Ekonomi
17 Şub 2015 07:26
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:23
Her gün 1649 kişi...
İşsiz sayısı Kasım 2014’te 3 milyon 120 bine fırladı. Bu 1 yılda tam 602 bin kişinin işsiz kaldığı anlamına geliyor. Yani her gün 1649 kişi işsizler ordusuna katıldı. İşsizlik oranı ise yüzde 10.7 ile 4 yılın zirvesine çıktı.
Türkiye’de işsiz sayısı 1 yılda tam 602 bin kişi arttı. Bu yaklaşık
her gün 2 kişinin işsiz kaldığının göstergesi. Türkiye İstatistik
Kurumu’nun (TÜİK) mevsim etkilerinden arındırılmış verilerine göre
Kasım 2014’te işsizlik oranı yüzde 10.7’ye fırladı. İşsiz sayısı
ise 3 milyon 120 bine çıktı. Bu rakamlar işsizlik oranının Ekim
2010’dan beri en yüksek seviyeye ulaştığını işsiz sayısının ise
Ağustos 2009’dan sonraki en yüksek rakam olduğunu gösteriyor.
Mevsim etkilerinden arındırılmış olarak TÜİK’in açıkladığı işsizlik
verileri geçici etkilerin değil işsizlikte asıl trendin görülmesini
sağlıyor. Bu trend ise Nisan 2014’ten beri sürekli artış yönünde.
2014 için yüzde 3 büyümeye zor ulaşılacak olması ise işsizlikte
artışın devam edeceğini ortaya koyuyor.
REKORDA SURİYELİ ETKİSİ
İşsizlikte mevcut oranı korumak için bile ekonomistlerin hesaplamalarına göre en az yüzde 5 büyüme gerekiyor. Bu büyümenin yakalanamayacağı ise sanayi üretimi, dış ticaret gibi öncü verilerden ortaya çıkıyor. Ekonomi yönetimi yüzde 3 büyümenin bile başarı olarak kabul edilmesini söylerken bu büyüme hem işsizler ordusunun artmasına hem de mevcut işsizlerin iş bulma imkanının yok olmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra işgücüne katılımda da artış yaşanıyor. Kasım 2014’de işgücüne katılma oranı çalışabilir nüfusun yüzde 51’ine ulaştı. Bu mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre ilk kez ulaşılan bir oran. Bu artışta Suriyeli göçmenlerin etkisini yadsımak da mümkün değil. Son dönemde 1 milyon 517 bin Suriyeliye de ‘biyometrik kimlik’ verilerek kayıt altına alınmıştı.
SANAYİDE KAN KAYBI
İstihdam oranı ise yerinde sayıyor. Yüzde 45.5 istihdam oranı ise son aylarda bir türlü yükseltilemedi. Büyüme düşük, işgücüne katılım yüksek, istihdam durgun olunca işsiz sayısı da 3 milyon 120 bin ile kriz dönemine geri döndü. İstihdamda en büyük kan kaybını sanayi sektörü yaşadı. Kasım 2014’te ekime göre 80 bin kişinin işsiz kaldığı sanayide, üretim verileri işsiz artışının süreceğinin habercisi. Hizmet sektöründe ise bir ayda 50 bin yeni istihdam sağlanırken inşaatta bu rakam 46 bin oldu. Tarımda ise 14 bin yeni istihdam yaratıldı. TÜİK verilerine göre 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 19.9 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10.9 olarak gerçekleşti.
KADIN İŞGÜCÜNÜN DIŞINDA EVİN İÇİNDE
İşgücüne katılım oranındaki artışın kadınların işgücüne katılımlarının yükselmesinin neden olduğunu başta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan olmak üzere ekonomi yönetimi sık sık dile getiriyor. Analistler ve TÜİK bu oranın artışında Suriyelilerin de etkisi olduğunu belirtirken kadınların işgücü dışında kalmalarında ise artış yaşanıyor. Şubat 2014’te işgücü dışında kalan kadın sayısı 20 milyon 443 bin kişi iken bu rakam eylüle kadar 19 milyon 948 bin seviyelerine indi. Ancak eylülün ardından yeniden 20 milyon 23 bine çıkan rakam kasımda ise 20 milyon 159 bine tırmandı. Kadınların işgücü dışında kalmalarının en büyük sebebi ise ev kadınlığı. Ev kadını oldukları için işgücü dışında kalan kadınların sayısı 11 milyon 675 bin kişi olarak belirlendi. Bu da işgücü dışındaki kadınların yüzde 58’inin ev kadını olduğu için işgücünde olmadığını gösteriyor.
REKORDA SURİYELİ ETKİSİ
İşsizlikte mevcut oranı korumak için bile ekonomistlerin hesaplamalarına göre en az yüzde 5 büyüme gerekiyor. Bu büyümenin yakalanamayacağı ise sanayi üretimi, dış ticaret gibi öncü verilerden ortaya çıkıyor. Ekonomi yönetimi yüzde 3 büyümenin bile başarı olarak kabul edilmesini söylerken bu büyüme hem işsizler ordusunun artmasına hem de mevcut işsizlerin iş bulma imkanının yok olmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra işgücüne katılımda da artış yaşanıyor. Kasım 2014’de işgücüne katılma oranı çalışabilir nüfusun yüzde 51’ine ulaştı. Bu mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre ilk kez ulaşılan bir oran. Bu artışta Suriyeli göçmenlerin etkisini yadsımak da mümkün değil. Son dönemde 1 milyon 517 bin Suriyeliye de ‘biyometrik kimlik’ verilerek kayıt altına alınmıştı.
SANAYİDE KAN KAYBI
İstihdam oranı ise yerinde sayıyor. Yüzde 45.5 istihdam oranı ise son aylarda bir türlü yükseltilemedi. Büyüme düşük, işgücüne katılım yüksek, istihdam durgun olunca işsiz sayısı da 3 milyon 120 bin ile kriz dönemine geri döndü. İstihdamda en büyük kan kaybını sanayi sektörü yaşadı. Kasım 2014’te ekime göre 80 bin kişinin işsiz kaldığı sanayide, üretim verileri işsiz artışının süreceğinin habercisi. Hizmet sektöründe ise bir ayda 50 bin yeni istihdam sağlanırken inşaatta bu rakam 46 bin oldu. Tarımda ise 14 bin yeni istihdam yaratıldı. TÜİK verilerine göre 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 19.9 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10.9 olarak gerçekleşti.
KADIN İŞGÜCÜNÜN DIŞINDA EVİN İÇİNDE
İşgücüne katılım oranındaki artışın kadınların işgücüne katılımlarının yükselmesinin neden olduğunu başta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan olmak üzere ekonomi yönetimi sık sık dile getiriyor. Analistler ve TÜİK bu oranın artışında Suriyelilerin de etkisi olduğunu belirtirken kadınların işgücü dışında kalmalarında ise artış yaşanıyor. Şubat 2014’te işgücü dışında kalan kadın sayısı 20 milyon 443 bin kişi iken bu rakam eylüle kadar 19 milyon 948 bin seviyelerine indi. Ancak eylülün ardından yeniden 20 milyon 23 bine çıkan rakam kasımda ise 20 milyon 159 bine tırmandı. Kadınların işgücü dışında kalmalarının en büyük sebebi ise ev kadınlığı. Ev kadını oldukları için işgücü dışında kalan kadınların sayısı 11 milyon 675 bin kişi olarak belirlendi. Bu da işgücü dışındaki kadınların yüzde 58’inin ev kadını olduğu için işgücünde olmadığını gösteriyor.