülüyor.
Körfez geçişi projesiyle kara ulaşımının yanı sıra bölge limanlarındaki ticaret etkinliklerinin de önemli ölçüde artmasının beklendiğini söyleyen Durmuş, bundan dolayı Yalova, İstanbul, Kocaeli ve Bursa şehirlerinin ortak planlama içinde olmasının son derece önem arz ettiğini ifade ediyor. Proje sayesinde, Yalova'nın İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük metropollere ulaşımının kolaylaşacağını kaydeden Durmuş, ulaşılabilirliğin artmasıyla birlikte özellikle sanayi üretiminin artacağı ve ekonomik hayatın canlanacağını dile getiriyor. Durmuş, bu gelişmenin önemli bir sonucu olarak çevre illerden Yalova'ya doğru iç göç yaşanacağı ve şehir nüfusunun artacağını belirtiyor.
Yalova termal turizm açısından Türkiye'nin önde gelen illeri arasında yer alıyor. Özellikle yaz aylarında Çınarcık ve Armutlu Bölgesi’nde yoğun bir nüfus yaşıyor. Yalova'nın önemli turizm bölgelerinden Çınarcık ve Armutlu ilçelerine ulaşımını daha kolay sağlayacak karayolu projesinin başladığını ifade eden Durmuş, 2016 içinde tamamlanması beklenen projenin, tatil bölgelerine ulaşım için iyi bir alternatif olacağı ve tercih edileceğini kaydediyor. Durmuş, karayolunun tamamlanmasının ardından Çınarcık ve Armutlu bölgelerinde özellikle hafta sonu nüfusunda ciddi bir artış olacağını belirtiyor.
Ulaşım projelerinin hızla devam ettiği Yalova’da söz konusu projelerden beslenmesi planlanan OSB yatırımlarının da artığını ifade eden Durmuş, halihazırda faaliyet gösteren Kalıp İmalâtı İhtisas OSB, Yalova Gemi İhtisas OSB, Taşıt Araçları Yan Sanayi İhtisas OSB, Yalova Kompozit ve Kimya İhtisas Islah OSB’nin dışında, yatırımı planlanan Akrilik Bazlı Elyaf ve Kompozit Ürünler İleri Teknolojik Malzemeler Islah OSB ile Yalova Çiçekçilik Tarımına Dayalı İhtisas OSB yatırımlarının faaliyete geçmesi sonrasında şehirde sanayinin daha da gelişeceğini ve istihdama katkı sağlayacağını kaydediyor.
Yalova merkezinde konumlanan ve 2010 yılında hizmete giren Yalova Marina'nın, Marmara Denizi’nde İstanbul marinaları haricindeki tek marina olduğuna dikkat çeken Durmuş, maksimum 30 metre boyunda toplam 240 deniz, 80 karapark yat bağlama kapasitesine sahip marinanın, İstanbul’daki yat sahiplerinin özellikle hafta sonunu geçirdiği uğrak marinalardan biri olduğunu da ifade ediyor.
Yalova dört mevsim turizm aktivitelerine ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Şehirde termal turizm, kıyı turizmi, spor amaçlı doğa turizmi, kamp-karavan turizmi, günübirlik turizm, sosyal turizm ve av turizmi öne çıkıyor. Özellikle Termal ve Armutlu Kaplıcaları, Türkiye’nin birinci derecede önemli kaplıcaları olmaları nedeniyle Yalova’nın en önemli turizm kaynaklarını oluşturuyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ahmet Durmuş, Türkiye'de termal turizme öncülük eden, kaplıca ve kür tedavileri için profesyonel turların düzenlendiği Yalova'nın, son yıllarda sağlık turizmi ile öne çıktığına işaret ediyor. Yalova'da yayla turizminin de popüler hale geldiğini ifade eden Durmuş, eşsiz doğası, yakın çevresindeki şelaleleri ve dipsiz göl gibi derin bir krater gölüne sahip olan bölgenin turizme ciddi katkı sağlayacağını belirtiyor. Derince Yaylası'nın bulunduğu bölgenin 190 dönümü kapsayan Tabiat Parkı ilan edildiğini belirten Durmuş, bölgede eko turizmi geliştirmek amacıyla çevre köylerde yaşayanlara eğitim verildiğini, çalışmalar çerçevesinde yöre insanına istihdam yaratarak aile bütçelerine, bölgesel kalkınmaya ve şehrin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlanmasının planlandığını söylüyor.
Durmuş, Yalova'daki büyük değişimin startını veren mega projeler Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi ve İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan Körfez köprüsünün yanı sıra şehirde deprem yönetmeliğinin uygulamaya girmesiyle birlikte Yalova'nın yerli ve yabancı yatırımcıların yoğun ilgisine neden olduğunun altını çiziyor.
Yerli yatırımcıların daha çok Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi güzergahı üzerinde yer alan ilçelerde ve projenin yakın çevresinde yatırım yaptıklarını kaydeden Durmuş, bunun dışında tatil bölgelerinde tarla ve arsa yatırımı yapan yerli yatırımcıların da görüldüğünü ifade ediyor. Yalova’da yerli yatırımcıların daha ziyade ticari gayrimenkullere yöneldiğini belirten Durmuş, yerel geliştiricilerin satın aldıkları arsalar üzerinde villa ve konut projeleri geliştirerek yabancı yatırımcılara satış gerçekleştirdiklerini vurguluyor.
Durmuş, son dönemlerde Yalova'da yerli arsa sahiplerinin arsalarını yabancılara sattığı ve yabancı yatırımcıların da inşaatlarını kendileri yaparak sadece yurtdışındaki yatırımcılarına satış gerçekleştirdiklerini de kaydediyor. Yalova’da yatırım yapan yabancı yatırımcıların özellikle Körfez ülkeleri yatırımcıları olduğunu söyleyen Durmuş, Termal, Çınarcık, Altınova ve Armutlu bölgelerinin yabancı yatırımcıların en çok tercih ettiği bölgeler olarak öne çıktığını belirtiyor. Yabancı yatırımcıların bu bölgeleri tercih etmelerinin nedeninin Termal ve Armutlu ilçelerinin bilinirliği yüksek kaplıca alanlarına sahip olmasından kaynaklandığını ifade eden Durmuş, Çınarcık ve Altınova ilçelerinin denize olan yakınlığı ve şehir merkezi yapısında olmasının da önemli tercih nedenleri arasında olduğunu belirtiyor.
Yalova'ya yatırım yapan Körfez ülkeleri yatırımcıları incelendiğinde iki farklı yatırım çeşidi olduğunu değinen Durmuş, bunların Ortadoğu'da yaşanan savaştan dolayı ülkelerini terkederek Türkiye'ye yerleşen Suriye ve Irak vatandaşlarının devamlı ikametgah amacıyla yaptıkları yatırımlar ve zengin Körfez ülkeleri yatırımcılarının yalnızca yazlık konut amacıyla gerçekleştirdikleri yatırımlar olduğunu dile getiriyor.
Şehirde yaşanan hızlı yapısal gelişmeler dolayısıyla "Yalova önümüzdeki yıllarda büyükşehir statüsüne mi kavuşacak?" sorusunun akla geldiğini dile getiren EVA Gayrimenkul Değerleme Müdürü Cansel Turgut Yazıcı ise, mevcut demografik durum nedeniyle bu soruya olumlu cevap vermenin mümkün olmadığını söylüyor.
2014 yılı “Adrese Dayalı Nüfus Sayımı” TÜİK verilerine göre Yalova'nın toplam nüfusunun 226.514 olduğunu ifade eden Yazıcı, sosyo-ekonomik açıdan değerlendirildiğinde mega projelerin devreye girmesiyle her ne kadar nüfus artışı ve ekonomik refah düzeyi artacak olsa da, kısa ve orta vadede Yalova'nın büyükşehir olması için gerekli olan 750.000 kişiyi yakalamasının pek mümkün gözükmediğini kaydediyor. Yazıcı, ekonomik gelişmeye bağlı olarak yaşanacak nüfus artışının yanı sıra özelllikle yaz aylarında görülen yoğun yazlıkçı ve günübirlik turist sayısı artışının toplam nüfusa etkisi olmayacağını belirtiyor.
EVA Gayrimenkul'un araştırmasına göre Yalova ilindeki değişim öncelikle Gebze-Orhangazi-İzmir projesinin inşaatı ile başlamış bulunuyor. Projenin hayata geçmesiyle birlikte Yalova merkezi başta olmak üzere İstanbul, Kocaeli ve Bursa'nın bölgesel olarak bütünleşmesine önemli katkılar sağlanacağı düşünülüyor. Projenin 2016 yılı içinde hizmete açılması bekleniyor. İstanbul ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan mega projenin, yılda yaklaşık 650 milyon dolar tasarruf sağlayacağı ileri sürülüyor.
Körfez geçişi projesiyle kara ulaşımının yanı sıra bölge limanlarındaki ticaret etkinliklerinin de önemli ölçüde artmasının beklendiğini söyleyen Durmuş, bundan dolayı Yalova, İstanbul, Kocaeli ve Bursa şehirlerinin ortak planlama içinde olmasının son derece önem arz ettiğini ifade ediyor. Proje sayesinde, Yalova'nın İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük metropollere ulaşımının kolaylaşacağını kaydeden Durmuş, ulaşılabilirliğin artmasıyla birlikte özellikle sanayi üretiminin artacağı ve ekonomik hayatın canlanacağını dile getiriyor. Durmuş, bu gelişmenin önemli bir sonucu olarak çevre illerden Yalova'ya doğru iç göç yaşanacağı ve şehir nüfusunun artacağını belirtiyor.
Yalova termal turizm açısından Türkiye'nin önde gelen illeri arasında yer alıyor. Özellikle yaz aylarında Çınarcık ve Armutlu Bölgesi’nde yoğun bir nüfus yaşıyor. Yalova'nın önemli turizm bölgelerinden Çınarcık ve Armutlu ilçelerine ulaşımını daha kolay sağlayacak karayolu projesinin başladığını ifade eden Durmuş, 2016 içinde tamamlanması beklenen projenin, tatil bölgelerine ulaşım için iyi bir alternatif olacağı ve tercih edileceğini kaydediyor. Durmuş, karayolunun tamamlanmasının ardından Çınarcık ve Armutlu bölgelerinde özellikle hafta sonu nüfusunda ciddi bir artış olacağını belirtiyor.
Ulaşım projelerinin hızla devam ettiği Yalova’da söz konusu projelerden beslenmesi planlanan OSB yatırımlarının da artığını ifade eden Durmuş, halihazırda faaliyet gösteren Kalıp İmalâtı İhtisas OSB, Yalova Gemi İhtisas OSB, Taşıt Araçları Yan Sanayi İhtisas OSB, Yalova Kompozit ve Kimya İhtisas Islah OSB’nin dışında, yatırımı planlanan Akrilik Bazlı Elyaf ve Kompozit Ürünler İleri Teknolojik Malzemeler Islah OSB ile Yalova Çiçekçilik Tarımına Dayalı İhtisas OSB yatırımlarının faaliyete geçmesi sonrasında şehirde sanayinin daha da gelişeceğini ve istihdama katkı sağlayacağını kaydediyor.
Yalova merkezinde konumlanan ve 2010 yılında hizmete giren Yalova Marina'nın, Marmara Denizi’nde İstanbul marinaları haricindeki tek marina olduğuna dikkat çeken Durmuş, maksimum 30 metre boyunda toplam 240 deniz, 80 karapark yat bağlama kapasitesine sahip marinanın, İstanbul’daki yat sahiplerinin özellikle hafta sonunu geçirdiği uğrak marinalardan biri olduğunu da ifade ediyor.
Yalova dört mevsim turizm aktivitelerine ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Şehirde termal turizm, kıyı turizmi, spor amaçlı doğa turizmi, kamp-karavan turizmi, günübirlik turizm, sosyal turizm ve av turizmi öne çıkıyor. Özellikle Termal ve Armutlu Kaplıcaları, Türkiye’nin birinci derecede önemli kaplıcaları olmaları nedeniyle Yalova’nın en önemli turizm kaynaklarını oluşturuyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ahmet Durmuş, Türkiye'de termal turizme öncülük eden, kaplıca ve kür tedavileri için profesyonel turların düzenlendiği Yalova'nın, son yıllarda sağlık turizmi ile öne çıktığına işaret ediyor. Yalova'da yayla turizminin de popüler hale geldiğini ifade eden Durmuş, eşsiz doğası, yakın çevresindeki şelaleleri ve dipsiz göl gibi derin bir krater gölüne sahip olan bölgenin turizme ciddi katkı sağlayacağını belirtiyor. Derince Yaylası'nın bulunduğu bölgenin 190 dönümü kapsayan Tabiat Parkı ilan edildiğini belirten Durmuş, bölgede eko turizmi geliştirmek amacıyla çevre köylerde yaşayanlara eğitim verildiğini, çalışmalar çerçevesinde yöre insanına istihdam yaratarak aile bütçelerine, bölgesel kalkınmaya ve şehrin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlanmasının planlandığını söylüyor.
Durmuş, Yalova'daki büyük değişimin startını veren mega projeler Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi ve İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan Körfez köprüsünün yanı sıra şehirde deprem yönetmeliğinin uygulamaya girmesiyle birlikte Yalova'nın yerli ve yabancı yatırımcıların yoğun ilgisine neden olduğunun altını çiziyor.
Yerli yatırımcıların daha çok Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesi güzergahı üzerinde yer alan ilçelerde ve projenin yakın çevresinde yatırım yaptıklarını kaydeden Durmuş, bunun dışında tatil bölgelerinde tarla ve arsa yatırımı yapan yerli yatırımcıların da görüldüğünü ifade ediyor. Yalova’da yerli yatırımcıların daha ziyade ticari gayrimenkullere yöneldiğini belirten Durmuş, yerel geliştiricilerin satın aldıkları arsalar üzerinde villa ve konut projeleri geliştirerek yabancı yatırımcılara satış gerçekleştirdiklerini vurguluyor.
Durmuş, son dönemlerde Yalova'da yerli arsa sahiplerinin arsalarını yabancılara sattığı ve yabancı yatırımcıların da inşaatlarını kendileri yaparak sadece yurtdışındaki yatırımcılarına satış gerçekleştirdiklerini de kaydediyor. Yalova’da yatırım yapan yabancı yatırımcıların özellikle Körfez ülkeleri yatırımcıları olduğunu söyleyen Durmuş, Termal, Çınarcık, Altınova ve Armutlu bölgelerinin yabancı yatırımcıların en çok tercih ettiği bölgeler olarak öne çıktığını belirtiyor. Yabancı yatırımcıların bu bölgeleri tercih etmelerinin nedeninin Termal ve Armutlu ilçelerinin bilinirliği yüksek kaplıca alanlarına sahip olmasından kaynaklandığını ifade eden Durmuş, Çınarcık ve Altınova ilçelerinin denize olan yakınlığı ve şehir merkezi yapısında olmasının da önemli tercih nedenleri arasında olduğunu belirtiyor.
Yalova'ya yatırım yapan Körfez ülkeleri yatırımcıları incelendiğinde iki farklı yatırım çeşidi olduğunu değinen Durmuş, bunların Ortadoğu'da yaşanan savaştan dolayı ülkelerini terkederek Türkiye'ye yerleşen Suriye ve Irak vatandaşlarının devamlı ikametgah amacıyla yaptıkları yatırımlar ve zengin Körfez ülkeleri yatırımcılarının yalnızca yazlık konut amacıyla gerçekleştirdikleri yatırımlar olduğunu dile getiriyor.
Şehirde yaşanan hızlı yapısal gelişmeler dolayısıyla "Yalova önümüzdeki yıllarda büyükşehir statüsüne mi kavuşacak?" sorusunun akla geldiğini dile getiren EVA Gayrimenkul Değerleme Müdürü Cansel Turgut Yazıcı ise, mevcut demografik durum nedeniyle bu soruya olumlu cevap vermenin mümkün olmadığını söylüyor.
2014 yılı “Adrese Dayalı Nüfus Sayımı” TÜİK verilerine göre Yalova'nın toplam nüfusunun 226.514 olduğunu ifade eden Yazıcı, sosyo-ekonomik açıdan değerlendirildiğinde mega projelerin devreye girmesiyle her ne kadar nüfus artışı ve ekonomik refah düzeyi artacak olsa da, kısa ve orta vadede Yalova'nın büyükşehir olması için gerekli olan 750.000 kişiyi yakalamasının pek mümkün gözükmediğini kaydediyor. Yazıcı, ekonomik gelişmeye bağlı olarak yaşanacak nüfus artışının yanı sıra özelllikle yaz aylarında görülen yoğun yazlıkçı ve günübirlik turist sayısı artışının toplam nüfusa etkisi olmayacağını belirtiyor.