'İmar konusunda kendimizi muhasebeye çekmeliyiz'
AK Parti tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Binali Yıldırım, dün Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Şimdi yazılım, yapay zekayı kullanacağız. Büyük veri her şeyi değiştiren bir şey. Şunu demek istiyorum, bugünün ihtiyaçları ile dünün ihtiyaçları aynı değil. Zaman değişiyor başka ihtiyaçlar çıkıyor. Bunları karşılamak da bu şehri yönetenlerin görevi. Orada sadece bir nokta var imar konusu. İmar konusunda kendimizi muhasebeye çekmemiz lazım. İmar dikey yapılaşmada görsel kirliliğin oluşmasında birtakım aymazlıklar oldu. Bunu Cumhurbaşkanımız da itiraf etti, öz eleştiri anlamında. Bütün belediyelerin, 39 ilçe bir büyük şehir var. Burada da bir işbirliği var. Yoksa bir belediyenin istemesiyle, büyük şehrin istemesiyle olmaz bu iş. 12 tane kurum imar yetkisine sahip İstanbul'da. Bunun sürdürülebilir bir şey olmadığını görüyorum. Yetki alanlarını sınırlandırma konusunda bir mücadele içinde olacağım. Bunun sözünü verebilirim.
BUNA KARŞI BÜTÜN GÜCÜMLE DİRENECEĞİMİ SÖYLEYEBİLİRİM'
İstanbulluya şu sözü veriyorum, sizin huzurunuzda. İstanbullular böyle bir karar verirse, plan tadilatı dosyaları belediye meclisinin ilk gündem maddesi olmayacak. Bu işi bilenler ne demek istediğimi anlıyor. Bir rantını doyma noktasına kadar almış olan bir yerde gözümüze bir şey kestiriyoruz. 'Şuraya 24 katlı bir bina yapayım, voleyi vurayım'. Bir çirkinlik abidesi olarak yükseliyor. Çevredeki binaların hakkını, hukukunu da ortadan kaldırıyor. Bu olmayacak. Buna karşı bütün gücümle direneceğim. İmar çirkinliği dediğimiz şey de bundan oluyor. Bunun önüne geçtiğimizde hiçbir sıkıntı olmayacağını düşünüyorum.
'RAYLI SİSTEM HEDEFİ GERÇEKLEŞTİĞİNDE LONDRA'YI GEÇİYORUZ'
Bu benim çok iddialı olduğum konu. Türkiye'de ulaşım, altyapı problemini büyük oranda çözdüm. 2002'de Türkiye altyapı gelişmişliği bakımından dünya sıralamasında 39.'ydu. Şimdi 9. sırada. İstanbul hariç 80 il ölçeğinde altyapı, yollar, havaalanları, internet altyapısı çok gelişti. İstanbul'da bunu haydi haydi yaparız. Bunun yolu toplu taşımanın hem konfor olarak hem de erişilebilirlik adına geliştirilmesi lazım. Kırmızı hatlar 5 yıl içerisinde yapılacak hatlar. İstanbul'un metro ağı 518 kilometre olacak. Şu anda 170 kilometreydi. Geçtiğimiz hafta Gebze-Halkalı banliyö hattını açtık. Şimdi 285 kilometre yapılacak hatlar var. Bu da ortalama her yıl 50 kilometre minimum metre yapmak gereklidir. Biz raylı sisteme Londra'yla beraber başladık. Sultan Hamid döneminde. 600 metre yaptık bıraktık. Bizim hedefimiz gerçekleştiğinde Londra'yı geçiyoruz.
'BEN İSTANBULLULAR'A AKAN VE KATLANILABİLİR TRAFİK VADEDİYORUM'
Bizden önce Boğaz'dan geçiş 2 taneydi, bizimle 5 tane oldu. Şunu vadediyorum İstanbullulara, kim 'Ben İstanbul trafiğini yüzde 100 çözerim' diyorsa buna inanmayın. Ben akan ve katlanılabilir bir trafik vadediyorum. Bunun yolu metro. Şu anda metronun payı yüzde 18. Biz bunu yüzde 48'e çıkaracağız. Yüzde 30 artmış olacağız. Yollardan yüzde 30 trafiği çekmiş olacağız. Her gün 36 dakika erken eve gideceksiniz anlamına geliyor. Yıllık 22 milyar lira bir kaybı var bunun bize. Bu parayı başka işlerde kullanacağız. TEM'in altıyla sahil arasında nüfusun yüzde 80'i yaşıyor. Bu bantta yapacağımız projelerle vatandaş evinden çıkıp 750 metre her yöne gittiğinde bir metro istasyonuna erişebilecek, ölçü bu. Bu yeter mi, yetmez. Bu işin omurgası. Buna ilave şu anda yollar otopark olarak kullanılıyor.
'İKİ METRO AĞININ BULUŞTUĞU YERE OTOPARKLAR YAPILACAK'
Buradaki oranı azaltacağız. Yeni dönemde 343 bin otopark yapma planımız var 39 ilçede. Ağırlıklı olarak aktarma merkezlerinde. İki tane metro ağının yan yana geldiği, otobüs veya minibüslerin bulunduğu yerlerde aktarma merkezi yapacağız. Orada park olacak. Siz aracınızı oraya bırakıp binip İstanbul'un her yerini dolaşacaksınız. Her mahallede, her yerde kamu binalarının altında, üstünde otoparkı yaptığınızda özel araca çıkış azalacak. Orada bir tasarrufumuz olacak. Bu bir dönemle bitecek iş değil. Uzun süreden beri otopark yapılacak diye ruhsat verilen binalar otopark yapmadı. Belediyelere bir maktu ödeme yaptı. Bu sorunlar önümüze geldi. Şu anda 1 milyon 750 bin park yeri ihtiyacımız var. Toplu taşıma kullanırsak bu azalacak.
'AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARINI GENÇLERLE YAPACAĞIZ'
Elimizde her gün milyonlarca bilgi toplanıyor, insanlara ve şehre ait. Bu bilgileri biz işleyemiyoruz. Akıllı şehir yönetiminde, akıllı trafik sistemi de var. orada gelecek nesnelerin internetini kullanarak trafik idare edilecek. Işığa bakacak, araca bakacak, birbiriyle tutturuyorsa hadi geç diyecek. Orada beklemenin anlamı yok. Yeşil dalga hareketi diye ifade edilebilir. Bunların hepsi yazılım, kodlama, veri analizi, veri sentezini gençlerle yapacağız. Gençlere benimle kanka olmaya var mısınız dedim. Gençler bilişimin içinde doğdu. Onlar dijital yerli, sen ben dijital göçmeniz. Onlar zaten akıl terini dökecek kapasiteleri var. Onlara fırsat sunacağız. Bayrampaşa'da kuracağımız teknoloji üssüyle beraber gençler buraya gelecekler, bir kısmını belediye olarak akıllı şehir uygulamalarıyla istihdam edeceğiz. Buna yılda 500 milyona kadar girişim sermayesi aktaracağız. Bir kısım da kendi projelerini ortaya koyacaklar, sermayesi olanlarla onları buluşturacağız.
'İSTANBUL'DA FİBER AĞINI 100 BİNE ÇIKARACAĞIZ'
Bütün bunları yaptığımızda bugünkü trafik sıkışıklığı yüzde 18'e düşecek. Bir de ulaşım asistanı var. Bunun üstüne 241 tane nokta tespit ettik. Bunlar trafiğin düğümlendiği yerde. Burada geometrik düzenleme yapacağız. Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu'nda internet niye yok? Bu maalesef belediye başkanlarının vizyonuyla ilgili. Fiber ağların yapılması için kazmak lazım. Buna müsade etmiyorlar veya büyük paralar istiyorlar. Biz telefonu çeviriyorduk, karın gurultusu gibi bir ses geliyor, sonra düşüyordu. Şimdi İstanbul'da bu acil ihtiyaçtır. Başından beri bunu bir ticaret olarak görmemek gerekiyor. Bunu bir araç olarak görmek gerekiyor. Yollar para kazanmak için yapılmaz, trafik para kazanır. İstanbul'un fiber ağını 100 bine çıkaracağız. Daha fazlası yapılsa zararı yok, fazlası var.