Arsa-Arazi
28 Haz 2014 08:39
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 01:22
Gökçeada'da zehir isyan!
Organik tarım ve turizm teşvik adası olan Gökçeada’nın giriş noktası Kuzu Limanı’na, sessiz sedasız sintine depolama ve arıtma tesisi yapılacağı ortaya çıktı. Belediye, halk plajı ile su altı milli parkı arasına yapılması düşünülen projeden sıyrılmaya çalışırken çevreciler kazan kaldırdı.
CANAKKALE’ye bağlı Gökçeada’nın
sintine (zehirli kimyasallar içeren gemi atık
suyu) depolama tesisi ile imtihanı aslında geçen yıl başladı. Özel
İdare’nin mülkiyetinde olan alan üzerinde yapılması planlanan tesis
için, özel idare ve o dönem Ak Parti’de olan belediye, yüzde 15’er
kâr ortaklığıyla, tesisi yapması ve işletmesi için Marinpak
şirketiyle anlaştı. Ancak daha sonra mahkeme kararıyla mülkiyet
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne geçti.
Mülkiyet değişikliğiyle eski sözleşmeler iptal olurken süreç yeni bir boyut kazandı. Projeden belediyeyi devraldıktan sonra Bakanlık’tan gelen “Müjde, projeniz onaylandı” telefonuyla haberdar olduğunu söyleyen MHP’li Başkan Ünal Çetin o süreci şöyle anlattı:
ÇETİN: ‘ÇOCUĞUMUZ OLMUŞ’
“Seçimden iki gün önce cuma günü belediye, projenin onaylanması için Çevre Bakanlığı’na yazı yazmış. Başkanlığı devraldıktan 10-15 gün sonra Bakanlık’tan bir arkadaş aradı ve ‘Hayırlı olsun’ dedi. Ben de ‘Hayırlı olsun, çocuğumuz olmuş’ dedim. 16 Mayıs’ta 45 gün içinde tesisin hizmet vermeye hazır hale getirilmesine ilişkin yazı aldık. Süre bu hafta sonu doluyor. Belediyenin yüzde 15 kâr ortaklığı var ama sadece nakliye kısmına, ürün kısmına değil. Ekonomik olarak zor durumda olsak da biz bu işin içinde olmak istemiyoruz. Bunu Çanakkale Valisi ile de paylaştım o da ekibine talimat verdi, ay sonuna kadar rapor hazırlanmasını istedi. Yanlış bir süreç işlemiş.”
KONSEPTİMİZ ORGANİK ADA
“Konseptimiz organik bir ada. Sürdürülebilir bir turizm için uğraş verirken bu tür şeylerle zaman kaybetmek istemiyoruz. Belediyeyi olayın dışında tutup farklı bir yapılanmayla bu işin içine girerlerse, o zaman biz de farklı yönden tavrımızı koyarız. Ama daha o aşamaya gelmedi.”
ESKİ BELEDİYE BAŞKANI: GÖKÇEADA İÇİN KÂRLI OLUR
Yücel Atalay mülkiyet değişince protokolün iptal olduğunu belirtti: “Mülkiyet değişince protokol iptal yazılarını yazdık. Sonra izne ayrıldım, süreci bilmiyorum. ‘Belediye kâr etmek istemiyorum, vazgeçtim’ derse kim ne diyebilir? Gökçeada’da yapılacaksa en güzel yer orasıydı.”
ÇEVRE KÜLTÜR KORUMA DERNEĞİ: ORGANİK TEK ADA
Dernek başkanı Nadire Çıplak: “Ada’ya gelen, kekik kokularını duyarak girer. Tesis yapılırsa sintine kokusuyla karşılaşacak. Tesis kurulacak yerin bir tarafı su altı milli parkı, bir tarafı halk plajı. Gökçeada dünyanın slowcity (sakin şehir) kapsamındaki tek adası. Tesisle hepsi yok olacak.”
GÖKÇEADA’DA ŞARAP ÜRETİCİSİ: PSİKOLOJİSİ YETER
Nusret Avcı: “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Çevre Komisyonu Başkanıydım. Organik tarımı ben başlattım Gökçeada’da. İşe bağcılıkla başladık. Zeytin, zeytinyağı, meyve suyu... Burası bütün Türkiye’nin öncüsü olacak. Organik tarım meslek lisesi düşünülüyor. Ada’nın sintine gibi gemi atıklarıyla kirletilmiş olmasının sadece psikolojisi yeter. Önemli olan bu verilmiş yanlış kararın giderilmesi.”
ALMAN İNŞAAT MÜHENDİSİ: BURASI BENİM CENNETİM
Saime Abegg: “Ben Almanya’da yaşıyordum, Saarbrücken Belediyesi’nde Çevre Dairesi’nden emekli oldum. Tarımla ilgili bir şey yapmak istedim. Buranın organik ada olduğunu öğrendim. Hevesle 2010’da buraya geldim. Cennetim oldu burası. Niye cennetimi cehenneme çeviriyorlar?”
Mülkiyet değişikliğiyle eski sözleşmeler iptal olurken süreç yeni bir boyut kazandı. Projeden belediyeyi devraldıktan sonra Bakanlık’tan gelen “Müjde, projeniz onaylandı” telefonuyla haberdar olduğunu söyleyen MHP’li Başkan Ünal Çetin o süreci şöyle anlattı:
ÇETİN: ‘ÇOCUĞUMUZ OLMUŞ’
“Seçimden iki gün önce cuma günü belediye, projenin onaylanması için Çevre Bakanlığı’na yazı yazmış. Başkanlığı devraldıktan 10-15 gün sonra Bakanlık’tan bir arkadaş aradı ve ‘Hayırlı olsun’ dedi. Ben de ‘Hayırlı olsun, çocuğumuz olmuş’ dedim. 16 Mayıs’ta 45 gün içinde tesisin hizmet vermeye hazır hale getirilmesine ilişkin yazı aldık. Süre bu hafta sonu doluyor. Belediyenin yüzde 15 kâr ortaklığı var ama sadece nakliye kısmına, ürün kısmına değil. Ekonomik olarak zor durumda olsak da biz bu işin içinde olmak istemiyoruz. Bunu Çanakkale Valisi ile de paylaştım o da ekibine talimat verdi, ay sonuna kadar rapor hazırlanmasını istedi. Yanlış bir süreç işlemiş.”
KONSEPTİMİZ ORGANİK ADA
“Konseptimiz organik bir ada. Sürdürülebilir bir turizm için uğraş verirken bu tür şeylerle zaman kaybetmek istemiyoruz. Belediyeyi olayın dışında tutup farklı bir yapılanmayla bu işin içine girerlerse, o zaman biz de farklı yönden tavrımızı koyarız. Ama daha o aşamaya gelmedi.”
ESKİ BELEDİYE BAŞKANI: GÖKÇEADA İÇİN KÂRLI OLUR
Yücel Atalay mülkiyet değişince protokolün iptal olduğunu belirtti: “Mülkiyet değişince protokol iptal yazılarını yazdık. Sonra izne ayrıldım, süreci bilmiyorum. ‘Belediye kâr etmek istemiyorum, vazgeçtim’ derse kim ne diyebilir? Gökçeada’da yapılacaksa en güzel yer orasıydı.”
ÇEVRE KÜLTÜR KORUMA DERNEĞİ: ORGANİK TEK ADA
Dernek başkanı Nadire Çıplak: “Ada’ya gelen, kekik kokularını duyarak girer. Tesis yapılırsa sintine kokusuyla karşılaşacak. Tesis kurulacak yerin bir tarafı su altı milli parkı, bir tarafı halk plajı. Gökçeada dünyanın slowcity (sakin şehir) kapsamındaki tek adası. Tesisle hepsi yok olacak.”
GÖKÇEADA’DA ŞARAP ÜRETİCİSİ: PSİKOLOJİSİ YETER
Nusret Avcı: “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Çevre Komisyonu Başkanıydım. Organik tarımı ben başlattım Gökçeada’da. İşe bağcılıkla başladık. Zeytin, zeytinyağı, meyve suyu... Burası bütün Türkiye’nin öncüsü olacak. Organik tarım meslek lisesi düşünülüyor. Ada’nın sintine gibi gemi atıklarıyla kirletilmiş olmasının sadece psikolojisi yeter. Önemli olan bu verilmiş yanlış kararın giderilmesi.”
ALMAN İNŞAAT MÜHENDİSİ: BURASI BENİM CENNETİM
Saime Abegg: “Ben Almanya’da yaşıyordum, Saarbrücken Belediyesi’nde Çevre Dairesi’nden emekli oldum. Tarımla ilgili bir şey yapmak istedim. Buranın organik ada olduğunu öğrendim. Hevesle 2010’da buraya geldim. Cennetim oldu burası. Niye cennetimi cehenneme çeviriyorlar?”