Ekonomi
12 Kas 2014 16:44
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:08
Faiz öyle bir düştü ki!
Tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 8,34'e gerileyerek son 3,5 ayın en düşük seviyesini gördü.
Tahvil bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik
faizi güne yüzde 8,46 seviyesinden başladıktan sonra, hafta
başından bu yana görülen alışların devam etmesiyle yüzde 8,34'e
düşerek 3,5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Gösterge tahvilin
bileşik faizi en son 31 Temmuz'da yüzde 8,31'i görmüştü.
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet merkez bankası'nın (TCMB) para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürmesi ve enflasyonu düşürme konusundaki kararlı duruşun devam edeceğine yapılan vurgunun kredibiletisini artırdığını ve bu durumun da faizlerin düşmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Gösterge tahvilin bileşik faizinde teknik olarak yüzde 8,34 ve 8,14 seviyelerinin destek konumunda olduğunu belirten ekonomistler, yüzde 8,60'ında direnç olarak takip edileceğini kaydediyor.
PETROLÜN DÜŞMESİ OLUMLU OLDU
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi konuya ilişkin değerlendirmesinde, faiz düşünün arkasında temel olarak destekleyici bir faktör göremediğini belirterek, "Bana göre faizler için olumlu sayılabilecek son dönem gelişmeleri, ki bunların içinde özellikle global büyümede zayıflama işaretleri ve gelişmiş ülkelerde faiz seviyelerinin düşük kalmasından, Türkiye'nin risk primini düşüren gelişmeler arasında ise petrol fiyatlarındaki düşüşden bahsedilebilir" dedi.
Ancak bunların düşüş getirmekten çok yükselişi engelleyecek gelişmeler olarak yorumladığını aktaran Bürümcekçi, ayrıca, TL'deki değer kaybı baskısının devam etmesi nedeniyle TCMB'nin likidite politikasını bir türlü gevşetemediğini ve hatta tekrar sıkılaştırmak zorunda kalarak gecelik faizleri yüzde 11 civarında oluşturduğu bu günlerde tahvil getiri eğrisinin kısa tarafındaki düşüşlerin temel görünümle de uyumlu görünmediğini söyledi.
TCMB'nin faiz indirimi için getiri eğrisinin orta segmentini (5 yıl) takip ettiğini kaydeden Bürümcekçi, şu anda 5 yıl vadeli tahvil faizinin yüzde 8,60 seviyesinde olmasının yüzde 8,25 seviyesindeki politika faizi için indirim alanı olmadığını gösterdiğini ifade etti.
YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ ENFLASYON VE CARİ AÇIĞA BAĞLI
Ata Portföy Fon Yönetimi Direktörü Cem Tözge ise gelecek süreçle ilgili enflasyonda düşüş beklentisinin faizleri olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Özellikle 2015 yılı başından itibaren yıllık enflasyonun sert bir şekilde gerileyeceği beklentisi ve sonrasında TCMB'den tekrardan faiz indirimlerine başlayabileceği beklentisinin özellikle 2 yıllık tahvilde faizlerindeki geri çekilmenin daha hızlı olmasına yol açtığını vurgulayan Tözge, şunları kaydetti:
"Piyasa geneli 2015 yılı sonunda yüzde 6 - 6,50 aralığında bir enflasyon öngörmekte. Dolayısıyla Türk tahvilleri taşıdıkları potansiyel ve reel faiz bakımından hem yerli hem de yabancı yatırımcılara cazip gelmekte. Önümüzdeki günlerde bu olumlu seyrin devamını beklemekle birlikte yüzde 8 bileşik seviyesinin hedefleneceğini düşünmekteyim. Yabancı yatırımcı ilgisi eş zamanlı düşen enflasyon - cari açık denklemine paralel devam edebilir."
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet merkez bankası'nın (TCMB) para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürmesi ve enflasyonu düşürme konusundaki kararlı duruşun devam edeceğine yapılan vurgunun kredibiletisini artırdığını ve bu durumun da faizlerin düşmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Gösterge tahvilin bileşik faizinde teknik olarak yüzde 8,34 ve 8,14 seviyelerinin destek konumunda olduğunu belirten ekonomistler, yüzde 8,60'ında direnç olarak takip edileceğini kaydediyor.
PETROLÜN DÜŞMESİ OLUMLU OLDU
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi konuya ilişkin değerlendirmesinde, faiz düşünün arkasında temel olarak destekleyici bir faktör göremediğini belirterek, "Bana göre faizler için olumlu sayılabilecek son dönem gelişmeleri, ki bunların içinde özellikle global büyümede zayıflama işaretleri ve gelişmiş ülkelerde faiz seviyelerinin düşük kalmasından, Türkiye'nin risk primini düşüren gelişmeler arasında ise petrol fiyatlarındaki düşüşden bahsedilebilir" dedi.
Ancak bunların düşüş getirmekten çok yükselişi engelleyecek gelişmeler olarak yorumladığını aktaran Bürümcekçi, ayrıca, TL'deki değer kaybı baskısının devam etmesi nedeniyle TCMB'nin likidite politikasını bir türlü gevşetemediğini ve hatta tekrar sıkılaştırmak zorunda kalarak gecelik faizleri yüzde 11 civarında oluşturduğu bu günlerde tahvil getiri eğrisinin kısa tarafındaki düşüşlerin temel görünümle de uyumlu görünmediğini söyledi.
TCMB'nin faiz indirimi için getiri eğrisinin orta segmentini (5 yıl) takip ettiğini kaydeden Bürümcekçi, şu anda 5 yıl vadeli tahvil faizinin yüzde 8,60 seviyesinde olmasının yüzde 8,25 seviyesindeki politika faizi için indirim alanı olmadığını gösterdiğini ifade etti.
YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ ENFLASYON VE CARİ AÇIĞA BAĞLI
Ata Portföy Fon Yönetimi Direktörü Cem Tözge ise gelecek süreçle ilgili enflasyonda düşüş beklentisinin faizleri olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Özellikle 2015 yılı başından itibaren yıllık enflasyonun sert bir şekilde gerileyeceği beklentisi ve sonrasında TCMB'den tekrardan faiz indirimlerine başlayabileceği beklentisinin özellikle 2 yıllık tahvilde faizlerindeki geri çekilmenin daha hızlı olmasına yol açtığını vurgulayan Tözge, şunları kaydetti:
"Piyasa geneli 2015 yılı sonunda yüzde 6 - 6,50 aralığında bir enflasyon öngörmekte. Dolayısıyla Türk tahvilleri taşıdıkları potansiyel ve reel faiz bakımından hem yerli hem de yabancı yatırımcılara cazip gelmekte. Önümüzdeki günlerde bu olumlu seyrin devamını beklemekle birlikte yüzde 8 bileşik seviyesinin hedefleneceğini düşünmekteyim. Yabancı yatırımcı ilgisi eş zamanlı düşen enflasyon - cari açık denklemine paralel devam edebilir."