Konut Haberleri
20 Eki 2017 09:12
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:30
Günlük kiralık yükselişte!
Türkiye genelinde günlük kiralık ev sayısı hızla artıyor. Sadece İstanbul’da 75 bine ulaşan bu dairelerden 3 yılda 500 milyon dolar gelir elde edildi.
Son dönemde günlük kiralık dairelere olan ilgi yatırımcıları
harekete geçirdi. İstanbul'da eskiden Kadıköy, Fatih gibi
bölgelerde yaygın olan günlük kiralama şimdi Esenyurt'a kadar
uzandı.
Dünya gazetesi yazarı Leyla İlhan, bugünkü yazısında Türkiye'deki günlük ev kiralama verilerini değerlendirdi.
İşte, Leyla İlhan'ın yazısı...
Dünya gazetesi yazarı Leyla İlhan, bugünkü yazısında Türkiye'deki günlük ev kiralama verilerini değerlendirdi.
İşte, Leyla İlhan'ın yazısı...
İSTANBUL'DA 75 BİN GÜNLÜK KİRALIK
Türkiye’de günlük kiralanan ev sayısı hızla yükseliyor. Sadece İstanbul’da bu sayının 75 bin olduğu söyleniyor. Bu binaların kiralanmasından 3 yılda elde edilen gelir ise 500 milyon doları bulmuş. Eskiden daha çok Kadıköy, Fatih gibi bölgelerde daha çok öğrenci ve turizm ağırlıklı günlük kiralama yaygın iken şimdi ise rezidans projelerinin yapıldığı Esenyurt, Beylikdüzü, Bağcılar gibi bölgeler de bu kiralama çemberine girdi. Emlak kiralama sitelerine bakıldığında çok fazla lüks rezidans projesinin de bu zincire girdiğini görmek mümkün. Otel hizmeti sunan ve ağırlıkla küçük dairelerin yer aldığı rezidanslar genellikle bir otel zincirinin içinde yer alabiliyor. Böyle olunca rezidansları satın alan alıcılar bu dairelerini otele kiraya verebiliyor. Sistem böyle işlediğinde bir sıkıntı olmuyor. Çünkü bu tarz rezidans dairesini birisi kiralamak istediğinde otel prosedürü uygulanıyor. Kişilerden kimlik alınıp kayıtlar yapılıyor. Ancak bu daireleri aldıktan sonra otelden bağımsız olarak alıcıların bireysel olarak kiralamaya gitmesi ise sıkıntıya neden olabiliyor. Türkiye’de günlük ev kiralamaya yönelik bir yasak olmadığı için bu tarz projelere giren çıkanlar güvenlik problemlerine neden olabiliyor. Bu durum Basın Ekspres hattı gibi özelikle rezidans projeleriyle öne çıkan bölgeler için negatif bir tablo olarak çıkabiliyor.
Türkiye’de günlük kiralanan ev sayısı hızla yükseliyor. Sadece İstanbul’da bu sayının 75 bin olduğu söyleniyor. Bu binaların kiralanmasından 3 yılda elde edilen gelir ise 500 milyon doları bulmuş. Eskiden daha çok Kadıköy, Fatih gibi bölgelerde daha çok öğrenci ve turizm ağırlıklı günlük kiralama yaygın iken şimdi ise rezidans projelerinin yapıldığı Esenyurt, Beylikdüzü, Bağcılar gibi bölgeler de bu kiralama çemberine girdi. Emlak kiralama sitelerine bakıldığında çok fazla lüks rezidans projesinin de bu zincire girdiğini görmek mümkün. Otel hizmeti sunan ve ağırlıkla küçük dairelerin yer aldığı rezidanslar genellikle bir otel zincirinin içinde yer alabiliyor. Böyle olunca rezidansları satın alan alıcılar bu dairelerini otele kiraya verebiliyor. Sistem böyle işlediğinde bir sıkıntı olmuyor. Çünkü bu tarz rezidans dairesini birisi kiralamak istediğinde otel prosedürü uygulanıyor. Kişilerden kimlik alınıp kayıtlar yapılıyor. Ancak bu daireleri aldıktan sonra otelden bağımsız olarak alıcıların bireysel olarak kiralamaya gitmesi ise sıkıntıya neden olabiliyor. Türkiye’de günlük ev kiralamaya yönelik bir yasak olmadığı için bu tarz projelere giren çıkanlar güvenlik problemlerine neden olabiliyor. Bu durum Basın Ekspres hattı gibi özelikle rezidans projeleriyle öne çıkan bölgeler için negatif bir tablo olarak çıkabiliyor.
Bazı şirketler bu tarz projelerde bunun önüne geçmek
için projeye gelen misafir güvenlik görevlisi eşliğinde
gideceği daireye kadar götürülüyor. Bazı firmalar ise satış ofisi
gibi emlak ofisleri kurarak kiralamaları belli emlak ofisleri
üzerinden yapmaya çalışıyor. Bazı firmalar ise kiralayanlardan
findeks raporu ve kefil de isteyebiliyor.
Otellere alternatif bir konaklama sistemine dönüşen
rezidansların internetteki kiralama fiyatlarına bakıldığında günlük
kiralama fiyatı ise bölge ve büyüklüğüne göre 50 TL ile 100 TL
arasında değişiyor. Bu fiyat aralığı ise bu tarz yapıları cazip
hale getiriyor. Yabancı ülkelerde günlük kiralama izni belli bir
denetimden geçmiş turizm sektöründe çalışacak kişilere
verilebiliyor. Ancak Türkiye’de herhangi bir denetime tabi
tutulmadan çok sayıda yapının bu şekilde kullanılması güvenlik
riski yarattığı gibi turizm ve otelcilik sektörü açısından da
negatif bir etki yaratabiliyor.