Röportaj
20 Ağu 2015 15:21
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:08
İlim, sanat ve felsefe yoksa MaaNaa yoktur
Son yıllarda yaptıkları kentsel dönüşüm projeleriyle adından söz ettiren Ram GMY Yonetim Kurulu Başkanı Zekeriya Turfanda dönüşümde gönül bağına dikkat çekerek 3 ana unsurla ilerlediklerini belirtti.
MaaNaa markasıyla kentsel dönüşüm projeleriyle son yıllarda adından
sıkça söz ettiren Ram GMY Yonetim Kurulu Başkanı Zekeriya
Turfanda emlakeki.com’a gelecek projelerini ve emlak
sektörünü değerlendirdi.
Gayrimenkul sektörüne ne zaman girdiniz ?
RAM Gayrimenkul olarak 4 yıldan beri gayrimenkuldeyiz. Ortaklarımız ve kurucularımız da yaklaşık çeyrek asırdan beri gayrimenkul sektörünün içerisindedir.
Ortaklarınız kimdir ? Bahseder misiniz ?
Biz üç ortaklı bir yapıyız 1. Ortağımız Candan Karabağlı. Candan hanim uzun yıllar boyunca profesyonel yöneticilik ve Ünilever, Abdi İbrahim gibi kurumların CEO'luğunu yapmış bir isim.H alen Kadın Yatırımcılar Dernek Başkanı ve melek yatırımcıdır. Diğer ortağımız, Fevzi Murat Müftüler... Türkiye'de ki ilk yer altı metro sistemini oluşturan beyin takımında yer aldı. IKEA’yi Türkiye ye getirmek onun eseridir. Hayat bizi birleştirdi. Bizler aileden inşaatçıyız. 3. Nesildir devam ediyoruz. Onlardan aldığımız değerlerle düsturla yürüyoruz.
Kentsel dönüşüm alanında yer almak istediğiniz yerler var midir ?
MaaNaa markamızı en üst kalitede ofis, konut ve residence projeleri üretmek için konumlandırdık. Etiler, ulus ve Bağdat caddesinin özellikle Kalamıştan Suadiye ye kadar olan nezih bölgelerine odaklandık. Böyle de devam ederiz.
Sizi diğer firmalardan ayıran özelliğiniz nedir ?
25 – 30 yıldır beraber ahenkle çalışan deneyimli bir ekibiz. Güçlü bir sermaye yapımız ve saygın bir ticari itibarimiz var. Samimiyet ve hakkaniyetle bize gelen bütün müşterilerimize ; sabır, sevgi ve saygıya eğiliyor, içten bir gönül bağı ve kalıcı dostluklar kuruyoruz. Kentsel dönüşüm ve de gayrimenkulde farkımız, insana ve şehrimize karşı bu ilmi yaklaşımımız, dürüstlük, azim ve aşkımız diyebiliriz
Adımızı büyük çaplı projelerde görebilirsinzi?
Her yıl 4 ile 5 residence konut ve akıllı ofis projesi geliştirdiklerine değinen Turfanda, gelecek donem yatırımlarını da söyle anlattı. “ Bağdat Caddesi'nde ve Etiler'de anlaştığımız 4 tane projemiz var. Yerli ve yabancı iki yatırımcı grupla görüşmelerimiz var. Büyük çaplı projelere de sağlam adımlarla girmek istiyoruz. Artık yüklenicilerin daha büyük sorumluluklar alması ve İstanbul’a değer katan eser niteliğinde projelere imza atması gerekiyor. 5 yıl içerisinde ana hedefimiz bu eserleri ülkemize kazandırmak, mahalleleri canlandırıp MaaNaa’yı dünyanın örnek alacağı seçkin bir marka yapmak…
Tarihi rakamlar bina ismi oluyor
Zekeriya Turfanda dönüştürdükleri projelerde eski bina parsel numaralarını yeni projenin ismi olarak verdiklerini söyledi. Turfanda söyle devam etti “İnsanların orada hatıraları var ve yasamaya devam ediyorlar. Bu rakamların mutlaka bir sebebi ve farklı yaşam enerjisi vardır. Biz projelerimizde tasarımda farklı bir uygulamada yapıyoruz; müşterilerimize isteğine göre dairelerini 4 ayrı konsept tasarımda yapmalarına olanak sunuyoruz… isteyene klasik, isteyene çağdaş… vatandasın gönlünden ne geçerse evleri mimarlarımızca beraber inşa ediliyor. MaaNaa nin renklerinden bir tanesi de bu esnekliktir. İlim, sanat ve felsefe yoksa orada MaaNaa da yok diyerek bu değerlere saygı duyan farkında olan işlere önümüze bakıyoruz”.
İstanbul ağlarsa herkes ağlar
Projelerinin kentsel dönüşümden ziyade insanların ruhsal dönüşümü olduğunu belirten Turfanda, şunları aktardı: “ Biz 1999 yılında deprem gerçeği ile tanışmadık bu ülkede çok önceden başlamış çarpık bir yapılaşma var. Bunun önüne sağlam güvenli ve güzel yapılar yaparak geçmezsek İstanbul ağlar, şiirler ağlar, şarkılar ağlar velhasıl hepimiz ağlar. Bu sevdayla, insani boyutlarda çevresiyle uyumlu projeler yaparak, diğer paydaşlara örnek olmak amacıyla elimizi taşın altına koyduk. İsin herkesin gönül rahatlığıyla kabulleneceği bir dönüşüm olmasını önemsiyoruz. Amacımız, MaaNaa ile mahallelerimizi canlandırmaktır.
MaaNaa gönüle açılan kapıdır
MaaNaa isminin nereden geldiğini anlatan Zekeriya Turfanda,” Amaç eskiyen ve afet riski taşıyan binaların TAM BİR AHENKLE dönüştürülmesi” Markamızın logosunda da bina değil renkli kapılar var. Avustralyalı tasarımcı ve dünyaca ünlü mimar Kiy Mc Kinity ile tüm İstanbul’un her semti ayrı ayrı gezilerek bu Marka ve tasarım konsepti ortaya çıktı. İnsanlar bize güvenle geliyor, gönül kapısından içeri giriliyor ve MaaNaa nın kapıları renkli yaşam alanlarına açılarak sağlıklı yeni bir yasam başlıyor.
Gayrimenkul sektörüne ne zaman girdiniz ?
RAM Gayrimenkul olarak 4 yıldan beri gayrimenkuldeyiz. Ortaklarımız ve kurucularımız da yaklaşık çeyrek asırdan beri gayrimenkul sektörünün içerisindedir.
Ortaklarınız kimdir ? Bahseder misiniz ?
Biz üç ortaklı bir yapıyız 1. Ortağımız Candan Karabağlı. Candan hanim uzun yıllar boyunca profesyonel yöneticilik ve Ünilever, Abdi İbrahim gibi kurumların CEO'luğunu yapmış bir isim.H alen Kadın Yatırımcılar Dernek Başkanı ve melek yatırımcıdır. Diğer ortağımız, Fevzi Murat Müftüler... Türkiye'de ki ilk yer altı metro sistemini oluşturan beyin takımında yer aldı. IKEA’yi Türkiye ye getirmek onun eseridir. Hayat bizi birleştirdi. Bizler aileden inşaatçıyız. 3. Nesildir devam ediyoruz. Onlardan aldığımız değerlerle düsturla yürüyoruz.
Kentsel dönüşüm alanında yer almak istediğiniz yerler var midir ?
MaaNaa markamızı en üst kalitede ofis, konut ve residence projeleri üretmek için konumlandırdık. Etiler, ulus ve Bağdat caddesinin özellikle Kalamıştan Suadiye ye kadar olan nezih bölgelerine odaklandık. Böyle de devam ederiz.
Sizi diğer firmalardan ayıran özelliğiniz nedir ?
25 – 30 yıldır beraber ahenkle çalışan deneyimli bir ekibiz. Güçlü bir sermaye yapımız ve saygın bir ticari itibarimiz var. Samimiyet ve hakkaniyetle bize gelen bütün müşterilerimize ; sabır, sevgi ve saygıya eğiliyor, içten bir gönül bağı ve kalıcı dostluklar kuruyoruz. Kentsel dönüşüm ve de gayrimenkulde farkımız, insana ve şehrimize karşı bu ilmi yaklaşımımız, dürüstlük, azim ve aşkımız diyebiliriz
Adımızı büyük çaplı projelerde görebilirsinzi?
Her yıl 4 ile 5 residence konut ve akıllı ofis projesi geliştirdiklerine değinen Turfanda, gelecek donem yatırımlarını da söyle anlattı. “ Bağdat Caddesi'nde ve Etiler'de anlaştığımız 4 tane projemiz var. Yerli ve yabancı iki yatırımcı grupla görüşmelerimiz var. Büyük çaplı projelere de sağlam adımlarla girmek istiyoruz. Artık yüklenicilerin daha büyük sorumluluklar alması ve İstanbul’a değer katan eser niteliğinde projelere imza atması gerekiyor. 5 yıl içerisinde ana hedefimiz bu eserleri ülkemize kazandırmak, mahalleleri canlandırıp MaaNaa’yı dünyanın örnek alacağı seçkin bir marka yapmak…
Tarihi rakamlar bina ismi oluyor
Zekeriya Turfanda dönüştürdükleri projelerde eski bina parsel numaralarını yeni projenin ismi olarak verdiklerini söyledi. Turfanda söyle devam etti “İnsanların orada hatıraları var ve yasamaya devam ediyorlar. Bu rakamların mutlaka bir sebebi ve farklı yaşam enerjisi vardır. Biz projelerimizde tasarımda farklı bir uygulamada yapıyoruz; müşterilerimize isteğine göre dairelerini 4 ayrı konsept tasarımda yapmalarına olanak sunuyoruz… isteyene klasik, isteyene çağdaş… vatandasın gönlünden ne geçerse evleri mimarlarımızca beraber inşa ediliyor. MaaNaa nin renklerinden bir tanesi de bu esnekliktir. İlim, sanat ve felsefe yoksa orada MaaNaa da yok diyerek bu değerlere saygı duyan farkında olan işlere önümüze bakıyoruz”.
İstanbul ağlarsa herkes ağlar
Projelerinin kentsel dönüşümden ziyade insanların ruhsal dönüşümü olduğunu belirten Turfanda, şunları aktardı: “ Biz 1999 yılında deprem gerçeği ile tanışmadık bu ülkede çok önceden başlamış çarpık bir yapılaşma var. Bunun önüne sağlam güvenli ve güzel yapılar yaparak geçmezsek İstanbul ağlar, şiirler ağlar, şarkılar ağlar velhasıl hepimiz ağlar. Bu sevdayla, insani boyutlarda çevresiyle uyumlu projeler yaparak, diğer paydaşlara örnek olmak amacıyla elimizi taşın altına koyduk. İsin herkesin gönül rahatlığıyla kabulleneceği bir dönüşüm olmasını önemsiyoruz. Amacımız, MaaNaa ile mahallelerimizi canlandırmaktır.
MaaNaa gönüle açılan kapıdır
MaaNaa isminin nereden geldiğini anlatan Zekeriya Turfanda,” Amaç eskiyen ve afet riski taşıyan binaların TAM BİR AHENKLE dönüştürülmesi” Markamızın logosunda da bina değil renkli kapılar var. Avustralyalı tasarımcı ve dünyaca ünlü mimar Kiy Mc Kinity ile tüm İstanbul’un her semti ayrı ayrı gezilerek bu Marka ve tasarım konsepti ortaya çıktı. İnsanlar bize güvenle geliyor, gönül kapısından içeri giriliyor ve MaaNaa nın kapıları renkli yaşam alanlarına açılarak sağlıklı yeni bir yasam başlıyor.