Güncel
28 Mar 2019 17:26 Son Güncelleme: 28 Mar 2019 18:29

İSO'dan Emlak Sanayi modeli önerisi

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan “Emlak Sanayi modeliyle kiralama yoluyla uygun arazilerin, projelerine göre özel sektöre tahsis edilmesiyle, uzun vadeli sanayi arsası ve fabrika binası teminine olanak sağlanabilir” dedi.

İSO'dan Emlak Sanayi modeli önerisi

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayicinin enerjisini ve sermayesini katma değerli üretim, teknolojik dönüşüm gibi alanlar yerine arsa sorunu, fabrika inşaatı gibi konulara harcadığına dikkat çekerek “Emlak Sanayi modeliyle kiralama yoluyla uygun arazilerin, projelerine göre özel sektöre tahsis edilerek, uzun vadeli sanayi arsası ve fabrika binası teminine olanak sağlanabilir” dedi.

Bahçıvan: “Bu modelin en büyük faydası, o arazinin 49 veya daha uzun yıllar boyunca fabrikaya ve üretime hizmet vermesinin garanti altına alınmasıdır. Arazi, rant değerinin yükselmesinden ötürü tapu sahibinin sanayi dışı farklı projeler gerçekleştirebileceği bir alan olmaktan çıkar. Sanayici sermayesini arsaya ve binaya bağlamamış olur, asıl işi olan ‘aş ve iş üretmeye’ daha fazla odaklanabilir.” 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin mart ayı olağan toplantısı, “Sanayinin Sürdürülebilir Büyümesinde İnşaat Sektörünün Rolü ve Gelecek Vizyonu” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Emlak Katılım Bankası A.Ş. Genel Müdürü Deniz Aksu konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Açılışta konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ülkemizde inşaat sektörüne yönelik iyimserliğin bir nedeninin de uzun vadede gelişmekte olan bir ekonomi olarak Türkiye’de altyapı yatırımlarına yönelik ihtiyacın devam etmesi olduğunu söyledi.

Halihazırda kamu-özel iş birliğine dayalı 238 proje yürütülürken, İstanbul Havalimanı, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi kamunun mega projelerinde de sürdürüldüğünü belirten Bahçıvan, “Bu projelerin girdi alımlarının yerli sanayiden yapılması konusunda giderek artan farkındalığı da oldukça değerli buluyoruz. Artan nüfus ve kentleşme, alt yapı ihtiyaçları, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği gibi gelişmeler inşaat sektörünün de dönüşümünü gerektiriyor. Bu noktada çevreyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, enerji verimli, toplumsal yapıya doğrudan etki eden, sürdürülebilir akıllı binalar, yeşil binalar, kentler ve sistemler öne çıkıyor” dedi.

“Emlak Sanayi” modeliyle uzun vadeli sanayi arsası temin edilebilir

Sermayenin giderek kıtlaştığı, etkin kaynak kullanımının hayati önem taşıdığı bir dönemde olduklarını vurgulayan Bahçıvan “Bu dönemde sanayici enerjisini ve sermayesini katma değerli üretim, teknolojik dönüşüm, dijitalleşme gibi alanlara harcamak zorundayken arsa sorunu, fabrika inşaatı gibi konular maalesef ki gündemimizde hala en ön sıralarda yer alıyor. Bu noktada, İSO olarak daha önce gündeme getirdiğimiz ‘Emlak Sanayi’ modeliyle, kiralama yoluyla uygun arazilerin, projelerine göre özel sektöre tahsis edilerek, uzun vadeli sanayi arsası ve fabrika binası teminine olanak sağlanabilir” diye konuştu. Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu modelin en büyük faydası, o arazinin 49 veya daha uzun yıllar boyunca fabrikaya ve üretime hizmet vermesinin garanti altına alınmasıdır. Böylece söz konusu arazi, rant değerinin yükselmesinden ötürü tapu sahibinin sanayi dışı farklı projeler gerçekleştirebileceği bir alan olmaktan çıkar. Böylece sanayici sermayesini arsaya ve binaya bağlamamış olur. İşte bu imkanla sanayici asıl işi olan ‘aş ve iş üretmeye’ daha fazla odaklanabilir.”