Konut Haberleri
05 Ara 2016 09:23
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:52
Ev sahipleri dikkat! Ödenmeyen 75 lira aidat 600 lira oluyor
Uzmanlar sitede ya da aidat yükümlülüğü olan binalarda oturan vatandaşları ödeme konusunda uyardı...
Zorunlu aidat ödemesi olan binada oturanlar
dikkat! Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı
bina yönetim firmalarının, vatandaşın geç ödediği her aidat borcu
için ayrı ayrı icra dosyası açarak haksız kazanç sağlamaya
çalıştığını savundu. Şahin "75 liralık bir aidat için tüketiciden
600 lira çıkıyor" dedi. Şahin, ev alan, kooperatife yazılan, ev
kiralayan tüketicilerin her ay belirli miktarlarda aidat ödemesi
gerektiğine değinerek, bazı bina yönetim firmalarının vatandaşların
ödeme güçlüğü yaşamasından faydalanmak istediğini iddia etti.
Şahin, yönetim firmalarının daire başına düşük fiyatlarla bina yönetimini aldığını dile getirerek, daire başına 5 ila 7,5 lira arasında anlaşma yapan firmalar olduğunu ve bu fiyatlarla kar etmelerinin zor olduğunu dile getirdi.
Kazandıkları paranın masraflarını bile karşılamayacağını ifade eden Şahin, şunları kaydetti: "Böyle olunca firmalar başka arayış içerisine giriyor. Bazı bina yönetim firmaları, vatandaşın geç ödediği her aidat borcu için ayrı ayrı icra dosyası açarak haksız kazanç sağlamaya çalışıyor. Bir avukatla anlaşılmıyor, bir hukuk bürosu ile çalışılmıyor, bizzat bir avukat çalıştırıyorlar. Nedeni ise gayet açık. Bir daire aidatını geç ödediğinde daire için bir icra dosyası açılıyor. Vekalet ücreti, icra masrafı, gecikme falan derken 75 liralık bir aidat için tüketiciden 600 lira çıkıyor.
Aradan 4 ay geçiyor ve aynı daire aidatını bir kaç gün gecikmeli ödediğinde aynı kişiye bir dosya daha açılıyor, yine vekalet ücreti alınıyor. Aslında ayrı bir dosya açılamaz, önceki açılan dosya üzerinden gidilir ama o zaman da tekrar vekalet ücreti alamıyor. Her seferinde yeniden vekalet ücreti almak için yeniden dosya açılıyor. Tüketici de buna itiraz etmediği, edemediği için tekrar tekrar vekalet ücreti ödüyor."
Bu yöntemi, "Hukuktan faydalanarak insanların cebindeki paraya göz dikmek" olarak niteleyen Şahin, tüketicinin eline gelen ilamsız ödeme emri yazan kağıdı görür görmez hemen borcu ödemenin peşine düştüğünü ancak 250 liralık borcun 600 liraya çıktığını gördüğünü aktardı.
Şahin, "Sonra bir daha bir daha derken, astarı yüzünü geçiyor. Haliyle tüketici borcunu ödemekte aciz hale geliyor.” dedi.
Mahmut Şahin, Adalet Bakanlığın ilamsız icra takibine çözüm bulması gerektiğine işaret ederek, "Vatandaşa karşı yapılan haksız kazanç ancak bu yöntemle engellenebilir." dedi.
Bina yönetimini profesyonel şirketlere veren binalar için de problem olabileceğini belirten Şahin, şu önerileri sundu:
“Bina aidatlarını şirketler kendi hesaplarında biriktiriyor ve kullanıyor. Halbuki biriken para, binanın kendi hesabında durmalı. Diyelim ki biriken para şirketin hesabında ve şirket battı ya da kaçtı, o zaman paranız gidiyor. Ama bu durumdan bütün biriken paradan binanın yöneticisi sorumludur. Vatandaşlar bu tür bir durum yaşadığında yöneticinin sorumlu olduğunu bilmeli ve oluşan zararı ondan talep etmeli."
Şahin, yönetim firmalarının daire başına düşük fiyatlarla bina yönetimini aldığını dile getirerek, daire başına 5 ila 7,5 lira arasında anlaşma yapan firmalar olduğunu ve bu fiyatlarla kar etmelerinin zor olduğunu dile getirdi.
Kazandıkları paranın masraflarını bile karşılamayacağını ifade eden Şahin, şunları kaydetti: "Böyle olunca firmalar başka arayış içerisine giriyor. Bazı bina yönetim firmaları, vatandaşın geç ödediği her aidat borcu için ayrı ayrı icra dosyası açarak haksız kazanç sağlamaya çalışıyor. Bir avukatla anlaşılmıyor, bir hukuk bürosu ile çalışılmıyor, bizzat bir avukat çalıştırıyorlar. Nedeni ise gayet açık. Bir daire aidatını geç ödediğinde daire için bir icra dosyası açılıyor. Vekalet ücreti, icra masrafı, gecikme falan derken 75 liralık bir aidat için tüketiciden 600 lira çıkıyor.
Aradan 4 ay geçiyor ve aynı daire aidatını bir kaç gün gecikmeli ödediğinde aynı kişiye bir dosya daha açılıyor, yine vekalet ücreti alınıyor. Aslında ayrı bir dosya açılamaz, önceki açılan dosya üzerinden gidilir ama o zaman da tekrar vekalet ücreti alamıyor. Her seferinde yeniden vekalet ücreti almak için yeniden dosya açılıyor. Tüketici de buna itiraz etmediği, edemediği için tekrar tekrar vekalet ücreti ödüyor."
Bu yöntemi, "Hukuktan faydalanarak insanların cebindeki paraya göz dikmek" olarak niteleyen Şahin, tüketicinin eline gelen ilamsız ödeme emri yazan kağıdı görür görmez hemen borcu ödemenin peşine düştüğünü ancak 250 liralık borcun 600 liraya çıktığını gördüğünü aktardı.
Şahin, "Sonra bir daha bir daha derken, astarı yüzünü geçiyor. Haliyle tüketici borcunu ödemekte aciz hale geliyor.” dedi.
Mahmut Şahin, Adalet Bakanlığın ilamsız icra takibine çözüm bulması gerektiğine işaret ederek, "Vatandaşa karşı yapılan haksız kazanç ancak bu yöntemle engellenebilir." dedi.
Bina yönetimini profesyonel şirketlere veren binalar için de problem olabileceğini belirten Şahin, şu önerileri sundu:
“Bina aidatlarını şirketler kendi hesaplarında biriktiriyor ve kullanıyor. Halbuki biriken para, binanın kendi hesabında durmalı. Diyelim ki biriken para şirketin hesabında ve şirket battı ya da kaçtı, o zaman paranız gidiyor. Ama bu durumdan bütün biriken paradan binanın yöneticisi sorumludur. Vatandaşlar bu tür bir durum yaşadığında yöneticinin sorumlu olduğunu bilmeli ve oluşan zararı ondan talep etmeli."