Ekonomi
12 Eyl 2017 15:51
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:25
İstanbul finans merkezi olacak!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, başta finans sistemi olmak üzere Türkiye’nin reform yapması gereken alanlar olduğunu belirterek “İstanbul’u Uluslararası Finans Merkezi yapmak istiyoruz" dedi.
Uluslararası Ekonomik Gelişme Zirvesi-Çin ve Hindistan
Üzerinden Global Krize Bakış ve Türkiye konferansında
konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, ekonomik hedefler üzerine
önemli açıklamalarda bulundu.
Ağbal, İstanbul’u Uluslararası Finans Merkezi yapmayı istediklerini anımsatarak, “O zaman rekabet halinde olduğumuz ülkelerde finans piyasasının kurumsal yapısı, işleyiş mekanizması, kuralları, kaideleri neyse İstanbul’da bu sistemi kurarsak İstanbul Finans Merkezi olur. Cesaretle, çok agresif bir yasa çalışmamız var inşallah önümüzdeki dönemde getireceğiz” dedi.
OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS GÖSTERDİK
Ağbal, İstanbul’u Uluslararası Finans Merkezi yapmayı istediklerini anımsatarak, “O zaman rekabet halinde olduğumuz ülkelerde finans piyasasının kurumsal yapısı, işleyiş mekanizması, kuralları, kaideleri neyse İstanbul’da bu sistemi kurarsak İstanbul Finans Merkezi olur. Cesaretle, çok agresif bir yasa çalışmamız var inşallah önümüzdeki dönemde getireceğiz” dedi.
OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS GÖSTERDİK
Ekonominin temellerini sağlamlaştıracak önemli adımların arka
arkaya atıldığını ve yapısal dönüşüm gerçekleştirildiğini anlatan
Ağbal, Türkiye ekonomisinin 2009 global krizinden en hızlı çıkış
yakalayan ve kriz sonrası en hızlı şekilde büyüme momentumuna giren
az sayıda gelişmekte olan ülkelerden biri olduğunu anımsattı.
Ağbal, 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra girilen
ekonomik şoka karşı bir yılda olağanüstü performansın
gösterildiğini vurgulayarak, “15 Temmuz darbe girişimi sonrası
dönemde de ağustos, eylül ve ekim aylarında hükümet olarak arka
arkaya aldığımız kararlar sonucunda ekonomideki toparlanmayı hep
birlikte görüp, yaşıyoruz. 2017 yılında yakaladığımız toparlanma
2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin beklentileri de etkiledi.”
dedi.
ORTA VADELİ PROGRAM
ORTA VADELİ PROGRAM
Orta Vadeli Program’ı (OVP) hazırladıkları bir dönemden
geçtiklerini ve ekonomi yönetimi için zor bir dönem olduğunu
belirten Ağbal, sözlerine şöyle devam etti:
“İçsel tutarlılığı olan, ayağı yere basan, öngörüler
itibarıyla piyasa kabullerine uygun bir orta vadeli makro ekonomik
parametre seti oluşturacaksınız, burada da kamu maliyesi
dengelerini de orta vadeli görünümü olumluya çekecek şekilde
yapacaksınız, bu da kolay bir şey değil. 2002 yılında AK Parti
iktidara geldiğinde ülkemizde genel devlet bütçe açığının milli
gelire oranı yüzde 10’un üzerindeydi. AK Parti 2006 yılına
gelindiğinde bütçe açıklarını genel devlette dengeye getirdi.
Global kriz öncesi genel devlet bütçe dengesi yüzde 1 civarındaydı.
Bütçede yakaladığımız güçlü momentum 2009 krizine girerken, bize
ciddi manevra alanı ve güç verdi. Aynısını biz 15 Temmuz darbe
girişiminin olduğu dönemde de yaşadık. Türkiye ekonomisi global
kriz sonrasında 2010-2016 arasında Türkiye ekonomisi yüzde 6,7
büyüdü. Bizim son 5 yıldır ortalama bütçe açığımız yüzde 1.”
DARBE ÖNCESİNDEN DAHA YÜKSEK İVME
YAKALADIK
2018-2020 OVP’yi hazırladıklarını hatırlatan Ağbal, “Darbe girişiminin doğurduğu ilk tahribatları atlattık. 2016 darbe öncesi ivmeden daha yüksek ivmeyi yakalayarak yolumuza devam ediyoruz. Türkiye inşallah bu sene aşağı yukarı herkesin konsensüs olarak ifade ettiği üzere yüzde 5 ve üzeri büyümeyi yakalayacak gibi görülüyor. Önümüzdeki 3 yılda da büyüme ivmesine devam edeceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
2018-2020 OVP’yi hazırladıklarını hatırlatan Ağbal, “Darbe girişiminin doğurduğu ilk tahribatları atlattık. 2016 darbe öncesi ivmeden daha yüksek ivmeyi yakalayarak yolumuza devam ediyoruz. Türkiye inşallah bu sene aşağı yukarı herkesin konsensüs olarak ifade ettiği üzere yüzde 5 ve üzeri büyümeyi yakalayacak gibi görülüyor. Önümüzdeki 3 yılda da büyüme ivmesine devam edeceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Ağbal, başta finans sistemi olmak üzere Türkiye’nin hala
reform yapması gereken alanların olduğunu ifade ederek, “İstanbul’u
Uluslararası Finans Merkezi yapmak istiyoruz. O zaman rekabet
halinde olduğumuz ülkelerde finans piyasasının kurumsal yapısı,
işleyiş mekanizması, kuralları, kaideleri neyse İstanbul’da bu
sistemi kurarsak İstanbul Finans Merkezi olur. Cesaretle, çok
agresif bir yasa çalışmamız var inşallah önümüzdeki dönemde
getireceğiz.” şeklinde konuştu.