Sektörel
01 Eyl 2015 12:10
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:17
Etteki indirim vatandaşa yansıtılmıyor
İthal etin gelmesiyle et fiyatları 20 günde yüzde 10 oranında geriledi ancak ucuz et tüketiciye bir türlü ulaşmadı. TÜKETBİR'den yapılan açıklamada, "Tüm zahmeti üretici çekiyor, işin sefasını aracılar sürüyor" tepkisi geldi
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği
(TÜKETBİR) Başkanı Bülent Tunç,
et fiyatlarının 20 gün içinde yaklaşık yüzde 10 düştüğünü ancak bu
düşüşün raflara, dolayısıyla vatandaşlara hiçbir şekilde
yansıtılmadığını savunarak, "Bölgesel olarak farklılık göstermekle
30-35 liradan aşağı kıyma, 45-50 liradan aşağı kuşbaşı yok"
dedi.
Tunç, Et ve Süt Kurumunun da müdahalesiyle et fiyatlarının besicide 2,5 lira civarında düştüğünü ve kilogramı 26,5 liraya kesilen büyükbaş hayvanın 24 liraya kesilmeye başladığını, buna rağmen kasap ve marketlerde fiyatların aynı kaldığını söyledi.
Et fiyatlarının besiciler tarafından yükseltildiği yönünde yanlış bir inanış olduğuna dikkati çeken Tunç, şunları kaydetti:
"Spekülatör besiciymiş gibi yansıtılıyor. Bunun böyle olmadığını hiç kimseye anlatamıyoruz. Bugün besicide etin kilogramı 20 liraya düşsün iddia ediyorum kasap ve marketlerde bir lira düşmeyecek, tüketiciye düşüş yansıtılmayacaktır. Ne olursa olsun etteki indirim tüketiciye yansıtılmıyor. Et fiyatları 20 gün içinde yaklaşık yüzde 10 düştü ama raflara, dolayısıyla vatandaşlara hiçbir şekilde yansıtılmadı. Bölgesel olarak farklılık göstermekle 30-35 liradan aşağı kıyma, 45-50 liradan aşağı kuşbaşı yok."
Tunç, sıkıntıyı tüketiciler kadar besicilerin de çektiğini dile getirerek, "Biz de et fiyatlarının gereğinden fazla yükselmesinden rahatsız oluyoruz. Fiyatlar aşırı derecede yükselince bu sefer vatandaş et tüketemiyor, besicinin ahırındaki hayvanlar elinde kalıyor. Besici elindeki hayvanı kesim zamanı gelince çıkarabilsin ki yerine yenisini koyabilsin. Bu döngüyü sağlayamadığı zaman hem kendisi hem ülke zarar ediyor" ifadelerini kullandı.
Besicilerde et fiyatları 2 lira yükselince reyonlara en az 5 lira yansıtıldığını, tüketicinin gözünde "et pahalı" imajı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Tunç, fiyatların "sektörün cambazları" tarafından vatandaşın isyan etmesi için bilinçli yükseltildiğini vurguladı.
Aracıların kaldırılması gerekiyor
Tunç, kırmızı et fiyatlarındaki dalgalanmaların ortadan kaldırılabilmesi ve vatandaşın ucuz et yiyebilmesi için aracıların kaldırılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Tüm zahmeti üretici çekiyor, işin sefasını aracılar sürüyor. Üreticiyle tüketici arasındaki aracı sayısı ne kadar az olursa insanlar o kadar ucuz et yiyebilir. Ürünün üreticiden tüketiciye direkt ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de özellikle küçük çaplı besicilerin bir araya gelmesi, birlikler çatısı altında birleşmesi gerekiyor. Küçük işletmecilerin birlikler vasıtasıyla pazarlama noktasında güç oluşturup tüketiciye direkt ulaşması gerekiyor. O zaman işletmeciler ayakta kalabilir, fiyat politikasını kendileri oluşturabilir, aracıya gerek kalmaz. Kendi göbeğini kendi keser. Küçük üreticinin gözünün açılmaması bir araya gelememesi aracıların işine yarıyor, piyasayı istedikleri gibi şekillendirebiliyorlar."
Fiyatların ucuzlamasını sağlayacak diğer bir faktörün de sözleşmeli üretim olduğuna dikkati çeken Tunç, üreticinin hangi zaman diliminde ne kadar et üreteceğini, bilmediğini, rastgele üretim yaptığı için de bazı dönemler fiyatların çok düşmesine karşın bazı dönemler aşırı yükselebildiğini söyledi.
Besicinin, işletmeye bugün koyduğu hayvanın 6 ay sonra kaç liraya kesileceğini bilmediğini dile getiren Tunç, "Bu belirsizlik durumu da insanların besicilikten uzaklaşmasına, sektör değiştirmesine neden oluyor. Üretimin azalması da fiyatları olumsuz etkiliyor. Besici sözleşmeli üretimle güvence altına alınırsa hem üretim artar hem de fiyat dalgalanmaları ortadan kalkar" diye konuştu.
Tunç, Et ve Süt Kurumunun da müdahalesiyle et fiyatlarının besicide 2,5 lira civarında düştüğünü ve kilogramı 26,5 liraya kesilen büyükbaş hayvanın 24 liraya kesilmeye başladığını, buna rağmen kasap ve marketlerde fiyatların aynı kaldığını söyledi.
Et fiyatlarının besiciler tarafından yükseltildiği yönünde yanlış bir inanış olduğuna dikkati çeken Tunç, şunları kaydetti:
"Spekülatör besiciymiş gibi yansıtılıyor. Bunun böyle olmadığını hiç kimseye anlatamıyoruz. Bugün besicide etin kilogramı 20 liraya düşsün iddia ediyorum kasap ve marketlerde bir lira düşmeyecek, tüketiciye düşüş yansıtılmayacaktır. Ne olursa olsun etteki indirim tüketiciye yansıtılmıyor. Et fiyatları 20 gün içinde yaklaşık yüzde 10 düştü ama raflara, dolayısıyla vatandaşlara hiçbir şekilde yansıtılmadı. Bölgesel olarak farklılık göstermekle 30-35 liradan aşağı kıyma, 45-50 liradan aşağı kuşbaşı yok."
Tunç, sıkıntıyı tüketiciler kadar besicilerin de çektiğini dile getirerek, "Biz de et fiyatlarının gereğinden fazla yükselmesinden rahatsız oluyoruz. Fiyatlar aşırı derecede yükselince bu sefer vatandaş et tüketemiyor, besicinin ahırındaki hayvanlar elinde kalıyor. Besici elindeki hayvanı kesim zamanı gelince çıkarabilsin ki yerine yenisini koyabilsin. Bu döngüyü sağlayamadığı zaman hem kendisi hem ülke zarar ediyor" ifadelerini kullandı.
Besicilerde et fiyatları 2 lira yükselince reyonlara en az 5 lira yansıtıldığını, tüketicinin gözünde "et pahalı" imajı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren Tunç, fiyatların "sektörün cambazları" tarafından vatandaşın isyan etmesi için bilinçli yükseltildiğini vurguladı.
Aracıların kaldırılması gerekiyor
Tunç, kırmızı et fiyatlarındaki dalgalanmaların ortadan kaldırılabilmesi ve vatandaşın ucuz et yiyebilmesi için aracıların kaldırılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Tüm zahmeti üretici çekiyor, işin sefasını aracılar sürüyor. Üreticiyle tüketici arasındaki aracı sayısı ne kadar az olursa insanlar o kadar ucuz et yiyebilir. Ürünün üreticiden tüketiciye direkt ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de özellikle küçük çaplı besicilerin bir araya gelmesi, birlikler çatısı altında birleşmesi gerekiyor. Küçük işletmecilerin birlikler vasıtasıyla pazarlama noktasında güç oluşturup tüketiciye direkt ulaşması gerekiyor. O zaman işletmeciler ayakta kalabilir, fiyat politikasını kendileri oluşturabilir, aracıya gerek kalmaz. Kendi göbeğini kendi keser. Küçük üreticinin gözünün açılmaması bir araya gelememesi aracıların işine yarıyor, piyasayı istedikleri gibi şekillendirebiliyorlar."
Fiyatların ucuzlamasını sağlayacak diğer bir faktörün de sözleşmeli üretim olduğuna dikkati çeken Tunç, üreticinin hangi zaman diliminde ne kadar et üreteceğini, bilmediğini, rastgele üretim yaptığı için de bazı dönemler fiyatların çok düşmesine karşın bazı dönemler aşırı yükselebildiğini söyledi.
Besicinin, işletmeye bugün koyduğu hayvanın 6 ay sonra kaç liraya kesileceğini bilmediğini dile getiren Tunç, "Bu belirsizlik durumu da insanların besicilikten uzaklaşmasına, sektör değiştirmesine neden oluyor. Üretimin azalması da fiyatları olumsuz etkiliyor. Besici sözleşmeli üretimle güvence altına alınırsa hem üretim artar hem de fiyat dalgalanmaları ortadan kalkar" diye konuştu.