İstanbul'un alternatif şehri Kocaeli

Kocaeli’nin gelişen ve her gün kıymetlenen bir kent oldu­ğunu belirtip "Kent kendine geldi" diyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, bugüne kadar "sanayi" kimliğiyle tanınan kentin, şimdi bu­lunduğu coğrafyası, tarihi ve turizm potansiyeli, Marmara'nın devamı olan İzmit Körfezi Karadeniz sahilleriyle de Türkiye'nin en değerli, en popüler, en hızlı gelişen ve en çok kıymetlenen bölgesi olduğunu söyledi. Karaosmanoğlu, "Buradan toprak alan zarar etmez" dedi.

Arazi almaya başladı

"İstanbul doydu" görüşünü savunan Başkan Karaosmanoğlu'nun gözlemine göre İstanbullular yavaş yavaş İzmit-Kocaeli'ne doğru kaymaya başladı. İstanbul'a 20-30 yıl önce yerleşen bir vatandaş, depremden sonra gelip, Kocaeli'nin ilçelerinden,

beldelerinden, köylerinden, Karadeniz sahillerinden arazi almaya başladı. "Yüzlerce, binlerce İstanbul esnafı, tüccarı. Burada bir yerim; olsun diyor. Doğru bir şey yapıyor" diyen Karaoşmanoğlu, Kocaeli'ndeki değişim ve gelişen emlak piyasasın "Kocaeli'nde arsa alımını cazip kılan, İstanbul'a çok yakın ve ucuz oluşuydu. 5-10 yıl önce bunlar çekirdek parasına alınıyordu, şimdi vatandaş uyandı. Çok da ucuza vermiyor ama fiyatlar İstanbul'un çok çok altında. Çok daha rahat alınma imkanı var. Burada yatırım yapan asla zarar etmez" sözleriyle özetliyor.

Biz yardım ederiz

Kentsel dönüşüm kapsamında olursa bunun daha da güzel ola­cağım savunan Karaosmanoğlu, boş arazilerde de projeleri varsa biz yardımcı olduklarını doğayı koruyan çevreci bütün yatırımların önünde olduklarını, özellikle turizm yatırımlarını bire bir teşvik ettiklerinin anlattı. Karaosmanoğlu, buna rağmen otel yatırımları anlamında hala eksikleri olmasından yakınıyor. Kendileri belediye olarak da yap:tıklarını ama daha çok özel sektörü teşvik ettiklerini belirtip, "Yaptıran­lar da çok memnun. Yatırım yapan pişman değil Kocaeli'nde" diyor.

Dönüşümü kolaylaştırdık

Kocaeli, 1999 Marmara Depremi'nde en büyük zararı gören illerden biri olmuştu. "Deprem riski, yatırımcılar açısından acaba düşündürücü olur mu?" sorumuza hiç tereddüt etmeden yanıt veriyor Başkan: "Gelsinler, onlara eski­yen bölgeleri gösterelim. Gitsin 10 kişiyle, 20 kişiyle anlaşsın. 'Ben size, oturduğunuz daireden daha güzel daire vereceğim' desin. Adamın bir katlı evi var ama 150 metrekare yeri var. 10 kişiyi toplarsan belli bir ada oluşturuyor. Biz de, oranın yoğunluğunu artırıyoruz, 10 kişinin dairesini alıyor, ona 50 dairelik imar veriyoruz. Böylelikle müteahhit aradaki mesafeyi kapatıyor. Yani 10'u vatandaşa veriyor, 40'ı onun alıyor, 40 dairenin 30'u oranın maliyetini karşılıyor, 10'u da kâr kalıyor müteahhite."

Nüfusun yüzde 70’i

Karaosmanoğlu, Kocaeli'nin deprem bölgesi olduğu iddialarına da, "İstanbul da deprem bölgesi, Tekirdağ da, Çanakkale de, Bursa da. Adapazarı da Düzce de. Bütün bu bölge fay hattının üzerinde. Nüfusun üçte biri burada yaşıyor. Türkiye nüfusun yüzde 60-70'i, birinci derece deprem kuşağında yaşıyor. Depreme alışacağız, yapı stoğumuzu depreme göre hazırlayacağız. Çürük çarık yapıları kaldırıp, onların yerine depreme dayalı, binalar, işyerleri, konutlar yapa­cağız. Burada problem yok zaten" sözleriyle karşılık veriyor.