Ekonomi
26 Mayıs 2015 12:24
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:44
Haziran'da ödeme yapmazsa eğer...
Yunanistan'ın, Uluslararası Para Fonuna (IMF) haziranda borcunu ödeyemeyerek olası iflasının Avro Bölgesi'nde yeni bir dönemi başlatabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, Yunanistan'ın olası iflasının Avrupa
Birliğine (AB) ve Türkiye'ye muhtemel etkilerini
değerlendirdi.
TOBB ETÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aktaş, söz konusu ülkenin borçlarını ödeyemeyeceğinin ve bir şeklide avrodan çıkacağının uzun zamandır konuşulduğunu söyledi. Yunanistan'ın IMF'ye mayıs ayındaki ödemesini de kamuya ait fonları kullanarak yaptığını hatırlatan Aktaş, şunları kaydetti:
"Ülke yetkilileri 'hazirandaki borcu ödeyemem' diyor. Yunanistan, Almanlara karşı 'beni ihmal edecek olursan, sistemin dışına koyacak olursan, o zaman ben de senin tarihi düşmanın olan Ruslarla işbirliği yaparım' şeklinde şantaj politikası uygulamaya başladı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, şantajla borçlarının önemli bir kısmının silineceği ve kalan ödemelerin daha da ertelenmesi gibi birtakım tavizler koparabileceğini zannetti ama Almanlar burada çok sıkı durdu. Sorun sadece Yunanistan'ı ilgilendiren bir boyutta değil. Ev ödevlerini yapan Portekiz, İspanya ve İtalya var. Yunanistan şantajla bir kazanç temin edecek olursa, bu ülkeler de buna başlayacaklar."
Yunanistan'ın avrodan çıkmasının, avroda çok ciddi birtakım sıkıntıların olduğunu gündeme getireceğini dile getiren Aktaş, "Spekülatörler bundan faydalanmaya çalışacak. Bu avronun dolar karşısında bir dönem değer kaybetmesi anlamına gelecektir" dedi.
Aktaş, söz konusu gelişmelerin Türkiye'yi iki boyutlu etkileyeceğini işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu Türkiye'de kurları genel olarak artırıcı bir etkide bulunabilir. İkincisi bu parite değişikliğinin, doların avro karşısında değer kazanmasının bize artı boyutu da olabilir. Neden, çünkü bizim ihracatımızın önemli bir kısmı Avrupa'ya. Bunun da kendi içinde artı ve eksi yönleri var. İhracatımızın yüzde 50'lik kısmını Avro Bölgesine yaptığımız için ve avro değer kaybedince dolar bazında bizim ihracatımız azalmış gibi gözüküyor. Bu cari işlemler açığını beklenenden daha yüksek gelmesine neden oluyor. Bu da finansal piyasalarda bir tedirginlik yaratıyor. Avronun değerinin düşmesi ile Avrupa ülkeleri ihracatta büyük bir avantaj elde edecektir. Avrupa ekonomisinin düzlüğe çıkmasını kolaylaştıracaktır. Avrupa ekonomisinin düzelmesi orta ve uzun vadede bizim de işimize gelecektir. Olaya kısa ve orta-uzun vadede bakıldığında çok farklı sonuçlar görülebilir."
"Dünyada bambaşka bir dönemi başlatacak"
Yunanistan'ın iflas ederek, avrodan çıkmasının dünyada bambaşka bir dönemi başlatacağını ifade eden Aktaş, "Türkiye'de bu parasal birliğe iyiki üye olmamışız gibi bir düşünce bile olabilir. Şu anda İngiltere bile parasal birliğin içinde değil ama AB'den tamamıyla çıkmayı düşünüyor. İngiltere'nin AB mevzuat değişiklikleri onlar içinde sıkıntı olduğu için diyorlar ki mevzuatımızı ona göre uyumlandırmamızın bize getirdiği ekstra maliyetler var. 48 milyar poundluk bir maliyet. Bunlar ciddi rakamlar. Biz bu rakamlara neden katlanıyoruz? Avrupasız da olabiliriz diye tartışmalar devam ediyor. Yani önümüzdeki günler enteresan gelişmelere gebe."
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan da Yunanistan'ın "borçlarımı ödeyemeyeceğim" dediğini belirterek, "29 Mayıs'ta kamuda maaş ve benzeri ödemeler var. Bu nedenle eğer bir anlaşma sağlanamayacağı netleşirse Yunanistan teknik adı IOU (I owe you-Sana borçluyum) olarak geçen avroya alternatif bir ödeme aracını dolaşıma sokabilir ve iç ödemelerini bu enstrüman üzerinden yapabilir" ifadelerini kullandı.
"İflas makul bir seçenek haline geldi"
New York State Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Emre Özsöz de iflasın söz konusu ülke için gitgide makul bir seçenek haline geldiğini söyledi.
Yunanistan'ın haziranda 1,5 milyar avroluk IMF'ye borç ödemesine ek olarak 5 milyar avroluk kısa vadeli ödemeleri karşılamak zorunda olduğunu anlatan Özsöz, "Bu ödemeler 2 milyar avroyu bulan zorunlu maaş ve sosyal güvenlik ödemelerinin olduğu bir zamana denk geldi. Popülist bir partiyi bırakın, sıradan bir partinin bile bu üç ödeme kalemini çevirmekte zorluk yaşaması normal gözüküyor. Yüzde 25'lik işsizlik oranıyla savaşan Yunanistan hükümetinin fazla bir manevra alanı da yok. Yunanistan hastanelerinden gelen ilaçların bittiğine dair haberler ise işleri zorlaştırıyor" diye konuştu.
320 milyar avroluk borç
Mali krizle mücadele eden Yunanistan'ın, borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda Avrupalı ortaklarıyla uzun süredir devam eden görüşmelerin sonucuyla ilgili belirsizlik sürerken, Yunanistan İçişleri Bakanı Nikos Vuçis, ülkenin parası kalmadığını ve bu nedenle IMF'ye olan borcun haziran taksitlerini ödemeyeceğini açıklamıştı. Vuçis, Yunanistan'ın 5 Haziran ile 19 Haziran arasında IMF'ye 1,6 milyar avroluk geri ödeme yapması gerektiğini ancak bu paraların devletin kasalarında bulunmadığını söylemişti.
Avrupa Merkez Bankası ve IMF verilerine göre, Yunanistan'ın toplam borcu 320 milyar avro ve milli gelirin yüzde 177'ine tekabül ediyor. İtalya ve Portekiz ise yüzde 132'lik ve yüzde 129'luk oranlarla bu ülkeyi takip ediyor. Yunanistan'ın, kurtarma paketine ait 240 milyar avro, borçlarının en büyük bölümünü oluşturuyor. Ülkenin AB'nin en büyük ekonomisi olan Almanya'ya 56 milyar avro borcu bulunuyor. Yunanistan ekonomisi 2008'den bu yana yüzde 25 küçülürken, işsizlik oranı da yüzde 25'i aştı.
Yunanistan haziranda IMF'ye 1,5 milyar avro ve 5,2 milyar avro da kısa dönemli borçlanma senetleri olmak üzere toplam 6,7 milyar avro borç ödemesi gerekiyor. Ülkenin temmuzda da IMF'ye 452 milyon avro, kısa dönem senetlere 2 milyar avro ve Avrupa Merkez Bankasına 3,5 milyar avro olmak üzere toplam 5,95 milyar avro borç ödemesi bulunuyor.
TOBB ETÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aktaş, söz konusu ülkenin borçlarını ödeyemeyeceğinin ve bir şeklide avrodan çıkacağının uzun zamandır konuşulduğunu söyledi. Yunanistan'ın IMF'ye mayıs ayındaki ödemesini de kamuya ait fonları kullanarak yaptığını hatırlatan Aktaş, şunları kaydetti:
"Ülke yetkilileri 'hazirandaki borcu ödeyemem' diyor. Yunanistan, Almanlara karşı 'beni ihmal edecek olursan, sistemin dışına koyacak olursan, o zaman ben de senin tarihi düşmanın olan Ruslarla işbirliği yaparım' şeklinde şantaj politikası uygulamaya başladı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, şantajla borçlarının önemli bir kısmının silineceği ve kalan ödemelerin daha da ertelenmesi gibi birtakım tavizler koparabileceğini zannetti ama Almanlar burada çok sıkı durdu. Sorun sadece Yunanistan'ı ilgilendiren bir boyutta değil. Ev ödevlerini yapan Portekiz, İspanya ve İtalya var. Yunanistan şantajla bir kazanç temin edecek olursa, bu ülkeler de buna başlayacaklar."
Yunanistan'ın avrodan çıkmasının, avroda çok ciddi birtakım sıkıntıların olduğunu gündeme getireceğini dile getiren Aktaş, "Spekülatörler bundan faydalanmaya çalışacak. Bu avronun dolar karşısında bir dönem değer kaybetmesi anlamına gelecektir" dedi.
Aktaş, söz konusu gelişmelerin Türkiye'yi iki boyutlu etkileyeceğini işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu Türkiye'de kurları genel olarak artırıcı bir etkide bulunabilir. İkincisi bu parite değişikliğinin, doların avro karşısında değer kazanmasının bize artı boyutu da olabilir. Neden, çünkü bizim ihracatımızın önemli bir kısmı Avrupa'ya. Bunun da kendi içinde artı ve eksi yönleri var. İhracatımızın yüzde 50'lik kısmını Avro Bölgesine yaptığımız için ve avro değer kaybedince dolar bazında bizim ihracatımız azalmış gibi gözüküyor. Bu cari işlemler açığını beklenenden daha yüksek gelmesine neden oluyor. Bu da finansal piyasalarda bir tedirginlik yaratıyor. Avronun değerinin düşmesi ile Avrupa ülkeleri ihracatta büyük bir avantaj elde edecektir. Avrupa ekonomisinin düzlüğe çıkmasını kolaylaştıracaktır. Avrupa ekonomisinin düzelmesi orta ve uzun vadede bizim de işimize gelecektir. Olaya kısa ve orta-uzun vadede bakıldığında çok farklı sonuçlar görülebilir."
"Dünyada bambaşka bir dönemi başlatacak"
Yunanistan'ın iflas ederek, avrodan çıkmasının dünyada bambaşka bir dönemi başlatacağını ifade eden Aktaş, "Türkiye'de bu parasal birliğe iyiki üye olmamışız gibi bir düşünce bile olabilir. Şu anda İngiltere bile parasal birliğin içinde değil ama AB'den tamamıyla çıkmayı düşünüyor. İngiltere'nin AB mevzuat değişiklikleri onlar içinde sıkıntı olduğu için diyorlar ki mevzuatımızı ona göre uyumlandırmamızın bize getirdiği ekstra maliyetler var. 48 milyar poundluk bir maliyet. Bunlar ciddi rakamlar. Biz bu rakamlara neden katlanıyoruz? Avrupasız da olabiliriz diye tartışmalar devam ediyor. Yani önümüzdeki günler enteresan gelişmelere gebe."
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan da Yunanistan'ın "borçlarımı ödeyemeyeceğim" dediğini belirterek, "29 Mayıs'ta kamuda maaş ve benzeri ödemeler var. Bu nedenle eğer bir anlaşma sağlanamayacağı netleşirse Yunanistan teknik adı IOU (I owe you-Sana borçluyum) olarak geçen avroya alternatif bir ödeme aracını dolaşıma sokabilir ve iç ödemelerini bu enstrüman üzerinden yapabilir" ifadelerini kullandı.
"İflas makul bir seçenek haline geldi"
New York State Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Emre Özsöz de iflasın söz konusu ülke için gitgide makul bir seçenek haline geldiğini söyledi.
Yunanistan'ın haziranda 1,5 milyar avroluk IMF'ye borç ödemesine ek olarak 5 milyar avroluk kısa vadeli ödemeleri karşılamak zorunda olduğunu anlatan Özsöz, "Bu ödemeler 2 milyar avroyu bulan zorunlu maaş ve sosyal güvenlik ödemelerinin olduğu bir zamana denk geldi. Popülist bir partiyi bırakın, sıradan bir partinin bile bu üç ödeme kalemini çevirmekte zorluk yaşaması normal gözüküyor. Yüzde 25'lik işsizlik oranıyla savaşan Yunanistan hükümetinin fazla bir manevra alanı da yok. Yunanistan hastanelerinden gelen ilaçların bittiğine dair haberler ise işleri zorlaştırıyor" diye konuştu.
320 milyar avroluk borç
Mali krizle mücadele eden Yunanistan'ın, borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda Avrupalı ortaklarıyla uzun süredir devam eden görüşmelerin sonucuyla ilgili belirsizlik sürerken, Yunanistan İçişleri Bakanı Nikos Vuçis, ülkenin parası kalmadığını ve bu nedenle IMF'ye olan borcun haziran taksitlerini ödemeyeceğini açıklamıştı. Vuçis, Yunanistan'ın 5 Haziran ile 19 Haziran arasında IMF'ye 1,6 milyar avroluk geri ödeme yapması gerektiğini ancak bu paraların devletin kasalarında bulunmadığını söylemişti.
Avrupa Merkez Bankası ve IMF verilerine göre, Yunanistan'ın toplam borcu 320 milyar avro ve milli gelirin yüzde 177'ine tekabül ediyor. İtalya ve Portekiz ise yüzde 132'lik ve yüzde 129'luk oranlarla bu ülkeyi takip ediyor. Yunanistan'ın, kurtarma paketine ait 240 milyar avro, borçlarının en büyük bölümünü oluşturuyor. Ülkenin AB'nin en büyük ekonomisi olan Almanya'ya 56 milyar avro borcu bulunuyor. Yunanistan ekonomisi 2008'den bu yana yüzde 25 küçülürken, işsizlik oranı da yüzde 25'i aştı.
Yunanistan haziranda IMF'ye 1,5 milyar avro ve 5,2 milyar avro da kısa dönemli borçlanma senetleri olmak üzere toplam 6,7 milyar avro borç ödemesi gerekiyor. Ülkenin temmuzda da IMF'ye 452 milyon avro, kısa dönem senetlere 2 milyar avro ve Avrupa Merkez Bankasına 3,5 milyar avro olmak üzere toplam 5,95 milyar avro borç ödemesi bulunuyor.